Dünya Uygur Kurultayının düzenlediği zirvede Münih Deklarasyonu kabul edildi

Dünya Uygur Kurultayı (DUK), Almanya'nın Münih kentinde üç gün boyunca 150'den fazla katılımcıyı ağırladığı III. Uygur Milli Zirvesi ve Uygur Gençlik Zirvesi'ni gerçekleştirdi. Ayrıca 50'den fazla kuruluşun bir araya geldiği zirveye akademisyenler, aktivistler ve siyasî isimler katıldı.

"UYGURLARIN MÜCADELESİNDE KİMLİĞİMİZİN SİLİNMEYECEĞİNİ İLAN EDEN BİR DEKLARASYON"

Açılış oturumunda konuşma yapan DUK Başkanı Turguncan Alavudun, "Bu zirve sadece bir toplantı değil, bir deklarasyondur. Uygur halkının mücadelemizde birlik içinde olduğunu, hiçbir baskı seviyesinin kimliğimizi silemeyeceğini veya davamızı susturamayacağını ilan eden bir deklarasyondur." değerlendirmesinde bulundu.

Zirve, Çin'in baskısı altında kalan, var olma mücadelesinde kimliği yok edilmek amacıyla soykırım uygulanan Uygur Türklerinin birlikteliğini pekiştiriyor.

ÜST DÜZEY YETKİLİLER ÇİN'iN İNSANLIĞA KARŞI MÜCADELESİNDE EYLEMLERİN ARTIRILMASI ÇAĞRISINDA BULUNDU

Zirvenin ilk gününde; Kanada Parlamentosu üyeleri, Avrupa Parlamentosu üyeleri, ABD Temsilciler Meclisi üyeleri, BM Komite Üyeleri mesaj gönderdi. Ayrıca Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin de zirve kapsamında mesajını iletti. Yetkililer, Çin'in Doğu Türkistan'daki insanlığa karşı suçlarla mücadelede eylemlerin artırılması çağrısında bulundu.

Oturumlarda kuşaklar arası diyaloğun ve ortak amacın önemine dikkat çekilirken, yurt dışındaki Uygur Türklerine yönelik sınır ötesi baskılar, Uygur gençlerin ve kadınların hareketin yarınları olarak liderlik rolleri, Uygur dili, kültürü ve kimliğinin korunması stratejileri, Bağımsız Uygur gazeteciliğinin sürgünde oynadığı hayatî rol, kamp mağdurları ile ilgili konular ele alındı.

MÜNİH DEKLARASYONU KABUL EDİLDİ

Diğer yandan zirvenin önemli sonuçlarından biri olan Münih Deklarasyonu kabul edildi. Deklarasyon, Uygur Türklerinin karşılıklı dayanışma, küresel koordineli savunuculuk ve Doğu Türkistan için adalet ve özgürlük yolunda barışçıl mücadeleye olan bağlılığını yeniden teyit etti.

Zirve organizatörleri, "Topluluğumuz artan tehditlerle karşı karşıya kalırken, bu zirvenin sona ermesi bir son değil, yeni ve yenilenmiş bir başlangıçtır. Daha derin iş birliği, daha büyük direnç ve sarsılmaz umutla şekillenen bir başlangıç." değerlendirmesinde bulundu.