Fransa Dışişleri Bakanı: Türkiye'de yapılacak görüşmelerden bir ateşkes elde etmeyi umabiliriz

Antalya'da NATO üyesi 32 ülkenin dışişleri bakanlarını bir araya getiren NATO Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı, bugün başladı. Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

David Lammy, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy’ın Türkiye’de olmasının barışa hazır olduğunu gösterdiğini belirterek, “Ve elbette bu görüşmelere giderken Rus tarafını temsil etmek üzere gelen alt düzey Rus yetkilileri de yakından izliyoruz.” dedi.

Lammy ayrıca NATO ittifaklarının savunma harcamalarına yönelik çabaları iki katına çıkarması gerektiğinin önemine değindi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna-Rusya Savaşı’nı sona erdirmek için görüşmeleri kolaylaştırmaya hazır ve istekli olduğunu kaydetti. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ayak sürüdüğünü ve açıkça barış görüşmelerine girmek istemediğini belirten Barrot, “Dolayısıyla bugün Vladimir Putin liderliğindeki teknik bir ekip Türkiye'ye gelecek ve burada Ukraynalı bir ekiple bir araya gelecek. Bu, Rusya'nın, Vladimir Putin'i kendisine karşı yürüttüğü saldırı savaşına son vermeye zorlamak için ABD ve Avrupa'nın Rusya'ya uygulamaya hazırlandığı devasa enerji ve mali yaptırımlardan kaçınmasının bir yoludur. Türkiye'de yapılacak bu teknik görüşmelerden, müzakerelerin başlamasını sağlayacak acil ve koşulsuz bir ateşkes elde etmeyi umabiliriz.” dedi.

Öte yandan 2022 yılında gerçekleşen görüşmelerdeki 3 tuzağa düşmekten kaçınılması gerektiğini kaydeden Barrot şu cümleleri kullandı:

Bu tuzaklardan ilki ateşkes olmadan görüşmelerin yapılmasıydı çünkü bombalar altında müzakere yapılmaz. Ve 2022'de bu müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olan şey Rusya'nın gerçekleştirdiği Buça Katliamı oldu. İkinci tuzak, Ukrayna'ya askersizleştirmeyi dayatmaya çalışmak, başka bir deyişle Ukrayna'yı barışın gerçekten kalıcı olmasını sağlayacak güvenlik garantilerinden önceden mahrum etmektir. İkinci kez düşmememiz gereken üçüncü tuzak ise yaptırımların müzakerelerin sonunda değil de başında kaldırılmasını istemektir.

AB DAHA GÜÇLÜ YAPTIRIMLARA HAZIRLANIYOR

Barrot Rusya’nın müzakerelerden kaçması durumunda Avrupa Birliği’nin daha güçlü yaptırımlara başvuracağını kaydederek, “Dolayısıyla biz Avrupalılar barış istediğimiz için Ukrayna'yı barış müzakerelerinde desteklemek istiyoruz ama aynı zamanda Vladimir Putin'in barış müzakerelerinden kaçmaya devam etmesi halinde onu bu müzakereleri başlatmaya zorlamak için büyük yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyoruz.” dedi.