TBMM’de ceditçilik hareketi ele alındı: Kapsamlı sempozyumun açılış töreni bugün yapıldı
TBMM’de ceditçilik hareketi ele alındı: Kapsamlı sempozyumun açılış töreni bugün yapıldı
TBMM ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Türk Devletleri Yüzyılında Ceditçiliğin Ufukları” başlıklı sempozyumun açılışı yapıldı. Açılış töreninde protokol konuşmaları icra edildi.
Haber Giriş Tarihi: 22.05.2025 17:42
Haber Güncellenme Tarihi: 23.05.2025 09:57
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) 22-23 Mayıs 2025 tarihleri arasında icra edilecek olan “Türk Devletleri Yüzyılında Ceditçiliğin Ufukları” başlıklı sempozyumun açılışı bugün gerçekleştirildi.
PPROGRAM SAYGI DURUŞU VE İSTİKLÂL MARŞI İLE BAŞLADI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un himayelerinde, Üsküdar Üniversitesi ile iş birliğiyle düzenlenen sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman şehitlerin ruhuna 1 dakikalık saygı duruşu ve akabinde İstiklâl Marşı'nın okunması ile başladı.
Saat 12.00’de TBMM Tören Salonu’nda başlayan açılışta; Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Özbekistan Ulusal Kitle İletişim Araçlarını Destekleme ve Geliştirme Kamu Fonu Mütevelli Heyeti Başkanı Akramjon Fazilov, Michigan Eyalet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Kocaoğlu ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş konuşma yaptı.
"CEDİTÇİLİK HAREKETİ KİMLİK İNŞASI SÜRECİNDE ÖNEM ARZ ETMİŞTİR"
Açılış konuşmaları kapsamında Prof. Dr. Arslan, ceditçiliğin önemine değindiği konuşmasında, bugün gerçekleştirilen sempozyumun yalnızca akademik bir toplantı olmadığını entelektüel ve sosyo-politik bağlamda yeniden değerlendirmek üzere toplandıklarını ifade etti.
Arslan, “Türk dünyasının yakın tarihinde bir uyanış hareketi olarak öne çıkan ceditçiliğin gelenek ve modernlik arasında nasıl kültür köprüsü oluşturabileceğini tartışmaya açmaktır. Bu toplantı, geçmişi anlama çabası ötesinde günümüzün karmaşık sorunlarına entelektüel bir çözüm arayışı ve ortak bir gelecek inşa etme iradesi taşımaktadır. Ceditçilik hepimizin bildiği gibi 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, kriz dönemlerindeki Türk toplumlarında bir aydınlanma ve kimlik inşası süreci olagelmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Protokol konuşmaları Akramjon Fazilov’un konuşmasıyla devam etti. Katılımcıları, milletvekilerini ve Meclis Başkanı'nı Türkçe selamlayan Fazilov konuşmasına İngilizce devam etti.
"CEDİT HAREKETİ ULUSAL KİMLİĞİMİZİN GELİŞTİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR KAYNAK OLMAYA DEVAM ETMEKTE"
Fazilov, sempozyumun cedit tarihi anlayışını derinleştirmeye ve cedit fikirlerinin devamlılığını değerlendirme açısından önemli olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi:
“Neden bir asırdan fazla bir süre sonra Ceditçiliği yeniden gözden geçirmeye devam ediyoruz? Ceditçiler tarafından savunulan vizyoner ilkeler neden bugün de son derece geçerli ve yankı uyandırıcı? Öncelikle, sağlam ve dirençli bir millî kimlik olmadan gerçek bir bağımsızlığın mümkün olamayacağı açıktır. Tarihsel olarak Ceditler, Türkistan milleti, milli tarih ve milli dil kavramlarını ilk kez ortaya atarak bölgemizde milli devletin temellerini atmışlardır. Sonuç olarak, Cedit mirası çağdaş ulusal kimliğimizin geliştirilmesinde önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir.”
"CEDİTÇİLİK BİR UYANIŞ HAREKETİDİR"
Prof. Dr. Kocaoğlu ise ceditçilik ile alakalı bir sempozyumun Meclis çatısı altında yapılmasının devlet düzeyindeki öneminin işareti olduğunu vurguladı. Ceditçiliğin bir uyanış hareketi olduğunu ifade eden Kocaoğlu, ceditçi yazar ve şairlerin “Uyan/Uyanış” kitapları olduğunu aktardı. Kocaoğlu, “Uyan sözü önemliydi. Çünkü karanlıktan aydınlığa, ezilmekten söz sahibi olmaya ve bu dünyada yer edinmeye, bilimi, her şeyi sağlamaya, en önemlisi Kutadgu Bilig’ten gelmiş olan bizim geleneksel cemiyette adalet duygusunu ortaya çıkarmasında ceditçilik hareketinde baş aktör olarak rol almıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Eli kanlı Stalin döneminde 1929-1940 yılları arasında binlerce ceditçinin şehit edildiğini anımsatan Kocaoğlu, bu fikrin ölmediğini, hâlâ yaşatıldığını belirtti. Kırım Tatar aydını İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarının bugün güncel olduğunu ifade eden Kocaoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde ortak çalışmaların yapıldığını da söyleyerek, Türk dünyasının ilerlemeye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş kürsü konuşması gerçekleştirdi. Kurtulmuş, toplantının zaman ve içerik bakımından son derece önemli olduğunun altını çizdi.
"TÜRK DÜNYASI SADECE SİYASİ BAĞIMSIZLIĞINI DEĞİL, MEDENİYET DEĞERLERİNİ TANIDI"
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla Türk dünyasının kimliğine kavuştuğunu belirten Kurtulmuş, “Sadece siyasi bağımsızlık değil, arkasından ekonomik bağımsızlık sürecine girmiş ve kendi milli kimliklerini de sahip oldukları medeniyet değerleri üzerinden tanımlamaya başlamıştır. Bunu Özbekistan'da, Kazakistan’da, Azerbaycan'da ve diğer bütün Türk ülkelerinde görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Kocaoğlu’nun ifadesine işaret eden Kurtulmuş, ceditçilik hareketinin “uyan” mesajı olduğunu yineledi. Kurtulmuş, söz konusu fikrin aynı zamanda yeni bir anlayışla ortaya çıkma mesajı olduğunu da sözlerine ekledi.
KURTULMUŞ SEMPOZYUMUN HER SENE BAŞKA ÜLKELERDE TERTİP EDİLMESİNİ ÖNERDİ
Kurtulmuş bundan sonraki süreçte bahsi geçen sempozyumun her sene bir başka Türk dünyası ülkesinde tertip edilmesi için öneride bulundu.
Ceditçilik hareketinin mutlak bir siyasi ufka sahip olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Şiir yazan bile sadece şiir olsun diye değil bir siyasi ufkun argümanı olsun diye kaleme almıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
"DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİĞİ SAĞLAYALIM"
Öte yandan Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk dünyası yeni bir dönemin başlangıcındadır. Çift kutuplu dünyanın artık tarihe karıştığı tek kutuplu dünya da Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesiyle birlikte tarihe karıştı. Yeni bir dönemin tam başındayız. Bu dönem çok kıymetli bir dönemdir. Çok merkezli, çok kültürlü bir dönemdir. Tam da bu döneme denk gelen önemli bir gelişmenin Türk dünyasının önüne serildiğini de gerçekten takdirle karşılıyoruz. Orta Asya'dan Kafkasya’ya Türkiye'ye ve Avrupa'ya kadar yaklaşık üç yüz milyonluk bir Türk dünyası tek tek bağımsızlıklarını kazanarak, kendi milli kimliği üzerinde ayağa kalkmışlardır. Bunun önemli bir tarihi başlangıç olduğunun altını çizmek isterim. İnşallah dilde, fikirde, işte birliği sağlayalım. Saflarımızı sıklaştırarak, kendi köklerimizle yeniden çalışarak ve köklerimiz üzerinde ürettiklerimizi bütün insanlığın ortak değeri haline dönüştürerek bu dönemde ortaya çıkan bu büyük imkândan istifade edelim.”
Konuşmaların ardından katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.
SEMPOZYUM İKİ GÜN BOYUNCA DEVAM EDECEK
Açılış töreni sona erdikten “Çok Merkezli Dünyada Türk Devletleri” başlıklı ilk oturum başladı. İki gün boyunca sürecek olan sempozyum kapsamında ceditçilik hareketinin farklı yönleri ele alınacak.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TBMM’de ceditçilik hareketi ele alındı: Kapsamlı sempozyumun açılış töreni bugün yapıldı
TBMM ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Türk Devletleri Yüzyılında Ceditçiliğin Ufukları” başlıklı sempozyumun açılışı yapıldı. Açılış töreninde protokol konuşmaları icra edildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) 22-23 Mayıs 2025 tarihleri arasında icra edilecek olan “Türk Devletleri Yüzyılında Ceditçiliğin Ufukları” başlıklı sempozyumun açılışı bugün gerçekleştirildi.
PPROGRAM SAYGI DURUŞU VE İSTİKLÂL MARŞI İLE BAŞLADI
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un himayelerinde, Üsküdar Üniversitesi ile iş birliğiyle düzenlenen sempozyum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman şehitlerin ruhuna 1 dakikalık saygı duruşu ve akabinde İstiklâl Marşı'nın okunması ile başladı.
Saat 12.00’de TBMM Tören Salonu’nda başlayan açılışta; Üsküdar Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü, Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Özbekistan Ulusal Kitle İletişim Araçlarını Destekleme ve Geliştirme Kamu Fonu Mütevelli Heyeti Başkanı Akramjon Fazilov, Michigan Eyalet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Kocaoğlu ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş konuşma yaptı.
"CEDİTÇİLİK HAREKETİ KİMLİK İNŞASI SÜRECİNDE ÖNEM ARZ ETMİŞTİR"
Açılış konuşmaları kapsamında Prof. Dr. Arslan, ceditçiliğin önemine değindiği konuşmasında, bugün gerçekleştirilen sempozyumun yalnızca akademik bir toplantı olmadığını entelektüel ve sosyo-politik bağlamda yeniden değerlendirmek üzere toplandıklarını ifade etti.
Arslan, “Türk dünyasının yakın tarihinde bir uyanış hareketi olarak öne çıkan ceditçiliğin gelenek ve modernlik arasında nasıl kültür köprüsü oluşturabileceğini tartışmaya açmaktır. Bu toplantı, geçmişi anlama çabası ötesinde günümüzün karmaşık sorunlarına entelektüel bir çözüm arayışı ve ortak bir gelecek inşa etme iradesi taşımaktadır. Ceditçilik hepimizin bildiği gibi 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, kriz dönemlerindeki Türk toplumlarında bir aydınlanma ve kimlik inşası süreci olagelmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Protokol konuşmaları Akramjon Fazilov’un konuşmasıyla devam etti. Katılımcıları, milletvekilerini ve Meclis Başkanı'nı Türkçe selamlayan Fazilov konuşmasına İngilizce devam etti.
"CEDİT HAREKETİ ULUSAL KİMLİĞİMİZİN GELİŞTİRİLMESİNDE ÖNEMLİ BİR KAYNAK OLMAYA DEVAM ETMEKTE"
Fazilov, sempozyumun cedit tarihi anlayışını derinleştirmeye ve cedit fikirlerinin devamlılığını değerlendirme açısından önemli olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi:
“Neden bir asırdan fazla bir süre sonra Ceditçiliği yeniden gözden geçirmeye devam ediyoruz? Ceditçiler tarafından savunulan vizyoner ilkeler neden bugün de son derece geçerli ve yankı uyandırıcı? Öncelikle, sağlam ve dirençli bir millî kimlik olmadan gerçek bir bağımsızlığın mümkün olamayacağı açıktır. Tarihsel olarak Ceditler, Türkistan milleti, milli tarih ve milli dil kavramlarını ilk kez ortaya atarak bölgemizde milli devletin temellerini atmışlardır. Sonuç olarak, Cedit mirası çağdaş ulusal kimliğimizin geliştirilmesinde önemli bir kaynak olmaya devam etmektedir.”
"CEDİTÇİLİK BİR UYANIŞ HAREKETİDİR"
Prof. Dr. Kocaoğlu ise ceditçilik ile alakalı bir sempozyumun Meclis çatısı altında yapılmasının devlet düzeyindeki öneminin işareti olduğunu vurguladı. Ceditçiliğin bir uyanış hareketi olduğunu ifade eden Kocaoğlu, ceditçi yazar ve şairlerin “Uyan/Uyanış” kitapları olduğunu aktardı. Kocaoğlu, “Uyan sözü önemliydi. Çünkü karanlıktan aydınlığa, ezilmekten söz sahibi olmaya ve bu dünyada yer edinmeye, bilimi, her şeyi sağlamaya, en önemlisi Kutadgu Bilig’ten gelmiş olan bizim geleneksel cemiyette adalet duygusunu ortaya çıkarmasında ceditçilik hareketinde baş aktör olarak rol almıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Eli kanlı Stalin döneminde 1929-1940 yılları arasında binlerce ceditçinin şehit edildiğini anımsatan Kocaoğlu, bu fikrin ölmediğini, hâlâ yaşatıldığını belirtti. Kırım Tatar aydını İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarının bugün güncel olduğunu ifade eden Kocaoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesinde ortak çalışmaların yapıldığını da söyleyerek, Türk dünyasının ilerlemeye ihtiyacı olduğunu belirtti.
Ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş kürsü konuşması gerçekleştirdi. Kurtulmuş, toplantının zaman ve içerik bakımından son derece önemli olduğunun altını çizdi.
"TÜRK DÜNYASI SADECE SİYASİ BAĞIMSIZLIĞINI DEĞİL, MEDENİYET DEĞERLERİNİ TANIDI"
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasıyla Türk dünyasının kimliğine kavuştuğunu belirten Kurtulmuş, “Sadece siyasi bağımsızlık değil, arkasından ekonomik bağımsızlık sürecine girmiş ve kendi milli kimliklerini de sahip oldukları medeniyet değerleri üzerinden tanımlamaya başlamıştır. Bunu Özbekistan'da, Kazakistan’da, Azerbaycan'da ve diğer bütün Türk ülkelerinde görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Kocaoğlu’nun ifadesine işaret eden Kurtulmuş, ceditçilik hareketinin “uyan” mesajı olduğunu yineledi. Kurtulmuş, söz konusu fikrin aynı zamanda yeni bir anlayışla ortaya çıkma mesajı olduğunu da sözlerine ekledi.
KURTULMUŞ SEMPOZYUMUN HER SENE BAŞKA ÜLKELERDE TERTİP EDİLMESİNİ ÖNERDİ
Kurtulmuş bundan sonraki süreçte bahsi geçen sempozyumun her sene bir başka Türk dünyası ülkesinde tertip edilmesi için öneride bulundu.
Ceditçilik hareketinin mutlak bir siyasi ufka sahip olduğunun altını çizen Kurtulmuş, “Şiir yazan bile sadece şiir olsun diye değil bir siyasi ufkun argümanı olsun diye kaleme almıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
"DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİĞİ SAĞLAYALIM"
Öte yandan Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk dünyası yeni bir dönemin başlangıcındadır. Çift kutuplu dünyanın artık tarihe karıştığı tek kutuplu dünya da Amerika'nın Afganistan'dan çekilmesiyle birlikte tarihe karıştı. Yeni bir dönemin tam başındayız. Bu dönem çok kıymetli bir dönemdir. Çok merkezli, çok kültürlü bir dönemdir. Tam da bu döneme denk gelen önemli bir gelişmenin Türk dünyasının önüne serildiğini de gerçekten takdirle karşılıyoruz. Orta Asya'dan Kafkasya’ya Türkiye'ye ve Avrupa'ya kadar yaklaşık üç yüz milyonluk bir Türk dünyası tek tek bağımsızlıklarını kazanarak, kendi milli kimliği üzerinde ayağa kalkmışlardır. Bunun önemli bir tarihi başlangıç olduğunun altını çizmek isterim. İnşallah dilde, fikirde, işte birliği sağlayalım. Saflarımızı sıklaştırarak, kendi köklerimizle yeniden çalışarak ve köklerimiz üzerinde ürettiklerimizi bütün insanlığın ortak değeri haline dönüştürerek bu dönemde ortaya çıkan bu büyük imkândan istifade edelim.”
Konuşmaların ardından katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çekildi.
SEMPOZYUM İKİ GÜN BOYUNCA DEVAM EDECEK
Açılış töreni sona erdikten “Çok Merkezli Dünyada Türk Devletleri” başlıklı ilk oturum başladı. İki gün boyunca sürecek olan sempozyum kapsamında ceditçilik hareketinin farklı yönleri ele alınacak.
Son Haberler