Tayvan Haberleri - Son Dakika Tayvan Haber Güncel Gelişmeler

Çinli diplomat Tayvan konusunda Japonya Başbakanı Takaiçi'yi tehdit etti

Japonya, Çinli bir diplomatın Başabakan Sanae Takaiçi'ye yönelik "uygunsuz sözleri" nedeniyle Çin'e şikayette bulundu. Çin'in Osaka Başkonsolosu Xue Jian, Başbakan Takaiçi'nin cuma günü parlamentodaki konuşmasına ithafen Çin'in Tayvan'a olası saldırısında Tokyo'nun kendini savunabilmesi için askerî eylemde bulunması gerektiğini ifade ettiği sözlerine ilişkin yorumda bulundu. BAŞBAKAN OLASI SALDIRININ JAPONYA'YI TEHDİT EDECEĞİNİ SÖYLEMİŞTİ Başbakan Takaiçi, söz konusu olasılığın Japonya'nın varlığını tehdit eden bir durum olduğunu sözlerine ekledi. Çinli diplomat Xue, Takaiçi'ye ithafen sosyal medyada paylaşımda yaptığı yorumda, "Bize doğru hamle yapan o kirli boynu bir an bile tereddüt etmeden kesmekten başka çaremiz yok. Hazır mısınız?" ifadelerini kullandı. Xue, yaptığı paylaşımı daha sonra X platformundan kaldırdı. ÇİNLİ DİPLOMATIN PAYLAŞIMI UYGUNSUZ OLARAK NİTELENDİRİLDİ Japonya Kabine Sekreteri Minoru Kihara ise paylaşımın amacının açık olmadığını belirterek, son derece uygunsuz bulduğunu vurguladı. Kihara, Japonya Dışişleri Bakanlığı ve Çin'deki Japonya Büyükelçiliğinin Pekin'e sert bir protesto göndererek paylaşımın silinmesini talep ettiğini bildirdi. XUE'Yİ SAVUNDU, SÖZLERİN AMACINI İTİRAF ETTİ Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian ise, Konsolos Xue'nin Başbakan Takaiçi'nin Tayvan hakkındaki "yanlış ve tehlikeli" sözlerine yanıt verdiğini itiraf etti. Ayrıca sözcü, Tokyo'yu tarihsel sorumluluklarına ciddi bir şekilde bakmaya çağırdı. Kihara, daha önce Japonya'nın birçok kez uygunsuz açıklama yapan Xue hakkında Çin'e başvuruda bulunduğunu kaydetti. "MASKE YİNE DÜŞTÜ" ABD'nin Japonya Büyükelçisi George Glass da Xue'nin Japonya'yı ve Başbakan Takaiçi'yi tehdit ettiğini belirterek, "Maske yine düştü." dedi.

Tayvan'da nükleer silah taşıyan bombardıman uçağı tehdidi!

Çin medyası 26 Ekim'i 27 Ekim'e bağlayan gece nükleer silah taşıyan Çin H-6K bombardıman uçağının çatışma tatbikatı yapmak üzere Tayvan yakınlarında uçtuğunu kaydetti. İlgili habere göre uçuşun Doğu Cephesi Komutanlığı birliklerinin hava ablukaları ve hassas vuruşlar gibi alanlardaki yeteneklerini test etmek için yapıldığı iddia edildi. Lokasyonun belirtilmediği açıklamada, "Birkaç J-10 savaş uçağı, belirlenen hedef hava sahasına doğru muharebe formasyonunda uçtu ve çok sayıda H-6K bombardıman uçağı, Tayvan adasının etrafındaki sulara ve hava sahasına giderek simüle edilmiş çatışma tatbikatları gerçekleştirdi." ifadelerine yer verildi. TAYVAN OPERASYONUN HALKI KORKUTMA AMACI TAŞIDIĞINI VURGULADI Tayvan Savunma Bakanlığı ise raporun "açıkça kamuoyunu korkutmaya yönelik bir operasyon" olduğunun altını çizdi. Bakanlığın açıklamasında "Vatandaşlarımızı bu tür bilişsel operasyonlar karşısında birlik olmaya, özgürlük ve demokrasiyi savunmaya, vatanımızı hep birlikte savunmaya çağırıyoruz." denildi. Üst düzey Çinli bir yetkili, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin'in "barışçıl bir yeniden birleşme" sağlamak amacıyla Taipei ile birlikte çalışmaları gerektiğini ileri sürdü. Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te barışın güce dayanması gerektiğini ve savunma harcamalarını artırma taahhüdüne işaret ederek, "Barışa dair ideallerimiz var ama bir kağıt parçası üzerinde varılacak bir anlaşmayla barışın sağlanabileceği yanılgısına kapılmamalıyız." dedi.

Donald Trump, Şi Cinping ile yapacağı görüşmeden umutlu

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Malezya, Japonya ve Güney Kore’yi kapsayan Asya turu kapsamında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı görüşmenin “iyi geçeceğini” umduğunu belirtti. Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Trump, “Devlet Başkan Şi ile konuşacak çok şeyimiz var, onun da bizimle konuşacak çok şeyi var. İyi bir görüşme olacağını düşünüyorum.” dedi. GÖRÜŞMENİN GÜNDEMİ: TİCARET, VERGİLER VE TAYVAN Trump, 30 Ekim Perşembe günü Güney Kore’nin Busan kentinde düzenlenecek Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında Şi Cinping ile ikili bir görüşme gerçekleştirecek. Görüşmede ABD-Çin ticaret ilişkileri, gümrük vergileri ve Tayvan meselesi tüm boyutlarıyla ele alınacak. Trump, bu başlıkların iki ülke arasındaki ilişkilerde belirleyici olduğunu vurguladı. ASYA TURUNUN DİĞER DURAKLARI Trump’ın Asya turu 5 gün sürecek. İlk durağı Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur olan ABD Başkanı, burada Tayland-Kamboçya sınır anlaşmasının imza törenine katılacak ve Malezya Başbakanı Enver İbrahim ile görüşecek. Ardından Japonya’nın başkenti Tokyo’ya geçerek yeni seçilen Başbakan Takaiçi Sanae ile bir araya gelecek. Bu ziyaretin, Çin ve Kuzey Kore’ye karşı Japonya ile ortaklığın sürdüğü mesajını taşıdığı belirtiliyor. Çarşamba günü Güney Kore’nin Busan kentinde düzenlenecek APEC Zirvesi’ne katılacak olan Trump, burada bölge liderleriyle temaslarda bulunacak. Zirvenin ardından Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapılacak görüşme, hem piyasalar hem de siyasi çevreler tarafından yakından izleniyor. KANADA İLE GERİLİM Trump, Kanada ile ticaret anlaşmasını askıya alma konusuna da değinerek, şu aşamada Kanada Başbakanı Mark Carney ile görüşmeyi düşünmediğini ifade etti. Kanada’nın “kirli bir oyun oynadığını” ileri süren Trump, bu ülkeyle ilişkilerde yeni bir değerlendirme sürecine girileceğini ima etti.

Tayvan: AB talep ederse Rus petrolü alımı durdurulacak

Tayvan Ekonomik İşler Bakanı Kung Ming-hsin, bir grup sivil toplum kuruluşunun adanın Rusya ile devam eden ticari faaliyetlerini eleştirmesinin ardından, özel rafinerilerin Avrupa Birliği’nin (AB) de talep etmesi hâlinde Rus petrolünün alımını durdurmaya hazır olduklarını söyledi. Parlamentoda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı, bakanlığının Rus naftası satın almaya devam eden Formosa Petrochemical (6505.TW) ile görüştüğünü, ayrıca görüşlerini almak üzere AB ile görüştüğünü söyledi. Kung, "AB ve G7 normlarına saygı duyacağız ve uyacağız. Anladığım kadarıyla, AB gelecek yıl daha fazla alım yapmama kararı alabilir." dedi. “AB ALIM YAPMAYIN DERSE ALIM YAPILMAYACAK” Tayvan'ın Rusya'dan nafta alımını tamamen durdurup durdurmayacağı sorulduğunda, "Bunu yalnızca özel şirketlerimizle görüşebiliriz ve onlar da uymaya istekliler.” şeklinde cevap verdi. Ayrıca "AB gelecek yıl daha fazla alım yapmayın derse, o zaman onlar da alım yapmayacak." diye ekledi. Gemi takip şirketi Kpler'in verilerine göre Tayvan, bu yıl şimdiye kadar günlük 75 bin varil Rus naftası ithal etti. Bu rakam, 2024'te 71 bin varil/gün seviyesindeydi.

Tayvan ve ABD Tiananmen Katliamı'nı unutmadı

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çin'in 1989 yılında Tiananmen Meydanı'nda gerçekleştirdiği vahşeti 36. yılında andı. Devlet Başkanı Lai ve Bakan Rubio, demokrasiden yana göstericilerin katledilmesinin unutulmayacağını dile getirdi. TAYVAN TARİHİ UNUTMAYI REDDEDİYOR Devlet Başkanı Lai, Çin rejimine karşı direniş gösteren eylemcilerin cesaretini övdüğü açıklamasında, insan haklarının önemine işaret etti. Katliamın unutulmaması gerektiğinin altını çizen Lai, "4 Haziran Tiananmen olayının anılması sadece tarihin yasını tutmak değil, aynı zamanda bu anıyı yaşatmaktır. Otoriter hükûmetler çoğu zaman sessiz kalmayı ve tarihi unutmayı tercih ederken, demokratik toplumlar gerçeği korumayı ve insan hakları fikrine hayatlarını ve hayallerini verenleri unutmayı reddederler. Sadece tarihi unutmayı reddetmekle kalmıyoruz, temel değerlerimizi her gün yaşatacağız." yorumunda bulundu. "ÇKP GERÇEKLERİ SANSÜRLEMEYE ÇALIŞIYOR ANCAK DÜNYA BUNU ASLA UNUTMAYACAK" Çin halkının cesaretine vurgu yapan Rubio ise "Bugün, temel özgürlüklerini kullanmaya çalışırken öldürülen Çin halkının cesaretini ve 4 Haziran 1989 olaylarının hesabını sormaya ve adalet aramaya devam eden zulüm görenleri anıyoruz. ÇKP gerçekleri aktif olarak sansürlemeye çalışıyor, ancak dünya bunu asla unutmayacak" ifadelerini kullandı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun yanlış yorumlarının tarihi gerçekleri kötü niyetli bir şekilde çarpıttığını ve Çin'in iç işlerine müdahale ettiğini öne sürerek Çin'in ABD'den şikayetçi olduğunu söyledi. TİANANMEN KATLİAMI'NIN 36. YILI 1949’dan bu yana ülkedeki bütün etnik grupları demir yumrukla yöneten Çin Komünist Parti rejimi, 1980’lerin ilk yarısından itibaren toplumun farklı kesimlerinden yükselen değişim talepleri ile karşı karşıya kaldı. EŞİTSİZLİK, FAKİRLİK VE DİKTATÖRLÜK Dünyada Soğuk Savaş ürünü diktatör rejimlerin bir bir yıkıldığı yıllarda Çin’de Komünist Partinin hayatın her alanındaki mutlak kontrolü, yozlaşma ve siyasi çürüme kamuoyunda siyasal yenilik isteklerini kuvvetlendirmişti. Ülkede farklı etnik gruplar üzerindeki baskıların kaldırılması, azınlık bölgelerine daha fazla özerklik verilmesi, dini özgürlüklerin tanınması, anayasal ve ekonomik değişimlerin yapılması yönünde talepler yükseliyordu. ÇİN BASKISINA KARŞI BÖLGELERDE AYAKLANMALAR BAŞLADI Ancak Komünist Parti içerisinde radikal kanat halkın gelişim taleplerine direnç gösteriyordu. Ekonomide liberalleşme ve verilen kısmi özgürlükler, daha fazla özgürlük isteyen üniversite öğrencileri, işçiler ve aydınlar tarafından yeterli bulunmadı. Komünist Partinin kurduğu dikta rejimine karşı, Çin’in önemli şehirlerinde ve halkın devlet destekli ayrımcılığa maruz kaldığı Doğu Türkistan, Tibet ve İç Moğolistan gibi etnik grupların ağırlıklı olarak yaşadığı pek çok bölgede hükûmete karşı ayaklanmalar başladı. ÇİN'İN KALBİ PEKİN'E DEMOKRASİ TANRIÇASI HEYKELİ DİKİLDİ Tarih, 15 Nisan 1989'u gösterdiğinde, ülke genelindeki eşitsizlik, Çin Komünist Partisinin insan hakları ihlalleri ve baskılarına dur demek için çoğunluğu öğrenci ve öğretmenlerden oluşan yüz binlerce demokrasi yanlısı aktivist, Pekin’deki en önemi meydanlardan Tiananmen Meydanı’nda toplandı. Gösterilerin ilk günlerinde eylemlere müdahale etmeyen hükûmet, 20 Mayıs'ta sıkıyönetim ilan etti. Komünist Parti hükûmetinin geri adım atmak yerine daha da sertleşmesi ve sivil halkın taleplerini göz ardı etmesi öğrencileri daha fazla direnmeye sevk etti. Öğrenciler, Tiananmen Meydanı'ndaki komünist lider Mao Zedong'un portresinin karşısına Demokrasi Tanrıçası'nın heykelini dikti. ÇİN ASKERLERİ HALKI ÇAPRAZ ATEŞE ALDI Barışçıl gösterileri "devrim karşıtı isyan" olarak nitelendiren Komünist rejim, 4 Haziran 1989 sabahı Tiananmen Meydanı'ndaki kalabalığın üzerine 200 bin Çinli askeri gönderdi. Katliama dönüşen barışçıl gösteride meydandaki on binlerce öğenci çapraz ateşe tutuldu. Askerler öğrenci, öğretmen ve sivil halk fark etmeksizin herkesi katletti. EKONOMİSİNE GÜVENEN ÇİN 4 Haziran tarihi Çin’in en büyük katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazıldı. Ekonomik gücüne güvenen için Çin hala bölgede ve Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk ve Müslüman topluluklara soykırım uygulamaya devam ediyor.

Çin Tayvan'daki tatbikatın son gününde faaliyetlerini artırdı!

Şi Cinping idaresindeki Çin'in Tayvan çevresinde hava, kara, deniz ve füze sistemlerini kulanılarak gerçekleştirdiği askerî tatbikat tepkilerin hedefi olurken, Pekin yönetimi 3 günlük tatbikatın son gününde gerçek atış yaptığı faaliyetlerini artırdı. TAYVAN'DAKİ TATBİKATTA FAALİYETLERİNİ ARTIRDI Tayvan Savunma Bakanlığı, tatbikatın son gününde bölgede 59 savaş uçağı ve 23 donanma gemisi tespit edildiğini bildirdi. Bakanlık özellikle donanma gemisinde artış olduğuna vurgu yaptı. Tayvan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik akıl dışı bir operasyon olarak değerlendirdiği tatbikata ilişkin olarak Çin, bunun gerekli ve meşru bir eylem olduğunu öne sürdü. Çin'i sorun çıkaran ülke olarak nitelendiren Tayvan söz konusu tatbikatı kınadı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada Tayvan'a yönelik desteğini yineledi.

ABD'den Çin'e "tatbikat" tepkisi!

Soykırımcı Şi Cinping yönetimindeki Çin'in Tayvan üzerinde başlattığı askerî tatbikata yönelik tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) tarafından habersiz bir şekilde başlatılan hava, deniz, kara ve füze sistemlerinin bir arada kullanıldığı askerî tatbikat, Tayvan'ın egemenliğine ve bağımsızlığına karşı tehdit oluşturuyor. Çin Halk Kurtuluş Ordusu, tatbikatların önemli limanlara ve enerji altyapı tesislerine yönelik olarak gerçekleştirileceğini kaydetti. Açıklamada gerçek atış yapılacağı belirtildi. "ABD TAYVAN BOĞAZI BOYUNCA BARIŞ VE İSTİKRARI DESTEKLİYOR" ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada ise Tayvan ve müttefik ortaklarına bağlı kalınacağı kaydedildi. Bakanlığın açıklamasında, "Bir kez daha, Çin'in Tayvan'a yönelik saldırgan askerî faaliyetleri ve söylemi yalnızca gerginlikleri artırmaya, bölgenin güvenliğini ve dünyanın refahını riske atmaya hizmet ediyor. ABD, Tayvan Boğazı boyunca barış ve istikrarı destekliyor. Güç veya zorlama yoluyla da dahil olmak üzere statükoda tek taraflı değişikliklere karşı çıkıyor." ifadeleri kullanıldı. Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (ÇHKO) Bölgeden Sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Şı Yi, tatbikata hava, kara, deniz ve roket kuvvetleri unsurlarının katıldığını söyledi. Şı Yi, tatbikat çerçevesinde "deniz-hava muharebe hazırlığı devriyeleri, kapsamlı üstünlüğün ele geçirilmesi, deniz ve kara hedeflerine saldırılar, kilit bölgeler ve deniz yollarının blokajına" odaklanılacağını kaydetti. MEŞRU VE GEREKLİ BİR EYLEM OLDUĞUNU SAVUNDU Ayrıca bunun sözde "meşru ve gerekli" bir eylem olduğunu dile getiren Çinli yetkili, ayrılıkçı güç olarak nitelendirdiği Tayvan savunucularına karşı bunun sert bir uyarı ve güçlü bir mesaj olduğunu belirtti.

Çin'in akıl dışı provokasyonu: Tayvan'da geniş çaplı tatbikat başlattı!

Çin, Tayvan'ın etrafını kuşatan kapsamlı bir tatbikat başlattı. Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (ÇHKO) Bölgeden Sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı Sözcüsü Albay Şı Yi, tatbikata hava, kara, deniz ve roket kuvvetleri unsurlarının katıldığını söyledi. Şı tatbikat çerçevesinde "deniz-hava muharebe hazırlığı devriyeleri, kapsamlı üstünlüğün ele geçirilmesi, deniz ve kara hedeflerine saldırılar, kilit bölgeler ve deniz yollarının blokajına" odaklanılacağını kaydetti. MEŞRU VE GEREKLİ BİR EYLEM OLDUĞUNU SAVUNDU Ayrıca bunun sözde "meşru ve gerekli" bir eylem olduğunu dile getiren Şı, ayrılıkçı güç olarak nitelendirdiği Tayvan savunucularına karşı bunun sert bir uyarı ve güçlü bir mesaj olduğunu belirtti. "TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUMAK ÜZERE KARARLI DURUYORUZ" Tayvan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, tatbikatın Çin'in akıl dışı provokasyonu olduğu vurgulandı. Tatbikatın bölgesel barışa zarar verdiği kaydedilen açıklamada, "Özgürlük ve demokrasinin ön safında, toprak bütünlüğümüzü korumak üzere kararlı duruyoruz." ifadesi yer aldı. Öte yandan Çin Sahil Güvenliği de söz konusu tatbikatla eş zamanlı olarak "kanun koruma devriyesi" yürütüyor. Çin Sahil Güvenliği Sözcüsü Cu Anqing, tatbikatın "tek Çin" ilkesi adı altında kontrole yönelik eylemlerin talimini amaçladığını kaydetti.

Rusya’yı destekleyen Çin firmaları, Tayvanlı gibi gözükerek yaptırımlardan kaçıyor!

Ukraynalı aktivist Vadım Labas, 6 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklamada; TRC adlı bir firmanın Rusya'daki bir şirket ile yapılan işlem belgesini paylaştı. Başlangıçta Tayvan merkezli Taiwan Rung Cherng Suspenparts (TRC) firmasının, Rusya'nın patlayıcı mühimmatları için servo mekanizmalar ürettiğini sandığını duyurdu. Aktivist, yapılan derinlemesine araştırmanın sonucunda belgede geçen TRC isminin aslında Tayvanlı firmayı değil uluslararası yaptırımlardan kaçmaya çalışan bir Çinli firmayı örtbas etmek için kullanıldığına ulaştı. TAYVAN HAKSIZ SUÇLANDI, ASIL SUÇLULAR ÇİNLİ ÜRETİCİLER! "Tayvan haksız yere suçlanmıştır. Gerçek suçlular, TRC'nin ismini bir örtü olarak kullanan Çinli üreticilerdir" diyen Labas, "Yaptığımız araştırmalarda sadece yaptırımlardan kaçınmaya yönelik yeni bir taktik bulmakla kalmadık, aynı zamanda Tayvanlı üreticinin itibarını zedelemeye yönelik bir çaba da tespit ettik, bu taktik sıkça uygulanıyor" ifadelerini kullandı. Labas ayrıca, Çinli KST Digital Technology Limited firmasının, bir aracılar ağı üzerinden Rusya'ya servo motorları tedarik ettiğini belirtti. Bu ürünler de Tayvanlı firma TRC'nin ürünü olarak etiketlenmiş ve TRC'nin ismi izinsiz olarak kullanılmıştı. TRC Genel Müdür Yardımcısı Chen Shu-Mei, Rusya ile herhangi bir ticari ilişkileri olmadığını teyit ederek, şirketin itibarını savunmak amacıyla hukuki işlem yapmayı düşündüklerini belirtti. ÜRÜN, RUS BOMBALARI İÇİN KULLANILIYOR Servo motorlar, bombaların aerodinamik bileşenlerini, kanatlar veya kuyruklar gibi parçaları kontrol ederek hassas manevra yapma ve yönlendirme sağlayan kritik bir rol oynar. Rus patlayıcı mühimmatları, Ukrayna'daki Rus hava stratejisinin önemli bir unsuru haline gelmiş durumda. Askeri analistler, bu bombaların Rusya'nın Ukrayna'daki topyekûn savaşta operasyonel avantajının yüzde 20'sini oluşturduğunu tahmin ediyor. Ukrayna istihbarat raporları, Rusya'nın bu bombaların kullanımını önemli ölçüde artırdığını gösteriyor.

#Tayvan