Tayvan Haberleri - Son Dakika Tayvan Haber Güncel Gelişmeler

Tayvan Cumhurbaşkanı: Çin önce Rusya'dan toprağını geri alsın

Çin, demokratik olarak yönetilen Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Ülkeyi kontrol altına almak için güç kullanma tehdidinde bulunuyor. Tayvan hükûmeti ise bu iddiaları reddediyor ve Ada'nın geleceğini sadece halkının belirleyebileceğini vurguluyor. Tayvan Cumhurbaşkanı Lai Ching-te 1 Eylül 2024 tarihinde verdiği röportajda, Çin'in Tayvan üzerindeki iddiaları toprak bütünlüğüyle ilgiliyse, o zaman 19. yüzyılda son Çin hanedanının devrettiği toprakları da Rusya'dan geri alması gerektiğini belirtti. 1858'DE İMZALANAN AİGUN ANTLAŞMASI Çin'in Tayvan'ı işgal ve ilhak etme arzusunun gerçek amacının toprak bütünlüğü olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, Çin'in 1858'de imzalanan Aigun Antlaşması ile Rusya'ya devredilen geniş toprakları geri almayı düşünmediğini belirtti. Bu antlaşma, Qing Hanedanı'nın zayıfladığı dönemde Rus İmparatorluğu ile imzalanmış ve Amur Nehri boyunca mevcut sınırların büyük kısmını Rusya'ya devretmişti. "RUSYA’DAN BU TOPRAKLARI NEDEN GERİ ALMIYOR? Lai Ching-te, “Çin’in Tayvan’ı işgal ve ilhak etme niyeti, Tayvan’daki herhangi bir kişi ya da siyasi partiye bağlı değil. Çin’in Tayvan’ı ilhak etme amacı, toprak bütünlüğü değil. Eğer bu bir toprak bütünlüğü meselesiyse, Rusya’dan bu toprakları neden geri almıyor? Rusya şimdi en zayıf durumda, değil mi? Bu da Çin’in Tayvan’ı işgal etmek istemediğini gösteriyor.” şeklinde konuştu. Lai Ching-te ayrıca, Çin’in Tayvan üzerindeki emellerinin uluslararası kurallara dayalı düzeni değiştirmek olduğunu vurgulayarak, “Gerçek amacının uluslararası alanda ve Batı Pasifik’te egemenlik sağlamak olduğunu” ifade etti.

ABD'den Çin'i caydırmak adına Tayvan'ın Yanında Durma Yasası!

ABD Alaska Cumhuriyetçi Senatörü Dan Sullivan ve Illinois Demokrat Senatörü Tammy Duckworth, ABD Parlamentosuna Çin’in askerî saldırılarına karşı koymayı amaçlayan ve iki partili bir yasa tasarısı olan Tayvan'ın Yanında Durma Yasası'nı sundu. ÇKP ÜYLERİNE YAPTIRIM Yasa tasarısında, Çin Komünist Partisi (ÇKP) üyeleri, finansal kuruluşlar ve endüstriler için bir dizi yaptırım uygulanması, ABD finans kuruluşlarının ÇKP ile bağlantılı olan kuruluşlara yatırım yapmasının yasaklanması ve Çin mallarının ithalatının kısıtlanması öngörülüyor. Sullivan ve Duckworth yaptıkları açıklamada, yasama aracılığıyla ABD’nin Tayvan demokrasisine verdiği iki partili desteği ifade etmek istediklerini belirtti. Senatör Sullivan Çin’in Tayvan, ABD ve Hint-Pasifik bölgesindeki müttefiklerine yönelik tehditlerinin her geçen gün daha cesur ve saldırgan hale geldiğini belirterek, “Bu tehlikeli dönemde, ABD’nin Tayvan demokrasisine olan bağlılığını göstermesi çok önemli.” ifadelerini kullandı. Tasarı, Çin Halk Kurtuluş Ordusunun Tayvan'a yönelik askerî saldırısı durumunda, ÇKP liderlerine karşı kapsamlı ekonomik, enerji ve finansal yaptırımlar içeriyor.

Tayvan: Çin tehdidine karşı birleşelim!

Çin yönetiminin Tayvan Cumhuriyeti'ne yönelik tahrik girişimleri son günlerde hız kazandı. Buna bağlı olarak Çin, uzun yıllardan beri hak iddia ettiği Tayvan'ı işgal etmeyi planlıyor. Tayvan'ın yeni Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, ülkeleri Çin tehdidi karşısında birleşmeye çağırdı. "ÇİN'DEN HERHANGİ BİR ÜLKEYE YÖNELİK TEHDİT, DÜNYA İÇİN BİR TEHDİTTİR" Cumhurbaşkanı Lai Ching-te, 30 Temmuz 2024 tarihinde Çin Parlamentolararası İttifakı'nın (IPAC) zirvesine katıldı. Zirveye 20'den fazla ülkeden milletvekilleri ve parlamento üyeleri katıldı. Lai Ching-te, zirvede yaptığı açıklamada, "Çin'den herhangi bir ülkeye yönelik tehdit, dünya için bir tehdittir" diyerek 20'den fazla ülkenin milletvekillerine Çin otoritelerine karşı birleşmeleri gerektiğini vurguladı. ÇİN PARLAMENTOLARARASI İTTİFAKI (IPAC) IPAC, ABD, Uruguay, Kanada, Japonya ve Birleşik Krallık'tan oluşan ve demokrasilerin Çin ile nasıl etkileşime girdiği konusunda endişe duyan bir grup parlamenterden oluşmaktadır.

Ursula von der Leyen: Çin'in Tayvan'ı işgal etmesini engelleyeceğiz

Avrupa Komisyonu Başkanlığına yeniden seçilen Ursula von der Leyen, ilk icraatları arasında, Çin'i Tayvan'ı işgal etmesini engellemeye yönelik çalışmaların olduğunu bildirdi. ÇİN'E KARŞI EN NET AÇIKLAMASINI YAPTI Hint-Pasifik bölgesinin dünyanın geleceği için belirleyici bir bölge haline geleceğini belirten Von der Leyen, "Avrupa’nın Seçimi" başlıklı manifestosunda, “Ortak zorluklarla karşı karşıya olduğumuz Japonya, Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya ile birlikte çalışacağız. Bu, Çin’i özellikle Tayvan konusunda statükoyu askeri yollarla tek taraflı olarak değiştirmekten caydırmak için birleşik devletçiliğimizin tüm yelpazesini kullanmaya yönelik ortak çabalarımızı da içeriyor” diyerek Çin'e karşı en net açıklamasını yaptı. TAYVAN KONUSUNDA BİRLİKTE ÇALIŞMA SÖZÜ VERDİĞİ DÖRT ÜLKE ABD, Çin’in Tayvan’a yönelik işgal savaşının 2027 yılına kadar, yani Von der Leyen’in olası ikinci görev süresinin ortasına kadar gerçekleşebileceğini belirtiyor. Von der Leyen, Tayvan konusunda birlikte çalışma sözü verdiği dört ülke için ise, "Benzer şekilde siber, uzay ve kritik minerallerin ve teknolojilerin güvenli tedariki konusunda ortak zorluklarla karşı karşıya olduğumuz Japonya, Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya ile de birlikte çalışacağız" dedi. “VON DER LEYEN ATEŞLE OYNUYOR“ Çin Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşleri Genel Müdürü Wang Lutong, Ursula von der Leyen’i ülkenin içişlerine fazla müdahale ettiği gerekçesiyle kınadı. Lutong açıklamada, “Tayvan konusunda ateşle oynamak son derece tehlikelidir. [İç işlere] karışmak ve hatta Tayvan ile güçlerini birleştirmeye çalışmak Avrupa için hiçbir şekilde doğru bir seçim değildir” ifadelerini kullandı.

Tayvan'dan Ukrayna'ya sağlık ekipmanı desteği

Tayvan Cumhuriyeti, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırıları karşında destek olmak amacıyla ülkenin Harkiv bölgesine sağlık sistemleri temin etti. Tayvan Dışişleri Bakanlığı tarafından 25 Haziran 2024 tarihinde konuya ilişkin yapılan açıklamada, Tayvan'ın Ukrayna ’ya destek olmak için Çekya ile iş birliği yaptığı bildirildi. #Taiwan???????? is honored to team up with #Czechia???????? to #StandWithUkraine????????! Our health care aid in Kharkiv exemplifies the power of democratic solidarity against authoritarian threats while highlighting our commitment to strengthening health system resilience wherever it's needed. https://t.co/zqcMMhhLIg — 外交部 Ministry of Foreign Affairs, ROC (Taiwan) ???????? (@MOFA_Taiwan) June 21, 2024 Bakanlık açıklamasında, "Gerçekleştirdiğimiz sağlık yardımları, Harkiv’deki otoriter tehditler karşısında dayanışma örneği niteliğindedir. Tayvan Ukrayna'nın sağlık sistemlerini güçlendirme kararlılığından vazgeçmeyecektir." ifadelerine yer verdi.

Tayvan'dan Çin'e uyarı: Hakkı yok!

Çin yönetiminin Tayvan Cumhuriyeti'ne yönelik tahrik girişimleri son günlerde hız kazandı. Buna bağlı olarak Çin, uzun yıllardan bu yana hak iddia ettiği Tayvan'ı işgal etmeyi planlıyor. Bu kapsamda Çin Dışişleri Bakanlığı 21 Haziran 2024 tarihinde paylaştığı yeni yönergede, "Tayvan'da bağımsızlık yanlısı radikallerin ağır şekilde cezalandırılması" talebinde bulunmuştu. "DEMOKRASİ BİR SUÇ DEĞİLDİR" Tayvan'ın yeni Cumhurbaşkanı William Lai Ching-te 24 Haziran tarihinde konuya ilişkin başkent Taipei'de yaptığı basın toplantısında, Çin'in Tayvan halkına görüşlerini ifade ettikleri için cezalandırma, tehdit etme hakkının olmadığını sert bir şekilde dile getirdi. Ching-te ayrıca "Demokrasi bir suç değildir." dedi. "ASIL KÖTÜ OLAN OTOKRASİDİR" Çin'in Tayvan üzerinde herhangi bir yetkisi olmadığına dikkat çeken William Lai Ching-te, "Çin'in Tayvan halkına siyasi görüşleri nedeniyle yaptırım uygulama veya sınır ötesi kovuşturma yapma hakkı yoktur. Demokrasi suç değildir; asıl kötü olan otokrasidir." ifadelerini kullandı. Öte yandan Çin Kamu Güvenlik Bakanlığından Sun Ping de ayrılıkçılık faaliyetlerine verilecek en yüksek cezanın idam kararı olduğunu belirtmişti.

ABD'den Çin'i tedirgin edecek hamle: Tayvan'a 360 milyon dolarlık silah satışı

Çin'in topraklarında hak iddia ettiği Tayvan, askerî yatırımlarına devam ediyor. Bu bağlamda ABD Savunma Bakanlığının Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı (DSCA), 18 Haziran 2024 tarihinde ABD Dışişleri Bakanlığının Tayvan'a toplam değeri yaklaşık 360,2 milyon ABD doları olan son silah satışını onayladığını açıkladı. Açıklamada, satışı gerçekleştirilecek 720 adet "Switchblade 300" tipi İHA ile 291 adet "Altius 600M-V" SİHA'nın Tayvan'ın mevcut ve gelecekteki tehditlere yanıt verme yeteneğini geliştirmesine güç katacağı bildirildi. Tayvan'a satıların drone'ların saldırı için yönlendirilene kadar bir hedef alanının çevresinde uçabilen küçük kamikaze tipi insansız hava araçları olduğu kaydedilirken, Altius 600M-V tipi drone'lar karadan ve havadan hedefe fırlatılabiliyor. Tayvan Savunma Bakanlığı, özellikle ABD'nin Ada'ya silah satışını arttırma çabaları için teşekkürler ederek, "Çinli komünistlerin Tayvan çevresinde sık sık gerçekleştirdiği askeri operasyonlar karşısında, ABD'nin üzerinde anlaşmaya vardığı bu silah satış kalemleri gerçek zamanlı tespit ve saldırı kabiliyetine sahip olacak ve düşman tehditlerine hızlı bir şekilde karşılık verebilecek" açıklamasında bulundu.

Tayvanlı Akademisyen: Çin'deki İnsan Hakları İhlalleri ve Uygur Soykırımı hala devam ediyor!

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Ankara Çin Komünist Partisi rejiminin yakın dönem tarihinde halka yönelik uyguladığı büyük katliamlardan birisi olan Tiananmen Katliamı, Tayvanlı Çinliler tarafından başkent Taipei'deki Özgürlük Meydanı'nda lanetlendi. Tayvan'daki Çin Demokrasi Akademisi Genel Müdürü Tsang Chien-yuan, Çin'in Tiananmen Katliamı, Çin'deki insan hak ihalleleri ve Doğu Türkistan'daki soykırımı QHA'ya değerlendi. Tiananmen Katliamı'nın acı hatıralarıyla birlikte, Tsang Chien-yuan, Çin Komünist Partisi rejiminin hala halkına yönelik baskıcı politikalarını ve bu durumun yoğunlaştığını belirtti. "ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ REJİMİ HÂLÂ HALKINA BASKI YAPIYOR" Röportajda Tsang Chien-yuan, "Tiananmen'da öğrencilere yönelik katliamı başlatan Çin Komünist Partisi rejimi hâlâ halkına baskı yapıyor ve bu durum yoğunlaşıyor. Otoriter Çin geçmişte olduğundan daha güçlü. Eskiden kendi halkını tehdit ediyordu ama şimdi artık Hint-Pasifik bölgemizdeki insanları ve ülkeleri tehdit ediyor" ifadelerini kullanarak, Çin'in iç politikada ve uluslararası alanda artan baskısına dikkat çekti. "EĞİTİM, SAĞLIK VE İŞ İMKANLARI GİBİ TEMEL HİZMETLERE ERİŞİMDE BÜYÜK EŞİTSİZLİKLER VAR" Ayrıca, Tsang Chien-yuan, Çin'deki eşitsizlik ve adaletsizlik konularına da değindi, "Çin'de yaşayan milyonlarca insan, temel insan haklarından mahrum bırakılıyor ve adil bir yaşam mücadelesi veriyor. Eğitim, sağlık ve iş imkanları gibi temel hizmetlere erişimde büyük eşitsizlikler var. Bu adaletsizlikler, rejimin halkına karşı uyguladığı baskının bir parçasıdır" dedi. TAYVALI AKADEMİSYENDEN DOĞU TÜRKİSTAN ÇIKIŞI Röportajın devamında, Tsang Chien-yuan, Çin'deki insan hakları ihlalleri ve Doğu Türkistan'daki Uygur soykırımı gibi önemli konuların hala uluslararası kamuoyunun gündeminde olduğunu ve bu konularda daha fazla bilinç ve eylemin gerekliliğine dikkat çekerek, "Uygur Türkleri ve diğer Müslüman toplumlar, Çin hükumetinin sistematik zulmüne maruz kalıyor. Toplama kampları, zorla çalıştırma, kültürel asimilasyon ve diğer insanlık dışı uygulamalar, bu soykırımın vahşi boyutlarını ortaya koyuyor. Uluslararası toplum, bu insanlık dramına sessiz kalmamalı ve acilen harekete geçmeli" ifadelerini kullandı. "ÇİN'İN BASKICI POLİTİKALARINA KARŞI DAHA FAZLA DİKKAT VE EYLEM GÖSTERMESİ GEREKİYOR" Tsang Chien-yuan'a göre, Çin'in artan gücü ve etkisi, bölgesel istikrarı tehdit ediyor ve özgürlükçü değerlere sahip ülkeler için ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor. Tsang Chien-yuan ayrıca, Çin'in uluslararası alandaki etkisinin, insan hakları ihlalleri gibi iç konuları da etkilediğini belirtti ve "Çin'in artan gücü, uluslararası toplumun insan hakları ihlalleri ve adaletsizlik konularında sessiz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle, uluslararası toplumun, Çin'in baskıcı politikalarına karşı daha fazla dikkat ve eylem göstermesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Tayvanlı Çinliler Tiananmen Katliamı dolayısıyla Çin'i lanetledi

Çin Komünist Partisi rejiminin yakın dönem tarihinde en önemli halk hareketlerinden birisi olan Tiananmen Katliamı, Tayvanlı Çinliler tarafından başkent Taipei'deki Özgürlük Meydanı'nda lanetlendi. EZİLEN YURTTAŞLARI HAKKINDA ENDİŞE DUYUYORLAR Tayvan'ın başkenti Taipei'de 4 Haziran 2024 tarihinde ülkenin kurucu lideri Can Keyşek'in kabirinin bulunduğu Özgürlük Meydanı'nda, Çin Demokratik Koleji tarafından komünist Çin'e tel'in programı düzenlendi. Kolejin idarecisi olan Tsang Chien-yuan, Taianmen Katliamı ile ilgili yaptığı açıklamasında Tayvan'da 4 Haziran'ı desteklemek için sokaklara çıkan insanların çoğunlukla milliyetçi duygulara sahip Çinliler olduğunu ve Çin'deki otoriter yönetim tarafından ezilen yurttaşları hakkında endişe duyduklarını bildirdi. ÇİN BÖLGEDE HALA BASKI UYGULUYOR Tsang Chien-yuan ayrıca, Çin'in bölgede hâlâ halkına baskı uyguladığına, halklar arasındaki eşitsizliğin ve ayrımcılığın devlet eliyle gerçekleştirildiğine, komünist rejimin dünya için bir tehdit oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekti.

#Tayvan