SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Trt

QHA - Kırım Haber Ajansı - Trt haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trt haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İletişim Başkanlığında afet haberciliğine dikkat çekildi Haber

İletişim Başkanlığında afet haberciliğine dikkat çekildi

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından sunulan Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında hibe almaya hak kazanan "Afet Haberciliği: Haberin Afete Dönüşmesini Önlemek" isimli proje ile eğitim paneli tertip edildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayesinde ve RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı, Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesi ortaklığında yürütülen proje kapsamında çok sayıda yabancı gazeteciye yönelik “Afet Haberciliği Eğitim Paneli” düzenlendi. Program kapsamında açılan doğal afet sergisinde Türkiye, Ukrayna, Slovenya ve İspanya’daki afetlerin sonuçlarını gösteren fotoğraflar yer aldı. Rus saldırısı sonucunda yaşanan Kahovka Barajı’nın patlaması sonucunda yaşanan afetin izleri ise katılımcıların dikkatine sunuldu. 2 Aralık 2025 tarihinde İletişim Başkanlığında gerçekleştirilen eğitim paneli saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Programın devamında afet haberciliği üzerine hazırlanan video kesit katılımcılara gösterildi. İletişim fakülteleri için uluslararası düzeyde tanınan bir Afet Haberciliği müfredatı ve ders içeriği ile medya profesyonelleri için eğitim rehberlerini tanıtmayı amaçlayan proje bağlamında Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve İletişim Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran tarafından açılış konuşmaları icra edildi. AFAD Başkanı Pehlivan, kurumun faaliyet kategorilerden söz ederek başladığı konuşmasında çalışma grupları içerisinde afet iletişim başlığı altında faaliyet alanı olduğunu kaydetti. Pehlivan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Anadolu Ajansı (AA), TRT, AFAD Basın Müşavirliği ve diğer medya kurum ve kuruluşları ile birlikte afet süreci ve sonrası ile ilgili iletişim odaklı çalışmaları yerine getirdiğini belirtti. Pehlivan, “İletişim o kadar önemli bir husus ki, özellikle yaşamı birebir etkileyen afet gibi alanlarda insanların, toplumların doğru haber alma hakkını kullanması ziyadesiyle mühim.” diyerek kurum olarak iletişimi önemsediklerini vurguladı. Ayrıca dezenformasyona dikkat çeken Pehlivan, toplumların yanlış yönlendirilmesine neden olduğunun altını çizdi. Pehlivan, “Afetlerle ilgili habercilikte en ufak aksama veya yanlış aksettirme yeni felaketlere yol açabilmektedir.” dedi. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nde yapılan paylaşım sayısının 150 milyonu bulduğunu sözlerine ekleyen Pehlivan, dezenformasyon niteliği taşıyan bilgi aktarımlarının birer yük olduğunu belirtti. Pehlivan İletişim Başkanlığı ve AFAD’ın kamuoyunu doğru bilgilendirmek için o dönemde ortak çalışmalar yürüttüğünü bildirdi. İletişim Başkanlığı Başkanı Duran ise projede iş birliği sağlayan eğitim kurumları; Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesine teşekkür etti. “İnsanı analitik merkeze alan toplumun lehine olan ve standartları yüksek olan bir medya sistemi vazgeçilmezimizdir.” ifadesine yer veren Duran, bu kapsamda yürütülen faaliyetlerle İletişim Başkanlığının hem teorikte hem de pratikte iletişime katkı sunmaya çalıştığını kaydetti. Duran, afet haberciliğinin yalnızca bir isim olmadığını afet anında toplumsal dayanışmayı, kamu düzenini ve can güvenliğini ilgilendiren bir uzmanlık alanı adı olduğunu vurguladı. Bu nedenle büyük bir hassasiyet gerektirdiğinin altını çizen Duran, insanların bilgi edinme talebi içinde olduğunu söyledi. Bilgi trafiğinin bazen telafi edilemeyecek sonuçlar doğurduğunun altını çizen Duran, gerçek bilgi ile sahte bilgiyi ayırt etmenin zor olduğu bir döneme girdiğimizi, bunun yapay zekâ ile önemli bir durum haline geldiğini dile getirdi. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nden örnek veren Duran, “O dönemde yalan, yanlış ve eksik bilgilerin hızla yayıldığına şahit olduk. İletişim Başkanlığı olarak dezenformasyona karşı mücadele ettik. Sadece 5 ay içinde 450’ye yakın dezenformasyon tespit ettik.” bilgisini verdi. Duran, bu kapsamda İletişim Başkanlığının medya mensupları için rehber niteliğinde kitap yayımladığını, sempozyum düzenlediğini, video ve görsel içeriklerle çalışmalar katkı sağladığını belirtti. Ayrıca İletişim Başkanlığı Başkanı, afet haberciliği konusunda beş dilde hazırlanan kitabın çalışmalarının devamlılığı niteliğinde olduğunu sözlerine ekledi. Açılış konuşmalarından sonra üç oturumdan oluşan panelin ilki “Afet Haberciliğinde Etik Zorluklar” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler’in üstlendiği panelde; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Kayıhan, Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar ve TRT Haber Sunucu Fuat Kozluklu konuşma yaptı. RTÜK Başkan Yardımcısı Güler, “Amacımız yalnızca mevcut sorunları tespit etmek değil, aynı zamanda çözüm yollarını hep birlikte tartışmak.” diyerek başladığı konuşmasında afet haberciliğindeki önemli hususlara dikkat çektiği soruları panelistlere yöneltti. 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'ne işaret eden Doç. Dr. Kayıhan, asrın felaketi olarak adlandırılan ağır yıkımın medyaya yansımalarından söz etti. Bu hususta olayı aktarım, kurtarma hikâyeleri, mahremiyet eksikliği, dezenformasyon, muhalefet ve iktidar olumlu ve olumsuz haberleri ile ihtiyaçları barındıran haberlerin gündeme taşındığını aktardı. Kayıhan, yardımların basında büyük bir yankı uyandırdığını ancak politik yansımaların da çok fazla görüldüğünü vurguladı. Uzmanlara yeterince başvurulmadığına dikkat çeken Kayıhan, “Basında depremzedelerin konuşmalarına ve mağduriyetine de çok az yer verildiğini görmüş olduk.” yorumunu yaptı. Kriz haberciliği kadar risk haberciliğinin de önemli olduğunun altını çizen Kayıhan, “Risk haberciliği üzerine eğilebilirsek, birtakım krizlerin önüne geçebilir ve önlem alabiliriz. Politik odaklı değil, insan odaklı habercilik yapmak; hızlı, doğru ve net haberler önemli. Korkuya ve paniğe sürüklemeyecek etik kurallar çerçevesinde haberler yapmak da son derece önemli.” değerlendirmesinde bulundu. Kayıhan bu bağlamda afet muhabirlerine eğitimler verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 20 yıllık saha deneyimini katılımcılara aktaran AA Gaziantep Bölge Müdürü Kocalar ise Kahramanmaraş Depremleri'nden sağ çıkarılan 70 yaşındaki bir teyzenin mahremiyet talebinin kendisi için kariyeri boyunca en önemli ders olduğunu ve mahremiyet olgusuna dikkat edilmesi gerektiğini aktardı. Kocalar, afet haberciliğinin en önemli meselelerinden birinin de fikri takip olduğunu söyledi. “Sahayı bu kadar iyi bilen biri olarak afet haberciliğini geliştirmek için neler yapılmalı?” sorusu üzerine Kocalar, “Bunun iki aşaması var. Birincisi medya şirketlerinin ‘afet haberciliği' birimi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu ekibin, insan psikolojisini iyi bilen kişilerden oluşmalı. Bölgede haber yapan kişinin çevrede afetzede olduğunu unutmaması gerekir. Ayrıca açlığa, susuzluğa, uykusuzluğa dayanabilir kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum. İkinci olarak afet bölgesindeki basın mensuplarına psikolojik destek verilmesi elzemdir.” ifadelerini kullandı. Birinci oturumun son konuşmacısı TRT Haber Sunucusu Kozluklu ise kariyerinde 7 deprem deneyimi olduğunu kaydederek, yaşadığı deneyimi katılımcılara aktardı. Usta çırak ilişkisiyle öğrenilmesi ve yürütülmesi gerek bir meslek olduğunu belirten Kozluklu, önce insan sonra gazeteci olma üslûbu olması gerektiğine dikkat çekti. Kozluklu, “Felaketin öznelerine hâlden anlayan duyguyla yaklaşıldığında etik gazeteciliğin gerekliliği büyük oranda yerine getirilmiş olur diye düşünüyorum.” dedi. Kozluklu, vicdan unsurunun önemine dikkat çekti. Panelin ilk oturumu İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu. İkinci oturum ise “Afet Haberciliğinde Güvenliğin Önemi” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar’ın yaptığı oturumda İspanya Vigo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Javier Abuin-Penas, AFAD Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Kubilay Özyurt ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Neval Genç panelist olarak yer aldı. Konuşmacılar, afet anında ve sonrasında bilginin etik bir şekilde aktarılmasının yanı sıra bilginin güvenliğine de dikkat çekti. Afet haberciliği sırasında ölümlerin veya yaralanmaların nedenlerinin hazırlıksız gitme, bilgi eksikliği, iletişim eksikliği veya yetersiz eğitim olduğu belirtildi. Yanlış bilgi nedeniyle devlete karşı güven kaybının da oluştuğu kaydedildi. Bu bağlamda resmî kaynakların referans alınması gerektiğinin altı çizildi. Oturumun sonunda İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etti. Öte yandan “Afet Haberciliğinde Teknoloji Kullanımı” başlıklı üçüncü oturumda ise afet sonrasında kamuoyunu bilgilendirme ve ilgili kuruluşları yönlendirme aracı olan teknolojinin doğru kullanımı ele alındı. Moderatörlüğünü Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Gölcü’nün yaptığı panelde BTK Basın Müşaviri Harun Arpacı, Gazeteci ve Sosyal Medya Yöneticisi Beatriz Nestar Bueno ve Bartın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Özkan Avcı panelist olarak yer aldı. Afetle ilgili bilgi aktarımı esnasında basın mensubunun iletişim trafiğine takılmaması için önerilerde bulunuldu. Gazetecilerin baz istasyonu değil, internet tabanlı iletişim sağlaması gerektiği belirtildi. Sosyal medya hesapları üzerinden yayılan dezenformasyon bilgilerin gazetecilik mesleğini daha önemli hale getirdiği, çünkü bu işin doğruya ulaşmanın sahada yapılan profesyonellik gerektiren bir iş olduğuna dikkat çekildi. Program, İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu'nun, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.

Erdoğan: Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik Haber

Erdoğan: Ukrayna-Rusya Savaşı’nda ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl "Küresel Yeniden Kurulum: Eski Düzenden Yeni Gerçeklere" temasıyla İstanbul'da dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum'un açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasına, iş, medya ve akademi dünyasının değerli mensuplarını ve diğer misafirleri selamlayarak başlayan Erdoğan, dokuzuncusu düzenlenen TRT World Forum münasebetiyle katılımcılarla bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Dünyanın farklı yerlerinden foruma katılan misafirlere "Yedi renk, yedi ses ve yedi iklimin visale erdiği güzel İstanbul'umuza hoş geldiniz." diyen Erdoğan, forumun, beşeriyeti ilgilendiren sorunların istişare edilmesi noktasında son derece kıymetli bir platform haline dönüştüğünü görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. "BMGK, İNSANLIĞIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEMİYOR" "Yaşadığımız her gün daha adil, daha kapsayıcı, daha kuşatıcı bir küresel sistemin inşasına duyulan ihtiyacı ortaya koyuyor." diyen Erdoğan, BMGK'nin mevzut yapısına yönelik eleştilerini yineleyerek, "Savaşlar, çatışmalar, eşitsizlik ve adaletsizlikler tüm insanlığın gündemini adeta işgal etmiş durumda. İkinci Cihan Harbi'nin galipleri eliyle kurulan mevcut sistem günümüzün gerçeklerine ve gerekliliklerine maalesef uymuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin adaletsiz karar alma yapısı nedeniyle insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretilemiyor. Çoğu zaman sorunlar da çözüm yolları da apaçık belli olduğu halde yerkürenin birçok yerinde masum insanlar ölmeye devam ediyor. Türkiye olarak insanlığın kaderinin beş ülkenin insafına terk edilemeyeceğini dile getiriyor ve bu sebeple dünya beşten büyüktür diyoruz. En büyük insani krizlerde, en somut insan hakları ihlallerinde dahi karar almakta geciken sistemin taze fikirlere, yeni katkılara ve elbette günceli yansıtan bir yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu aşikardır." ifadelerini kullandı. ERDOĞAN: TÜRKİYE HER TÜRLÜ KATKIYI SUNMAYA DEVAM EDECEKTİR Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya karşı başlatmış olduğu topyekûn işgal girşimi ve saldırılarına da değinen Erdoğan, şöyle konuştu: Dünyadaki gelişmeleri oturup izlemek, hatta eleştirmek kolay olandır. Zor olan değiştirmek, dönüştürmek, karanlığa karşı bir mum yakabilmektir. Ama biz kolay olanı değil, her zaman zor olanı seçtik. Oturup izlemek veya yanlışları eleştirmektense harekete geçmeyi, sorumluluk almayı, karanlıkları aydınlığa çevirmek için mücadele etmeyi tercih ettik. Milyonlarca kilometrekareyi bulan medeniyet coğrafyamızın her köşesine barışı, adaleti, dayanışmayı, huzuru götürmenin gayretindeyiz. Türkiye olarak yalnızca Gazze'de değil, yaşanan her insani krizde inisiyatif alıyoruz. Dördüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna Savaşı'nın adil ve kalıcı bir barışla çözümü için ilk günden itibaren sorumluluk üstlendik. Hem Sayın Putin hem de Sayın Zelenski ile yaptığımız görüşmelerde ilk etapta ateşkes ve devamında kalıcı barışın sağlanması için her türlü desteği vermedeki kararlılığımızı ifade ettik. Umuyorum ki yakın bir gelecekte taraflar arasında bir orta yol bulunacak, iki komşu halkın yeniden yan yana barış içinde yaşamasının önü açılacaktır. Türkiye bunun için her türlü katkıyı sunmaya devam edecektir.

TRT'de Kırım Tatar millî marşı Ant Etkenmen ve Numan Çelebicihan anlatıldı Haber

TRT'de Kırım Tatar millî marşı Ant Etkenmen ve Numan Çelebicihan anlatıldı

"Türkiye'nin dünyaya açılan sesi" sloganıyla yayın hayatını sürdüren ve özellikle Avrupalı Türklere hitap eden TRT Türkiye'nin Sesi Radyosunda (TSR) hafta içi her gün saat 14.05 -15.00 arasında yayınlanan Günebakan programında, Kırım Tatarlarının millî marşı Ant Etkenmen ve Numan Çelebicihan anlatıldı. TÜRK'ÜN SÖZÜ KÖŞESİNDE: ANTLI ŞEHİT NUMAN ÇELEBİCİHAN VE ANT ETKENMEN  Günebakan programının içinde yer alan ve her perşembe günü saat 14.30-15.00 arasında yayınlanan "Türk'ün Sözü" köşesinde geçen hafta bağımsız Türk devletlerinin millî marşları anlatıldı. 6 Haziran 2024 tarihli programda ise "Ant Etkenmen" ve millî marşın sözlerini kaleme alan Kırım Halk Cumhuriyeti'nin ilk başkanı, Antlı şehit Numan Çelebicihan da geniş şekilde yer buldu. Yapımcılığını Şule Yüksel Özçakır, sunuculuğunu ise Mustafa Çamlıca'nın yaptığı programda Genç Yürekler Dergisi İmtiyaz Sahibi, şair-yazar Muhterem Şahin, öncelikle Numan Çelebicihan hakkında ayrıntılı bilgiler verdi ve sonrasında "Ant Etkenmen"i Kırım Tatarca olarak okudu. "ANT ETKENMEN MİLLÎ RUH DESTANIDIR" Şahin, Numan Çelebicihan ve Ant Etkenmen ile ilgili şunları söyledi: "33 yaşında, henüz hayatının baharında, Bolşevikler tarafından şehit edilen Numan Çelebicihan, Kırım Tatar Türklüğünün büyük kahramanı, önderi ve mücadele adamıdır. Gaspıralı İsmail'in yolundan gitmiş, İstanbul'da ve vatan Kırım'da milletinin hürriyet ve bağımsızlığı için korkusuzca önderlik yapmış cesaret timsalidir. En yakın dava arkadaşı Cafer Seydahmet Kırımer'in deyimiyle, 'O bizim, Türk milletinin Antlı kurbanı, Antlı şehidimizdir.' İşte Ant Etkenmen şiiri, onun kaleminden çıkmış, millî bir ruhla yazıya dökülmüş bir yemin metnidir. Ant Etkenmen, 1916'da yayınlanmış, 9 Aralık 1917'de, Bahçesaray'da, Kırım Tatar Millî Kurultayı'nda millî marş olarak söylenmiştir. O gün bugündür Ant Etkenmen, Kırım Tatar Türklerinin ışığıdır, kılavuzudur, millî ruh destanıdır. Şehit Numan Çelebicacihan'ı saygıyla ve minnetle anıyoruz." Her hafta şair-yazar Muhterem Şahin'in konuşmacı olarak katıldığı Türk'ün Sözü köşesinde, Türk dünyasına yönelik sosyal, edebî, kültürel ve sanatsal alanlarda söyleşi yapılıyor.  NUMAN ÇELEBİCİHAN'IN HAYATI 1885 senesi “Büyük Sunaq” köyünde doğan Numan Çelebicihan 1908-1916 seneleri arasında İstanbul’da ve St. Petersburg’da Hukuk ve Tıp eğitimi aldı. 1908 senesi Cafer Seydamet ile birlikte Türkiye’de oluşan inkılap hareketlerini yakından takip etti. Kırım Tatar halkının sorunlarına çare bulmak ve çarlık idaresi altında ezilen halkının yaralarına derman olmak için büyük bir gayret ile çalıştı ve bu maksatla “Qırım Talebe Cemiyeti”ni kurdu. 1917 senesinde Kırım, Litvanya, Belarus ve Polonya Müftüsü oldu. Kırım Müslümanları İcra Komitesi'nin başkanı olarak seçildi. Bu süre boyunca, daha öncesinde olduğu gibi Kırım Tatar halkının teşkilatlanması ve kendi geleceğini eline alabilmesi için çalışmalar yürüttü. Yine aynı sene içerisinde Aralık ayında Birinci Kırım Tatar Millî Kurultayının toplanmasında büyük bir rol üstlendi ve Kurultayın idare heyetinin başkanı olarak seçildi. Kurultay’ın çalışmaları sonucunda “Kırım Tatar Halk Cumhuriyeti”nin kurulması için çalışmalar yürütülmesi kararı alındı ve kurulan hükûmetin başkanlığına Numan Çelebicihan seçildi. Kırım’ın Bolşevik kuvvetleri tarafından işgal edilmesi sonucunda Kurultay dağıtıldı ve Kırım Tatarlarının millî liderleri ya tutuklandı ya da Kırım’dan kaçmaya mecbur edildi. Tutuklanan Numan Çelebicihan 23 Şubat 1918 tarihinde Bolşevikler tarafından vahşice öldürüldü ve naaşı Karadeniz’e atıldı. Çelebicihan, ayrıca şair ve neşirci olarak tanınıyordu. Yazdığı “Ant Etkenmen” şiiri Kırım Tatarlarının millî marşı kabul edildi.

3 Kırım türküsü TRT Repertuarına alındı! Haber

3 Kırım türküsü TRT Repertuarına alındı!

Yedi Bölge Türk Halk Müziği Korosu kurucusu ve bağlama sanatçısı Celâl Yılmaz ile Emniyet eski Müdürü, Kırım Derneği İstanbul Şubesi ve Emel Kırım Vakfı Üyesi, Kırım Tatar müzisyen Zahide Kumbasar, yaşayan Kırım türkülerini başarılı çalışmalarıyla icra ediyor. KIRIM TÜRKÜSÜ TRT REPERTUARINDA! Bağlama sanatçısı Yılmaz'ın, Kırım Tatar müzisyen Kumbasar'dan derlediği 3 Kırım türküsü Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) repertuarına girdi. "Yüksek Minare", "Ay Anaylar Anaylar" ve "Kelse Bahsar Açsa Güller" isimli türkülerin notaları yıllar sonra TRT arşivine kaydedildi. Kırım Haber Ajansına (QHA) demeç veren Yılmaz, TRT repertuarında öğrencisi, Kırım Tatar sanatçı Yıldız Ayhan'ın kendi dilinde derlediği 3 Kırım Tatar türküsü bulunduğunu kaydetti. Yılmaz bununla birlikte TRT repertuarında 6 Kırım Tatar türküsü bulunduğunu söyledi. Kırım Tatar türkülerinin notalarıyla birlikte TRT repertuarına eklenmesinin önemine vurgu yapan Yılmaz, bahse konu olan 3 Kırım türküsünün herkes tarafından rahatlıkla icra edilebileceğini dile getirdi. Yılmaz, Kırım Tatarı olmayanlar için kelimelerin çevirisini de eklediklerini belirtti. Yılmaz, "Türkiye'de Kırım türküleri denetimden geçmiş değil, ben de Kırım kültürü için, Kırım Tatarlarına duyduğum saygı nedeniyle bu şekilde katkı sağladım." yorumunda bulundu. "KIRIM TÜRKÜLERİNİN TRT REPERTUARINA EKLENMESİ TÜRK DÜNYASINA ÖNEMLİ BİR KATKI SAĞLAYACAK" Öte yandan müzisyen Zahide Kumbasar ise QHA'ya yaptığı değerlendirmede, Rumeli ve Azerbaycan türkülerinin yanı sıra Kırım türkülerinin de TRT repertuarında yer alması gerektiğini ifade etti. Kumbasar, "Daha önce rahmetli Yıldız Ayhan ve Ahmet Gazi Ayhan'ın sayesinde TRT repertuarına 3 Kırım türküsü geçti. Dolayısıyla bu benim için çok gurur verici, çok sevindim" dedi. Kırım türküsü sayısının giderek çoğalması gerektiğine dikkat çeken Kumbasar, Kırım Tatarlarının ve Kırım kültürünün tanıtılması gerektiğinin altını çizdi. Kumbasar, "Kırım türkülerinin TRT repertuarına eklenmesi Türk dünyasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Biz öz Türk'üz. Dilimiz, kültürümüz, tarihimiz, özümüz bir. Bunun çok faydalı olacağına inanıyorum. Kırım'ı, Kırım Tatarlarını hatırlatmak lazım." ifadelerini kullandı.

TRT'den emekliliğe ayrılan Zafer Karatay için veda etkinliği düzenlenecek Haber

TRT'den emekliliğe ayrılan Zafer Karatay için veda etkinliği düzenlenecek

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT); emekliliğe ayrılan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı, Yapımcı ve Yönetmen Zafer Karatay'a veda ediyor. Karatay'ın TRT'deki çalışma arkadaşları, İstanbul Ticaret Üniversitesi ev sahipliğinde, "Ustaya Saygı" temasıyla emekliliğe ayrılan Karatay'a özel veda etkinliği düzenleyecek. YAPIMCI VE YÖNETMEN ZAFER KARATAY'IN TRT YOLCULUĞU "Yapımcı ve Yönetmen Zafer Karatay'ın TRT Yolculuğu" başlığıyla 8 Mart 2024 tarihinde icra edilecek olan etkinlik, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Kampüsü Konferans Salonu'nda saat 14.30'da yapılacak. Programda Zafer Karatay'ın biyografisi ve TRT'deki faaliyetleri katılımcılara aktarılacak.  Karatay'ın TRT'deki çalışma arkadaşları tarafından hazırlanan veda töreni, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve Rektör Prof. Dr. Abdülhamit Avşar ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesinin destekleriyle düzenlenecek.  Programın açılışı, Yönetmen Zeliha Aydın'ın, Zafer Karatay için hazırladığı belgeselin sunumuyla yapılacak. Ardından İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdülhamit Avşar ve TRT İç Yapımlar Dairesi Başkan Yardımcısı Kamber Koytaviloğlu kürsü konuşması yapacak. TRT'den emekliliğe ayrılan Zafer Karatay'a gelen yazılı mesajlar okunacak.  Program, Karatay'ın çalışma arkadaşı kameraman İsrafil Kuralay'ın konuşmasıyla devam edecek. VEDA ETKİNLİĞİNDE KAVUK DEVRETME TÖRENİ OLACAK Veda programında kavuk teslim töreni icra edilecek. Etkinlik, Zafer Karatay'ın teşekkür konuşması ve plaket takdim töreniyle sona erecek. ZAFER KARATAY KİMDİR? Zafer Karatay, 27 Eylül 1958'de Ankara'da Kırım Tatarları tarafından kurulan Günalan köyünde dünyaya geldi. İlkokul, ortaokul ve liseyi Ankara'da tamamladı. Karatay, 1980 yılında Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisinden mezun oldu. Ardından 1980-1982 yıllarında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığında, 1984-1986 yıllarında ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Fiat Kalite ve Standardlar Daire Başkanlığında görev yaptı. 1986 yılında Karatay, TRT'nin açtığı Yardımcı Prodüktörlüğünü sınavlarını kazandı ve bir yıl sonra TRT İstanbul Televizyonunda prodüktör olarak göreve başladı. 1989-1996 yılları arasında çok sayıda beğeni toplayan belgesellere imza attı. 2000-2002 yılları arasında TRT İstanbul Televizyonu Eğitim Kültür ve Drama Programları Müdürlüğü yapan Karatay kendi isteğiyle yeniden prodüktörlüğe döndü. Karatay, Mart 2004'te TRT İstanbul Televizyonu Müdürü olarak atandı. 2008 yılının şubat ayında kendi isteğiyle görevi bırakarak, yapımcı-yönetmenlik yaparak belgesellerini sürdürmeye devam etti. Karatay, TRT'de yapımcı-yönetmen olarak çalışan Neşe Sarısoy Karatay ile evli. Kırım Tatarlar halkının millî davası adına da önemli çalışmalarda bulunan Karatay, 1975 yılında Kırım Derneğinde halk oyunları faaliyetlerini, 1983 yılında ise Emel Dergisi redaktörülüğü sürdürdü. Dergide tercümanlık ve yazarlık da yapan Karatay, Kırım Tatarlarının sesi olan Emelcilerin Türkiye'de toplanmasına ve ses getirmesine öncülük etti. Aynı zamanda Emel Kırım Vakfı kurucularından biri olan Karatay, 1992 yılından bu yana vakıf başkanlığını ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Türkiye Temsilciliği görevini sürdürmekte.  ZAFER KARATAY'IN HAZIRLADIĞI BELGESELLER 2012 "KIRIMOĞLU, Bir Halkın Mücadelesi"-9 Bölüm (Yapımcı ve Metin Yazarı) Yönetmen : Neşe Sarısoy KARATAY www.kirimoglu.org   www.mustafaaga.org 2011 "CENGİZ DAĞCI 59′ "(Yönetmen) Yapımcı: Neşe Sarısoy KARATAY Marmara Üniversitesi Kemal Çapraz İletişim Ödülleri Yılın Belgeseli ödülü El Cezire 8. Uluslararası Belgesel Film Yarışması Final Gösterimi Doha – Katar Nisan 2012 2012 "Ölümün 1.Yılında Uluslararası Cengiz Dağcı Sempozyumu açılış filmi" (Kırım 23 Eylül 2012) www.cengizdagci.org 2007 "ÖZÜ-TÜRK BELGESELİ"-7 Bölüm (Yapımcı ve Genel Danışman) www.ozu-turk.com 2006 "İDİL’İN İNCİSİ KAZAN" (Yapımcı ve Yönetmen) 2006 "GAMALI HAÇ İLE KIZILYILDIZ ARASINDA" – 8 Bölüm Dramatik Belgesel-GENEL DANIŞMAN http://www.gamalihac-kizilyildiz.com 2004 "İSMAİL BEY GASPIRALI"- 4 Bölüm (Yapımcı ve Yönetmen) İstek Vakfı- Bilge Kaan Okulları öğrencileri tarafından Yılın Belgeseli-2004 İstanbul Kırım Türkleri Kültür Yardımlaşma Cemiyeti Ödülü www.ismailgaspirali.org 2003 FATİH VE FETİH 60′ -1 Bölüm (Yapımcı ve Yönetmen) Neşe Sarısoy Karatay ile 2000 "OSMANLI DEVLETİNİN DOĞUŞU"-9 Bölüm  Neşe Karatay ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülleri Televizyon Ödülü. Radyo TV gazetecileri Derneği Yılın Belgeseli Ödülü 1999 "HALİL İNALCIK İLE SÖZLÜ TARİH" -50 Bölüm (Belgesel) 1995-1999  "TÜKETİCİ DÜNYASI"-140 Bölüm 1999  yılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici Ödülü 1999  yılı Türkiye Eczacılık Genel Kongresi Televizyon Programı Ödülü 1999  Yılı Tüm Tüketicileri Koruma Derneği Yılın Tüketici Programı Ödülü 1994 “KIRIM BELGESELİ” – 6 Bölüm 1991 “KINALI KOÇUM SÜRMELİ KOYUNUM” -6 Bölüm 1990 “PREVEZE ZAFERİ”, “ANAFARTALAR ZAFERİ”, “BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU”- 1989 “BİZİM ALTAN”(Erbulak)  1990 “10 KASIM ÖZEL”  Ayrıca 1986-1996 yılları arasında 50’den fazla müzik eğlence, eğitim ve kültür  programı hazırlamıştır.

Yunan milletvekili, Sadık Ahmet filminden rahatsız oldu! Haber

Yunan milletvekili, Sadık Ahmet filminden rahatsız oldu!

Yunanistan parlamentosunda yer alan muhalefet partilerinden "Yunan Çözümü" (Elliniki Lisi) partisinin Meriç (Evros) Milletvekili olan Paris Papadakis, 27 Kasım 2023 tarihinde mecliste verdiği soru önergesinde çekimleri geçen ay tamamlanan Sadık Ahmet sinema filmini gündeme aldı. Papadakis, TRT'nin de ortak yapımcıları içerisinde olduğu Batı Trakya Türklerinin unutulmaz lideri Dr. Sadık Ahmet'in hayatının anlatıldığı filminin geri çekilmesi için Yunan Dışişlerinin girişimde bulunmasını talep etti. Papadakis'in Yunanistan Dışişleri Bakanlığına yönelik verdiği soru önergesinde şu ifadeler yer alıyor: "Sayın Bakan; Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı’nın Ahmet Sadık’ın hayatını konu alan ve kendisine ithaf edilen filmin tamamlanması münasebetiyle bir basın toplantısı düzenlendi. TRT’nin ortak yapımcılığını üstlendiği 'Sadık Ahmet' filmi, onun hayat hikayesini beyazperdeye taşıyor. Film bu yılın sonunda vizyona girecek. Sobacı şöyle konuştu: '…Sadık Ahmet’in hayatını beyazperdeye taşımak bizim için, TRT için bir dönüm noktasıdır; kimliğimizin gölgelenmesine, bağımsızlığımızın kısıtlanmasına asla izin vermeyeceğiz. Sadık’ın bizim için anlamı çok büyük. Elbette bir doktor olarak Batı Trakya’daki yaraları iyileştirmekle kalmamış, asimilasyonun, cehaletin ve de özgürlükten mahrumiyetin acısını iyileştirmek için de bir mücadele içerisine girmiştir. Bu nedenle bizim için değerlidir.' Basın toplantısında merhumun oğlu (Pantrakikos takımının sponsoru) ve kızı da hazır bulundu. Oğlu ve kızı TRT’ye ve 'Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkür ettiler. Anlaşılacağı üzere, söz konusu film aracılığıyla, Türkiye’den Trakya’mızda, Hıristiyanlarla Müslümanlar arasındaki uyumlu ilişkileri zehirlemek ve onları 'Türk' olarak göstermek amacıyla yeni propagandalar yapılıyor. Yukarıda zikredilenlerin tümünü göz önüne alarak, sayın bakana soruyoruz: Söz konusu filmin Yunanistan ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin bozulmasına yönelik ek bir neden olarak görülebileceğini ileri sürerek, söz konusu filmin geri çekilmesi veya en azından Trakya’mızda herhangi bir televizyon kanalıyla gösterilmeye çalışılmaması yönünde girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?"

Neşe Sarısoy Karatay, "Yüzyılımdaki Cumhuriyet" belgeselini anlattı: Bayrağı devredeceğimiz gençler için hazırladım Haber

Neşe Sarısoy Karatay, "Yüzyılımdaki Cumhuriyet" belgeselini anlattı: Bayrağı devredeceğimiz gençler için hazırladım

"Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu", "Kırımoğlu: Bir Halkın Mücadelesi" ve "Halil İnalcık Yüzyıllık Çınar" gibi başyapıt niteliğindeki belgesellerin ödüllü yönetmeni, yapımcı ve metin yazarı Neşe Sarısoy Karatay, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel bir belgesel hazırladı. Karatay, “Yüzyılımdaki Cumhuriyet” adı verilen belgeselin tüm ayrıntılarını Kırım Haber Ajansı (QHA) ile paylaştı. Yönetmen Neşe Sarısoy Karatay, “Yüzyılımdaki Cumhuriyet” belgeselini QHA’ya anlattı ???? https://t.co/i3Q3A18Dl4 pic.twitter.com/gGSYu9ogmq — QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 21, 2023 "BU ÜLKEYE BİR BORCUM VAR DİYEREK BELGESEL ÇEKMEYE KARAR VERDİM" Belgeseli yaklaşık bir buçuk yıl önce çekmeye karar verdiğini belirten Karatay, “Türkiye, onlarca zorluğa rağmen ayakta kalmayı başarabildi. Bu yüzden, cumhuriyetin 100. yılı ile ilgili bir değil binlerce belgesel, film çekilebilir. Ben de bunu kendime görev edindim, ‘Bu ülkede büyüdüm, bu ülkede yaşıyorum, bu ülkede nefes alıyorum ve bu ülkeye bir borcum var’ diyerek bu belgeseli çekmeye karar verdim” açıklamasını yaptı. "BELGESELİ GENÇLER İÇİN HAZIRLADIM" “Bu belgeseli bayrağı devredeceğimiz gençler için hazırladım” diyen Karatay, yurtdışına gitmek isteyen gençlere işaret etti. Karatay, “Bu ülkeden gitmeyenler de oldu. Onlar ne yaşadı? Belgeseli çekmemin ikinci sebebi ise gençlerin bunu görmesini istememdi” ifadesine yer verdi. "YÜZYILIMDAKİ CUMHURİYET" 29 EKİM'DE TRT EKRANLARINDA! Karatay, “Yüzyılımdaki Cumhuriyet” adlı 56 dakikalık belgeselin, 29 Ekim 2023 tarihinde saat 21.30’da TRT ekranlarında yayınlanacağını duyurdu. Belgeselin konusu hakkında QHA’ya bilgi veren Karatay, izleyicileri ekran başına kilitleyecek belgesel hakkında açıklama yaptı. "Yüzyılımdaki Cumhuriyet" isimli belgesel, 18 yaşındaki gencin,  100 yaşına gelmiş  Cumhuriyetin ilk dönemlerini ve Atatürk'ü görmüş, vatan sevgisini hala yüreklerinde taşıyan  dönem  tanıkları ile yaptığı söyleşi dizisini ekranlara getirecek. Cumhuriyet konulu belgeselin metin yazarlığını üstlenen Karatay, cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık etmiş 9 kişiyle röportaj yaptığını dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün ilan ettiği cumhuriyetin kadınlara birçok hak verdiğini aktaran Karatay, “Bize verilen hakların içine doğduğumuz için belki bu kadar anlayamıyoruz ama bir de o haklara sahip olmayanlardan bunu dinlemek gerekir. Bir kadın olarak anladım ki, cumhuriyete çok büyük bir borcumuz var. Erkeklerden daha çok... Erkeklerimiz vatanımız için şehit düşüyor. Ama kadınlar kenara çekilip ‘Bir şey yapamam demiyor.’ Sorumluluk kadına düşünüyor. Tıpkı İsmail Bey Gaspıralı’nın dediği gibi ‘Vatan, millet için hepimizin elinden gelebilecek bir şey var' " yorumunu yaptı. YÖNETMEN KARATAY GENÇLERE SESLENDİ: MÜCADELEYİ BIRAKMAMAK GEREK Karatay, QHA’ya yaptığı değerlendirmede izleyicilere şu mesajı verdi: "Ülke olarak inişlerimiz, çıkışlarımız, sıkıntılarımız oluyor. Özellikler gençlere sesleniyorum, tabi ki sıkıntılarımız, üzüntülerimiz olacak. Ama mücadeleyi bırakmamak gerekiyor. Hanri Benazus diyor ki, ‘Atatürk yola çıkarken tek kişiydi. Ama onda bir yürek vardı, o akla, yüreğe ve cesarete sahip olacaksın’ diyor. Çok şükür kurulmuş bir devletimiz var. Onu çağın çok ilerisine götürmek, en iyi devlete sahip olabilmek için o akıl ve yürek yeter. Kimse yurt dışında parlak bir gelecek beklemiyor. Burada kurulmuş bir altyapı var. Milletimiz var, ülkemiz var, bayrağımız, akrabalarımız, anamız babamız var. Bu vatanda bayrağı devralarak devam edeceğiz. Onlar 100 yaşında hala bana bir görev verseler hazırım diyor. Çok önemli dersler veriyorlar bize. O yüzden bu belgeseli bütün gençlerin izlemesini isterim" Neşe Sarısoy Karatay, belgesel hakkında verdiği genel bilgide şu ifadeleri kullandı: "Sonunda beklediğimiz günler geldi. Geri sayıyoruz. Yüzyılımdaki Cumhuriyet Belgeselimiz 29 Ekim Saat:21.30'da TRT Belgesel kanalında yayınlanacak. Yapımcı-Yönetmen ve Metin yazarı olarak uzun süre emek verdiğim, düşündüğüm, çatısını kurduğum,duygulandığım, biçimi ve içeriğini yeni bir üslup ile ördüğüm bana göre çok farklı ve sıradışı bir belgesel film oldu. Beklenmeyen zorluklara, güçlüklere karşı yüzüncü yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışır bir belgesel olmasına çalıştım. Belgesel klasik bir belgesel değil, kronolojik tarihi bir akış yok. Cumhuriyetin ilk yüzyılını yaşamış dönem tanıklarının gözünden Cumhuriyetin gerçekte ne olduğunu ve Atatürk’ü anlamaya çalışan ilk dönemlere yüzyıl önceye yolculuk yapan 18 yaşında bir gencimizin hikayesini izleyeceksiniz. Yüzyıllık Cumhuriyet yadigarlarından söyleşi yaptıklarımızdan ne yazık ki iki büyüğümüzü kaybettik ama bayrakla birlikte onlardan çok önemli emanetler devraldı gencimiz, geleceğimiz. Bu belgeselde Cumhuriyetin tüm kurulma süreçlerini izlemeyeceksiniz, duygusunu, düşüncesini, ilkelerini beyin ve kalbimizde asla silinmeyecek derin izler bırakarak seyredeceksiniz. Sürprizli yapısıyla belgeselin çözümünü yapacağız. Türkiye Cumhuriyeti’mizin 100. yılı kutlu olsun. Sonsuza kadar cumhuriyet." BELGESELİN MÜZİĞİNİ, AZERBAYCAN TÜRKÜ ÜNLÜ SANATÇI TURAN MANAFZADE YAPTI Neşe Sarısoy Karatay, Azerbaycan Türkü ünlü sanatçı Turan Manafzade'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı için bestelediği müziğin, belgeselde kullanıldığını kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına ithaf ve armağan ettiğim #Türkiye100 marşımı büyük bir mutluluk ve gururla paylaşırım ❤️ Bu beste benim Cumhuriyetimize olan en güzel duygularımın ve içten temennilerimin bir temsiliyetidir.. Nice 100 yıllara canım Türkiyem!❤️#turanmanafzade pic.twitter.com/ZSl54GnR5d — Turan Manafzade (@manafzadeturan) October 21, 2023 Neşe Sarısoy Karatay, belgeselde emeği geçen isimleri şöyle sıraladı: Yönetmen&Yapımcı&Metin Yazarı: Neşe Sarısoy Karatay Müzik: Turan Manafzade Öğrenci - Genç: Ecrin Abay Yapım-Yönetim Yardımcısı: Nisa Kaya Görüntü Yönetmeni: Gökhan Eren Kurgu: Adem Samet Örcün, Abdulkadir Özay Grafik ve Afiş Tasarım: Cantekin Cantez Kameramanlar: Nazif Öztürk, Kenan Güleşçe, Şener Karatağ Drone:Erdem Kutlu Fotoğrafçı: Semih Arı Büyük destekçi: Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi, Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.