İletişim Başkanlığında afet haberciliğine dikkat çekildi
İletişim Başkanlığında afet haberciliğine dikkat çekildi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında"Afet Haberciliği Eğitim Paneli" düzenlendi. Programda afet haberciliği, dezenformasyon, etik ve teknoloji kullanımı konuları işlenirken, uluslararası iş birliklerine ve etik gazeteciliğe vurgu yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 02.12.2025 18:33
Haber Güncellenme Tarihi: 02.12.2025 20:20
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından sunulan Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında hibe almaya hak kazanan "Afet Haberciliği: Haberin Afete Dönüşmesini Önlemek" isimli proje ile eğitim paneli tertip edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayesinde ve RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı, Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesi ortaklığında yürütülen proje kapsamında çok sayıda yabancı gazeteciye yönelik “Afet Haberciliği Eğitim Paneli” düzenlendi.
Program kapsamında açılan doğal afet sergisinde Türkiye, Ukrayna, Slovenya ve İspanya’daki afetlerin sonuçlarını gösteren fotoğraflar yer aldı.
Rus saldırısı sonucunda yaşanan Kahovka Barajı’nın patlaması sonucunda yaşanan afetin izleri ise katılımcıların dikkatine sunuldu.
2 Aralık 2025 tarihinde İletişim Başkanlığında gerçekleştirilen eğitim paneli saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Programın devamında afet haberciliği üzerine hazırlanan video kesit katılımcılara gösterildi.
İletişim fakülteleri için uluslararası düzeyde tanınan bir Afet Haberciliği müfredatı ve ders içeriği ile medya profesyonelleri için eğitim rehberlerini tanıtmayı amaçlayan proje bağlamında Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve İletişim Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran tarafından açılış konuşmaları icra edildi.
AFAD Başkanı Pehlivan, kurumun faaliyet kategorilerden söz ederek başladığı konuşmasında çalışma grupları içerisinde afet iletişim başlığı altında faaliyet alanı olduğunu kaydetti. Pehlivan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Anadolu Ajansı (AA), TRT, AFAD Basın Müşavirliği ve diğer medya kurum ve kuruluşları ile birlikte afet süreci ve sonrası ile ilgili iletişim odaklı çalışmaları yerine getirdiğini belirtti.
Pehlivan, “İletişim o kadar önemli bir husus ki, özellikle yaşamı birebir etkileyen afet gibi alanlarda insanların, toplumların doğru haber alma hakkını kullanması ziyadesiyle mühim.” diyerek kurum olarak iletişimi önemsediklerini vurguladı.
Ayrıca dezenformasyona dikkat çeken Pehlivan, toplumların yanlış yönlendirilmesine neden olduğunun altını çizdi. Pehlivan, “Afetlerle ilgili habercilikte en ufak aksama veya yanlış aksettirme yeni felaketlere yol açabilmektedir.” dedi.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nde yapılan paylaşım sayısının 150 milyonu bulduğunu sözlerine ekleyen Pehlivan, dezenformasyon niteliği taşıyan bilgi aktarımlarının birer yük olduğunu belirtti. Pehlivan İletişim Başkanlığı ve AFAD’ın kamuoyunu doğru bilgilendirmek için o dönemde ortak çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.
İletişim Başkanlığı Başkanı Duran ise projede iş birliği sağlayan eğitim kurumları; Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesine teşekkür etti.
“İnsanı analitik merkeze alan toplumun lehine olan ve standartları yüksek olan bir medya sistemi vazgeçilmezimizdir.” ifadesine yer veren Duran, bu kapsamda yürütülen faaliyetlerle İletişim Başkanlığının hem teorikte hem de pratikte iletişime katkı sunmaya çalıştığını kaydetti.
Duran, afet haberciliğinin yalnızca bir isim olmadığını afet anında toplumsal dayanışmayı, kamu düzenini ve can güvenliğini ilgilendiren bir uzmanlık alanı adı olduğunu vurguladı. Bu nedenle büyük bir hassasiyet gerektirdiğinin altını çizen Duran, insanların bilgi edinme talebi içinde olduğunu söyledi.
Bilgi trafiğinin bazen telafi edilemeyecek sonuçlar doğurduğunun altını çizen Duran, gerçek bilgi ile sahte bilgiyi ayırt etmenin zor olduğu bir döneme girdiğimizi, bunun yapay zekâ ile önemli bir durum haline geldiğini dile getirdi.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nden örnek veren Duran, “O dönemde yalan, yanlış ve eksik bilgilerin hızla yayıldığına şahit olduk. İletişim Başkanlığı olarak dezenformasyona karşı mücadele ettik. Sadece 5 ay içinde 450’ye yakın dezenformasyon tespit ettik.” bilgisini verdi. Duran, bu kapsamda İletişim Başkanlığının medya mensupları için rehber niteliğinde kitap yayımladığını, sempozyum düzenlediğini, video ve görsel içeriklerle çalışmalar katkı sağladığını belirtti.
Ayrıca İletişim Başkanlığı Başkanı, afet haberciliği konusunda beş dilde hazırlanan kitabın çalışmalarının devamlılığı niteliğinde olduğunu sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarından sonra üç oturumdan oluşan panelin ilki “Afet Haberciliğinde Etik Zorluklar” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler’in üstlendiği panelde; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Kayıhan, Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar ve TRT Haber Sunucu Fuat Kozluklu konuşma yaptı.
RTÜK Başkan Yardımcısı Güler, “Amacımız yalnızca mevcut sorunları tespit etmek değil, aynı zamanda çözüm yollarını hep birlikte tartışmak.” diyerek başladığı konuşmasında afet haberciliğindeki önemli hususlara dikkat çektiği soruları panelistlere yöneltti.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'ne işaret eden Doç. Dr. Kayıhan, asrın felaketi olarak adlandırılan ağır yıkımın medyaya yansımalarından söz etti. Bu hususta olayı aktarım, kurtarma hikâyeleri, mahremiyet eksikliği, dezenformasyon, muhalefet ve iktidar olumlu ve olumsuz haberleri ile ihtiyaçları barındıran haberlerin gündeme taşındığını aktardı.
Kayıhan, yardımların basında büyük bir yankı uyandırdığını ancak politik yansımaların da çok fazla görüldüğünü vurguladı. Uzmanlara yeterince başvurulmadığına dikkat çeken Kayıhan, “Basında depremzedelerin konuşmalarına ve mağduriyetine de çok az yer verildiğini görmüş olduk.” yorumunu yaptı.
Kriz haberciliği kadar risk haberciliğinin de önemli olduğunun altını çizen Kayıhan, “Risk haberciliği üzerine eğilebilirsek, birtakım krizlerin önüne geçebilir ve önlem alabiliriz. Politik odaklı değil, insan odaklı habercilik yapmak; hızlı, doğru ve net haberler önemli. Korkuya ve paniğe sürüklemeyecek etik kurallar çerçevesinde haberler yapmak da son derece önemli.” değerlendirmesinde bulundu. Kayıhan bu bağlamda afet muhabirlerine eğitimler verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
20 yıllık saha deneyimini katılımcılara aktaran AA Gaziantep Bölge Müdürü Kocalar ise Kahramanmaraş Depremleri'nden sağ çıkarılan 70 yaşındaki bir teyzenin mahremiyet talebinin kendisi için kariyeri boyunca en önemli ders olduğunu ve mahremiyet olgusuna dikkat edilmesi gerektiğini aktardı.
Kocalar, afet haberciliğinin en önemli meselelerinden birinin de fikri takip olduğunu söyledi. “Sahayı bu kadar iyi bilen biri olarak afet haberciliğini geliştirmek için neler yapılmalı?” sorusu üzerine Kocalar, “Bunun iki aşaması var. Birincisi medya şirketlerinin ‘afet haberciliği' birimi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu ekibin, insan psikolojisini iyi bilen kişilerden oluşmalı. Bölgede haber yapan kişinin çevrede afetzede olduğunu unutmaması gerekir. Ayrıca açlığa, susuzluğa, uykusuzluğa dayanabilir kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum. İkinci olarak afet bölgesindeki basın mensuplarına psikolojik destek verilmesi elzemdir.” ifadelerini kullandı.
Birinci oturumun son konuşmacısı TRT Haber Sunucusu Kozluklu ise kariyerinde 7 deprem deneyimi olduğunu kaydederek, yaşadığı deneyimi katılımcılara aktardı.
Usta çırak ilişkisiyle öğrenilmesi ve yürütülmesi gerek bir meslek olduğunu belirten Kozluklu, önce insan sonra gazeteci olma üslûbu olması gerektiğine dikkat çekti. Kozluklu, “Felaketin öznelerine hâlden anlayan duyguyla yaklaşıldığında etik gazeteciliğin gerekliliği büyük oranda yerine getirilmiş olur diye düşünüyorum.” dedi. Kozluklu, vicdan unsurunun önemine dikkat çekti.
Panelin ilk oturumu İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.
İkinci oturum ise “Afet Haberciliğinde Güvenliğin Önemi” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar’ın yaptığı oturumda İspanya Vigo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Javier Abuin-Penas, AFAD Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Kubilay Özyurt ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Neval Genç panelist olarak yer aldı.
Konuşmacılar, afet anında ve sonrasında bilginin etik bir şekilde aktarılmasının yanı sıra bilginin güvenliğine de dikkat çekti. Afet haberciliği sırasında ölümlerin veya yaralanmaların nedenlerinin hazırlıksız gitme, bilgi eksikliği, iletişim eksikliği veya yetersiz eğitim olduğu belirtildi.
Yanlış bilgi nedeniyle devlete karşı güven kaybının da oluştuğu kaydedildi. Bu bağlamda resmî kaynakların referans alınması gerektiğinin altı çizildi.
Oturumun sonunda İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etti.
Öte yandan “Afet Haberciliğinde Teknoloji Kullanımı” başlıklı üçüncü oturumda ise afet sonrasında kamuoyunu bilgilendirme ve ilgili kuruluşları yönlendirme aracı olan teknolojinin doğru kullanımı ele alındı.
Moderatörlüğünü Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Gölcü’nün yaptığı panelde BTK Basın Müşaviri Harun Arpacı, Gazeteci ve Sosyal Medya Yöneticisi Beatriz Nestar Bueno ve Bartın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Özkan Avcı panelist olarak yer aldı.
Afetle ilgili bilgi aktarımı esnasında basın mensubunun iletişim trafiğine takılmaması için önerilerde bulunuldu. Gazetecilerin baz istasyonu değil, internet tabanlı iletişim sağlaması gerektiği belirtildi. Sosyal medya hesapları üzerinden yayılan dezenformasyon bilgilerin gazetecilik mesleğini daha önemli hale getirdiği, çünkü bu işin doğruya ulaşmanın sahada yapılan profesyonellik gerektiren bir iş olduğuna dikkat çekildi.
Program, İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu'nun, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İletişim Başkanlığında afet haberciliğine dikkat çekildi
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığında"Afet Haberciliği Eğitim Paneli" düzenlendi. Programda afet haberciliği, dezenformasyon, etik ve teknoloji kullanımı konuları işlenirken, uluslararası iş birliklerine ve etik gazeteciliğe vurgu yapıldı.
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından sunulan Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında hibe almaya hak kazanan "Afet Haberciliği: Haberin Afete Dönüşmesini Önlemek" isimli proje ile eğitim paneli tertip edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayesinde ve RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu), Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı, Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesi ortaklığında yürütülen proje kapsamında çok sayıda yabancı gazeteciye yönelik “Afet Haberciliği Eğitim Paneli” düzenlendi.
Program kapsamında açılan doğal afet sergisinde Türkiye, Ukrayna, Slovenya ve İspanya’daki afetlerin sonuçlarını gösteren fotoğraflar yer aldı.
Rus saldırısı sonucunda yaşanan Kahovka Barajı’nın patlaması sonucunda yaşanan afetin izleri ise katılımcıların dikkatine sunuldu.
2 Aralık 2025 tarihinde İletişim Başkanlığında gerçekleştirilen eğitim paneli saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başladı. Programın devamında afet haberciliği üzerine hazırlanan video kesit katılımcılara gösterildi.
İletişim fakülteleri için uluslararası düzeyde tanınan bir Afet Haberciliği müfredatı ve ders içeriği ile medya profesyonelleri için eğitim rehberlerini tanıtmayı amaçlayan proje bağlamında Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve İletişim Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran tarafından açılış konuşmaları icra edildi.
AFAD Başkanı Pehlivan, kurumun faaliyet kategorilerden söz ederek başladığı konuşmasında çalışma grupları içerisinde afet iletişim başlığı altında faaliyet alanı olduğunu kaydetti. Pehlivan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Anadolu Ajansı (AA), TRT, AFAD Basın Müşavirliği ve diğer medya kurum ve kuruluşları ile birlikte afet süreci ve sonrası ile ilgili iletişim odaklı çalışmaları yerine getirdiğini belirtti.
Pehlivan, “İletişim o kadar önemli bir husus ki, özellikle yaşamı birebir etkileyen afet gibi alanlarda insanların, toplumların doğru haber alma hakkını kullanması ziyadesiyle mühim.” diyerek kurum olarak iletişimi önemsediklerini vurguladı.
Ayrıca dezenformasyona dikkat çeken Pehlivan, toplumların yanlış yönlendirilmesine neden olduğunun altını çizdi. Pehlivan, “Afetlerle ilgili habercilikte en ufak aksama veya yanlış aksettirme yeni felaketlere yol açabilmektedir.” dedi.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nde yapılan paylaşım sayısının 150 milyonu bulduğunu sözlerine ekleyen Pehlivan, dezenformasyon niteliği taşıyan bilgi aktarımlarının birer yük olduğunu belirtti. Pehlivan İletişim Başkanlığı ve AFAD’ın kamuoyunu doğru bilgilendirmek için o dönemde ortak çalışmalar yürüttüğünü bildirdi.
İletişim Başkanlığı Başkanı Duran ise projede iş birliği sağlayan eğitim kurumları; Slovenya Primorska Üniversitesi, Ukrayna Kıyiv Üniversitesi ile İspanya Vigo Üniversitesine teşekkür etti.
“İnsanı analitik merkeze alan toplumun lehine olan ve standartları yüksek olan bir medya sistemi vazgeçilmezimizdir.” ifadesine yer veren Duran, bu kapsamda yürütülen faaliyetlerle İletişim Başkanlığının hem teorikte hem de pratikte iletişime katkı sunmaya çalıştığını kaydetti.
Duran, afet haberciliğinin yalnızca bir isim olmadığını afet anında toplumsal dayanışmayı, kamu düzenini ve can güvenliğini ilgilendiren bir uzmanlık alanı adı olduğunu vurguladı. Bu nedenle büyük bir hassasiyet gerektirdiğinin altını çizen Duran, insanların bilgi edinme talebi içinde olduğunu söyledi.
Bilgi trafiğinin bazen telafi edilemeyecek sonuçlar doğurduğunun altını çizen Duran, gerçek bilgi ile sahte bilgiyi ayırt etmenin zor olduğu bir döneme girdiğimizi, bunun yapay zekâ ile önemli bir durum haline geldiğini dile getirdi.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'nden örnek veren Duran, “O dönemde yalan, yanlış ve eksik bilgilerin hızla yayıldığına şahit olduk. İletişim Başkanlığı olarak dezenformasyona karşı mücadele ettik. Sadece 5 ay içinde 450’ye yakın dezenformasyon tespit ettik.” bilgisini verdi. Duran, bu kapsamda İletişim Başkanlığının medya mensupları için rehber niteliğinde kitap yayımladığını, sempozyum düzenlediğini, video ve görsel içeriklerle çalışmalar katkı sağladığını belirtti.
Ayrıca İletişim Başkanlığı Başkanı, afet haberciliği konusunda beş dilde hazırlanan kitabın çalışmalarının devamlılığı niteliğinde olduğunu sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarından sonra üç oturumdan oluşan panelin ilki “Afet Haberciliğinde Etik Zorluklar” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler’in üstlendiği panelde; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Kayıhan, Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar ve TRT Haber Sunucu Fuat Kozluklu konuşma yaptı.
RTÜK Başkan Yardımcısı Güler, “Amacımız yalnızca mevcut sorunları tespit etmek değil, aynı zamanda çözüm yollarını hep birlikte tartışmak.” diyerek başladığı konuşmasında afet haberciliğindeki önemli hususlara dikkat çektiği soruları panelistlere yöneltti.
6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri'ne işaret eden Doç. Dr. Kayıhan, asrın felaketi olarak adlandırılan ağır yıkımın medyaya yansımalarından söz etti. Bu hususta olayı aktarım, kurtarma hikâyeleri, mahremiyet eksikliği, dezenformasyon, muhalefet ve iktidar olumlu ve olumsuz haberleri ile ihtiyaçları barındıran haberlerin gündeme taşındığını aktardı.
Kayıhan, yardımların basında büyük bir yankı uyandırdığını ancak politik yansımaların da çok fazla görüldüğünü vurguladı. Uzmanlara yeterince başvurulmadığına dikkat çeken Kayıhan, “Basında depremzedelerin konuşmalarına ve mağduriyetine de çok az yer verildiğini görmüş olduk.” yorumunu yaptı.
Kriz haberciliği kadar risk haberciliğinin de önemli olduğunun altını çizen Kayıhan, “Risk haberciliği üzerine eğilebilirsek, birtakım krizlerin önüne geçebilir ve önlem alabiliriz. Politik odaklı değil, insan odaklı habercilik yapmak; hızlı, doğru ve net haberler önemli. Korkuya ve paniğe sürüklemeyecek etik kurallar çerçevesinde haberler yapmak da son derece önemli.” değerlendirmesinde bulundu. Kayıhan bu bağlamda afet muhabirlerine eğitimler verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
20 yıllık saha deneyimini katılımcılara aktaran AA Gaziantep Bölge Müdürü Kocalar ise Kahramanmaraş Depremleri'nden sağ çıkarılan 70 yaşındaki bir teyzenin mahremiyet talebinin kendisi için kariyeri boyunca en önemli ders olduğunu ve mahremiyet olgusuna dikkat edilmesi gerektiğini aktardı.
Kocalar, afet haberciliğinin en önemli meselelerinden birinin de fikri takip olduğunu söyledi. “Sahayı bu kadar iyi bilen biri olarak afet haberciliğini geliştirmek için neler yapılmalı?” sorusu üzerine Kocalar, “Bunun iki aşaması var. Birincisi medya şirketlerinin ‘afet haberciliği' birimi olması gerektiğini düşünüyorum. Bu ekibin, insan psikolojisini iyi bilen kişilerden oluşmalı. Bölgede haber yapan kişinin çevrede afetzede olduğunu unutmaması gerekir. Ayrıca açlığa, susuzluğa, uykusuzluğa dayanabilir kişilerden oluşması gerektiğini düşünüyorum. İkinci olarak afet bölgesindeki basın mensuplarına psikolojik destek verilmesi elzemdir.” ifadelerini kullandı.
Birinci oturumun son konuşmacısı TRT Haber Sunucusu Kozluklu ise kariyerinde 7 deprem deneyimi olduğunu kaydederek, yaşadığı deneyimi katılımcılara aktardı.
Usta çırak ilişkisiyle öğrenilmesi ve yürütülmesi gerek bir meslek olduğunu belirten Kozluklu, önce insan sonra gazeteci olma üslûbu olması gerektiğine dikkat çekti. Kozluklu, “Felaketin öznelerine hâlden anlayan duyguyla yaklaşıldığında etik gazeteciliğin gerekliliği büyük oranda yerine getirilmiş olur diye düşünüyorum.” dedi. Kozluklu, vicdan unsurunun önemine dikkat çekti.
Panelin ilk oturumu İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.
İkinci oturum ise “Afet Haberciliğinde Güvenliğin Önemi” başlığıyla gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar’ın yaptığı oturumda İspanya Vigo Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Javier Abuin-Penas, AFAD Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Kubilay Özyurt ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Neval Genç panelist olarak yer aldı.
Konuşmacılar, afet anında ve sonrasında bilginin etik bir şekilde aktarılmasının yanı sıra bilginin güvenliğine de dikkat çekti. Afet haberciliği sırasında ölümlerin veya yaralanmaların nedenlerinin hazırlıksız gitme, bilgi eksikliği, iletişim eksikliği veya yetersiz eğitim olduğu belirtildi.
Yanlış bilgi nedeniyle devlete karşı güven kaybının da oluştuğu kaydedildi. Bu bağlamda resmî kaynakların referans alınması gerektiğinin altı çizildi.
Oturumun sonunda İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu, panelistlere teşekkür belgesi takdim etti.
Öte yandan “Afet Haberciliğinde Teknoloji Kullanımı” başlıklı üçüncü oturumda ise afet sonrasında kamuoyunu bilgilendirme ve ilgili kuruluşları yönlendirme aracı olan teknolojinin doğru kullanımı ele alındı.
Moderatörlüğünü Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Gölcü’nün yaptığı panelde BTK Basın Müşaviri Harun Arpacı, Gazeteci ve Sosyal Medya Yöneticisi Beatriz Nestar Bueno ve Bartın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Özkan Avcı panelist olarak yer aldı.
Afetle ilgili bilgi aktarımı esnasında basın mensubunun iletişim trafiğine takılmaması için önerilerde bulunuldu. Gazetecilerin baz istasyonu değil, internet tabanlı iletişim sağlaması gerektiği belirtildi. Sosyal medya hesapları üzerinden yayılan dezenformasyon bilgilerin gazetecilik mesleğini daha önemli hale getirdiği, çünkü bu işin doğruya ulaşmanın sahada yapılan profesyonellik gerektiren bir iş olduğuna dikkat çekildi.
Program, İletişim Başkanlığı Basın ve Yayın Dairesi Başkanı Doç. Dr. Oğuz Göksu'nun, panelistlere teşekkür belgesi takdim etmesiyle son buldu.
Son Haberler