Eskender Bariyev: Rusya, Kırım’ı tatil cenneti gibi gösterip askeri üsse dönüştürüyor

Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Rusya'nın işgal altındaki Kırım’da çift yönlü bir strateji izlediğine dikkat çekti. Bariev, Rusya'nın bir yandan yarımadayı turizm sezonu için “güvenli ve huzurlu bir bölge” gibi lanse ederken, diğer yandan Kırım’ı sistematik biçimde askeri bir üsse dönüştürdüğünü vurguladı.

"TURİZM, İŞGAL ALTINDAKİ KIRIM’IN FİNANSMANINI SAĞLAYAN UNSURLARDAN BİRİ”

Eskender Bariyev, Ukrayna merkezli NV Radyosuna verdiği röportajda Rus yönetiminin, işgal altındaki Kırım'a ilişkin dayattığı çifte anlatılardan bahsetti. Kremlin’in yaz sezonunda turizmi canlandırmak adına Kırım’da her şeyin kontrol altında olduğunu göstermeye çalıştığını belirterek, bunun hem propaganda aracı hem de ekonomik kaynak olduğuna dikkat çekti. Bariyev, “Turizm, işgal altındaki Kırım’ın finansmanını sağlayan unsurlardan biri.” dedi.

İŞGALCİLER PATLAMALAR İÇİN ÇEŞİTLİ BAHANELER ÖNE SÜRÜYOR

Rus işgal yönetiminin yarımadada yaşanan patlama ve saldırıların ise ya “etkili hava savunma faaliyetleri” olarak ya da “İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma mühimmatın imhası” şeklinde açıklanarak sıradanlaştırıldığını belirten Bariyev, “Ancak yıllarca bir şeyleri ‘imha etmeye’ devam ediyorlar.” şeklinde konuştu.

RUSYA YARIMADADAKİ ASKERİ VARLIĞINI ARTIRIYOR

Tatil bölgesi imajı oluşturma çabalarına rağmen Rusya’nın Kırım’daki askeri varlığını aktif bir şekilde büyüttüğünü vurgulayan Bariyev, “Örnek olarak, Akyar’daki (Sivastopol) Rus Karadeniz Filosuna bağlı 810. Deniz Piyade Tugayı, tümen seviyesine genişletildi. Bu, Ukrayna’ya karşı yeni saldırılar düzenlemek için ek güçler hazırlandıkları anlamına geliyor.” dedi.

Rusya'nın bir yandan yarımadayı turizm sezonu için “güvenli ve huzurlu bir bölge” gibi lanse ederken, diğer yandan Kırım’ı sistematik biçimde askeri bir üsse dönüştürdiğine dikkat çeken Bariyev, “Bir yanda militarizasyon ve yeni saldırılara hazırlık, diğer yanda turistleri cezbetme ve ‘normalleşme’ gösterisi… Bu, Kırım’daki gerçekleri örtbas etmek için kullanılan çifte standartlı bir strateji.” değerlendirmesinde bulundu.