Nariman Celal: Seleflerimiz baskılara rağmen susmadı
Nariman Celal: Seleflerimiz baskılara rağmen susmadı
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı ve siyasi tutsak Nariman Celal, katil Stalin'in Kırım Tatar aydınlarını kurşuna dizdiği kızıl terör dalgasının sembol tarihi olan 17 Nisan 1938 Ziyalılar Katliamı'nın 85. yıldönümünde bir mektup kaleme aldı.
Haber Giriş Tarihi: 17.04.2023 20:59
Haber Güncellenme Tarihi: 17.04.2023 21:28
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Sovyet rejiminin Kırım Tatar halkına yönelik gerçekleştirdiği aydın katliamı ve terör faaliyetlerinin en somut örneklerinden biri bundan tam 85 yıl önce 17 Nisan 1938 tarihinde yaşandı. Kırım Tatar halkının hafızasında halen taze olan aydın katliamının bugün 85. yılı.
Sovyetler Birliğinin Kırım Tatar aydınlara yönelik 17 Nisan 1938’de gerçekleştirdiği katliamın yıldönümünde Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal bir mektup yayımladı. Kırım Tatar siyasi tutsak Nariman Celal’in mektubunu eşi Leviza Celalova sosyal medya hesabından paylaştı.
Leviza Celalova, Kırım Tatar halkının önde gelen temsilcilerinin Stalin’in ölüm listelerine dahil edildiğinin altını çizdi. Celalova, "Sovyetler Birliğinin masum insanları acımasızca ve insanlık dışı bir şekilde yok eden korkunç rejimin kurbanlarını ve bugünü unutmamalıyız" dedi.
Leviza Celalova tarafın0dan paylaşılan Nariman Celal’in Kırım Tatar aydınlarına yönelik "Ziyalılar Katliamı" için kaleme aldığı mektup:
"Yalan ve korku sisi içinde daha kaç yıl yaşamaya mecburuz. Bize susmamız ve kabul etmemiz öğretildi. Cezalandırmakla tehdit ederek ve aynı fikirde olmayanları cezalandırarak, bize özgür düşüncenin beyhude olduğu duygusunu aşılarlar. Onlar ruhsuz, düşüncesiz kuklalara dönüşürler.
Ama bir gün güneşi görmek ve temiz hava solumak istiyorsak, eleştirel düşünme, cesur davranma ve gerçeğin peşinden gitme yeteneğimizi korumalıyız!
Kendinize ve başkalarına gerçeği söyleyin.
George Orwell okuduğum son romanında şöyle yazmıştı: 'Yalnız bir ruh, kimsenin duymayacağı doğruları söyler. Ama o konuştuğunda dünyada bir şey kesilmez. Kendini duymaya zorlayarak değil normal kalarak insan mirasını korursun.'
Bugün hala sesimizi duyurmak için konuşma fırsatımız var. Çocuklarımız, arkadaşlarımız, insanlarımızın bizi duyması için... Normal kalmak, insan olmak için…
Baskılara rağmen, seleflerimiz bunu yaptı. Biz de bunu böyle yapmalıyız.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Nariman Celal: Seleflerimiz baskılara rağmen susmadı
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı ve siyasi tutsak Nariman Celal, katil Stalin'in Kırım Tatar aydınlarını kurşuna dizdiği kızıl terör dalgasının sembol tarihi olan 17 Nisan 1938 Ziyalılar Katliamı'nın 85. yıldönümünde bir mektup kaleme aldı.
Sovyet rejiminin Kırım Tatar halkına yönelik gerçekleştirdiği aydın katliamı ve terör faaliyetlerinin en somut örneklerinden biri bundan tam 85 yıl önce 17 Nisan 1938 tarihinde yaşandı. Kırım Tatar halkının hafızasında halen taze olan aydın katliamının bugün 85. yılı.
Sovyetler Birliğinin Kırım Tatar aydınlara yönelik 17 Nisan 1938’de gerçekleştirdiği katliamın yıldönümünde Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı Nariman Celal bir mektup yayımladı. Kırım Tatar siyasi tutsak Nariman Celal’in mektubunu eşi Leviza Celalova sosyal medya hesabından paylaştı.
LEVİZA CELALOVA: KORKUNÇ REJİMİN KURBANLARINI UNUTMAMALIYIZ
Leviza Celalova, Kırım Tatar halkının önde gelen temsilcilerinin Stalin’in ölüm listelerine dahil edildiğinin altını çizdi. Celalova, "Sovyetler Birliğinin masum insanları acımasızca ve insanlık dışı bir şekilde yok eden korkunç rejimin kurbanlarını ve bugünü unutmamalıyız" dedi.
Leviza Celalova tarafın0dan paylaşılan Nariman Celal’in Kırım Tatar aydınlarına yönelik "Ziyalılar Katliamı" için kaleme aldığı mektup:
"Yalan ve korku sisi içinde daha kaç yıl yaşamaya mecburuz. Bize susmamız ve kabul etmemiz öğretildi. Cezalandırmakla tehdit ederek ve aynı fikirde olmayanları cezalandırarak, bize özgür düşüncenin beyhude olduğu duygusunu aşılarlar. Onlar ruhsuz, düşüncesiz kuklalara dönüşürler.
Ama bir gün güneşi görmek ve temiz hava solumak istiyorsak, eleştirel düşünme, cesur davranma ve gerçeğin peşinden gitme yeteneğimizi korumalıyız!
Kendinize ve başkalarına gerçeği söyleyin.
George Orwell okuduğum son romanında şöyle yazmıştı: 'Yalnız bir ruh, kimsenin duymayacağı doğruları söyler. Ama o konuştuğunda dünyada bir şey kesilmez. Kendini duymaya zorlayarak değil normal kalarak insan mirasını korursun.'
Bugün hala sesimizi duyurmak için konuşma fırsatımız var. Çocuklarımız, arkadaşlarımız, insanlarımızın bizi duyması için... Normal kalmak, insan olmak için…
Baskılara rağmen, seleflerimiz bunu yaptı. Biz de bunu böyle yapmalıyız.
Onların hatırası bizim eylemlerimizdedir.
Allah Rahmet Eylesin!
Nariman Celal”
EN ÇOK OKUNANLAR