Annesi Kırım Tatarı, babası Ukrain: “İki kimliğim de tehdit altında!”

Yağmur Filiz Kaşgarlı/QHA Ankara

Kırım'ın işgalini, Kırım Tatarlarını ve Ukrayna'daki savaşı, açtığı sosyal medya hesaplarında anlatan Lia Gazi (Gazy) Kırım Haber Ajansı (QHA) aracılığıyla 2014'ten bu yana yaşadıklarını anlattı. Annesi Kırım Tatarı, babası Ukrain olan 23 yaşındaki Lia Gazi, Kırım'da doğduğunu ve 2014'teki Rus işgaline tanıklık ettiğini belirtti.

"2014’TE YİNE KAÇMAK ZORUNDA KALDIK"

İşgalin kendisi için hayatının öncesi ve sonrası gibi bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Gazi, "İşgali kendi gözlerimle gördüm. Çocuk olmama rağmen Kırım’ın barışçıl bir Ukrayna yarımadasından Rus üssüne dönüşünü gördüm." ifadelerini kullandı. Ailesinin 2014'te Rus vatandaşlığını ve Rus pasaportunu kabul etmediği için vatanından ayrılmak zorunda kaldığını dile getiren Gazi, kısa sürede hayatının değiştiğini aktardı.

18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'na işaret eden Gazi, beşinci kuşak olarak sürgün hikâyelerini dinlediğini ama sonunda kendisinin de vatanından gitmek mecburiyetinde kalarak benzer bir olayı yaşadığını anlattı. Gazi 12 yaşındayken o dönem yaşadıklarından şöyle söz etti:

Atalarım Kırım’dan Urallar’a ve Özbekistan’a zorla sürüldü. Orada zor şartlar altında yaşamak, kayıp akrabaları aramak ve hayatı sıfırdan kurmak zorunda kaldılar. 2014’te yine kaçmak zorunda kaldık, bu kez Herson’a. Sanırım o zaman atalarımın sürgünde neler hissettiğini eve dönme hayaline nasıl tutunduklarını gerçekten anladım. Herson’da Kırım’a dönme hakları defalarca reddedildikten sonra bölgeye yerleşen çok sayıda Kırım Tatarıyla tanıştık. Çünkü sürgünden sonra Kırım’a dönmeye çalışan birçok Tatar yaşam kuramadığı için Herson bölgesine yerleşti. Hatta kendi akrabalarımız bile orada yaşıyor. Oraya vardığımızda halkımızla çevrili olduğumuz için kendimizi evimizde hissettik. Ama ne yazık ki bugün Herson’da artık bir Kırım Tatar halkı yok. Rusya’nın 2022’deki geniş çaplı işgali her şeyi değiştirdi. Kırım Tatarları tutuklandı, işkence gördü, birçoğu iz bırakmadan kayboldu. Diğerleri her şeyi geride bırakıp farklı ülkelere kaçtı; evlerini, hayatlarını ve anılarını…

Gazi birçok akrabasının Herson'daki bombardımanların altında kaldığını da belirtti.

"İKİ KİMLİĞİM DE TEHDİT ALTINDA"

Tam kapsamlı işgal girişiminden önce 2019 ylında İspanya'ya taşındığını ve orada Kraliyet Sarayı'nda Kırım'ın işgalini ve Kırım Tatarlarını anlattığını belirten Gazi, yerel medyada yer alarak farkındalık oluşturmaya başladığını söyledi. İspanya'da mülteci konumunda bir aktivist olarak Rus işgali altındaki Kırım'ı duyurmak için sosyal medya hesapları açtığını bildiren Gazi, "Çünkü vatanım, Kırım Tatarları ve yaşadıklarımız hakkında konuşmak istedim. Dünyanın pek dikkat etmediği hikâyeler… Hem Kırım Tatarı hem de Ukrain olmak gerçekten çok zor çünkü şu anda iki kimliğim de tehlike altında. İki millet de sürgün, savaş ve yok olma acısı içinde hayatta kalmak için savaşıyor." yorumunda bulundu.

Dünyanın Kırım Tatarlarına Rus propagandası gözüyle bakıldığını vurgulayan Gazi, bu iddiaları çürütmek için çalışmalar yaptığını ifade etti.

Gazi ayrıca Kırım Tatar Gençlik Kurultayı'na katılarak birçok diaspora ile bir araya geldiğini belirterek, genç nesilin gücüne işaret etti. "Bizi bir ulus olarak yok etme girişimlerine rağmen Kırım Tatarları millet olarak hiçbir zaman pes etmedi. Sürgünde bile Kırım’a ayak basmamış olanlar dahil kültürümüzü koruduk." diyen Gazi, gençliğin bir milletin geleceği olduğunun altını çizdi.

KIRIM'DAKİ SİYASÎ TUTSAKLARA DİKKAT ÇEKTİ

Kırım'daki gençlerin beyninin yıkandığını, susturulmaya çalışıldığını ve hapse atıldığını hatırlatan Gazi, en genç Kırım Tatar siyasî tutsak olan Appaz Kurtamet'in buna en iyi örnek olduğunu söyledi.

"GELECEK SESSİZ KALMAYI REDDETMEKLE BAŞLIYOR"

Gazi sözlerini, "Kırım’da bugün Tatar olduğunuz için tutuklanabilirsiniz. Bu yüzden gençlik aktivizmi çok önemli. Bizler doğruyu savunacak bir nesiliz. Gelecek, sessiz kalmayı reddetmekle başlıyor." ifadeleriyle sonlandırdı.