Azerbaycanlı uzman QHA'ya değerlendirdi: Yekaterinburg'taki şiddet Rusya'nın Ukrayna'daki başarısızlığını örtbas etme stratejisi mi?

Yağmur Filiz KAŞGARLI/QHA Ankara

Rusya Federal Güvenlik Servisinin (FSB) Yekaterinburg kentinde 25 sene önceki meçhul suç kaydının failini bulmak için 27 Haziran 2025 tarihinde Azerbaycanlı vatandaşların evine düzenlediği baskın sonucunda 2 kişi yaşamını yitirmiş, 9 kişi ise gözaltına alınmıştı. Rus kolluk kuvvetlerinin "operasyon" adı altında Azerbaycan Türklerine şiddet uygulayarak, hiçbir neden belirtmeden gözaltına almaya çalışması ve 2 kişiyi döverek öldürmesi kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, olayla ilgili olarak Rusya'dan acil bir soruşturma talep ederken, Azerbaycan Kültür Bakanlığı ise ülkede Rusya'ya ait olan tüm kültürel etkinlikleri yasaklama kararı aldı.

RUSYA, UKRAYNA'DAKİ BAŞARISIZLIĞINI BÖYLE Mİ ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR?

Konuyla ilgili olarak merak edilenleri Azerbaycan Türkü Siyaset Bilimi Uzmanı Turan Rzayev, Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Rzayev, Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü savaşta son dönemde insan kaynağı sıkıntısını örtbas etmek için göçmenler üzerindeki baskıyı artırdığını vurguladı.

GÖÇMENLER ŞANTAJA MARUZ BIRAKILYOR

Rzayev, "Rusya’da sadece Azerbaycanlılara değil, Özbeklere, Kırgızlara, Türkmenlere ve diğer etnik azınlıklara karşı da açık şovenist ve ayrımcı politikalar uygulandığı görülmektedir. Bu tehlikeli eğilimin merkezinde doğrudan Kremlin ve özellikle Devlet Başkanı Vladimir Putin bulunmaktadır." yorumunda bulundu. Göçmenlerin kolluk kuvvetlerin sahte suçlamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını, hukuksuz yöntemlerle savaşmaya zorlandıklarını aktaran Rzayev, vaat edilen tazminatların ödenmemesi ile birlikte şantaja maruz kaldıklarını belirtti.

Turan Rzayev ayrıca Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrikin'in açıklamalarının, bu sürecin devlet seviyesinde yürütüldüğünün açık bir delili olduğunu da sözlerine ekledi.

"İSLAMOFOBİNİN KREMLİN'E YAKIN MEDYALARDA GÜÇLENDİRİLMESİ POLİTİKASI GÜDÜLÜYOR"

Rzayev, Rusya'daki Müslüman halkların özellikle hedef alındığını ifade ettiği değerlendirmesinde,"İslamofobik söylemin Kremlin’e yakın medya ve çevrelerde güçlenmesi, ülkede çok etnik kimlikli yapının bozulmasına yönelik kasıtlı bir politikanın sonucudur." dedi.

"BU VAHŞİ POLİTİKALAR STALİN DÖNEMİNDE BİLE BU KADAR AÇIK UYGULANMADI"

Sözde operasyon sonucunda Yekaterinburg'ta iki kardeş Ziyaddin ve Hüseyn Safarov'un yaşamını yitirdiğini hatırlatan Rzayev şunları söyledi:

Rus kolluk kuvvetleri, özellikle OMON ve polis birimlerinin uyguladığı bu şiddet ve işkenceler artık gizlenmemekte, açık şekilde bir halk grubunun kriminalize edilmesi politikasına dönüşmektedir. Bu sadece şiddet değil, sistematik bir etnik suçtur ve Rusya’nın gayri-Rus halklara karşı uyguladığı etnik temizleme politikasına hukuki zemin hazırlama çabasıdır. Tarihsel perspektiften bakıldığında, bu kadar vahim uygulamaların Stalin döneminde bile bu kadar yaygın ve açık şekilde görülmediği anlaşılmaktadır. O dönemde baskılar sistematik olsa da, insanları sokakta kurşuna dizmek ve işkence etmek yaygın uygulamalar değildi. Bugün Rusya’da yaşanan şiddet ve etnik baskılar, o dönemi dahi gölgede bırakmaktadır.

Azerbaycanlılara yönelik tavrın yeni olmadığına vurgu yapan Rzayev, 20 Ocak Katliamı, Hocalı Soykırımı ve 30 yıllık işgalin arkasında Rusya'nın olduğunu belirtti. Rzayev, Rus kamuoyunda göçmen tehlikesi politikasının yaygınlaştırılmaya çalışıldığına, bunun psikoloji ve siyaset üzerine planlı bir çalışma olduğuna dikkat çekti.

"AZERBAYCAN, 20 OCAK'I 30 YILLIK İŞGALİ, HOCALI'YI VE 44 GÜNLÜK SAVAŞI UNUTMAYACAK"

Rzayev değerlendirmesinde, "Rusya unutmamalıdır ki, Azerbaycan 20 Ocak’ı, Hocalı’yı, 30 yıllık işgali ve 44 günlük savaşı unutmayacak. Bu tür baskılar karşısında halkın iradesi kırılmazdır ve Azerbaycan geri adım atmayacaktır. Azerbaycan devleti, olayın uluslararası düzeyde araştırılmasını, sorumluların cezalandırılmasını ve diasporanın güvenliğinin sağlanmasını yakından takip edecektir. Bu mesele artık sadece diplomatik değil, aynı zamanda siyasi ve hukuki bir boyuta taşınmıştır. Bu, hem devletin hem de halkın onur meselesidir." ifadelerini kullandı.

Rusya'nın Aralık 2024'te Azerbaycan Havayolları'na (AZAL) ait Embraer 190 tipi uçağın Aktau yakınlarında düştüğünü anımsatan Rzayev, Rus medyasının olayı Ukrayna'nın üzerine bırakmaya çalışarak, dünyayı manipüle etmeye çalıştığını, ancak nihayetinde özür dilediğini kaydetti.

İki ülke arasındaki ilişkiye de değinen Rzayev, "Yekaterinburg’daki şiddet olayları, iki ülke arasındaki ilişkilerde Rusya’nın Azerbaycan’a karşı yıkıcı tutumunu değiştirmediğini ve Kremlin’in halen düşmanca bir politika izlediğini bir kez daha göstermiştir." değerlendirmesini yaptı.