Evin Cezaevi’nde açlık grevi: Güney Azerbaycanlı aktivistler işkenceye direniyor!
Evin Cezaevi’nde açlık grevi: Güney Azerbaycanlı aktivistler işkenceye direniyor!
İran rejimi, Güney Azerbaycan Türklerinin millî kimliğine yönelik baskılarını sürdürürken, Tahran’daki Evin Cezaevi’nde tutulan Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistleri ağır işkence ve tecrit altında tutuluyor.
Haber Giriş Tarihi: 19.11.2025 10:35
Haber Güncellenme Tarihi: 21.11.2025 16:24
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
QHA ÖZEL/ANKARA
İran rejimi, Güney Azerbaycan Türklerinin millî kimliğine yönelik baskı ve ayrımcı tutumlarını sürdürürken, Tahran’daki Evin Cezaevi’nde tutulan Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistlerine yönelik işkence ve kötü muamelelerin arttığı bildirildi. Aktivistler, yaşadıkları hak ihlallerine karşı 27 Ekim 2025’ten bu yana eş zamanlı olarak açlık grevinde bulunuyor.
Kırım Haber Ajansı (QHA) tarafından bölgeden teyit edilen bilgilere göre, Vadud Asadi ve Avukat Taher Nagavi başta olmak üzere tutuklu aktivistler, gözaltı anından itibaren işkence, kötü muamele, hukuksuz sorgu süreçleri ve ailelerle iletişim engeli gibi ciddi insan hakları ihlallerine maruz bırakılıyor. Aktivistlerin Türkçe yazmaları ve millî kimliklerini savunmaları gerekçesiyle gözaltına alındığı, aileleriyle görüştürülmedikleri ve tamamen tecrit edildikleri bildirildi.
AKTİVİSTLER AÇLIK GREVİNE GİRDİ
Açlık grevine katılan isimler arasında Vadud Asadi, Mahmoud Ojaglu, Murteza Parvin, Ayaz Seyfkhah, Abdulaziz Azimi Ghadim ve Taher Nagavi yer alıyor. Aktivistlerin 24. gününe giren açlık grevi, sağlık durumlarının kritik bir noktaya ulaştığını gösteriyor. Vadud Asadi son günlerde cezaevinin sağlık merkezine birkaç kez nakledilirken, her iki tutuklunun da durumu endişe verici olarak değerlendirildi.
TUTUKLULARIN AİLELERİ DE AÇLIK GREVİNE BAŞLADI
Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistleri Abbas Lisani, Ali Hayrcu, Yusuf Kari ve Behzad Daşti, 13 Kasım 2025’te Tahran Savcılığı ve cezaevi yönetimine mektuplar yazarak, tutuklama sırasında aldıkları yaraların kayıt altına alınması için derhâl adli tıp kurumuna sevk edilmelerini talep etti.
Bununla birlikte grevdeki bazı tutukluların ailelerinin de yakınlarına destek olmak amacıyla açlık grevine başladıkları bildirildi. Aktivistler, ailelerinin çağrılarına rağmen baskı ve aşağılanmaya geri dönmemek için grevini sürdürme kararı aldı. Cezaevi yönetimi ise aile görüşmelerini engelleyerek bilgi akışını kesmeye devam ediyor.
İRAN YASASINA VE ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI
Öte yandan bu durumun İran yasaları ve uluslararası hukuk açısından suç unsuru taşımadığı biliniyor. Bununla birlikte bu uygulamaların tamamı, İran’ın taraf olduğu Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin (ICCPR) 7., 9. ve 14. maddelerinin açık ihlali niteliği taşıyor.
Bu isimlerin tamamının işkence sonucu ciddi yaralanmalar taşıdığı, bazılarına günlerce süren “uykusuz bırakma”, “soğuk oda”, “zorla sorgu”, “dayak”, “elektrik verme” gibi işkence yöntemlerinin uygulandığı bildirildi.
BASKI VE AŞAĞILANMAYA KARŞI ONUR SAVAŞI
Açlık grevinin 24. gününe giren aktivistler artık ölüm sınırına ulaştı. Aileler defalarca eylemi durdurmaları için çağrı yapsa da aktivistler “baskı ve aşağılanmaya geri dönmemek” için grevi sürdürme kararı aldı. Cezaevi yönetimi ise aile görüşmelerini engelleyerek bilgi akışını kesmeye devam ediyor.
Tüm tutukluların Tahran’daki Evin Cezaevinde tutulduğu, tamamının ağır işkenceden geçtiği ve hiçbir hukuk sürecinin işletilmediği aktarılıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Evin Cezaevi’nde açlık grevi: Güney Azerbaycanlı aktivistler işkenceye direniyor!
İran rejimi, Güney Azerbaycan Türklerinin millî kimliğine yönelik baskılarını sürdürürken, Tahran’daki Evin Cezaevi’nde tutulan Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistleri ağır işkence ve tecrit altında tutuluyor.
QHA ÖZEL/ANKARA
İran rejimi, Güney Azerbaycan Türklerinin millî kimliğine yönelik baskı ve ayrımcı tutumlarını sürdürürken, Tahran’daki Evin Cezaevi’nde tutulan Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistlerine yönelik işkence ve kötü muamelelerin arttığı bildirildi. Aktivistler, yaşadıkları hak ihlallerine karşı 27 Ekim 2025’ten bu yana eş zamanlı olarak açlık grevinde bulunuyor.
Kırım Haber Ajansı (QHA) tarafından bölgeden teyit edilen bilgilere göre, Vadud Asadi ve Avukat Taher Nagavi başta olmak üzere tutuklu aktivistler, gözaltı anından itibaren işkence, kötü muamele, hukuksuz sorgu süreçleri ve ailelerle iletişim engeli gibi ciddi insan hakları ihlallerine maruz bırakılıyor. Aktivistlerin Türkçe yazmaları ve millî kimliklerini savunmaları gerekçesiyle gözaltına alındığı, aileleriyle görüştürülmedikleri ve tamamen tecrit edildikleri bildirildi.
AKTİVİSTLER AÇLIK GREVİNE GİRDİ
Açlık grevine katılan isimler arasında Vadud Asadi, Mahmoud Ojaglu, Murteza Parvin, Ayaz Seyfkhah, Abdulaziz Azimi Ghadim ve Taher Nagavi yer alıyor. Aktivistlerin 24. gününe giren açlık grevi, sağlık durumlarının kritik bir noktaya ulaştığını gösteriyor. Vadud Asadi son günlerde cezaevinin sağlık merkezine birkaç kez nakledilirken, her iki tutuklunun da durumu endişe verici olarak değerlendirildi.
TUTUKLULARIN AİLELERİ DE AÇLIK GREVİNE BAŞLADI
Güney Azerbaycan Millî Hareketi aktivistleri Abbas Lisani, Ali Hayrcu, Yusuf Kari ve Behzad Daşti, 13 Kasım 2025’te Tahran Savcılığı ve cezaevi yönetimine mektuplar yazarak, tutuklama sırasında aldıkları yaraların kayıt altına alınması için derhâl adli tıp kurumuna sevk edilmelerini talep etti.
Bununla birlikte grevdeki bazı tutukluların ailelerinin de yakınlarına destek olmak amacıyla açlık grevine başladıkları bildirildi. Aktivistler, ailelerinin çağrılarına rağmen baskı ve aşağılanmaya geri dönmemek için grevini sürdürme kararı aldı. Cezaevi yönetimi ise aile görüşmelerini engelleyerek bilgi akışını kesmeye devam ediyor.
İRAN YASASINA VE ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI
Öte yandan bu durumun İran yasaları ve uluslararası hukuk açısından suç unsuru taşımadığı biliniyor. Bununla birlikte bu uygulamaların tamamı, İran’ın taraf olduğu Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin (ICCPR) 7., 9. ve 14. maddelerinin açık ihlali niteliği taşıyor.
Bu isimlerin tamamının işkence sonucu ciddi yaralanmalar taşıdığı, bazılarına günlerce süren “uykusuz bırakma”, “soğuk oda”, “zorla sorgu”, “dayak”, “elektrik verme” gibi işkence yöntemlerinin uygulandığı bildirildi.
BASKI VE AŞAĞILANMAYA KARŞI ONUR SAVAŞI
Açlık grevinin 24. gününe giren aktivistler artık ölüm sınırına ulaştı. Aileler defalarca eylemi durdurmaları için çağrı yapsa da aktivistler “baskı ve aşağılanmaya geri dönmemek” için grevi sürdürme kararı aldı. Cezaevi yönetimi ise aile görüşmelerini engelleyerek bilgi akışını kesmeye devam ediyor.
Tüm tutukluların Tahran’daki Evin Cezaevinde tutulduğu, tamamının ağır işkenceden geçtiği ve hiçbir hukuk sürecinin işletilmediği aktarılıyor.
Son Haberler