SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy'dan Çernobil'in yıl dönümünde uyarı: Nükleer tehdit yeniden gündemde

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Çernobil felaketinin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, Rusya'nın Zaporijya Nükleer Santrali’ni işgal ederek ve Çernobil Nükleer Santrali'ne saldırarak nükleer güvenliği tehdit ettiğini vurguladı.

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2025 12:15
Haber Güncellenme Tarihi: 26.04.2025 14:49
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy'dan Çernobil'in yıl dönümünde uyarı: Nükleer tehdit yeniden gündemde

Günümüzden tam 39 yıl önce Çernobil (Çornobıl) Nükleer Santrali'nde meydana gelen kaza, dünyayı derinden etkiledi. Çernobil nükleer felaketi insanlığın doğrudan varlığını tehdit etti. Yaklaşık olarak 7 milyon kişinin zarar gördüğü patlama sonucu oluşan radyoaktif bulutlar, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı birçok ülkeyi etkiledi. 

Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, 1986’da yaşanan Çernobil nükleer felaketinin yıl dönümü münasebetiyle Kırım Haber Ajansına (QHA) yaptığı açıklamada, bu trajedinin Ukrayna halkı için hâlâ kapanmamış bir yara olduğunu ve uluslararası toplum için önemli bir uyarı niteliği taşıdığını söyledi. Nedilskıy, hem geçmişte yaşanan yıkımın boyutlarını hem de günümüzde nükleer güvenliği tehdit eden yeni tehlikelere dikkat çekerek, dünyayı nükleer terör ve şantaja karşı daha kararlı bir duruş sergilemeye çağırdı.

26 Nisan’da Uluslararası Çernobil Afetini Anma Günü’nün kaydedildiğini belirten Nedilskıy, “Bu trajedi, barışçıl bir atom ile binlerce kilometrekarelik bir alanda yaşamı yok edebilecek kontrolsüz bir felaket arasındaki çizginin ne kadar kırılgan olduğunun acı bir şekilde hatırlattı.” dedi.

"UKRAYNA HALKI İÇİN HALA KAPANMAMIŞ BİR YARA"

Kazanın ardından atmosfere 190 tondan fazla radyoaktif madde salındığını, yaklaşık 160 bin kilometrekarelik alanın kirlendiğini ve felaketin sonuçlarının ortadan kaldırılması için 600 binden fazla kişinin seferber edildiğini hatırlatan Başkonsolos, milyonlarca Ukraynalının yüksek dozda radyasyona maruz kaldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

Çernobil, Ukrayna halkı için yalnızca bir tarihî olay değil, hâlâ kapanmamış bir yaradır. Ekolojik tahribatın ötesinde, toplumun sosyal ve psikolojik yapısını da kökten sarsan bir dönüm noktasıdır. Bu aynı zamanda daha büyük bir yıkımı önlemek, felaketin sonuçlarını ortadan kaldırmak için hayatlarını tehlikeye atan yüz binlerce insanın kahramanlığıdır.

YENİ NÜKLEER TEHDİT: RUS İŞGALİ ALTINDAKİ ZAPORİJJYA NÜKLEER SANTRALİ

Ukrayna’nın bugün yeniden bir nükleer tehditle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Nedilskıy, “Bu kez bir teknik arıza değil; kasıtlı, düşmanca bir tehdit söz konusu. Rusya Federasyonu, 2022 yılının şubat ayında başlattığı geniş çaplı işgalin bir parçası olarak, Avrupa’nın en büyük nükleer tesisi olan Zaporijjya Nükleer Santrali’ni işgal etti. O tarihten bu yana santral, adeta bir nükleer şantaj aracına dönüştürüldü. Tesis mayınlarla döşendi, zaman zaman bombardımana uğradı ve Ukraynalı personel ağır baskı altında çalıştırılıyor. Bu durum yalnızca Ukrayna’yı değil, tüm Avrupa kıtasını tehdit eden bir güvenlik krizine işaret ediyor. Bu, dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Bir nükleer tesis, askeri bir kalkan ve siyasi tehdit unsuru olarak kullanılıyor. Uluslararası hukuk, nükleer güvenlik ilkeleri ve insanlık değerleri açıkça hiçe sayılıyor. Bu tutum, modern Kremlin rejiminin gerçek yüzünü net biçimde ortaya koymaktadır.” dedi.

NÜKLEER SANTRALLER ŞANTAJ ARACINA DÖNÜŞTÜ

Rusya’nın nükleer tesisleri askeri hedef hâline getirmesinin Zaporijjya Nükleer Santrali ile sınırlı kalmadığını, geniş çaplı işgalin ilk günlerinde Çernobil Nükleer Santrali’nin de hedef alındığını belirten Nedilskıy şunları kaydetti:

24 Şubat 2022’de, işgalin ilk saatlerinde, Çernobil Nükleer Santrali de hedef alındı. Santral bir aydan fazla süre Rus işgali altında kaldı. İşgalciler temel nükleer güvenlik standartlarını hiçe saydılar, en yoğun şekilde radyasyonla kirlenmiş bir bölge olan Kızıl Orman'da hendekler kazdılar, istasyonun elektrik beslemesini keserek atık yakıt havuzlarının soğutma sistemini tehlikeye attılar. Bu, savaş sırasında bir nükleer tesisin ele geçirilmesinin dünyadaki ilk örneğiydi. Ama ne yazık ki sonuncusu değil…

14 Şubat 2024 gecesi, Çernobil Nükleer Santrali bir kez daha hedef alındı. Şahid tipi silahlı insansız hava aracı, santralin 4. reaktörünü örten yapıya isabet etti. Dış ve iç kaplamada ciddi hasar meydana geldi; vinç sistemleri zarar gördü. Bu saldırı, Rusya'nın tüm gezegeni tehdit eden bir nükleer terörist olduğunun bir başka kanıtıdır.”

"İNSANLIK İÇİN FELAKETLE SONUÇLANABİLECEK SUÇLARA KARŞI DÜNYA KAYITSIZ KALMAMALI"

Açıklamasında uluslararası topluma çağrıda bulunan Başkonsolos, “Bu nedenle bugün Çernobil’i anarken yalnızca hayatını kaybedenlerin anısına saygı duruşunda bulunmamalı, aynı zamanda şunu da vurgulamalıyız: Bu çapta trajediler bir daha asla yaşanmamalıdır. Bu bir harekete geçme çağrısıdır. Bu, insanlık için felaketle sonuçlanabilecek suçlara karşı dünyanın kayıtsız kalmaması gerektiğine dair bir uyarıdır.” diyerek, nükleer şantaj ve teröre karşı dünya kamuoyunu birlik olmaya çağırdı.

Son olarak Türkiye’ye ve tüm uluslararası ortaklara desteklerinden dolayı teşekkür eden Nedilskıy, “Ukrayna, 1986’da olduğu gibi bugün de güvenli bir gelecek için ön saflarda mücadele ediyor. Çernobil bize, trajedilerin sınır tanımadığını çok iyi bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle bugün, trajedinin tekrar yaşanmasını önlemek için, hatırlamak, her zamankinden daha fazla önemlidir.” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.