KTMM Üyesi Gayana Yüksel: 1944 bugünün de bir parçasıdır, asla unutmuyoruz!
KTMM Üyesi Gayana Yüksel: 1944 bugünün de bir parçasıdır, asla unutmuyoruz!
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümüne özel bir anma mesajı yayımladı.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2025 09:33
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2025 12:19
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Bugün, Kırım Tatar halkının katil Josef Stalin rejimi tarafından, vatan Kırım’dan sürgün edilerek soykırıma uğramasının 81. yıl dönümü. 18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı.
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümüne özel bir anma mesajı yayımladı. pic.twitter.com/APd9yuNJRd
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2025
"KIRIM TATAR HALKI YIKILMADI. SÜRGÜNLE, BASKIYLA, SAVAŞLA YOK EDİLMEDİ"
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümüne özel bir anma mesajı yayımladı. Yüksel anma mesajına, “Bugün 18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar halkının yaşadığı büyük acıyı, sürgünü ve soykırımı anıyoruz. 1944 yılında binlerce kadın, çocuk ve yaşlı bir gecede vatanlarından koparıldı. Orta Asya'ya, Sibirya'ya, Ural'a sürgün edildiler.” diyerek başladı.
Yüz binlerce Kırım Tatarının zorla trenlere bindirilip bilinmeyene gönderildiğini kaydeden Yüksel cümlelerine şu şekilde devam etti:
"Aileler parçalandı, hayatlar yok oldu. Biz bu acıyı unutmuyoruz. Bu tarih sadece geçmişin değil, bugünün de bir parçasıdır. Çünkü bugün de Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başladığı savaşta halkımız yeniden tehdit altında. Evlerimiz, topraklarımız, kültürümüz ve varlığımız tehdit ediliyor. Bu zorluklara karşı biz savaşıyoruz. Kültürümüzü, dinimizi, dilimizi, tarihimizi korumaya çalışıyoruz. Kimliğimizi koruyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir halk olarak ayakta kalmanın tek güçlü yolu kim olduğumuzu unutmamaktadır. Kırım Tatar halkı yıkılmadı. Sürgünle, baskıyla, savaşla yok edilmedi. Atalarımızın acılarını anarken geleceğe daha güçlü bakıyoruz. Sürgünü unutmadık. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Kimliğimizi, dilimizi ve vatan sevgimizi yaşatacağız."
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
81 yıldır dinmeyen, azalmayan ve adalet bekleyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı pic.twitter.com/3M7ndq29Vy
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 17, 2025
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuldu. O döneme değin gerçekleşen vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan bölgesinde kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de Kanada parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024'ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm, 2024'ün ekim ayında Estonya Parlamentosu (Riigikogu) ve 2024'ün aralık ayında Çekya Parlamentosunun üst kanadı olan Senato, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
KTMM Üyesi Gayana Yüksel: 1944 bugünün de bir parçasıdır, asla unutmuyoruz!
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümüne özel bir anma mesajı yayımladı.
Bugün, Kırım Tatar halkının katil Josef Stalin rejimi tarafından, vatan Kırım’dan sürgün edilerek soykırıma uğramasının 81. yıl dönümü. 18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı.
"KIRIM TATAR HALKI YIKILMADI. SÜRGÜNLE, BASKIYLA, SAVAŞLA YOK EDİLMEDİ"
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümüne özel bir anma mesajı yayımladı. Yüksel anma mesajına, “Bugün 18 Mayıs 1944'te Kırım Tatar halkının yaşadığı büyük acıyı, sürgünü ve soykırımı anıyoruz. 1944 yılında binlerce kadın, çocuk ve yaşlı bir gecede vatanlarından koparıldı. Orta Asya'ya, Sibirya'ya, Ural'a sürgün edildiler.” diyerek başladı.
Yüz binlerce Kırım Tatarının zorla trenlere bindirilip bilinmeyene gönderildiğini kaydeden Yüksel cümlelerine şu şekilde devam etti:
"Aileler parçalandı, hayatlar yok oldu. Biz bu acıyı unutmuyoruz. Bu tarih sadece geçmişin değil, bugünün de bir parçasıdır. Çünkü bugün de Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başladığı savaşta halkımız yeniden tehdit altında. Evlerimiz, topraklarımız, kültürümüz ve varlığımız tehdit ediliyor. Bu zorluklara karşı biz savaşıyoruz. Kültürümüzü, dinimizi, dilimizi, tarihimizi korumaya çalışıyoruz. Kimliğimizi koruyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir halk olarak ayakta kalmanın tek güçlü yolu kim olduğumuzu unutmamaktadır. Kırım Tatar halkı yıkılmadı. Sürgünle, baskıyla, savaşla yok edilmedi. Atalarımızın acılarını anarken geleceğe daha güçlü bakıyoruz. Sürgünü unutmadık. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Kimliğimizi, dilimizi ve vatan sevgimizi yaşatacağız."
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuldu. O döneme değin gerçekleşen vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan bölgesinde kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de Kanada parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024'ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm, 2024'ün ekim ayında Estonya Parlamentosu (Riigikogu) ve 2024'ün aralık ayında Çekya Parlamentosunun üst kanadı olan Senato, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Son Haberler