SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tiananmen Katliamı'nda oğlunu kaybeden Çinli kadın, polislerin takibine takıldı

Oğlunu 1989'da Çin'in gerçekleştirdiği Tiananmen Katliamı'nda kaybeden 88 yaşındaki anne Zhang Xianling, katliamı kimseye duyurmaması için Çinli polisler tarafından takip edildiğini ve kapısına güvenlik ajanının görevlendirildiğini belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 03.06.2025 11:34
Haber Güncellenme Tarihi: 04.06.2025 12:12
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Tiananmen Katliamı'nda oğlunu kaybeden Çinli kadın, polislerin takibine takıldı

Baskıcı Çin rejiminin 1989'da gerçekleştirdiği Tiananmen Katliamı'nda hayatını kaybeden Wang Nan'ın 88 yaşındaki annesi Zhang Xianling, vahşetin 36. yılında Çin hükûmetinin gözetimi altında oğlunun mezarına gidiyor.

SİLİNEN KAYITLARIN KAMUOYUNA GÖSTERİLMESİ İÇİN KURUMLARA MEKTUP GÖNDERİYOR

Tiananmen Annelerinin kurucularından olan Zhang, hükûmetin kayıtlarını sildiği katliamın görüntülerini kamuoyuna göstermesi, tazminat ödemesi ve ölümlerden sorumluların hesap vermesi için Çinli kurumlara mektuplara yazıyor. Yürüyemeyecek halde olan Zhang, Radio Free Asia'ya (Özgür Asya Radyosu/RFEL) yaptığı açıklamada, fizik tedavi alıyor olmasına rağmen her yıl 4 Haziran'da oğlunun mezarının başına gittiğini dile getirdi.

"BENİ YAKIN TAKİBE ALDILAR"

Zhang geçen yıl 4 Haziran'da telefon hattının kesildiğini, bu sene ise takibe alındığını kaydetti. "Beni yakın takibe aldılar" açıklamasını yapan Zhang, son Pekin dışı ziyaretinde eve dönerken devlet güvenlik ajanlarının kendisini arayıp kapısının önüne birini görevlendireceklerini söylediğini belirtti. Zhang, "Ertesi sabah saat 6'da kapımı korumak için birini gönderdiler. Neden benden bu kadar korkuyorlar bilmiyorum. 88 yaşındayım ve 200 metre yürümem gerekiyorsa tekerlekli sandalye kullanmak zorundayım. Bu kadar korkutucu muyum?" ifadelerini kullandı.

ÇİNLİ POLİSLER KATLİAMI GAZETECİLERDEN SAKLI TUTMASINI İSTEDİ

Ayrıca Zhang Çinli polislere, "Benden muhabirleri görmeyeceğime ve hiçbir şey söylemeyeceğime dair söz istediler, 'Bunu yapamam' dedim. Söylentiler yayarsam ve beni tutuklarsanız itirazım olmadığını söyledim. Söylediğim her şeyin doğru olduğunu söyledim. Siz (Çin hükûmeti) gerçeği söylemiyorsunuz ve insanlar bana sormaya gelirse, söylemez miyim? İnsanlar bana, muhabir olsunlar ya da olmasınlar, gelirse onlara 4 Haziran'ı anlatırım." dediğini aktardı. Acısının kalbine kazındığını ve hiç geçmediğini dile getiren Çinli kadın, devletinin gerçekleştirdiği katliamı unutamıyor.

4 HAZİRAN'DA ÖLENLER İÇİN ADALET ÇAĞRISI

Rejimin ne kadar güçlü olursa olsun ortadan kaldırılamacayağının altını çizen Zhang, şuları söyledi:

"4 Haziran olayında ölenler için adalet aramak istiyoruz. Bu kesin inancımız var, bu yüzden şimdiye kadar ısrar ettik. Sadece çocuklarıma annemin hala ısrar ettiğini ve yetkililere de hala ısrar ettiğimizi söylemek istiyorum. Katliamı halkın gözü önünde gerçekleşti, bu yüzden kolayca unutulacak bir şey değil. Victoria Park'taki (Hong Kong) mumlar kuvvetli rüzgarla sönmüş olsa da, vicdan sahibi her insanın kalbinde adalet kıvılcımı hala yanıyor. Bir kıvılcım olduğu ve bir kişinin anması olduğu sürece, ailemiz için anlamlıdır... Kaç kişi olursa olsun, bizim için bir tür teselli ve destektir ve aynı zamanda bize manevi güç verir."

Çocuklarının nerede ve nasıl öldürüldükleriyle ilgili olarak katliamın 20. yılında ayrıntılı bir harita hazırlayan anneler, her yıl çocuklarının mezarlarının başına gidiyor. Çin'de konuşulması yasak olan Tinanmen Katliamı kayıpları ise günümüzde hala bilinmiyor.

TİANANMEN KATLİAMI

Bir Çin vahşeti: Tiananmen Katliamı

1949’dan bu yana ülkedeki bütün etnik grupları demir yumrukla yöneten Çin Komünist Parti rejimi, 1980’lerin ilk yarısından itibaren toplumun farklı kesimlerinden yükselen değişim talepleri ile karşı karşıya kaldı.

EŞİTSİZLİK, FAKİRLİK VE DİKTATÖRLÜK

Dünyada Soğuk Savaş ürünü diktatör rejimlerin bir bir yıkıldığı yıllarda Çin’de Komünist Partinin hayatın her alanındaki mutlak kontrolü, yozlaşma ve siyasi çürüme kamuoyunda siyasal yenilik isteklerini kuvvetlendirmişti. Ülkede farklı etnik gruplar üzerindeki baskıların kaldırılması, azınlık bölgelerine daha fazla özerklik verilmesi, dini özgürlüklerin tanınması, anayasal ve ekonomik değişimlerin yapılması yönünde talepler yükseliyordu.

ÇİN BASKISINA KARŞI BÖLGELERDE AYAKLANMALAR BAŞLADI

Ancak Komünist Parti içerisinde radikal kanat halkın gelişim taleplerine direnç gösteriyordu. Ekonomide liberalleşme ve verilen kısmi özgürlükler, daha fazla özgürlük isteyen üniversite öğrencileri, işçiler ve aydınlar tarafından yeterli bulunmadı. Komünist Partinin kurduğu dikta rejimine karşı, Çin’in önemli şehirlerinde ve halkın devlet destekli ayrımcılığa maruz kaldığı Doğu Türkistan, Tibet ve İç Moğolistan gibi etnik grupların ağırlıklı olarak yaşadığı pek çok bölgede hükûmete karşı ayaklanmalar başladı.

ÇİN'İN KALBİ PEKİN'E DEMOKRASİ TANRIÇASI HEYKELİ DİKİLDİ

Tarih, 15 Nisan 1989'u gösterdiğinde, ülke genelindeki eşitsizlik, Çin Komünist Partisinin insan hakları ihlalleri ve baskılarına dur demek için çoğunluğu öğrenci ve öğretmenlerden oluşan yüz binlerce demokrasi yanlısı aktivist, Pekin’deki en önemi meydanlardan Tiananmen Meydanı’nda toplandı. Gösterilerin ilk günlerinde eylemlere müdahale etmeyen hükûmet, 20 Mayıs'ta sıkıyönetim ilan etti.

Komünist Parti hükûmetinin geri adım atmak yerine daha da sertleşmesi ve sivil halkın taleplerini göz ardı etmesi öğrencileri daha fazla direnmeye sevk etti. Öğrenciler, Tiananmen Meydanı'ndaki komünist lider Mao Zedong'un portresinin karşısına Demokrasi Tanrıçası'nın heykelini dikti.

ÇİN ASKERLERİ HALKI ÇAPRAZ ATEŞE ALDI

Barışçıl gösterileri "devrim karşıtı isyan" olarak nitelendiren Komünist rejim, 4 Haziran 1989 sabahı Tiananmen Meydanı'ndaki kalabalığın üzerine 200 bin Çinli askeri gönderdi. Katliama dönüşen barışçıl gösteride meydandaki on binlerce öğenci çapraz ateşe tutuldu. Askerler öğrenci, öğretmen ve sivil halk fark etmeksizin herkesi katletti.

EKONOMİSİNE GÜVENEN ÇİN

4 Haziran tarihi Çin’in en büyük katliamlarından biri olarak tarihin sayfalarına yazıldı. Ekonomik gücüne güvenen için Çin hala bölgede ve Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk ve Müslüman topluluklara soykırım uygulamaya devam ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.