SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Turan

QHA - Kırım Haber Ajansı - Turan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Uygur şair Aziz İsa Elkün: Kırım Tatarları ile Uygurlar Türk dünyasının iki kanayan yarasıdır Haber

Uygur şair Aziz İsa Elkün: Kırım Tatarları ile Uygurlar Türk dünyasının iki kanayan yarasıdır

Uygur Türkü şair, yazar ve akademisyen Aziz İsa Elkün, Kırım Haber Ajansına (QHA) verdiği özel röportajda, sürgündeki yaşamını, edebi kimliğini ve Çin'in Uygur halkına karşı yürüttüğü soykırım politikalarına karşı kültürel direniş mücadelesini anlattı. Elkün, Kırım Tatarları ile Uygurlar arasındaki tarihî ve kültürel paralelliklere dikkat çekerek, her iki halkın da baskıya maruz kaldığını vurguladı. Londra’da 20 yılı aşkın süredir sürgünde yaşayan Elkün, vatan özleminin hem acılarının hem de ilhamının kaynağı olduğunu kaydetti. "ŞİİRLERİMDE TAKLAMAKAN ÇÖLÜ BENİM MÜREKKEBİMDİR" Doğu Türkistan'ın edebî kimliğinde büyük bir etkiye sahip olduğunu kaydeden Aziz İsa Elkün, "Şiirlerimde Taklamakan Çölü benim mürekkebimdir; kum ise dizelerime dönüşür. Onlar olmadan yazmam mümkün değildir. Bu kökleri, yeryüzünde hiçbir güç söküp atamaz. Taklamakan var oldukça, ben de şair olarak var olmaya devam edeceğim. Biz Uygurlar, binlerce yıldır bu çölün kalbinde yaşadık. Bu kumların altında kadim uygarlıklarımızın izleri saklıdır. Benim görevim, şiir aracılığıyla o ölümsüz ruhu yeniden diriltmektir. Birçok ulusal edebiyat gibi, Uygur şiiri de toprakla iç içedir; Tarım Havzası, uçsuz bucaksız çöller ve Tanrı Dağları… Bu coğrafyalar kültürümüzün can damarıdır; hayal gücümüzü, direncimizi ve aidiyet duygumuzu şekillendirir." ifadelerini kullandı. "ÖZLEM HEM ACIMIN KAYNAĞI HEM DE İLHAMIMIN TEMELİDİR" “Sürgün” kelimesinin kendisi için “ebedî özlem”le eş anlamlı olduğunu kaydeden şair, "Sürgünde geçirdiğim her yıl, hasret duygumu daha da derinleştiriyor. Bu özlem hem acımın kaynağı hem de ilhamımın temelidir. Bu anlamda şiir benim için bir tür ilaçtır diyebilirim; acımı hafifletmenin ve halkımın ortak yarasını tüm dünyayla paylaşmanın bir yoludur. Sürgünde yazmak kolay değildir. Londra’da yirmi yılı aşkın süredir yaşarken, kaçınılmaz olarak İngiliz kültürünün bazı yönlerini benimsedim. Artık bir zamanlar ilk şiirlerime ilham veren Türkistan’daki vahalar ve çöl rüzgârlarından uzağım. Fakat bu uzaklık, yeni bir yaratıcı sentezin doğmasına da vesile oldu: Şiirim artık iki dünyayı birleştiriyor; Uygur duygusunu, İngilizce okur tarafından da anlaşılabilen evrensel insanî deneyimlerle harmanlıyor. Şair olarak iç dünyam değişti ama özlemimin özü aynı kaldı." diye konuştu. Elkün, kendisini en çok etkileyen yazarlar, şairler ya da düşünürler kim olduğu sorusunu ise şöyle yanıtladı: Uygur edebiyat geleneği çok köklü ve engindir. Alp Er Tunga ve Oğuz Kağan destanlarından Yusuf Has Hacib, Edip Ahmet Yükneki ve İpek Yolu’nun duygulu şairlerine kadar uzanan bir derinliği vardır. Bu gelenek, hem ruhani hem de entelektüel bir incelik taşır. Modern dönemden Abdurehim Ötkür, Lutpulla Mutellip ve vatanseverliği, romantizmi ve direnişi birleştiren diğer 20. yüzyıl Uygur şairleri bana ilham verdi. Uluslararası ölçekte ise Şilili Pablo Neruda, Mevlânâ Celâleddîn Rûmî ve Filistinli Mahmud Derviş gibi şairleri hayranlıkla izliyorum. Onlar acıyı ve sürgünü evrensel bir şiire dönüştürmeyi başardılar. Hakikati güce karşı dile getirme cesaretleri, sanatsal yolculuğumda bana ilham vermeye devam ediyor. "İKİ HALK DA ZORLA YERİNDEN EDİLME, BASKI VE KÜLTÜREL YOK ETME GİRİŞİMLERİNE MARUZ KALDI" "Kırım Tatarları ile Uygurlar arasında dikkat çekici tarihî ve kültürel benzerlikler bulunur. Her iki halk da güçlü imparatorluklar tarafından zorla yerinden edilme, baskı ve kültürel yok etme girişimlerine maruz kalmıştır. Her ikisi de köklü Türk soyuna, zengin sözlü geleneklere ve şiir ile müziğe derin bir sevgiye sahiptir. Bu gelenekler, yüzyıllar boyunca kimliklerini ayakta tutmuştur." diyen Aziz İsa Elkün Uygur kültürünü ve kimliğini korumanın, gelecek nesillerin bu mirası öğrenip devralabilmesi için hayati önemde sahip olduğunu vurguladı. "KÜLTÜREL VE RUHSAL YIKIMIN BOYUTU TAHAYYÜL EDİLEMEZ" Çin’in 2017’de başlattığı kitlesel tutuklama kampanyasından bu yana üç milyondan fazla Uygur ve diğer Türk halklarının toplama kamplarına kapatıldığı tahmin edildiğini anımsatan Elkün, "Aynı dönemde Çin yönetimi, Kur’an dahil olmak üzere Uygurca yazılmış dini ve edebî eserleri sistematik biçimde yok etti. Bu kültürel ve ruhsal yıkımın boyutu tahayyül edilemez." dedi. Bu nedenle genç yaşlarından itibaren Uygur kitaplarını toplamaya ve restore etmeye başladığını söyleyen şair, bu ömür boyu süren çabanın sonucu olarak,1940’lardan 2015’e kadar yayımlanmış edebî, tarihî ve siyasî eserleri içeren Aziz İsa Elkün Uygur Edebiyat Koleksiyonu'nun 2024 yılında Amerika’daki Princeton Üniversitesi Kütüphanesi’nde kurulduğunu belirtti. "UYGURLAR OLMADAN TÜRK DÜNYASI GERÇEKTEN TAM BİRLİK İÇİNDE AYAKTA KALAMAZ" Gerek edebî gerekse de akademik çalışmalarında "Uygur” kelimesinin köken anlamı olan “Uygarlık” kavramını vurguladığını dile getiren Elkün, uygarlığı tüm Türk dünyası için bir direniş sembolü olarak sunduğunu kaydetti. Uygurların Türk dünyası için “Uygarlık” kavramının yaşayan simgesi olduğunun altını çizen Aziz İsa Elkün, "Uluslararası toplumun ve cesur müttefiklerimizin desteğiyle, özgürlük ve bağımsızlık mücadelemizi sürdüreceğiz; çünkü bu mücadele, milletimizin varlığını korumanın temelidir. Uygur kültürünün yaşaması, Türk dünyasının yaşamasıyla doğrudan bağlantılıdır. Eğer Türk devletleri ve halkları kendi kültürel miraslarını korumak istiyorlarsa, Uygurlarla dayanışma içinde olmalı ve Çin rejimine karşı durmalıdırlar. Uygurlar olmadan Türk dünyası gerçekten tam birlik içinde ayakta kalamaz ve gelişemez. Bu nedenle tüm Türk milletlerinin ve halklarının yalnızca sözle değil, samimi biçimde dayanışma göstermesi elzemdir. Siyasi eylem, kültürel iş birliği ve ahlaki destek hayati önemdedir. Uygurların yok olması, ortak bir Türk uygarlığı tarihsel fikrini eksik bırakır." şeklinde konuştu. Batı medyası ve akademisinin Uygur meselesine dair ilgisini değerlendiren Elkün, "Son yıllarda Batı medyası ve akademisinde bu konuya yönelik ilgi artmıştır. Çok sayıda rapor, tanıklık ve belgesel Çin’in insanlığa karşı suçlarını ortaya koymuştur. 2022’de Birleşmiş Milletler’in yayımladığı rapor, Uygur bölgesinde insanlığa karşı suçlar niteliğinde ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını doğrulamıştır. Ayrıca 2021 yılında Londra’da düzenlenen Uygur Mahkemesi (Uyghur Tribunal), Çin’in Uygurlar ve diğer Türk halklarına karşı soykırım işlediği sonucuna varmıştır. Avrupa ve Kuzey Amerika’daki birkaç parlamento da bu soykırımı resmî olarak tanımıştır. Ancak Batılı kurumlar kısmen cesaret göstermiş olsa da, Müslüman ve Türk dünyasından gelen sessizlik kulakları sağır edecek kadar derindir. Onların ilgisizliği, Batı’nın cehaletinden çok daha acı vericidir. Bizim için sözde kardeşlerimizin sessizliği, en ağır yüktür." ifadelerini kullandı. "UYGURLAR VE KIRIM TATARLARI, TÜRK DÜNYASININ İKİ KANAYAN YARASIDIR" Uygur Türkü insan hakları savunucusu, şair, yazar ve akademisyen Aziz İsa Elkün, son olarak Türk dünyasındaki genç kuşaklara şöyle seslendi: "2012 yılında, yani Rus işgalinden iki yıl önce Kırım’ı ziyaret ettim. Bahçesaray’a gidip İsmail Bey Gaspıralı’nın mezarını ziyaret etme onuruna eriştim. Orada dururken onun ölümsüz sözlerini hatırladım: 'Dilde, fikirde, işte birlik.' Uygurlar ve Kırım Tatarları, Türk dünyasının iki kanayan yarasıdır ve her ikisinin de iyileşmesi gerekir. Bugün Uygurların durumu trajik biçimde daha ağır olsa da, iki halk da aynı onur ve özgürlük mücadelesini paylaşıyor. Tatarlar, 19. yüzyılda tüm Türkistan coğrafyasında eğitimin modernleşmesinde öncü bir rol oynamışlardır. Onların entelektüel mirası bugün de bize ilham vermelidir. Yapay zekâ çağında asıl sınav teknolojik değil, ruhanîdir: Kim olduğumuzu unutmamak ve tek bir Türk ailesi olarak birbirimizi desteklemektir. Atalarımızın dediği gibi: Kurtlar sürüyle gezerse güçlü olur. Oğuz Kağan’ın ruhunu yeniden canlandırmalı, Ötüken’in kutsal dağının ve göğünün çağrısını duymalı, birliğimizi asla terk etmemeliyiz. Türk dünyasının gençlerine çağrım şudur: Uygurların acısını paylaşın ve onların yaşamasına yardım etme sorumluluğunu üstlenin. Yürek ve ülkü birliği sağladığımız gün, Turan yurdu artık gözyaşlarının değil; tebessümlerin, ezgilerin ve özgürlüğün diyarı olacaktır."

TİKA, 1994'ten bugüne Azerbaycan'da 1501 proje ve faaliyete imza attı Haber

TİKA, 1994'ten bugüne Azerbaycan'da 1501 proje ve faaliyete imza attı

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı tarafından Türkiye ile Azerbaycan arasında; eğitim, sağlık, kültür, tarım, turizm, idari altyapılar gibi birçok konuda iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla 1994’te kurulan TİKA Bakü Program Koordinasyon Ofisi aracılığıyla ülkede bugüne kadar 1501 proje ve faaliyet gerçekleştirdi. Türkiye ile Azerbaycan arasında; eğitim, sağlık, kültür, tarım, turizm, idari altyapılar gibi birçok konuda iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla 1994’te kurulan TİKA Bakü Program Koordinasyon Ofisimiz aracılığıyla #Azerbaycan'da bugüne kadar 1⃣5⃣0⃣1⃣ proje ve faaliyet… pic.twitter.com/XplPpUeBdq — TİKA (@Tika_Turkiye) December 4, 2024 TİKA, son olarak Azerbaycan'ın Sumgayıt şehrinde önemli bir açılışa imza attı. TİKA'nın desteğiyle kurulan Turan Gastroturizm Akademisi, gastronomi ve turizm alanlarında eğitim almak isteyen gençlere yeni fırsatlar sunacak. Akademi, garsonluktan aşçılığa, turizm rehberliğinden yazılıma kadar pek çok alanda uygulamalı eğitimler verecek. TURAN GASTROTURİZM AKADEMİSİ TİKA Başkanı Serkan Kayalar’ın katılımıyla 4 Aralık 2024 tarihinde açılışı yapılan akademi, Azerbaycan’ın kültürel zenginliklerinin, gastronomisinin ve turizminin gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Kayalar, akademiden yetişen gençlerin, Azerbaycan'ın gastronomi kültürüne büyük katkılar sunacaklarını belirterek, "Azerbaycan, çok özel bir ülke. Biz de bu güzellikleri turizm sektörüyle daha da güçlendirmek için desteğimizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. TİKA'DAN ABAD’A ÖZEL DESTEK TİKA, Azerbaycan'da el sanatlarının yaşatılmasına yönelik önemli bir adım daha attı. ABAD (Aile Ekonomisine Kolay Destek) kurumuna, köylerdeki üreticilerin ürünlerini başkent Bakü'de satışa sunmalarını sağlamak amacıyla hafif yük aracı hibe edildi. Kayalar, ABAD Seramik ve El Sanatları Merkezi’ni ziyaret ederek, hibe edilen aracın anahtarını teslim etti. KÜLTÜR ALANINDA İŞ BİRLİĞİ İMKANLARI Azerbaycan’daki temasları kapsamında 4 Aralık 2024 tarihinde Kültür Bakanı Adil Kerimli ile de bir araya gelen TİKA Başkanı Serkan Kayalar, tarihi eser restorasyonu, ortak arkeolojik araştırmalar ve sinema gibi alanlarda iş birliği imkanlarını ele aldı. Görüşmeye Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı da katıldı. Öte yandan Azerbaycan'da temaslarda bulunan Kayalar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı Başkanı Orhan Memmedov ile toplantı yaptı. Görüşmede, TİKA'nın dost ve kardeş ülke Azerbaycan'da gerçekleştirdiği proje ve faaliyetler ile kurumlar arası iş birliğini geliştirmeye yönelik atılabilecek adımlar ele alındı. Azerbaycan'da temaslarda bulunan TİKA Başkanı @SerkanKayalar_, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı (@smbgovaz) Başkanı Sn. Orhan Memmedov (@MammadovOrkh) ile bir araya geldi. Görüşmede, #TİKA'nın dost ve kardeş ülke #Azerbaycan'da gerçekleştirdiği proje ve… pic.twitter.com/1FwYnqxWQO — TİKA (@Tika_Turkiye) December 4, 2024 TİKA’nın Azerbaycan’daki faaliyetleri, iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin pekiştirilmesinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Bu projeler, Azerbaycan’ın ekonomik ve kültürel gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor.

Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Haber

Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu

Ege Üniversitesi (EÜ) ile Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) iş birliğiyle düzenlenen "Kızılelma" temalı Uluslararası Turan Film Festivali, 2-3 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Türkiye'nin yanı sıra 77 ülkeden bin 55 başvurunun yapıldığı Uluslararası Turan Film Festivali'nde ödüller, 3 Mayıs 2024 tarihinde EÜ Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu'nda gerçekleştirilen kapanış programıyla sahiplerini buldu. Türkiye'den 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 filmin yarıştığı festival kapsamında düzenlenen törene, EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı. "FESTİVALİMİZİN GELENEKSEL HALE GELMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM" Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirerek, “Uluslararası Turan Film Festivali kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı. “TÜRK DÜNYASININ ZENGİNLİĞİNİ ARŞİVLERLE ORTAYA KOYMAKTAN BAHTİYARIZ” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” şeklinde konuştu. "SİNEMA KÜLTÜRÜMÜZÜ GELECEĞE TAŞIMADA EN ÖNEMLİ ARAÇLARDAN BİRİDİR" TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. “SİNEMA, DERTLİ İNSANIN İŞİDİR" Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. "İnsani Değerlere Katkı Ödülü" Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, "Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü" TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, "İnsan Haklarına Katkı Ödülü" Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a "Toplumsal Duyarlılık Ödülü" Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. "Sinema Sanatına Katkı Ödülü"nü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. "Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülü"nü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, "Genç Yetenek Ödülü" Ruslan İbrahimli’ye, "Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü" 1453 filmi ile Hamit Keleş’e, "Medya Özel Ödülü" Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, "Kültürel Hafıza Ödülü" Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, "Kültürel Miras Ödülü" Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, "TÜRKSOY Özel Ödülü" ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı.

Türk devletleri için "Made in Turan" geliyor Haber

Türk devletleri için "Made in Turan" geliyor

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de 2-3 Mayıs 2024 tarihlerinde "Türk Devletleri Ekonomik Forumu-2024" düzenleniyor. Forumda Türk dünyasını birleştirmeyi hedefleyen marka “Made in Turan” tanıtılacak. TÜRK DEVLETLERİNİN BÜYÜK ORGANİZASYONU Forum, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Gelişimi Ajansı (KOBİA), Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD), Organize Sanayi Bölgesi (OSTİM) ve Türk Dünyası Tarım Birliği (TDTB) iş birliğiyle, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Kulüpler Birliği Derneği (KOBSKA) ve Azerbaycan Franchise Derneğinin (AFA) ortak organizasyonuyla gerçekleştirilecek. "MADE IN TURAN" Forumda Türk devletininde üretilen ürünleri işaretlemek için kullanılacak olan “Made in Turan” markası tanıtılacak. Öte yandan Forumda Türk dili konuşulan ülkeler arasındaki pazar ve yatırım fırsatları tartışılacak.  Aynı zamanda Türk dünyası ülkelerine ait markalarının uluslararası ortama entegre edilmesi için olası seçenekler üzerinde çalışacak. FORUM TÜRK DEVLETLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMEYİ AMAÇLANIYOR Türk devletleri arasında ilk defa düzenlenecek olan etkinlik, ülkeler arasındaki mevcut pazar ve yatırım fırsatlarını incelemeyi, markaların uluslararası alana entegrasyonu, şirketler arası ticari ilişkilerin geliştirilmesini, yabancı yatırımcıların ve şirketlerin çekilmesini desteklemeyi ve Türk dili konuşan ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlanıyor.

Uluslararası Turan Film Festivali'ne yoğun ilgi Haber

Uluslararası Turan Film Festivali'ne yoğun ilgi

Ege Üniversitesi (EÜ) ev sahipliğinde 2-3 Mayıs 2024 tarihleri arasında yapılacak olan “Uluslararası Turan Film Festivali” ile Türk dünyası sineması İzmir’de bir araya gelecek. Uluslararası Turan Film Festivali'ne, 77 ülkeden 1055 başvuru yapılırken Türk dünyası dışında birçok ülkeden de başvuru yapıldı. EÜ, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) iş birliğiyle İzmir'de düzenlenecek festivalin tanıtım toplantısı, EÜ Rektörlüğü Senato Salonu'nda 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirildi. Programa, EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Devlet Arşivleri Başkanlığı Daire Başkanı Ahmet Şahin ile Şube Müdürü Metin Elbey, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Fahrettin Kerem Çevik ve festival kurul üyeleri katıldı. ULUSLARARASI TURAN FİLM FESTİVALİ 2-3 MAYIS'TA GERÇEKLEŞTİRİLECEK Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine vurgu yapmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyon, henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanmış ve sağlanan desteklerle bugünlere gelmiştir” şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. Budak, toplantıda yaptığı konuşmada, Türk dünyasını oluşturan millet ve toplulukların kültürel çeşitliliği ve zenginliğini vurgulamak üzere yola çıkan festivalin, iş birliği talebinde bulundukları bütün çevreler tarafından heyecanla karşılandığını belirten Budak, "Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından 2 ve 3 Mayıs'ta üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 söyleşi, 2 fotoğraf sergisi, 7 gösterim seçkisi, resim sergisi, konser ve dans gösterisi, sanatseverlerin beğenisine sunulacak." ifadelerini kullandı "Kızılelma" temasının belirlendiği festivale 77 ülkeden 1055 eserle başvuru yapıldığını aktaran Prof. Budak, festival süresince bu yapımlardan 25'inin EÜ İletişim Fakültesinde gösterime sunulacağını belirtti. Başvuruların, duayen jüri üyelerinden oluşan seçici kurullar tarafından inceleneceğini dile getiren Budak, dereceye layık görülen filmlerin 13 kategoride ödüllendirileceğini bildirdi. Prof. Budak, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Türk dünyası sinemasının önemli bir platformu olacak bu festivalin, kültürlerarası diyaloğa önemli katkılarda bulunacağına inancımız tamdır. Bu festival, farklı kültürler arasında anlayışı artıracak ve kardeşliği güçlendirecek değerli bir fırsat sunacaktır. İzleyicilerimizi festivalimizde bizimle olmaya ve birlikte sinema deneyimi yaşamaya davet ediyoruz." “PROJENİN GELENEKSELLEŞMESİNİ UMUYORUZ” İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Fahrettin Kerem Çevik “Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak’a bu projeye öncülük ettiği için teşekkürlerimi sunuyorum. Türk dünyasının ortak değerlerini vurgulamak açısından önemli bir proje. Bu çalışmanın gelenekselleşmesini umuyoruz” dedi. EÜ'nün başvurusu üzerine “Uluslararası Turan Film Festivali” ismi Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent altına alındı.

Türk devletleri arasında komisyonsuz para transferi girişimi: Turan Haber

Türk devletleri arasında komisyonsuz para transferi girişimi: Turan

Türk devletleri arasında gerçekleşen para transfer sürecini dijital alana taşıyan finans teknolojisi Turan, 2023 yılının şubat ayında ilk ülke açılımını Azerbaycan'a gerçekleştirdikten sonra şimdi de Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Özbekistan’a hiçbir komisyon ücreti olmaksızın para transferine olanak sağladığını duyurdu. Şubat ayındaki Azerbaycan açılımı sonrasında uluslararası para transferi hacmini kısa sürede milyonlarca liraya yükselten şirket, dijital para transferi ağına 4 Türk devletini de ekledi. Turan projesi, böylece Türk devletleri arasında oluşturmaya çalıştığı para transferi koridoru misyonu adına önemli bir adım atmış oldu. TÜRKİYE'DE YAŞAYAN BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETLERİ VATANDAŞLARI KOLAYCA PARA GÖNDEREBİLECEK Fintech girişiminin kurucusu Özgür Bayraktar, yaptığı açıklamada, "Gaspıralı İsmail Bey’in 'dilde, fikirde, işte birlik' misyonu doğrultusunda Turan ile çıktığımız yolda tek bir motivasyonumuz bulunuyordu. Ülkemizde yaşayan soydaşlarımızın Türkiye içindeki finansal imkanlarını artırmak ve kendi ülkelerine para transferi süreçlerini Avrupa’ya para transferinden farksız kılmak. Şimdi bu hayalimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz." dedi. Bayraktar, Türkiye'de yaşayan Azerbaycan, KKTC, Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan vatandaşlarının tüm ihtiyaçlarına kendi dillerinde çözüm sunabilen tek finansal uygulama olduklarını kaydetti. Ayrıca 2024 yılı içinde Azerbaycan’da yaşayan tüm kullanıcılara da Azerbaycan’a özel bir cüzdan sunmayı planlayan şirket, Türkiye ile Azerbaycan arasında cüzdandan cüzdana sıfır maliyetli para transferine olanak sağlamak için çalışmalarına başladığını duyurdu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.