Prof. Dr. Haykır: Kırımoğlu, bize yol gösteren bozkurttur
Prof. Dr. Haykır: Kırımoğlu, bize yol gösteren bozkurttur
Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Elazığ kentinin yarım asra dayanan ilişkisini ve millî lidere verilen "Fahri Hemşehrilik Beratı" sürecini anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 16.06.2025 11:49
Haber Güncellenme Tarihi: 17.06.2025 10:22
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, fahri hemşehrisi olduğu Elazığ’a geldi. Kırım Haber Ajansı (QHA), Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır ile millî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na verilen fahri hemşehrilik beratı süreci hakkında merak edilenleri sordu.
Prof. Dr. Haykır, Elazığ halkının Türk dünyasına olan ilgisinin tarihsel bir gerçeklik olduğunu, Kırımoğlu’nın Elazığ ile 49 yıllık bir bağı olduğunu söyledi. Haykır, Kırımoğlu’nun Sovyetler Birliği döneminde insan haklarına yönelik ihlallere karşı verdiği mücadelenin tüm dünyada ve Türkiye’de yankı bulduğunu anımsatarak, 1976 yılında 303 gün süren açlık grevi sonrasında uluslararası basında çıkan “vefat” haberlerinin Türkiye’de büyük bir etki yarattığını, bu süreçte birçok şehirde olduğu gibi Elazığ’da da gıyabında cenaze namazları kılındığını ve gösteriler düzenlendiğini söyledi.
CEMİLOĞLU PARKI
Haykır, “O dönem bu Kırım Türkü genç liderin ölüm haberi gerçekten de Elazığ halkını ciddi bir şekilde etkilemişti. Ve nihayetinde Elazığ Belediyesi de şu an içinde bulunduğumuz Aile Çay Bahçesi'nin ismini Mustafa Cemiloğlu Parkı olarak kabul etmişti. Ve 1976'dan günümüze kadar da Mustafa Cemiloğlu Parkı olarak devam etmiş. Burası Elazığ'ın merkezi ve bu park da Elazığ'ın merkezinde bulunuyor. Ve uzun yıllar halkın burada dinlendiği, vakit geçirdiği, insanların buluşma noktası olarak Cemiloğlu Parkı'nın önünde buluşalım dediği bir mekân burası.” bilgisini verdi.
Öte yandan Haykır, 12 Eylül 1980 askerî darbesi ile atanmış askerî valinin talimatıyla parkın isminin değiştirildiğini ve bu durumun Elazığ halkı tarafından hoş karşılanmadığını ifade etti. Prof. Dr. Haykır, “Askerî vali diyor ki Mustafa Cemiloğlu'nun Türkiye'yle, Türklükle bir ilgisi yok. O nedenle bu ismin kaldırılmasını talep ediyor ve kaldırıyor da. Bu sebeple 1980 yılında Cemiloğlu isminin kaldırıldığını görmekteyiz. Tabii halk buna çok hoşuna da gitmiyor, onu söyleyeyim.” ifadelerini kullandı.
“HALKIN GÖNLÜNDE HEP CEMİLOĞLU PARKI OLARAK KALDI”
1989 yılında ise Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Belediye Başkanlığı görevini alan Hikmet Behçet Susmaz döneminde, parkın isminin yeniden Mustafa Cemiloğlu olarak tescillendiğini ifade eden Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı, “1995'li yıllarda tekrar buranın isminin değiştiğini görmekteyiz. Çaydaçıra Aile Çay Bahçesi ismi veriliyor. Fakat bunu insanlar da çok aslında içine sindiremiyor. Çünkü Mustafa Cemiloğlu dediğimiz gibi hem insan hakları savunucusu hem de Türklüğün önemli bir lideri, Türklüğün hürriyetinin istiklali için mücadele eden bir şahsiyet olduğu için buradaki Elazığ'daki birçok insan da bu isim değişikliğini pek olumlu karşılamamıştır.” cümlelerini sarf etti.
2006 yılında ise sadece park değil, Elazığ’ın önemli caddelerinden birine de Mustafa Cemiloğlu isminin verildiğini hatırlatan Haykır, aynı yıl Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Türk Dünyası Hizmet Ödülleri kapsamında Cemiloğlu’na ödül takdim edildiğini, ancak Kırımoğlu’nun o dönemki parlamento çalışmaları nedeniyle Elazığ’a gelemediğini ifade etti.
Şu an ise Kırımoğlu’nun Elazığ’a gelmesinden dolayı duyduğu sevinci paylaşan Kırımoğlu, “Biz sağ olsun bununla ilgili bir çalışma başlattık ve bizim orada Elazığ'da hemşehrimiz olan ilk önce Sabri Özdağan'la bir temas kurduk ve onunla bir altyapı çalışması oluşturduk. Sonra diğer Kırımlı dostlarımızla irtibat kurduktan sonra bir davet oluşturduk. Sağ olsun Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da davetimizi kırmayarak kabul etti." dedi.
KIRIMOĞLU ARTIK ELAZIĞLI
Prof. Dr. Haykır ayrıca Kırımoğlu’nun "Fahri Hemşehrilik Beratı" alma sürecinden de bahsetti. Bu bağlamda Haykır, “Kırımoğlu’nun Elazığ'a gelişi duyulunca biz yine Elazığ Belediye Meclisine bir dilekçeyle başvurduk. Ve fahri hemşeriliğin verilmesini talep ettik. Yine çok anlamlı, çok önemli bir şey oldu. Elazığ Belediye Meclisinde görev yapan dört siyasi partinin ortak kararıyla, ortak önerisiyle bu teklif kabul edildi, meclise sunuldu. Ve yine oy birliğiyle, bütün belediye meclis üyelerimizin ittifakıyla Mustafa Cemiloğlu'na fahri hemşehrilik beratı verilmesine karar verildi.” ifadelerini kullandı.
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın bu teklife çok sıcak baktığını belirten Prof. Dr. Haykır, “Belediye meclis üyelerinin de bu teklife olumlu bakmasıyla bu hemşehrilik payesi verilmiş oldu. İnşallah Elazığ halkıyla birlikte toplantımızda onu da kendisine takdim edeceğiz.” dedi.
KIRIMOĞLU’NA FAHRİ DOKTARA PAYESİ VERİLDİ
Kırımoğlu’na Fırat Üniversitesi Senatosu tarafından “Fahri Doktora Payesi” verilme sürecinden de bahseden Prof. Dr. Haykır, “Kıymetli Fırat Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş Hocamız da Senato'ya Mustafa Cemiloğlu'nun insan haklarına, Kırım Türklerinin hürriyetine, istiklal mücadelesine, vatan mücadelesine yapmış olduğu hizmetleri göz önüne alarak ona Fahri Doktora verilmesi talebinde bulundu. Senatoda bulunan kıymetli hocalarımız da bu teklifi kabul etti. Değerli Türk büyüğümüze, birkaç gün önce de Fahri Doktora Payesi verildi.” açıklamasında bulundu.
Kırımoğlu’nun Elazığ’la 49 yıllık bir geçmişe dayanan gönül bağı bulunduğunu tekrarlayan Prof. Dr. Haykır, bu durumun Elazığ için gurur verici olduğunu vurguladı. Ayrıca Prof. Dr. Haykır “Vefat haberinin geldiği o dönemde piyesler, şiirler yazılıyor. O önemi yaşayan birçok kıymetli ağabeyimizle bu sohbetleri yapıyorduk." dedi.
KIRIM İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ
Prof. Dr. Haykır, Elazığ Belediyesinin Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun kısa özgeçmişini içeren bir tanıtım panosunu Cemiloğlu Parkı’na yerleştirdiğini belirterek, “İnsanlar burada gezen, vakit geçiren, dinlenen vatandaşlarımız en azından burada gelip büyük Türk liderinin burada özgeçmişini de hayatında kısa doğrusu da öğrenmiş olacak.” dedi.
Bununla birlikte bundan sonraki amaçlarının Kırım Türkleri ile ilgili, hem de Kırımoğlu ile ilgili ilgili faaliyetleri devam ettirmek olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Haykır, “Allah nasip ederse önümüzdeki yıllarda Kırım Türkleri ile ilgili Türk dünyasının aslında bir anlamda kalbi diyebileceğim Türk şehri Elazığ’da Türk dünyasının meseleleri ile ilgili faaliyetlerimizi de yapmayı planlıyoruz. Özellikle de Kırım Türkleri ile ilgili burada büyük bir etkinlik yapmayı da düşünüyoruz. Ve buna da talibiz. Biz her zaman için burada Kırım Türklerinin meselesini, Kırım Türklerinin istiklal ve vatan mücadelesi ile ilgili çalışmaları ve ev sahipliğine de hazırız.” şeklinde konuştu.
“MUSTAFA CEMİLOĞLU BÜYÜK TÜRK'TÜR!”
“Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bizim için Türklüğün anlamı, Türk istiklâlinin anlamı, vatan sevgisinin anlamı, vatanı için yapmış olduğu mücadelenin, çekmiş olduğu eziyetlerin anlamı.” diyen Prof. Dr. Haykır konuşmasına şu şekilde devam etti:
Mustafa Cemiloğlu gerçekten de sadece bir halkın lideri olmaktan çok bir sembol hâline gelmiş. Düşünün 1976 yılında 303 gün girmiş olduğu açlık görevinde 30 kiloya düşüyor ve mücadelesinden vazgeçmiyor. Yani evet, Türk dünyasında birçok problemi olan bölgelerimiz var. Ama Mustafa Cemiloğlu bir anlamda o Türk dünyasının meselelerine, Türk dünyasının içinde bulunduğu çıkmazlarda bir umut ışığı olmuştur. Düşünün en zor zamanlarda öldü diye tüm dünyada haber oluyor. Ama sonra ölmediği ortaya çıkıyor, direndiği ortaya çıkıyor, mücadele azmi ortaya çıkıyor. Türklüğün bence çok önemli sembollerinden biri. Bir bayrak adam olmuştur Mustafa Cemiloğlu. Büyük Türk'tür Mustafa Cemiloğlu bizim için. Çok anlamlıdır. Önümüze çıkan engellerde Mustafa Cemiloğlu'nun hayatına baktığımız zaman, o bizim için bir sembol oluyor. Bizim için bir aslında yolumuzu açan bir bozkurt oluyor. Mustafa Cemiloğlu o tarihteki Türk'ün sembolü olan bozkurtun özelliklerini taşıyan bir insan olarak ben görüyorum. İnşallah ona Allah sağlıklı uzun ömürler versin. İnşallah Türklük için, Kırım Türkleri için mücadelesine devam etsin. Mustafa Cemiloğlu ve arkadaşlarının yapmış olduğu bu mücadelenin de başarıya eninde sonunda ulaşacağına inancım tam. Dünya Türklüğünün bağımsız, özgür bir şekilde yaşayacağına da inancım tam benim.
“DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK”
Prof. Dr. Haykır Türk dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların birlik ve beraberlikle aşılabileceğini belirterek Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncülerinden ve büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatar siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarını hatırlatarak, bu anlayışla yürütülecek ortak çabaların başarıya ulaşacağını vurguladı.
Bu birliğin de öncüsünün Türkiye Cumhuriyeti olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haykır, “Türkiye Cumhuriyeti devleti bu sürecin doğal öncüsüdür. Beş bin yıllık devlet geleneğinden gelen bir akla sahiptir. Bu nettir. El birliğiyle Türkiye'nin öncülüğünde Türk dünyasının bu problemlerinin çözüleceğine inancım tam. Her zaman da bunu düşünüyoruz, biz düşünüyoruz, öyle hissediyoruz.” dedi.
“TÜRK'ÜN GÜÇLÜ OLDUĞU YERDE MAZLUMLAR KURTULUR”
Haykır, Türk milletinin tarih boyunca barışı sağlayan bir unsur olduğunu belirterek, “Türk'ün güçlü olduğu yerde mazlumlar kurtulur. Türk güçlü olursa dünya da iyi olur, dünya da huzurlu olur. Tarih boyunca baktığımızda Türklerin güçlü olduğu dönemlerde her zaman dünya da huzurlu olmuştur. Ben Türk dünyası için çok umutluyum.” cümlelerini sarf etti.
“BİRLİK OLMAK TÜRK’ÜN SORUNLARINI ÇÖZECEKTİR”
Doğu Türkistan’dan Batı Trakya’ya, Irak Türkmenlerinden Kırım’a kadar Türk dünyasının farklı bölgelerinde yaşanan sıkıntıların ancak ortak bilinçle çözülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Haykır, “Türk dünyasının birlik beraberlik içerisinde, o biraz önce bahsettiğim Gaspıralı’nın parolasıyla hep birlikte yapılacak 'Dilde, fikirde, işte birlik ile' yapılacak çalışmalarla bu sorunları da atlatacağımızı, Doğu Türkistan'ın Irak Türkmenlerinin sorunları, Batı Trakya Türklerinin sorunlarının çözüleceğine de inanıyorum. Dediğim gibi birer sene önce bir Türklük şuuru bilinciyle ve ortak ilişkilerle, ortak çalışmalarla bu işin çözüleceğine inanıyorum.” ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Haykır, “Tarihsel süreçte baktığımızda tabii bunlar kısa vadede hemen çözülebilecek işler değil ama planlı bir şekilde yapılacak çalışmalarla Türk dünyasının daha güzel günleri beklediğini düşünüyorum. Ben Türk dünyasının geleceğiyle ilgili umutluyum. İnşallah da el birliğiyle, güç birliğiyle Türk dünyası huzurlu ve mutlu olacak. Türk dünyası huzurlu ve mutlu olursa İslam coğrafyası da huzurlu ve mutlu olur, dünya da huzurlu ve mutlu olur diye düşünüyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Haykır: Kırımoğlu, bize yol gösteren bozkurttur
Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Elazığ kentinin yarım asra dayanan ilişkisini ve millî lidere verilen "Fahri Hemşehrilik Beratı" sürecini anlattı.
Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, fahri hemşehrisi olduğu Elazığ’a geldi. Kırım Haber Ajansı (QHA), Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı Prof. Dr. Yavuz Haykır ile millî lider Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na verilen fahri hemşehrilik beratı süreci hakkında merak edilenleri sordu.
Prof. Dr. Haykır, Elazığ halkının Türk dünyasına olan ilgisinin tarihsel bir gerçeklik olduğunu, Kırımoğlu’nın Elazığ ile 49 yıllık bir bağı olduğunu söyledi. Haykır, Kırımoğlu’nun Sovyetler Birliği döneminde insan haklarına yönelik ihlallere karşı verdiği mücadelenin tüm dünyada ve Türkiye’de yankı bulduğunu anımsatarak, 1976 yılında 303 gün süren açlık grevi sonrasında uluslararası basında çıkan “vefat” haberlerinin Türkiye’de büyük bir etki yarattığını, bu süreçte birçok şehirde olduğu gibi Elazığ’da da gıyabında cenaze namazları kılındığını ve gösteriler düzenlendiğini söyledi.
CEMİLOĞLU PARKI
Haykır, “O dönem bu Kırım Türkü genç liderin ölüm haberi gerçekten de Elazığ halkını ciddi bir şekilde etkilemişti. Ve nihayetinde Elazığ Belediyesi de şu an içinde bulunduğumuz Aile Çay Bahçesi'nin ismini Mustafa Cemiloğlu Parkı olarak kabul etmişti. Ve 1976'dan günümüze kadar da Mustafa Cemiloğlu Parkı olarak devam etmiş. Burası Elazığ'ın merkezi ve bu park da Elazığ'ın merkezinde bulunuyor. Ve uzun yıllar halkın burada dinlendiği, vakit geçirdiği, insanların buluşma noktası olarak Cemiloğlu Parkı'nın önünde buluşalım dediği bir mekân burası.” bilgisini verdi.
Öte yandan Haykır, 12 Eylül 1980 askerî darbesi ile atanmış askerî valinin talimatıyla parkın isminin değiştirildiğini ve bu durumun Elazığ halkı tarafından hoş karşılanmadığını ifade etti. Prof. Dr. Haykır, “Askerî vali diyor ki Mustafa Cemiloğlu'nun Türkiye'yle, Türklükle bir ilgisi yok. O nedenle bu ismin kaldırılmasını talep ediyor ve kaldırıyor da. Bu sebeple 1980 yılında Cemiloğlu isminin kaldırıldığını görmekteyiz. Tabii halk buna çok hoşuna da gitmiyor, onu söyleyeyim.” ifadelerini kullandı.
“HALKIN GÖNLÜNDE HEP CEMİLOĞLU PARKI OLARAK KALDI”
1989 yılında ise Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Belediye Başkanlığı görevini alan Hikmet Behçet Susmaz döneminde, parkın isminin yeniden Mustafa Cemiloğlu olarak tescillendiğini ifade eden Türk Ocakları Elazığ Şubesi Başkanı, “1995'li yıllarda tekrar buranın isminin değiştiğini görmekteyiz. Çaydaçıra Aile Çay Bahçesi ismi veriliyor. Fakat bunu insanlar da çok aslında içine sindiremiyor. Çünkü Mustafa Cemiloğlu dediğimiz gibi hem insan hakları savunucusu hem de Türklüğün önemli bir lideri, Türklüğün hürriyetinin istiklali için mücadele eden bir şahsiyet olduğu için buradaki Elazığ'daki birçok insan da bu isim değişikliğini pek olumlu karşılamamıştır.” cümlelerini sarf etti.
2006 yılında ise sadece park değil, Elazığ’ın önemli caddelerinden birine de Mustafa Cemiloğlu isminin verildiğini hatırlatan Haykır, aynı yıl Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Türk Dünyası Hizmet Ödülleri kapsamında Cemiloğlu’na ödül takdim edildiğini, ancak Kırımoğlu’nun o dönemki parlamento çalışmaları nedeniyle Elazığ’a gelemediğini ifade etti.
Şu an ise Kırımoğlu’nun Elazığ’a gelmesinden dolayı duyduğu sevinci paylaşan Kırımoğlu, “Biz sağ olsun bununla ilgili bir çalışma başlattık ve bizim orada Elazığ'da hemşehrimiz olan ilk önce Sabri Özdağan'la bir temas kurduk ve onunla bir altyapı çalışması oluşturduk. Sonra diğer Kırımlı dostlarımızla irtibat kurduktan sonra bir davet oluşturduk. Sağ olsun Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu da davetimizi kırmayarak kabul etti." dedi.
KIRIMOĞLU ARTIK ELAZIĞLI
Prof. Dr. Haykır ayrıca Kırımoğlu’nun "Fahri Hemşehrilik Beratı" alma sürecinden de bahsetti. Bu bağlamda Haykır, “Kırımoğlu’nun Elazığ'a gelişi duyulunca biz yine Elazığ Belediye Meclisine bir dilekçeyle başvurduk. Ve fahri hemşeriliğin verilmesini talep ettik. Yine çok anlamlı, çok önemli bir şey oldu. Elazığ Belediye Meclisinde görev yapan dört siyasi partinin ortak kararıyla, ortak önerisiyle bu teklif kabul edildi, meclise sunuldu. Ve yine oy birliğiyle, bütün belediye meclis üyelerimizin ittifakıyla Mustafa Cemiloğlu'na fahri hemşehrilik beratı verilmesine karar verildi.” ifadelerini kullandı.
Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın bu teklife çok sıcak baktığını belirten Prof. Dr. Haykır, “Belediye meclis üyelerinin de bu teklife olumlu bakmasıyla bu hemşehrilik payesi verilmiş oldu. İnşallah Elazığ halkıyla birlikte toplantımızda onu da kendisine takdim edeceğiz.” dedi.
KIRIMOĞLU’NA FAHRİ DOKTARA PAYESİ VERİLDİ
Kırımoğlu’na Fırat Üniversitesi Senatosu tarafından “Fahri Doktora Payesi” verilme sürecinden de bahseden Prof. Dr. Haykır, “Kıymetli Fırat Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş Hocamız da Senato'ya Mustafa Cemiloğlu'nun insan haklarına, Kırım Türklerinin hürriyetine, istiklal mücadelesine, vatan mücadelesine yapmış olduğu hizmetleri göz önüne alarak ona Fahri Doktora verilmesi talebinde bulundu. Senatoda bulunan kıymetli hocalarımız da bu teklifi kabul etti. Değerli Türk büyüğümüze, birkaç gün önce de Fahri Doktora Payesi verildi.” açıklamasında bulundu.
Kırımoğlu’nun Elazığ’la 49 yıllık bir geçmişe dayanan gönül bağı bulunduğunu tekrarlayan Prof. Dr. Haykır, bu durumun Elazığ için gurur verici olduğunu vurguladı. Ayrıca Prof. Dr. Haykır “Vefat haberinin geldiği o dönemde piyesler, şiirler yazılıyor. O önemi yaşayan birçok kıymetli ağabeyimizle bu sohbetleri yapıyorduk." dedi.
KIRIM İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ
Prof. Dr. Haykır, Elazığ Belediyesinin Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun kısa özgeçmişini içeren bir tanıtım panosunu Cemiloğlu Parkı’na yerleştirdiğini belirterek, “İnsanlar burada gezen, vakit geçiren, dinlenen vatandaşlarımız en azından burada gelip büyük Türk liderinin burada özgeçmişini de hayatında kısa doğrusu da öğrenmiş olacak.” dedi.
Bununla birlikte bundan sonraki amaçlarının Kırım Türkleri ile ilgili, hem de Kırımoğlu ile ilgili ilgili faaliyetleri devam ettirmek olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Haykır, “Allah nasip ederse önümüzdeki yıllarda Kırım Türkleri ile ilgili Türk dünyasının aslında bir anlamda kalbi diyebileceğim Türk şehri Elazığ’da Türk dünyasının meseleleri ile ilgili faaliyetlerimizi de yapmayı planlıyoruz. Özellikle de Kırım Türkleri ile ilgili burada büyük bir etkinlik yapmayı da düşünüyoruz. Ve buna da talibiz. Biz her zaman için burada Kırım Türklerinin meselesini, Kırım Türklerinin istiklal ve vatan mücadelesi ile ilgili çalışmaları ve ev sahipliğine de hazırız.” şeklinde konuştu.
“MUSTAFA CEMİLOĞLU BÜYÜK TÜRK'TÜR!”
“Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu bizim için Türklüğün anlamı, Türk istiklâlinin anlamı, vatan sevgisinin anlamı, vatanı için yapmış olduğu mücadelenin, çekmiş olduğu eziyetlerin anlamı.” diyen Prof. Dr. Haykır konuşmasına şu şekilde devam etti:
“DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK”
Prof. Dr. Haykır Türk dünyasının karşı karşıya olduğu sorunların birlik ve beraberlikle aşılabileceğini belirterek Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncülerinden ve büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatar siyasetçi, düşünür, yazar, eğitimci ve yayıncı İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarını hatırlatarak, bu anlayışla yürütülecek ortak çabaların başarıya ulaşacağını vurguladı.
Bu birliğin de öncüsünün Türkiye Cumhuriyeti olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haykır, “Türkiye Cumhuriyeti devleti bu sürecin doğal öncüsüdür. Beş bin yıllık devlet geleneğinden gelen bir akla sahiptir. Bu nettir. El birliğiyle Türkiye'nin öncülüğünde Türk dünyasının bu problemlerinin çözüleceğine inancım tam. Her zaman da bunu düşünüyoruz, biz düşünüyoruz, öyle hissediyoruz.” dedi.
“TÜRK'ÜN GÜÇLÜ OLDUĞU YERDE MAZLUMLAR KURTULUR”
Haykır, Türk milletinin tarih boyunca barışı sağlayan bir unsur olduğunu belirterek, “Türk'ün güçlü olduğu yerde mazlumlar kurtulur. Türk güçlü olursa dünya da iyi olur, dünya da huzurlu olur. Tarih boyunca baktığımızda Türklerin güçlü olduğu dönemlerde her zaman dünya da huzurlu olmuştur. Ben Türk dünyası için çok umutluyum.” cümlelerini sarf etti.
“BİRLİK OLMAK TÜRK’ÜN SORUNLARINI ÇÖZECEKTİR”
Doğu Türkistan’dan Batı Trakya’ya, Irak Türkmenlerinden Kırım’a kadar Türk dünyasının farklı bölgelerinde yaşanan sıkıntıların ancak ortak bilinçle çözülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Haykır, “Türk dünyasının birlik beraberlik içerisinde, o biraz önce bahsettiğim Gaspıralı’nın parolasıyla hep birlikte yapılacak 'Dilde, fikirde, işte birlik ile' yapılacak çalışmalarla bu sorunları da atlatacağımızı, Doğu Türkistan'ın Irak Türkmenlerinin sorunları, Batı Trakya Türklerinin sorunlarının çözüleceğine de inanıyorum. Dediğim gibi birer sene önce bir Türklük şuuru bilinciyle ve ortak ilişkilerle, ortak çalışmalarla bu işin çözüleceğine inanıyorum.” ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Haykır, “Tarihsel süreçte baktığımızda tabii bunlar kısa vadede hemen çözülebilecek işler değil ama planlı bir şekilde yapılacak çalışmalarla Türk dünyasının daha güzel günleri beklediğini düşünüyorum. Ben Türk dünyasının geleceğiyle ilgili umutluyum. İnşallah da el birliğiyle, güç birliğiyle Türk dünyası huzurlu ve mutlu olacak. Türk dünyası huzurlu ve mutlu olursa İslam coğrafyası da huzurlu ve mutlu olur, dünya da huzurlu ve mutlu olur diye düşünüyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Son Haberler