SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Rusya neden Kırım Tatar siyasi tutsaklarını serbest bırakmıyor?

Ukrayna ile Rusya arasında gerçekleştirilen büyük esir takasında yüzlerce mahkûm serbest bırakılırken, yıllarca işgalci Rusya tarafından haksız yere alıkonulan Kırım Tatar siyasi tutsaklar yine kapsam dışında kaldı. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal ve Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olha Skrıpnik, QHA’ya Rusya’nın bu tutumunun ardındaki nedenlerini değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 05.06.2025 16:55
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2025 17:46
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Rusya neden Kırım Tatar siyasi tutsaklarını serbest bırakmıyor?

Lina Timoşına ve Anife Bilal / QHA Ankara

Ukrayna ile Rusya arasında, 23-25 Mayıs tarihlerinde, gerçekleşen kapsamlı esir takasında “bine karşılık bin” formatı uygulanarak önemli bir diplomatik adım atıldı. İstanbul’da 16 Mayıs’ta yapılan görüşmelerin ardından sağlanan anlaşmayla, ilk aşamada 120’si sivil olmak üzere toplam 390 Ukraynalı esir ülkesine döndü. 3 gün süren takas sonucu ise Ukrayna'ya toplam bin esir iade edildi. Ancak bu önemli takasta, Rusya’nın uzun süredir alıkoyduğu Kırım Tatarı siyasi tutsaklar yer almadı. Konunun arka planını derinleştirmek üzere Kırım Haber Ajansı (QHA), kendisi de eski siyasi tuksak olan Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal ile Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Olha Skrıpnık’ın görüşlerine başvurdu. İki isim, Kırım Tatarlarının neden bu takasta yer almadığını, Rusya’nın bu konuda neden ısrarcı davrandığını ve süreci etkileme potansiyeli taşıyan uluslararası aktörleri değerlendirdi.

“İŞGALİN 11 YILINDA SADECE 10 KIRIMLI SİYASİ TUTSAK SERBEST BIRAKILDI”

İnsan hakları savunucusu ve Kırım Tatar siyasi tutsak Seyran Saliev’in eşi Mumine Saliyeva esir takası süreci devam ederken, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Rus işgali altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarının gerçekleşen büyük takası dikkatle izlediğini aktararak, “İnsanlar ‘Neden 2016'dan bu yana artan siyasi baskılar çerçevesinde alıkonulan Kırımlı siyasi tutsaklar hala takas edilmiyor?’ diye soruyorlar.” ifadelerini kullandı.

Kırım Tatarları arasında sağlık durumu kritik olan bazı siyasi tutsakların serbest bırakılması yönünde büyük bir beklenti vardı. Ancak ağır hasta olan Tofik Abdulgaziyev, kalp ameliyatı bekleyen Amet Süleymanov, hapiste felç geçiren Azamat Eyupov ve Server Gaziyev gibi isimler serbest bırakılmadı.

Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skrıpnık, 11 yıllık işgal sürecinde Rusya’yla yapılan anlaşmalar çerçevesinde toplamda sadece 10 siyasi tutsağın serbest bırakıldığını, 2022 yılından sonra ise Nariman Celal ve Leniye Umerova olmak üzere sadece 2 kişinin iade edildiğini ifade etti.

“BU TAKAS TAMAMEN SİYASİ BİR SÜREÇ”

İstanbul’da yapılan birinci görüşmenin sonucu olan “bine karşılık bin” şeklindeki esir takasının tamamen siyasi bir süreç olduğunu aktaran Skrıpnık, “Beklentimiz daha insani bir boyutun öncelenmesiydi. Kadınlar, çocuklu anneler, hastalar gibi gruplar için baskı kurulmasını umuyorduk. Siyasi tutsaklar dahil bir dizi farklı esir kategorimiz var. Ancak süreç siyasi aktörlerin yönlendirmesiyle gerçekleşti.” dedi.

Skrıpnık, özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın bu sürece insani açıdan yaklaşmadığını, görüşmelerin yalnızca siyasi eksende yürütüldüğüne dikkat çekerek şunları kaydetti:

'Bine karşılık bin' takası elbette sayıca büyük ve eşi benzeri görülmemiş bir olay. Bunu göstermek de önemliydi. Bu aynı zamanda ABD Başkanının ekibine, en azından bir sonuç alındığını göstermek için yapıldı. Çünkü şu anki tabloya baktığımızda, Rusya ile hiçbir konuda uzlaşı sağlanamadı. Medyaya sunulabilecek tek şey bu takas oldu.

Skrıpnık, bu nedenle bu sürecin insani değil, tamamen siyasi bir manevra olduğunun altını çizerek, esir değişiminin ardında insani kaygılardan çok uluslararası imaj ve siyasi prestij olduğunu belirtti.

“RUSYA SİYASİ TUTSAKLARI KASITLI OLARAK İADE ETMİYOR”

Skrıpnık, büyük takas sırasında Ukrayna'ya iade edilen 120 sivilin çoğunun siyasi tutsak olmadığına dikkat çekti. İnsan hakları savunucusu, Rusya'nın kasıtlı olarak Kırım Tatarları, gazeteciler ve önde gelen direniş figürlerini serbest bırakmadığının altını çizdi. ABD’nin baskılarına rağmen Moskova’nın direndiğini ifade eden Skrıpnık, takas edilen bazı sivillerin 2022 sonrası Rusya’da kurulan “yabancı uyruklu gözetim merkezlerinden” getirildiğini belirtti.

Rusya’nın, insan hakları savunucularının, ağır hastalar başta olmak üzere serbest bırakılmasını uzun süredir talep ettiği siyasi tutsakları takasa dahil etmemesinin bilinçli bir tercih olduğunu kaydeden Skrıpnık şu değerlendirmede bulundu:

ABD'nin müzakerelerdeki baskısına rağmen Rusya, saldırgan politikalarının sonucu olarak alıkoyduğu sivil ve siyasi tutsaklarımızı serbest bırakmaya yanaşmadı. Bu da gösteriyor ki tüm çabalara karşın, takas girişimleri hala Rusya’nın insafına kalmış durumda. Kimi isterse onu veriyor. Biz ise kendi listemizde olan kişileri hala geri alamıyoruz. Ne yazık ki bu acı bir gerçek.

Ayrıca Skrıpnık, siyasi tutsakların özgürlüğe kavuşmasını sağlamak için farklı yolların aranması gerektiğini vurgulayarak, “Mevcut yolun işe yaramadığını görüyoruz. Ancak eminim ki, eğer Başkan Trump bazı kişilerin ismini açıkça dile getirseydi, büyük olasılıkla o kişiler bugün serbest kalmış olurdu.” ifadelerini kullandı.

“RUSYA, KIRIMLI SİYASİ TUTSAKLARI, GAZETECİLERİ VE AZOV ALAYI ASKERLERİNİ TAKAS ETMEK İSTEMİYOR”

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi olarak atanan KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal de benzer bir değerlendirme yaptı. Celal, 23-25 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleşen esir değişiminde, insan hakları örgütlerinin Koordinasyon Merkezine sunduğu isimlerden neredeyse hiç birinin serbest bırakılmadığını ifade etti.

Ukrayna’nın, aralarında kadınlar, yaşlılar ve kritik hastaların da olduğu Kırımlı siyasi tutukluların listelerini başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye ilettiğini hatırlatan Celal, “Ancak gerçek şu ki, Ukrayna Cumhurbaşkanı ve değişimlerle ilgili kararları alan yetkililer de bundan her zaman bahsediyor. Rusya, Kırımlı siyasi tutsakları, gazetecileri, Azov Alayı askerlerini serbest bırakmak istemiyor. Ukrayna’nın sürekli olarak bu kişilerin serbest bırakılması konusunda ısrar etmesine, uluslararası düzeyde ve ülke içinde yoğun çalışmaları yürütülmesine rağmen Rusya bu kişileri esir tutmaya devam ediyor.” dedi.

“Bu konuda sorunun temelinde Rus tarafı yatıyor” diyen Celal, Ukrayna’nın süreci olabildiğince şeffaf yürütmesi gerektiğini ve hangi grupların neden serbest kalamadığının kamuoyuna anlatılması gerektiğini vurguladı.

Eski siyasi tutsak, tüm Ukrayna vatandaşlarının Rus esaretinden kurtarılması gerektiğini savunsa da, halkın öncelikle ağır hasta olanlar ve ülke savunmasında aktif yer alanların kurtarılmasını talep ettiğini kaydederek, “Bu insanlar tesadüfi kurbanlar değil, gerçek kahramanlar. Böyle insanların sayısı çok fazla. Ve bu yüzden durum son derece zor. Rusya Federasyonu tüm bunları iyi anlıyor ve her zaman olduğu gibi alaycı ve acımasız bir şekilde davranıyor.” dedi.

"ESİRLERİN SERBEST BIRAKILMASI RUSYA'NIN İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMA BAĞLI”

Rusya’ya yönelik uluslararası baskı arttıkça esirlerin serbest kalma ihtimalinin de yükseleceğini belirten Celal, baskının artırılmasının önemine dikkat çekerek şunları kaydetti:

Genel olarak şunu anlamamız gerekir ki, esirlerin serbest bırakılması Rusya Federasyonu’nun içinde bulunduğu duruma bağlı. Uluslararası toplumdan ve bazı ülkelerden ne kadar fazla baskı gelirse, Rusya’nın siyasi, diplomatik ve askeri manevra alanı o kadar daralır. Bu baskı arttıkça Moskova, Ukraynalı esirlerinin ve işgal altındaki toprakların serbest bırakılmasına daha yatkın hale gelecektir.

“DÜNYADA SİVİL ESİRLER YETERİNCE TANINMIYOR”

Bununla birlikte Kırım İnsan Hakları Grubu Başkanı Skrıpnık, Avrupa'da bile sivil esirler konusundaki farkındalığın yetersiz olduğunu söyledi. İnsan hakları savunucusu, yurt dışında esir takası için farklı yollar aranabileceğini; bu kapsamda kadınlar, yaşlılar, gazeteciler veya sağlık çalışanları gibi kategorilere ayrılan listelerin daha etkili sonuçlar verebileceğini belirtti.

Skrıpnık, etkili siyasi figürlerin kamuoyu önünde tutsakların ismini anmasının da serbest bırakılmalarını hızlandırabileceğine dikkat çekerek, “Bir ismin arkasında onlarca kişi olabilir. Örneğin yurttaş gazeteci, siyasi tutsak İrına Danılovıç’ın adı anıldığında, tüm siyasi tutsak Kırımlı kadınlara dikkat çekmiş oluyoruz. Bu nedenle bu kişilere yönelik ilgi, hem siyasi hem de medya açısından, şu anda en kilit unsurlardan biri, çünkü müzakere süreçlerini gerçekten etkiliyor.” ifadelerini kullandı.

Kırım İnsan Hakları Grubunun verilerine göre Rusya, Kırım’da siyasi nedenlerle en az 260 kişiyi alıkoyuyor. Bunların en az 23’ü kadın. Kritik sağlık sorunları olan 60 siyasi tutsağının çoğunun Kırım Tatarı olduğu bildiriliyor. Bunlar arasında kalp hastası Amet Süleymanov, yaşlı tutuklu Volodimir Ananyev, gazeteci ve sağlık çalışanı İrina Daniloviç gibi isimler yer alıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.