Türk Ocaklarında Doğu Türkistan'daki Çin baskıları konuşuldu
Türk Ocaklarında Doğu Türkistan'daki Çin baskıları konuşuldu
Türk Ocakları Genel Merkezinde Doğu Türkistan Milli Günü dolayısıyla “Kuruluşunun 90. Yılında Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Günümüzde Doğu Türkistan” başlıklı panel düzenlendi.
Haber Giriş Tarihi: 11.11.2023 16:30
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2023 23:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Doğu Türkistan Türkleri, 12 Kasım 1933 ve 1944’te iki kez bağımsız bir devlet ilan etmişti. Bu nedenle, iki cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü “Doğu Türkistan Milli Günü” olarak kutlanıyor.
“KURULUŞUNUN 90. YILINDA DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ VE GÜNÜMÜZDE DOĞU TÜRKİSTAN”
Doğu Türkistan’da 1933 ve 1944 yıllarında 12 Kasım’da ilan edilen iki cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü ve Doğu Türkistan Milli Günü münasebetiyle, Türk Ocakları Genel Merkezi ve Uygur Akademisi Vakfı ortaklaşa olarak, “Kuruluşunun 90. Yılında Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Günümüzde Doğu Türkistan” başlıklı panel düzenledi. 11 Kasım 2023 tarihinde Türk Ocakları Genel Merkezinde düzenlenen panele; Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz ve Yönetim Kurulu üyeleri, çok sayıda akademisyen ve Ankara'da yaşayan Doğu Türkistanlılar iştirak etti.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Şahingöz'ün yaptığı panel, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ve Doğu Türkistan Milli Marşı’nın okunması ile başladı. Panelde ilk konuşmacı olarak Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadettin Yağmur Gömeç söze başladı. Gömeç, "Uygur-Doğu Türkistan" adlı sunumunu yaptı. Doğu Türkistan'ın Türk tarihindeki yeri, Uygur Türklerinin Türk kültürüne katkıları, coğrafı konumu, Çin işgali ile başlayan karanlık günleri detaylı bir şekilde anlatan Gömeç, sözlerini Bilge Kağan'dan şu alıntı ile sonlandırdı:
"Bilge Kağan yazıtında, Çinliye kanan, Çinliye inanan birisinin soyu ebediyen iflah olmaz diyor bin 300 yıl önce. Hala bizim içimizde Mao denen alçağın ve Çinlilerden medet uman ve inanan birilerinin olması da Türk milleti için acı bir durum" ifadelerini kullandı.
Daha sonra "İki Cumhuriyeti Kuran Münevverlerden Günümüz Ziyalılarına Değişim ve Dönüşüm" adlı sunumunu gerçekleştiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Doğu Türkistan'ın işgalinden bugüne bölgede yaşanan katliamlar, Çin'in Doğu Türkistanlı aydınlara yönelik akıl almaz vahşi politikaları, bölgenin Türk dünyası için önemi ve Türk dünyasının Doğu Türkistan'daki vahşete suskun kalmasını anlattı. Karluk, Doğu Türkistan adının Türkiye'de neden "Sincan" olarak adlandırıldığına dikkat çekerek, "Doğu Türkistan ne oldu da Sincan oldu? Şimdilerde yeni bir uydurma olan Uygurlu sözcüğü piyasada yaygın. Bunu devlet erkanı da söylüyor, ezik siyasetçi ve aydın müsveddelerini diyorum. Çünkü bunların içinde Türk milliyetçisi olarak geçinenler de var" ifadelerini kullandı.
Doğu Türkistan meselesinin ABD tarafından kullanıldığını ve Batının bu durumu desteklediğini söyleyenlere sert tepki gösteren Prof. Dr. Karluk, "Sizce hakikaten Batı Doğu Türkistanlıları destekliyor mu? Amerika Birleşik Devletleri hakikaten destekliyor mu? Ben şunu soruyorum; ABD son yıllarda kaç tane dışarıda darda kalan, zorda kalan Uygurlara vatandaşlık verdi ki? Tayland'da Doğu Türkistanlılar hala Geri Gönderme Merkezinde çürüyor, onları götürebilirdi. Kendi komutasındaki YPG'nin elinde binlerce esir tutsak Uygur var. Mesela hakikaten Amerika desteklemiş olsa bunların olmaması gerekiyordu" değerlendirmesinde bulundu.
Uygur Akademisi Genel Sekreteri Abdulhamit Karahan ise katılımcılara "Belgelerle Doğu Türkistan'da Çin'in Uyguladığı Asimilasyon ve Soykırım Politikaları" başlıklı bir sunum yaptı. Karahan, Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından özgür dünyaya ifşa edilen Doğu Türkistan'daki vahşetin belgelerini, uydu görüntüleri ile elde edilen Çin toplama kamplarını, kamplara atılan Uygur Türklerine uygulanan işkence yöntemlerini ve Türk dünyasındaki sessizliği aktardı. Karahan sunumunda Türkistan konusunda Türk devletlerinin Çin'in yanında yer aldığına dikkat çekerek, "Geçen ay BM'de Çin'i kınamak için bir oylama oldu ve 50'den fazla ülke Çin'i kınadı. Çin'i kınayan Müslüman ülkelerden sadece Arnavutluk vardı. Türkiye bile sessiz kaldı. 'Bizim Türk kardeşlerimiz ve Müslüman kardeşlerimizin hepsi, Çin'in yaptığı doğru ve Çin'i destekliyoruz' diye Çin'in tarafında yer aldı" ifadelerini kullandı.
"ÇİN, TÜRK DÜNYASINA MUHTAÇ"
Son olarak, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz konuşmacılara hitap etti. Öz, Doğu Türkistan'da yaşanan hadiselerin diğer işgal altındaki Türk topraklarında cereyan eden hadiselerden çok daha farklı olduğuna dikkat çekti. Çin'in Türk dünyasına muhtaç olduğunu ve Türk dünyasının Doğu Türkistan için elindeki kozun ve gücün farkında olması gerektiğini vurgulayan Öz, "Çin Türk dünyasına muhtaç. O halde bizde kendi imkanlarımızı ve gücümüzü bilmeliyiz. Bu kozu Türk dünyası, Türk devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti kullanmalıdır. Bizim oradaki kardeşlerimizin haklarını vermesi ve onların kimliklerine saygı duymasının bizimle olan işbirliğinde kendi lehine bir faktör olacağını göstermemiz lazım" dedi.
Program bitiminde katırılımcılara Türkistan pilavı ikram edildi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk Ocaklarında Doğu Türkistan'daki Çin baskıları konuşuldu
Türk Ocakları Genel Merkezinde Doğu Türkistan Milli Günü dolayısıyla “Kuruluşunun 90. Yılında Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Günümüzde Doğu Türkistan” başlıklı panel düzenlendi.
Doğu Türkistan Türkleri, 12 Kasım 1933 ve 1944’te iki kez bağımsız bir devlet ilan etmişti. Bu nedenle, iki cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü “Doğu Türkistan Milli Günü” olarak kutlanıyor.
“KURULUŞUNUN 90. YILINDA DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETİ VE GÜNÜMÜZDE DOĞU TÜRKİSTAN”
Doğu Türkistan’da 1933 ve 1944 yıllarında 12 Kasım’da ilan edilen iki cumhuriyetin kuruluş yıl dönümü ve Doğu Türkistan Milli Günü münasebetiyle, Türk Ocakları Genel Merkezi ve Uygur Akademisi Vakfı ortaklaşa olarak, “Kuruluşunun 90. Yılında Doğu Türkistan Cumhuriyeti ve Günümüzde Doğu Türkistan” başlıklı panel düzenledi. 11 Kasım 2023 tarihinde Türk Ocakları Genel Merkezinde düzenlenen panele; Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz ve Yönetim Kurulu üyeleri, çok sayıda akademisyen ve Ankara'da yaşayan Doğu Türkistanlılar iştirak etti.
"ÇİNLİYE KANAN, ÇİNLİYE İNANAN BİRİSİNİN SOYU EBEDİYEN İFLAH OLMAZ"
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Şahingöz'ün yaptığı panel, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ve Doğu Türkistan Milli Marşı’nın okunması ile başladı. Panelde ilk konuşmacı olarak Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadettin Yağmur Gömeç söze başladı. Gömeç, "Uygur-Doğu Türkistan" adlı sunumunu yaptı. Doğu Türkistan'ın Türk tarihindeki yeri, Uygur Türklerinin Türk kültürüne katkıları, coğrafı konumu, Çin işgali ile başlayan karanlık günleri detaylı bir şekilde anlatan Gömeç, sözlerini Bilge Kağan'dan şu alıntı ile sonlandırdı:
"Bilge Kağan yazıtında, Çinliye kanan, Çinliye inanan birisinin soyu ebediyen iflah olmaz diyor bin 300 yıl önce. Hala bizim içimizde Mao denen alçağın ve Çinlilerden medet uman ve inanan birilerinin olması da Türk milleti için acı bir durum" ifadelerini kullandı.
Daha sonra "İki Cumhuriyeti Kuran Münevverlerden Günümüz Ziyalılarına Değişim ve Dönüşüm" adlı sunumunu gerçekleştiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Doğu Türkistan'ın işgalinden bugüne bölgede yaşanan katliamlar, Çin'in Doğu Türkistanlı aydınlara yönelik akıl almaz vahşi politikaları, bölgenin Türk dünyası için önemi ve Türk dünyasının Doğu Türkistan'daki vahşete suskun kalmasını anlattı. Karluk, Doğu Türkistan adının Türkiye'de neden "Sincan" olarak adlandırıldığına dikkat çekerek, "Doğu Türkistan ne oldu da Sincan oldu? Şimdilerde yeni bir uydurma olan Uygurlu sözcüğü piyasada yaygın. Bunu devlet erkanı da söylüyor, ezik siyasetçi ve aydın müsveddelerini diyorum. Çünkü bunların içinde Türk milliyetçisi olarak geçinenler de var" ifadelerini kullandı.
"ABD'NİN KOMUTASINDAKİ YPG'NİN ELİNDE BİNLERCE ESİR TUTSAK UYGUR VAR"
Doğu Türkistan meselesinin ABD tarafından kullanıldığını ve Batının bu durumu desteklediğini söyleyenlere sert tepki gösteren Prof. Dr. Karluk, "Sizce hakikaten Batı Doğu Türkistanlıları destekliyor mu? Amerika Birleşik Devletleri hakikaten destekliyor mu? Ben şunu soruyorum; ABD son yıllarda kaç tane dışarıda darda kalan, zorda kalan Uygurlara vatandaşlık verdi ki? Tayland'da Doğu Türkistanlılar hala Geri Gönderme Merkezinde çürüyor, onları götürebilirdi. Kendi komutasındaki YPG'nin elinde binlerce esir tutsak Uygur var. Mesela hakikaten Amerika desteklemiş olsa bunların olmaması gerekiyordu" değerlendirmesinde bulundu.
Uygur Akademisi Genel Sekreteri Abdulhamit Karahan ise katılımcılara "Belgelerle Doğu Türkistan'da Çin'in Uyguladığı Asimilasyon ve Soykırım Politikaları" başlıklı bir sunum yaptı. Karahan, Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından özgür dünyaya ifşa edilen Doğu Türkistan'daki vahşetin belgelerini, uydu görüntüleri ile elde edilen Çin toplama kamplarını, kamplara atılan Uygur Türklerine uygulanan işkence yöntemlerini ve Türk dünyasındaki sessizliği aktardı. Karahan sunumunda Türkistan konusunda Türk devletlerinin Çin'in yanında yer aldığına dikkat çekerek, "Geçen ay BM'de Çin'i kınamak için bir oylama oldu ve 50'den fazla ülke Çin'i kınadı. Çin'i kınayan Müslüman ülkelerden sadece Arnavutluk vardı. Türkiye bile sessiz kaldı. 'Bizim Türk kardeşlerimiz ve Müslüman kardeşlerimizin hepsi, Çin'in yaptığı doğru ve Çin'i destekliyoruz' diye Çin'in tarafında yer aldı" ifadelerini kullandı.
"ÇİN, TÜRK DÜNYASINA MUHTAÇ"
Son olarak, Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz konuşmacılara hitap etti. Öz, Doğu Türkistan'da yaşanan hadiselerin diğer işgal altındaki Türk topraklarında cereyan eden hadiselerden çok daha farklı olduğuna dikkat çekti. Çin'in Türk dünyasına muhtaç olduğunu ve Türk dünyasının Doğu Türkistan için elindeki kozun ve gücün farkında olması gerektiğini vurgulayan Öz, "Çin Türk dünyasına muhtaç. O halde bizde kendi imkanlarımızı ve gücümüzü bilmeliyiz. Bu kozu Türk dünyası, Türk devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti kullanmalıdır. Bizim oradaki kardeşlerimizin haklarını vermesi ve onların kimliklerine saygı duymasının bizimle olan işbirliğinde kendi lehine bir faktör olacağını göstermemiz lazım" dedi.
Program bitiminde katırılımcılara Türkistan pilavı ikram edildi.
EN ÇOK OKUNANLAR