Kıyiv'de “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” paneli gerçekleştirildi
Kıyiv'de “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” paneli gerçekleştirildi
Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de, Rusya’nın Kırım’da yürüttüğü baskı politikasını konu alan “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” isimli bir panel gerçekleştirildi.
Haber Giriş Tarihi: 21.05.2025 14:40
Haber Güncellenme Tarihi: 21.05.2025 17:50
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesinde “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” başlıklı bir panel düzenlendi. Etkinlikte, işgal altındaki yarımadada özellikle gençler arasında devam eden direniş ele alındı ve Rusya’nın baskıcı politikalarının mağduru olan kişilerin hikâyeleri anlatıldı.
Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesinde 20 Mayıs’ta düzenlenen etkinliğe; Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Daimî Temsilcisi Olga Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, eski Kırım Tatar siyasi tutsak Leniye Umerova, Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skrıpnık katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Kırım Temsilciliği Bilgi Desteği Departmanı Başkanı Yevhen Bondarenko üstlendi. Açılış konuşmalarını ise Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesi Rektörü Volodımır Buhrov ve Kamu Yönetimi Enstitüsü Direktörü Larısa Komaha yaptı.
Kırım Temsilcisi Olga Kurışko konuşmasında, işgal altındaki Kırım’da barışçıl direniş gösteren vatandaşlara yönelik baskı yöntemlerine değinerek, sadece “Rus ordusunun itibarını zedeleme” suçlamasıyla bin 350’den fazla kişiye ceza verildiğini belirtti. Özellikle gençlerin hedef alındığını vurgulayan Kurışko, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan sanatçı Bogdan Ziza örneğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
Geniş çaplı işgal saldırısı başladıktan sonra işgal yönetimi siyasi nedenlerle gençlere daha fazla baskı uygulamaya başladı. Bunun en canlı örneği, Kezlev’deki (Yevpatoriya) işgal yönetimi binasını mavi ve sarı boyayla boyayan ve hukuksuz bir şekilde 15 yıl hapse mahkûm edilen Bohdan Ziza'nın hikayesidir.
Refat Çubarov ise Kırım’daki baskının Sovyet döneminden çok daha kapsamlı ve sürekli olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
Çoğu zaman Kırım’da aslında neler yaşandığını ve işgale karşı çıkmanın ne kadar mümkün olduğunu tam olarak kavrayamıyoruz. Sovyet döneminde eğer aktif şekilde protesto edersen, seni takip ederlerdi, baskı altına alırlardı. Bugün Kırım’daki durum tamamen farklı; orada sürekli bağlılık göstermek zorundasın, aksi takdirde mutlaka seni hedef alırlar. İşgalci yönetimle iş birliği yapmadan, şiddete başvurmadan direnen insanlar cesur insanlardır. Ve bu insanların sayısı yüz binleri buluyor.
Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skrıpnık, Rusya’nın baskı politikasının işgalin ilk günlerinden bu yana sistemli şekilde yürütüldüğünü kaydederek, en az 223 Ukrayna vatandaşının siyasi gerekçelerle Rusya tarafından alıkonulduğunu belirterek, “Şu anda en az 223 Ukrayna vatandaşının siyasi gerekçelerle açılan davalar sonucunda Rus cezaevinde tutulduğunu biliyoruz. Kırım Tatarı aktivistlere yönelik ‘terör suçlamalarıyla’ davalar uyduruluyor ve 17-18 yıl hapis cezaları veriliyor. Ukraynalılara yönelik yaygın suçlamalar ise ‘casusluk’ veya ‘Ukrayna Güvenlik Servisi ile iş birliği’ şeklinde. Kadınlar da bu baskıdan etkileniyor; aralarında 69 yaşındaki Vira Dovgopola’nın da bulunduğu 22’den fazla kadın hukuka aykırı şekilde gözaltına alındı. 2022’den sonra durum özellikle kritik bir hal aldı; çünkü Kırım, yeni işgal edilen bölgelerin sakinleri için fiilen bir hapishaneye dönüştü.” dedi.
Hasta babasını ziyaret için Kırım’a giderken uydurma suçlamalarıyla alıkonulan eski siyasi tutsak Leniye Umerova kendi hikayesini paylaştı. Rusya’nın insanları korkutarak, zulmederek işgale karşı çıkan insanlardan kurtulmaya çalıştığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
Eğer onurun ve eleştirel düşünme yeteneğin varsa, Ruslar için bir düşmansın. İnsan farklı düşünebiliyorsa, onu ortadan kaldırıyorlar. Onu hiçe sayıyorlar. Bu, doğrudan sürgünle paralellik kurmamıza neden oluyor. Aileme o zamanlar hain denmişti. Şimdi ise bizi casusluk ve vatana ihanet suçlamalarıyla hapse atıyorlar. Rusya’nın insanlara ihtiyacı yok; sadece toprak ele geçiriyor ve onların uysal, sindirilmiş topluma ihtiyacı var.
Etkinlikte ayrıca “Özgür Kırım’a Mektuplar” girişimi kapsamında siyasi tutsak Ukrayna vatandaşlarına destek mektupları yazıldı. Katılımcılar, insan hakları örgütü ZMINA tarafından hazırlanan “Sivil Gazetecilerin Gözünden Kırım: Esaret Altında 10 Yıl” başlıklı fotoğraf sergisini inceleme fırsatı buldu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kıyiv'de “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” paneli gerçekleştirildi
Ukrayna’nın başkenti Kıyiv’de, Rusya’nın Kırım’da yürüttüğü baskı politikasını konu alan “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” isimli bir panel gerçekleştirildi.
Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesinde “Kırım: Direnişten Doğan Özgürlük” başlıklı bir panel düzenlendi. Etkinlikte, işgal altındaki yarımadada özellikle gençler arasında devam eden direniş ele alındı ve Rusya’nın baskıcı politikalarının mağduru olan kişilerin hikâyeleri anlatıldı.
Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesinde 20 Mayıs’ta düzenlenen etkinliğe; Ukrayna Cumhurbaşkanlığının Kırım Daimî Temsilcisi Olga Kurışko, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, eski Kırım Tatar siyasi tutsak Leniye Umerova, Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skrıpnık katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Kırım Temsilciliği Bilgi Desteği Departmanı Başkanı Yevhen Bondarenko üstlendi. Açılış konuşmalarını ise Kıyiv Millî Taras Şevçenko Üniversitesi Rektörü Volodımır Buhrov ve Kamu Yönetimi Enstitüsü Direktörü Larısa Komaha yaptı.
Kırım Temsilcisi Olga Kurışko konuşmasında, işgal altındaki Kırım’da barışçıl direniş gösteren vatandaşlara yönelik baskı yöntemlerine değinerek, sadece “Rus ordusunun itibarını zedeleme” suçlamasıyla bin 350’den fazla kişiye ceza verildiğini belirtti. Özellikle gençlerin hedef alındığını vurgulayan Kurışko, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan sanatçı Bogdan Ziza örneğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
Refat Çubarov ise Kırım’daki baskının Sovyet döneminden çok daha kapsamlı ve sürekli olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skrıpnık, Rusya’nın baskı politikasının işgalin ilk günlerinden bu yana sistemli şekilde yürütüldüğünü kaydederek, en az 223 Ukrayna vatandaşının siyasi gerekçelerle Rusya tarafından alıkonulduğunu belirterek, “Şu anda en az 223 Ukrayna vatandaşının siyasi gerekçelerle açılan davalar sonucunda Rus cezaevinde tutulduğunu biliyoruz. Kırım Tatarı aktivistlere yönelik ‘terör suçlamalarıyla’ davalar uyduruluyor ve 17-18 yıl hapis cezaları veriliyor. Ukraynalılara yönelik yaygın suçlamalar ise ‘casusluk’ veya ‘Ukrayna Güvenlik Servisi ile iş birliği’ şeklinde. Kadınlar da bu baskıdan etkileniyor; aralarında 69 yaşındaki Vira Dovgopola’nın da bulunduğu 22’den fazla kadın hukuka aykırı şekilde gözaltına alındı. 2022’den sonra durum özellikle kritik bir hal aldı; çünkü Kırım, yeni işgal edilen bölgelerin sakinleri için fiilen bir hapishaneye dönüştü.” dedi.
Hasta babasını ziyaret için Kırım’a giderken uydurma suçlamalarıyla alıkonulan eski siyasi tutsak Leniye Umerova kendi hikayesini paylaştı. Rusya’nın insanları korkutarak, zulmederek işgale karşı çıkan insanlardan kurtulmaya çalıştığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
Etkinlikte ayrıca “Özgür Kırım’a Mektuplar” girişimi kapsamında siyasi tutsak Ukrayna vatandaşlarına destek mektupları yazıldı. Katılımcılar, insan hakları örgütü ZMINA tarafından hazırlanan “Sivil Gazetecilerin Gözünden Kırım: Esaret Altında 10 Yıl” başlıklı fotoğraf sergisini inceleme fırsatı buldu.
Son Haberler