Trump’ın dış yardım kesintisi, Rusya'nın kaçırdığı Ukraynalı çocukların takibini zora soktu
Trump’ın dış yardım kesintisi, Rusya'nın kaçırdığı Ukraynalı çocukların takibini zora soktu
ABD'nin dış yardımları kesmesi ve Trump yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesine uyguladığı yaptırımlar, Rusya tarafından kaçırılan Ukraynalı çocukları takip eden programların işleyişini olumsuz etkiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.07.2025 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 18.07.2025 14:18
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) dış yardımı kesmesi ve Başkan Donald Trump yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) uyguladığı yaptırımlar, kuruluşların Rusya'nın Ukrayna ile savaşı sırasında Rus güçleri tarafından kaçırılan binlerce Ukraynalı çocuğu takip etme kabiliyetini olumsuz etkiliyor. Aspen Güvenlik Forumu’nda gazetecilere demeç veren Ukraynalı çocukların geri dönüşünü sağlamak için Avrupa Birliği (AB) Konseyinin elçisi olarak görev yapan İzlandalı politikacı Thordis Kolbrun Reykfjord Gylfadóttir, kaçırılan çocukları takip eden programlara ABD'nin mali desteğinin sona ermesinin, çocukların serbest bırakılmasını baltaladığını söyledi.
YARDIM KURULUŞLARINA AKTARILAN FONLAR KESİLDİ
Trump yönetimi, ABD'nin dış yardım harcamalarını dondurma kararı kapsamında mart ayında Yale Üniversitesi ve diğer kurumlar tarafından yürütülen izleme programlarına sağlanan fonları kesti. ABD Dışişleri Bakanlığı o ayın ilerleyen günlerinde programa kısa vadeli fon sağlamaya devam edeceğini açıklasa da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bu kararın tersini söyledi.
Bunun üzerine insan hakları grupları, bu durumun çocukların nerede olduklarını ve durumlarını takip eden grupların çalışmalarını ciddi şekilde aksatabileceği konusunda uyarıda bulundu.
YARDIMLARIN KESİLMESİ MALİ SIKINTILAR DOĞURDU
Bazı kuruluşlar izleme faaliyetlerini sürdürmeyi başardı. Yale Halk Sağlığı Okulundaki İnsani Yardım Araştırma Laboratuvarı, 1 Temmuz'da Ukraynalı personelini işten çıkarmaya hazırlanıyordu ancak son anda gelen özel bağışlar sayesinde kuruluş ekim ayına kadar ayakta kalabildi. Özel bağışların devam edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
“AB ÖNE ÇIKMALI”
Reykfjord Gylfadóttir, fon kesintilerinin bu kuruluşların çabalarına belirsizlik kattığı için çocukları bulma çabalarının aksadığına dair kanıtlar gördüğünü bildirdi. Ayrıca Avrupa'nın artık kaybedilen fonları telafi etmenin yollarını bulması gerektiğini, çünkü çocukların nereye gönderildiklerini anlamanın, topyekûn savaş sona erdikten sonra onları geri göndermek için çok önemli olacağını söyledi.
Bu bağlamda, Reykfjord Gylfadóttir, “Avrupa ülkeleri bunu finanse etmek zorunda kalacak. Onları takip etmeyi bırakıp önümüzdeki aylarda tekrar takip etmeye başlayamayız. Bu yüzden bu devam etmek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Reykfjord Gylfadóttir, Avrupa ülkelerinin programların masraflarını karşılamaya yönelik acil bir plan olup olmadığını belirtmedi ancak bu girişimlerin, Ukrayna'nın müttefikleri için büyük bir maliyet oluşturduğu için, bunları desteklemek için fon bulmanın bir yolunu aradığını söyledi.
RUSYA 20 BİN UKRAYNALI ÇOCUĞU KAÇIRDI
Rusya 2022'de Ukrayna'yı topyekûn olarak işgal girişiminde bulunduğundan beri Rus ordusu yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğu zorla Rusya topraklarına nakletti. İnsan hakları savunucuları, Rusya'nın eylemlerinin savaş suçu teşkil ettiğini ve Moskova'nın çocukları endoktrine etmek ve beyinlerini yıkamak istediğini savunuyor. Rusya ise bu nakillerin insani tahliye olduğunu iddia ediyor.
ABD YÖNETİMİN TEPKİSİNDEN KORKUYORLAR
Reykfjord Gylfadóttir, ABD'nin UCM'ye uyguladığı yaptırımların da Rusya'yı kaçırma olaylarından sorumlu tutma görevini zorlaştırdığını ekledi. Bu çerçevede, “İnsanlar, kurallara dayalı düzeni ve uluslararası hukuku korumak için bağımsız mahkemelerle çalışmaktan korkuyorlar çünkü ABD yönetiminin tepkisinden çekiniyorlar.” dedi.
BİDEN YÖNETİMİ BİLGİ PAYLAŞIMI YAPMIŞTI
ABD, UCM’yi kuran Roma Statüsü anlaşmasına taraf olmasa da eski Başkan Joe Biden yönetimi yetkilileri, bu kaçırma olaylarını ve diğer iddia edilen Rus savaş suçlarını soruşturmakta olan mahkemeye bilgi aktarmıştı. Trump yönetimi ise, uluslararası mahkemenin Gazze Şeridi'nde İsrail'in işlediği iddia edilen savaş suçlarını soruşturmasına tepki olarak şubat ayında UCM’ye yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar, UCM soruşturmalarını destekleyen ABD kuruluşlarını da etkiliyor. Böylece Trump yönetiminin açıklamasıyla birlikte ABD hükûmetinin UCM'nin Rusya soruşturmalarına verdiği iş birliği de sona erdi.
Reykfjord Gylfadóttir, çocukların serbest bırakılmasının Ukrayna'daki savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesi sürecinin önemli bir parçası olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Bu çocukları geri getirmektir adil bir barışın tartışılmaz temel parçasıdır.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Trump’ın dış yardım kesintisi, Rusya'nın kaçırdığı Ukraynalı çocukların takibini zora soktu
ABD'nin dış yardımları kesmesi ve Trump yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesine uyguladığı yaptırımlar, Rusya tarafından kaçırılan Ukraynalı çocukları takip eden programların işleyişini olumsuz etkiliyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) dış yardımı kesmesi ve Başkan Donald Trump yönetiminin Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) uyguladığı yaptırımlar, kuruluşların Rusya'nın Ukrayna ile savaşı sırasında Rus güçleri tarafından kaçırılan binlerce Ukraynalı çocuğu takip etme kabiliyetini olumsuz etkiliyor. Aspen Güvenlik Forumu’nda gazetecilere demeç veren Ukraynalı çocukların geri dönüşünü sağlamak için Avrupa Birliği (AB) Konseyinin elçisi olarak görev yapan İzlandalı politikacı Thordis Kolbrun Reykfjord Gylfadóttir, kaçırılan çocukları takip eden programlara ABD'nin mali desteğinin sona ermesinin, çocukların serbest bırakılmasını baltaladığını söyledi.
YARDIM KURULUŞLARINA AKTARILAN FONLAR KESİLDİ
Trump yönetimi, ABD'nin dış yardım harcamalarını dondurma kararı kapsamında mart ayında Yale Üniversitesi ve diğer kurumlar tarafından yürütülen izleme programlarına sağlanan fonları kesti. ABD Dışişleri Bakanlığı o ayın ilerleyen günlerinde programa kısa vadeli fon sağlamaya devam edeceğini açıklasa da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bu kararın tersini söyledi.
Bunun üzerine insan hakları grupları, bu durumun çocukların nerede olduklarını ve durumlarını takip eden grupların çalışmalarını ciddi şekilde aksatabileceği konusunda uyarıda bulundu.
YARDIMLARIN KESİLMESİ MALİ SIKINTILAR DOĞURDU
Bazı kuruluşlar izleme faaliyetlerini sürdürmeyi başardı. Yale Halk Sağlığı Okulundaki İnsani Yardım Araştırma Laboratuvarı, 1 Temmuz'da Ukraynalı personelini işten çıkarmaya hazırlanıyordu ancak son anda gelen özel bağışlar sayesinde kuruluş ekim ayına kadar ayakta kalabildi. Özel bağışların devam edip etmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
“AB ÖNE ÇIKMALI”
Reykfjord Gylfadóttir, fon kesintilerinin bu kuruluşların çabalarına belirsizlik kattığı için çocukları bulma çabalarının aksadığına dair kanıtlar gördüğünü bildirdi. Ayrıca Avrupa'nın artık kaybedilen fonları telafi etmenin yollarını bulması gerektiğini, çünkü çocukların nereye gönderildiklerini anlamanın, topyekûn savaş sona erdikten sonra onları geri göndermek için çok önemli olacağını söyledi.
Bu bağlamda, Reykfjord Gylfadóttir, “Avrupa ülkeleri bunu finanse etmek zorunda kalacak. Onları takip etmeyi bırakıp önümüzdeki aylarda tekrar takip etmeye başlayamayız. Bu yüzden bu devam etmek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Reykfjord Gylfadóttir, Avrupa ülkelerinin programların masraflarını karşılamaya yönelik acil bir plan olup olmadığını belirtmedi ancak bu girişimlerin, Ukrayna'nın müttefikleri için büyük bir maliyet oluşturduğu için, bunları desteklemek için fon bulmanın bir yolunu aradığını söyledi.
RUSYA 20 BİN UKRAYNALI ÇOCUĞU KAÇIRDI
Rusya 2022'de Ukrayna'yı topyekûn olarak işgal girişiminde bulunduğundan beri Rus ordusu yaklaşık 20 bin Ukraynalı çocuğu zorla Rusya topraklarına nakletti. İnsan hakları savunucuları, Rusya'nın eylemlerinin savaş suçu teşkil ettiğini ve Moskova'nın çocukları endoktrine etmek ve beyinlerini yıkamak istediğini savunuyor. Rusya ise bu nakillerin insani tahliye olduğunu iddia ediyor.
ABD YÖNETİMİN TEPKİSİNDEN KORKUYORLAR
Reykfjord Gylfadóttir, ABD'nin UCM'ye uyguladığı yaptırımların da Rusya'yı kaçırma olaylarından sorumlu tutma görevini zorlaştırdığını ekledi. Bu çerçevede, “İnsanlar, kurallara dayalı düzeni ve uluslararası hukuku korumak için bağımsız mahkemelerle çalışmaktan korkuyorlar çünkü ABD yönetiminin tepkisinden çekiniyorlar.” dedi.
BİDEN YÖNETİMİ BİLGİ PAYLAŞIMI YAPMIŞTI
ABD, UCM’yi kuran Roma Statüsü anlaşmasına taraf olmasa da eski Başkan Joe Biden yönetimi yetkilileri, bu kaçırma olaylarını ve diğer iddia edilen Rus savaş suçlarını soruşturmakta olan mahkemeye bilgi aktarmıştı. Trump yönetimi ise, uluslararası mahkemenin Gazze Şeridi'nde İsrail'in işlediği iddia edilen savaş suçlarını soruşturmasına tepki olarak şubat ayında UCM’ye yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar, UCM soruşturmalarını destekleyen ABD kuruluşlarını da etkiliyor. Böylece Trump yönetiminin açıklamasıyla birlikte ABD hükûmetinin UCM'nin Rusya soruşturmalarına verdiği iş birliği de sona erdi.
Reykfjord Gylfadóttir, çocukların serbest bırakılmasının Ukrayna'daki savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesi sürecinin önemli bir parçası olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Bu çocukları geri getirmektir adil bir barışın tartışılmaz temel parçasıdır.” dedi.
Son Haberler