Dünya genelindeki Kırım Tatarlarının meseleleri Ankara’da ele alındı
Dünya genelindeki Kırım Tatarlarının meseleleri Ankara’da ele alındı
10. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı çerçevesinde, 17 Mayıs 2025 tarihinde “Halqara Havadis” oturumu ve “Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları ve Millî Meseleler” başlıklı panel düzenlendi. Toplantıda birçok ülkeden gelen Kırım Tatar gençleri, ülkelerindeki Kırım Tatarların sosyal ve kültürel durumlarını aktardı.
Haber Giriş Tarihi: 17.05.2025 22:09
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2025 23:05
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi tarafından desteklenerek hayata geçirilen 10. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı, Ankara Gölbaşı’nda bulunan Mogan Turizm Otelcilik Meslek Lisesi Uygulama Oteli’nde devam ediyor.
Kırım Tatar gençlerinin birbirlerini tanıması, birbirleriyle diyalog içerisinde olması ve beraber çalışabilme imkanlarını geliştirmesi amacıyla düzenlenen kurultay, ikinci gününde “Halqara Havadis” programıyla başladı. Toplantıda Türkiye ve Türkiye dışı ülkeden gelen Kırım Tatar gençleri, ülkelerindeki Kırım Tatarların durumuna dair bilgi paylaşımı yaptı. Toplantının sunuculuğu Kırım Derneği Gençlik Kolu Üyesi Zemine Gezer tarafından yapıldı.
“Halqara Havadis” oturumu, Kırım Tatar Gençlik Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ankara DelegesiTuğçe Ağıral tarafından yapıldı. Ağıral, Ankara'nın Türkiye’de Kırım Tatarlarının en yoğun olarak yaşadığı kentlerden biri olduğunu söyledi. Öte yandan Kırım Tatarcanın konuşulmaması sebebiyle artık unutulmak üzere olduğunu belirten Ağıral, Kırım Tatar dilinin unutulmaması için çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu bağlamda Ağıral, Kırım Tatar Gençlik Komisyonunun geleneksel dans, müzik, Kırım geceleri, şiir dinletileri, konferanslar gibi programları hayata geçirdiklerini söyledi. Ağıral, “Derneğimizin bu günlere gelmesinde zamanında Kırım davasına gönül vermiş kimselerin büyük bir katkısı vardır. Biz de bunun bilincinde olup mümkün olduğu kadar çok Kırım Tatar gençlere ulaşmayı ve Kırım Tatar davasına gönül vermeyi görev bildik.” ifadelerini kullandı.
“KIRIM TATAR GENÇLERİ BAŞARACAK”
Romanya Delegesi sözlerine Romanya’nın Dobruca şehrinin, yüzyıllardır Kırım Tatarlarının köklü yurdu olduğunu belirterek başladı. Delege, Dobruca’da yaşayan Kırım Tatar geleneklerinden ve mutfağından bahsederek, bu geleneklerin hâlâ güçlü bir şekilde yaşatıldığını söyledi.
Öte yandan kentleşme ve ekonomik sebeplerle gerçekleşen iç ve dış göçlerin Dobruca’da yaşayan Kırım Tatar nüfusunun azalmasına neden olduğunu vurgulayan Romanya Delegesi, bu durumun kuşaklar arası kopmaya sebep olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında, “Romanya'daki tüm demografik ve toplumsal değişmelere rağmen dil, gelenek, inanç ve dayanışma yoluyla kültür ve kimliklerini korumaya devam ediyor. Gençlerin kültürlerine takip çıkma çabaları umut vericidir. Ancak bu sürecin sürdürülebilir olması için kurumsal destek ve eğitim hayatı önem taşımaktadır. Burada toplanmış olmamız, hepimizin kimliğimizi kutluyor olmamız onun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor ve umuyorum ve inanıyorum ki biz genç nefesler ve gelecek yüzyıllarda bunu başaracağız.” cümlelerini sarf etti.
“PAYLAŞAYIM Kİ HERKES BİLSİN, BEN TATARMAN DİYEBİLSİNLER”
Oturumda konuşan Konya Delegesi, şehirlerindeki Kırım Tatar topluluğunun güncel durumu ve karşılaştıkları sorunlar hakkında bilgi verdi. Konya'da 15'e yakın Kırım Tatar köyünün bulunduğunu ifade eden Delege, 1990'lı yıllardan itibaren şehir merkezine yerleşen Tatar ailelerin sayısının giderek arttığını ve bugün Konya'da yaklaşık 50 bin civarında Kırım Tatarının yaşadığının tahmin edildiğini söyledi.
Köylerde gelenek ve göreneklerin daha yoğun şekilde yaşatıldığını belirten Delege, “Toy geleneklerimiz, düğün adetlerimiz, geleneksel yemeklerimiz hâlâ köylerde yaşatılıyor. Konya köylerinde Kırım mutfağı güçlü şekilde ayaktadır.” dedi. Öte yandan Delege, en büyük sorunlardan birinin dilin kaybolmaya yüz tutması olduğunu dile getirdi. “Genç nesil Kırım Tatarcayı anlayabiliyor ancak konuşamıyor. Bu durum özellikle 2000 sonrası doğanlarda daha belirgin.” dedi. Gençlerin Kırım Tatarca ile bağlarını yeniden kurabilmeleri için sosyal medyada Kırım Tatarca içeriklerin paylaşılması gerektiğini vurgulayan Delege, “Paylaşayım ki herkes bilsin, ben Tatarman diyebilsinler.” diye konuştu.
KIRIM TATARCANIN YOK OLUYOR OLMASINA VURGU YAPILDI
Bulgaristan delegeleri, diğer ülkelerde olduğu gibi Bulgaristan’da yaşayan Kırım Tatarları arasında, Kırım Tatarcanın artık konuşulmadığına vurgu yaptılar. Öte yandan delegeler, Kırım Tatar mutfağının, geleneklerinin, halk oyunlarının, Tepreş gibi bayramların Kırım Tatar gençleri tarafından ilgi gördüğünü ifade etti.
Buna karşın, Kırım Tatarcanın artık unutulmaya başlamasının Kırım Tatar aileleri içinde kimlik ve kültürel zayıflıklara yol açtığını kaydeden delegeler, dil aktarımı olmaması sebebiyle ailelerde kültürel bağların koptuğunu söylediler. Bu karşın Kırım Tatar toplumunun birlik olması gerektiğine işaret eden delegeler, “Birlikte olursak unutmayız; unutmazsak kaybolmayız.”cümleleriyle sunumlarını sonlandırdılar.
KIRIM TATAR GENÇLERİ KÜLTÜREL KARMAŞA İLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR
Eskişehir delegeleri sunumlarında, Kırım Tatar gençlerinin güncel sorunlarını da ele aldı. Bu bağlamda delegeler Kırım Tatarların Eskişehir’de bir kültürel kimlik karmaşası ile karşı karşıya kaldıklarını söylediler. Bu sorunlara rağmen, Eskişehir Kırım Derneği olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatarak; Kırım Tatar halk oyunları, “Kırım Geceleri”, film geceleri gibi etkinliklerden söz ettiler.
ALMANYA’DAKİ KIRIM TATARLARI
Almanya Delegesi, Almanya hükûmetinin dil kurslarından mesleki eğitim ve iş bulma programlarına kadar kapsamlı destek paketleri sunduğunu belirterek konuşmalarına başladı. Delege bu sayede yeni gelen Kırım Tatarlarının Almanya’ya uyum süreci kolaylaştığını söyledi. Delege, Almanya’daki en büyük Kırım Tatar derneklerinden birinin Dortmund’da faaliyet gösterdiğini belirterek, her yıl düzenlenen toplu bayram kutlamalarının ve kültür günlerinin, ülkenin dört bir yanındaki Kırım Tatarlarını buluşturduğunu ifade etti.
Öte yandan Kırım Tatar gençlerinin kendi aralarında yeterince iletişim kuramadığını bildiren Almanya Delegesi, bu alanda çevrim içi olarak ders verdiğini kaydetti.
“HİÇBİR YER ASLA KIRIM OLAMAZ”
Ukrayna-Kırım Delegesi, sözlerine Ukrayna’daki Kırım Tatarlarının durumundan bahsederek başladı. Delege, 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinin ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının Kırım Tatarlarının başka ülkelere göç etmesine sebep olduğunu ifade etti. Buna rağmen Kırım Tatarlarının Ukrayna’da çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Ukrayna-Kırım Delegesi, kültürel miraslarını yaşatmaya gayret ettiklerini vurguladı.
Delege aynı şekilde Ukrayna’da Kırım Tatarcaya karşı yoğun bir ilgi olduğunu söyledi. Bu bağlamda Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de bulunan Millî Taras Şevçenko Üniversitesi Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı Bölümü olduğunu belirten Delege, Ukraynalıların Kırım Tatar diline meraklı olduğunu söyledi.
Ukrayna-Kırım Delegesi sözlerine, Kırım’daki Kırım Tatarlarının yaşadığı hak ve hukuk ihlallerini anlatarak devam etti. İşgalci Rusya’nın Kırım Tatarcanın yaşatılması üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade eden Delege, Kırım Tatar çocuklarının ve gençlerin ana dilini unutmakta olduğunu vurguladı. Aynı şekilde Delege, Kırım’daki Kırım Tatar gençlerinin Kırım Tatar millî hareketine iştirak etmek istediklerini ancak gençlerin işgal altındaki şartlar yüzünden millî harekete katılamadıklarını söyledi.
Ukrayna-Kırım Delegesi sözlerini, “Ukrayna bizim vatanımız olsa da hiçbir yer bizim için Kırım değildir. Hiçbir vakit de olamaz. Kırım bizim yıllardır kanayan yaramızdır. Bu yüzden Kırım’ın işgal altında olduğunu unutmayın. Halkımızın baskılara uğradığını ve siyasî tutsakları unutmayın. Vatanımızı işgalden kurtarılması için elimizden geleni yapmalıyız; faydalı olmalıyız. İnşallah en yakın zamanda özgür Kırım’da bir araya geliriz.” ifadeleri ile sonlandırdı.
İLGİ DÜZEYİ KÜLTÜRÜN AKTARIMINI ETKİLİYOR
Litvanya Delegesi sözlerine, Litvanya’daki 3 bin kişilik Kırım Tatar halkının sayıca az olmalarına rağmen, kültürlerini yaşatmak adına önemli adımlar attığını söyleyerek başladı. Litvanya’da Kırım Tatar kültürüne desteklemek adına 20 sivil toplum kuruluşunun olduğunu belirten Delege, bunlardan birinin Litvanya Tatar Kültür Merkezi olduğunu söyledi.
Bununla birlikte Delege, “Dil kaybı, Litvanya toplumuna entegrasyon, Kırım Tatar nüfusunun azalması, tarihî çalkantılar ve Kırım Tatar mirası hakkında sınırlı bilgi nedeniyle bağlılık zayıflamıştır.” diyerek karşılaşılan sorunları ele aldı. Ayrıca Kırım Tatar kültürel mirasın korunmasında en büyük zorluklardan birinin de genç kuşakların ilgi düzeyi olduğunu kaydetti.
“Halqara Havadis” adlı oturum, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.“Halqara Havadis” adlı oturumdan sonra, “Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları ve Millî Meseleler” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, “Kırım Tatar Millî Meclisinin Genel Siyaseti ve Kırım’da Son Durum” temalı bir konuşma yaptı. Yüksel konuşmalarına ana dili Kırım Tatarca ile konuşacağını vurgulayarak başladı. Kırım Tatar gençlerine hitap eden Yüksel şu ifadeleri kullandı:
“Neresi olursa, memleket ne olsa olsun hepiniz başarılısınız, bunu ilk olarak, bir not olarak koymamız lazım ki başarılısınız.Benim size birinci bir mesajım şudur ki şuna inanın. Bizim millî davamız, bizim halkımızın geleceği çok güvenli, çok güçlü ellerde.Çünkü arkadan gelen gençler, en önemli yerlerde faaliyetini gösteren gençler başarılı.
“MİLLÎ DAVAMIZ GÜVENLİ ELLERDE”
Konuşmalarının devamında “Dünyanın neresinde olursak olalım Kırım Tatar kimliği pek mühimdir. Kırım Tatar olmak, bu Kırım Tatarlığının içinde saklanmak pek mühimdir.” diyen Yüksel, kendi kimliğinden uzak duranların bu hayatta bir başarı elde edemediğini söyledi. Ayrıca dil ve kültürü yaşatmak için küçük-büyük ayrımı yapmadan herkesin katkı verebileceğini söyleyen Yüksel, aile büyüklerinin sürgün anılarını kayıt altına almak gibi basit adımların bile önemli olduğuna dikkat çekti.
Yüksel KTMM, Kurultay ve Dünya Kırım Tatar Kongresi gibi temsil organlarının diasporadaki gençler için yol haritası sunduğunu kaydederek, “Eminim ki bu Kırım Tatar millî hareketinde hepiniz belli bir şekilde yer alacaksınız ve buna kendi katkınızla ve kendi çalışmalarınızla fayda sağlayacaksınız.” dedi.
“YENİ NUMAN ÇELEBİCİHANLAR YETİŞİYOR”
1. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı Tertip Komitesi Üyesi ve Kırım Derneği Gençlik Kolu Eski Başkanı Nur Şeker, “Yaşlık Kurultayları Nasıl Başladı, Nasıl Gelişti?” konulu konuşmasında 2002’de tohumları atılan Gençlik Kurultaylarının bugün çok uluslu bir platforma dönüşmesinden duyduğu gururu anlattı. 2001 yılında Gençlik Komisyonu Başkanı seçildiğinde kendisine Kırım’da bir gençlik kurultayı yapma notu yazdığını belirten Şeker şu ifadeleri kullandı:
“Bu konuda kendimle yaşlık kurultaylarına katılan tüm gençlere çok şanslı görüyorum. 1917 yılında Kırım'da millî bilincimizi güçlendirmek için toplanan kurultayın devamının tohumlarının 2002 yılında benim Gençlik Komisyonu Başkanlığımda filizlenmesini sağlamak çok büyük gurur. Daha sonra Ankara'da dört kurultay düzenledik ve beşinci kurultay, 2005 yılında vatan Kırım'da yapıldı. Böylece ben Gençlik Komisyonu Başkanlığımı huzurla tamamlamış oldum.
Ayrıca Şeker Antlı şehit Numan Çelebicihan’a ithaf yaparak, “Daha 32 yaşındayken kurultaya reislik yapabilecek yapıya sahip Numan Çelebicihan’ın önder alan siz gençler, gençlik kurultayları ile gençliğin Numan Çelebicihan'larını çıkaracaktır. Bundan benim hiç şüphem yok. Daha da donanımlı bir Kırım Tatar gençliği demek, daha sağlam bir millî bilinç ve vizyonla geleceğe bakmak demektir. Bu yıl derneğimizin kuruluşunun 70. yıl dönümü. 70 yılın ardında nice emek, nice fedakârlık, nice dua var. Bugün hayatta olmayan gençlerin birazcık bile yaşayan çınarlarımızda kalbiyle arıyoruz. Bu dava, ellerimizin inancı, bizlerin kararlılığı ile devam edecek.” cümleleriyle konuşmasını sonlandırdı.
“KIRIM’IN KADERİNE SADECE KIRIM TATARLARI KARAR VEREBİLİR”
Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri, Kırım Derneği Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, “Kırım Tatar Gençlik Teşkilatlarının Oluşumu ve Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bayar konuşmasında, KTMM’yi Kırım Tatar halkının en yüksek karar organı olarak tanımladı. Kırım Tatar tarihindeki önde gelen isimleri sıralayan Bayar, İsmail Bey Gaspıralı’nın Tercüman’ı çıkardığında 32 yaşında olduğunu söyledi. Aynı şekilde Numan Çelebicihan’ın 33’ünde devlet başkanı olduğunu kaydetti. Ayrıca 1917 Kurultayı’nda 5 kadın vekil olduğunu ve Şefika Gaspıralı’nın 43 oyla başkanvekili seçildiğini söyledi.
2015 Ankara Kongresi’nde alınan temel kararı yineleyen Bayar, “Orada dedik ki, Kırım başkalarının iddia ettiği ve ortalığa yalan söylediği şekilde değil, Kırım Tatarlarının ana ve tarihî vatanıydı. Kırım'ın kaderine Kırım Tatarı’nın iradesi ve kararı belli olmadan veya onlara başvurulmadan hiç kimse karar vermez. Kırım'ın kaderi Kırım Tatarı'nın. Biz bu sözümüzü hâlâ devam ettiriyoruz. Buna saygılı olan her devletle oturup konuşuyoruz. Kırım'ın kaderine ne ABD Başkanı ne Rusya Başkanı ne de başka bir devletin başkanı karar vermez. Biz sözümüzü söylemeden kimse karar veremez.” ifadelerini kullandı.
Bayar konuşmasında Kırım Tatar millî hareketinin temel ilkelerine yer verdi ve “Her türlü hukuksuzluğun karşısındayız. Dünyanın neresinde olursa olsun her türlü insan hakları ihlalinin karşısındayız. Bizim milli hareketimizin ilkelerini sorduğunuz zaman size bizim vereceğimiz birinci cevap bu olacaktır.” cümlelerini sarf etti.
DEZERFORMASYON BALONU RUSYA
Kırım Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu Eski Üyesi Serkan Sava ise, “Hibit Savaş ve Propaganda” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Sava konuşmasında Rus dezenformasyonunun üç evresini ele aldı. Sava; ilk evrenin 2003 sonrası, ikinci evrenin 2014 yılında Kırım’ın işgali, üçüncü evrenin ise 2022 yılında Ukrayna’nın topyekûn olarak işgal girişimi olduğunu belirtti.
Aynı şekilde gündemde olan ABD ve Avrupa ile ilgili dezenformasyonların Kırım Tatarlarının asıl meselesi olmadığını vurgulayan Sava, “Bizim derdimiz Kırım. ABD masum mu demek, Rusya’nın yaptığı kötü hareketleri hafifletme çabasıdır. Konuyu değiştirme çabasıdır.” dedi.
Sava Rusya’da birçok insanın Orta Çağ şartlarında yaşadığını belirterek, “Rusya'da evlerin yüzde 30'unda tuvalet evin dışında ve kanalizasyon yok. İnanın gerçekten Orta Çağ seviyesinde yaşayan milyonlarca insan var. Putin bunu bastırmak için, bunu gözlerden uzak tutmak için işte ‘ben güçlü liderim, ayılarla güreşiyorum’ gibi hareketler yapıyor. Ukrayna cephesinde askerlerine 1940’lardan kalma tüfekler veriyor. Bu tip hareketlerde insanların bilinçaltına hitap ediyor. ‘Bak ben böyle yaptığım için Rusya da güçlü bir ülkedir’ diyor.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünya genelindeki Kırım Tatarlarının meseleleri Ankara’da ele alındı
10. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı çerçevesinde, 17 Mayıs 2025 tarihinde “Halqara Havadis” oturumu ve “Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları ve Millî Meseleler” başlıklı panel düzenlendi. Toplantıda birçok ülkeden gelen Kırım Tatar gençleri, ülkelerindeki Kırım Tatarların sosyal ve kültürel durumlarını aktardı.
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Merkezi tarafından desteklenerek hayata geçirilen 10. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı, Ankara Gölbaşı’nda bulunan Mogan Turizm Otelcilik Meslek Lisesi Uygulama Oteli’nde devam ediyor.
Kırım Tatar gençlerinin birbirlerini tanıması, birbirleriyle diyalog içerisinde olması ve beraber çalışabilme imkanlarını geliştirmesi amacıyla düzenlenen kurultay, ikinci gününde “Halqara Havadis” programıyla başladı. Toplantıda Türkiye ve Türkiye dışı ülkeden gelen Kırım Tatar gençleri, ülkelerindeki Kırım Tatarların durumuna dair bilgi paylaşımı yaptı. Toplantının sunuculuğu Kırım Derneği Gençlik Kolu Üyesi Zemine Gezer tarafından yapıldı.
“Halqara Havadis” oturumu, Kırım Tatar Gençlik Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ankara Delegesi Tuğçe Ağıral tarafından yapıldı. Ağıral, Ankara'nın Türkiye’de Kırım Tatarlarının en yoğun olarak yaşadığı kentlerden biri olduğunu söyledi. Öte yandan Kırım Tatarcanın konuşulmaması sebebiyle artık unutulmak üzere olduğunu belirten Ağıral, Kırım Tatar dilinin unutulmaması için çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu bağlamda Ağıral, Kırım Tatar Gençlik Komisyonunun geleneksel dans, müzik, Kırım geceleri, şiir dinletileri, konferanslar gibi programları hayata geçirdiklerini söyledi. Ağıral, “Derneğimizin bu günlere gelmesinde zamanında Kırım davasına gönül vermiş kimselerin büyük bir katkısı vardır. Biz de bunun bilincinde olup mümkün olduğu kadar çok Kırım Tatar gençlere ulaşmayı ve Kırım Tatar davasına gönül vermeyi görev bildik.” ifadelerini kullandı.
“KIRIM TATAR GENÇLERİ BAŞARACAK”
Romanya Delegesi sözlerine Romanya’nın Dobruca şehrinin, yüzyıllardır Kırım Tatarlarının köklü yurdu olduğunu belirterek başladı. Delege, Dobruca’da yaşayan Kırım Tatar geleneklerinden ve mutfağından bahsederek, bu geleneklerin hâlâ güçlü bir şekilde yaşatıldığını söyledi.
Öte yandan kentleşme ve ekonomik sebeplerle gerçekleşen iç ve dış göçlerin Dobruca’da yaşayan Kırım Tatar nüfusunun azalmasına neden olduğunu vurgulayan Romanya Delegesi, bu durumun kuşaklar arası kopmaya sebep olduğunu belirtti. Konuşmasının devamında, “Romanya'daki tüm demografik ve toplumsal değişmelere rağmen dil, gelenek, inanç ve dayanışma yoluyla kültür ve kimliklerini korumaya devam ediyor. Gençlerin kültürlerine takip çıkma çabaları umut vericidir. Ancak bu sürecin sürdürülebilir olması için kurumsal destek ve eğitim hayatı önem taşımaktadır. Burada toplanmış olmamız, hepimizin kimliğimizi kutluyor olmamız onun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor ve umuyorum ve inanıyorum ki biz genç nefesler ve gelecek yüzyıllarda bunu başaracağız.” cümlelerini sarf etti.
“PAYLAŞAYIM Kİ HERKES BİLSİN, BEN TATARMAN DİYEBİLSİNLER”
Oturumda konuşan Konya Delegesi, şehirlerindeki Kırım Tatar topluluğunun güncel durumu ve karşılaştıkları sorunlar hakkında bilgi verdi. Konya'da 15'e yakın Kırım Tatar köyünün bulunduğunu ifade eden Delege, 1990'lı yıllardan itibaren şehir merkezine yerleşen Tatar ailelerin sayısının giderek arttığını ve bugün Konya'da yaklaşık 50 bin civarında Kırım Tatarının yaşadığının tahmin edildiğini söyledi.
Köylerde gelenek ve göreneklerin daha yoğun şekilde yaşatıldığını belirten Delege, “Toy geleneklerimiz, düğün adetlerimiz, geleneksel yemeklerimiz hâlâ köylerde yaşatılıyor. Konya köylerinde Kırım mutfağı güçlü şekilde ayaktadır.” dedi. Öte yandan Delege, en büyük sorunlardan birinin dilin kaybolmaya yüz tutması olduğunu dile getirdi. “Genç nesil Kırım Tatarcayı anlayabiliyor ancak konuşamıyor. Bu durum özellikle 2000 sonrası doğanlarda daha belirgin.” dedi. Gençlerin Kırım Tatarca ile bağlarını yeniden kurabilmeleri için sosyal medyada Kırım Tatarca içeriklerin paylaşılması gerektiğini vurgulayan Delege, “Paylaşayım ki herkes bilsin, ben Tatarman diyebilsinler.” diye konuştu.
KIRIM TATARCANIN YOK OLUYOR OLMASINA VURGU YAPILDI
Bulgaristan delegeleri, diğer ülkelerde olduğu gibi Bulgaristan’da yaşayan Kırım Tatarları arasında, Kırım Tatarcanın artık konuşulmadığına vurgu yaptılar. Öte yandan delegeler, Kırım Tatar mutfağının, geleneklerinin, halk oyunlarının, Tepreş gibi bayramların Kırım Tatar gençleri tarafından ilgi gördüğünü ifade etti.
Buna karşın, Kırım Tatarcanın artık unutulmaya başlamasının Kırım Tatar aileleri içinde kimlik ve kültürel zayıflıklara yol açtığını kaydeden delegeler, dil aktarımı olmaması sebebiyle ailelerde kültürel bağların koptuğunu söylediler. Bu karşın Kırım Tatar toplumunun birlik olması gerektiğine işaret eden delegeler, “Birlikte olursak unutmayız; unutmazsak kaybolmayız.” cümleleriyle sunumlarını sonlandırdılar.
KIRIM TATAR GENÇLERİ KÜLTÜREL KARMAŞA İLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR
Eskişehir delegeleri sunumlarında, Kırım Tatar gençlerinin güncel sorunlarını da ele aldı. Bu bağlamda delegeler Kırım Tatarların Eskişehir’de bir kültürel kimlik karmaşası ile karşı karşıya kaldıklarını söylediler. Bu sorunlara rağmen, Eskişehir Kırım Derneği olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatarak; Kırım Tatar halk oyunları, “Kırım Geceleri”, film geceleri gibi etkinliklerden söz ettiler.
ALMANYA’DAKİ KIRIM TATARLARI
Almanya Delegesi, Almanya hükûmetinin dil kurslarından mesleki eğitim ve iş bulma programlarına kadar kapsamlı destek paketleri sunduğunu belirterek konuşmalarına başladı. Delege bu sayede yeni gelen Kırım Tatarlarının Almanya’ya uyum süreci kolaylaştığını söyledi. Delege, Almanya’daki en büyük Kırım Tatar derneklerinden birinin Dortmund’da faaliyet gösterdiğini belirterek, her yıl düzenlenen toplu bayram kutlamalarının ve kültür günlerinin, ülkenin dört bir yanındaki Kırım Tatarlarını buluşturduğunu ifade etti.
Öte yandan Kırım Tatar gençlerinin kendi aralarında yeterince iletişim kuramadığını bildiren Almanya Delegesi, bu alanda çevrim içi olarak ders verdiğini kaydetti.
“HİÇBİR YER ASLA KIRIM OLAMAZ”
Ukrayna-Kırım Delegesi, sözlerine Ukrayna’daki Kırım Tatarlarının durumundan bahsederek başladı. Delege, 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinin ve Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarının Kırım Tatarlarının başka ülkelere göç etmesine sebep olduğunu ifade etti. Buna rağmen Kırım Tatarlarının Ukrayna’da çalışmalarına devam ettiğini kaydeden Ukrayna-Kırım Delegesi, kültürel miraslarını yaşatmaya gayret ettiklerini vurguladı.
Delege aynı şekilde Ukrayna’da Kırım Tatarcaya karşı yoğun bir ilgi olduğunu söyledi. Bu bağlamda Ukrayna'nın başkenti Kıyiv'de bulunan Millî Taras Şevçenko Üniversitesi Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı Bölümü olduğunu belirten Delege, Ukraynalıların Kırım Tatar diline meraklı olduğunu söyledi.
Ukrayna-Kırım Delegesi sözlerine, Kırım’daki Kırım Tatarlarının yaşadığı hak ve hukuk ihlallerini anlatarak devam etti. İşgalci Rusya’nın Kırım Tatarcanın yaşatılması üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu ifade eden Delege, Kırım Tatar çocuklarının ve gençlerin ana dilini unutmakta olduğunu vurguladı. Aynı şekilde Delege, Kırım’daki Kırım Tatar gençlerinin Kırım Tatar millî hareketine iştirak etmek istediklerini ancak gençlerin işgal altındaki şartlar yüzünden millî harekete katılamadıklarını söyledi.
Ukrayna-Kırım Delegesi sözlerini, “Ukrayna bizim vatanımız olsa da hiçbir yer bizim için Kırım değildir. Hiçbir vakit de olamaz. Kırım bizim yıllardır kanayan yaramızdır. Bu yüzden Kırım’ın işgal altında olduğunu unutmayın. Halkımızın baskılara uğradığını ve siyasî tutsakları unutmayın. Vatanımızı işgalden kurtarılması için elimizden geleni yapmalıyız; faydalı olmalıyız. İnşallah en yakın zamanda özgür Kırım’da bir araya geliriz.” ifadeleri ile sonlandırdı.
İLGİ DÜZEYİ KÜLTÜRÜN AKTARIMINI ETKİLİYOR
Litvanya Delegesi sözlerine, Litvanya’daki 3 bin kişilik Kırım Tatar halkının sayıca az olmalarına rağmen, kültürlerini yaşatmak adına önemli adımlar attığını söyleyerek başladı. Litvanya’da Kırım Tatar kültürüne desteklemek adına 20 sivil toplum kuruluşunun olduğunu belirten Delege, bunlardan birinin Litvanya Tatar Kültür Merkezi olduğunu söyledi.
Bununla birlikte Delege, “Dil kaybı, Litvanya toplumuna entegrasyon, Kırım Tatar nüfusunun azalması, tarihî çalkantılar ve Kırım Tatar mirası hakkında sınırlı bilgi nedeniyle bağlılık zayıflamıştır.” diyerek karşılaşılan sorunları ele aldı. Ayrıca Kırım Tatar kültürel mirasın korunmasında en büyük zorluklardan birinin de genç kuşakların ilgi düzeyi olduğunu kaydetti.
“Halqara Havadis” adlı oturum, toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi. “Halqara Havadis” adlı oturumdan sonra, “Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları ve Millî Meseleler” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, “Kırım Tatar Millî Meclisinin Genel Siyaseti ve Kırım’da Son Durum” temalı bir konuşma yaptı. Yüksel konuşmalarına ana dili Kırım Tatarca ile konuşacağını vurgulayarak başladı. Kırım Tatar gençlerine hitap eden Yüksel şu ifadeleri kullandı:
“Neresi olursa, memleket ne olsa olsun hepiniz başarılısınız, bunu ilk olarak, bir not olarak koymamız lazım ki başarılısınız. Benim size birinci bir mesajım şudur ki şuna inanın. Bizim millî davamız, bizim halkımızın geleceği çok güvenli, çok güçlü ellerde. Çünkü arkadan gelen gençler, en önemli yerlerde faaliyetini gösteren gençler başarılı.
“MİLLÎ DAVAMIZ GÜVENLİ ELLERDE”
Konuşmalarının devamında “Dünyanın neresinde olursak olalım Kırım Tatar kimliği pek mühimdir. Kırım Tatar olmak, bu Kırım Tatarlığının içinde saklanmak pek mühimdir.” diyen Yüksel, kendi kimliğinden uzak duranların bu hayatta bir başarı elde edemediğini söyledi. Ayrıca dil ve kültürü yaşatmak için küçük-büyük ayrımı yapmadan herkesin katkı verebileceğini söyleyen Yüksel, aile büyüklerinin sürgün anılarını kayıt altına almak gibi basit adımların bile önemli olduğuna dikkat çekti.
Yüksel KTMM, Kurultay ve Dünya Kırım Tatar Kongresi gibi temsil organlarının diasporadaki gençler için yol haritası sunduğunu kaydederek, “Eminim ki bu Kırım Tatar millî hareketinde hepiniz belli bir şekilde yer alacaksınız ve buna kendi katkınızla ve kendi çalışmalarınızla fayda sağlayacaksınız.” dedi.
“YENİ NUMAN ÇELEBİCİHANLAR YETİŞİYOR”
1. Kırım Tatar Yaşlık Kurultayı Tertip Komitesi Üyesi ve Kırım Derneği Gençlik Kolu Eski Başkanı Nur Şeker, “Yaşlık Kurultayları Nasıl Başladı, Nasıl Gelişti?” konulu konuşmasında 2002’de tohumları atılan Gençlik Kurultaylarının bugün çok uluslu bir platforma dönüşmesinden duyduğu gururu anlattı. 2001 yılında Gençlik Komisyonu Başkanı seçildiğinde kendisine Kırım’da bir gençlik kurultayı yapma notu yazdığını belirten Şeker şu ifadeleri kullandı:
“Bu konuda kendimle yaşlık kurultaylarına katılan tüm gençlere çok şanslı görüyorum. 1917 yılında Kırım'da millî bilincimizi güçlendirmek için toplanan kurultayın devamının tohumlarının 2002 yılında benim Gençlik Komisyonu Başkanlığımda filizlenmesini sağlamak çok büyük gurur. Daha sonra Ankara'da dört kurultay düzenledik ve beşinci kurultay, 2005 yılında vatan Kırım'da yapıldı. Böylece ben Gençlik Komisyonu Başkanlığımı huzurla tamamlamış oldum.
Ayrıca Şeker Antlı şehit Numan Çelebicihan’a ithaf yaparak, “Daha 32 yaşındayken kurultaya reislik yapabilecek yapıya sahip Numan Çelebicihan’ın önder alan siz gençler, gençlik kurultayları ile gençliğin Numan Çelebicihan'larını çıkaracaktır. Bundan benim hiç şüphem yok. Daha da donanımlı bir Kırım Tatar gençliği demek, daha sağlam bir millî bilinç ve vizyonla geleceğe bakmak demektir. Bu yıl derneğimizin kuruluşunun 70. yıl dönümü. 70 yılın ardında nice emek, nice fedakârlık, nice dua var. Bugün hayatta olmayan gençlerin birazcık bile yaşayan çınarlarımızda kalbiyle arıyoruz. Bu dava, ellerimizin inancı, bizlerin kararlılığı ile devam edecek.” cümleleriyle konuşmasını sonlandırdı.
“KIRIM’IN KADERİNE SADECE KIRIM TATARLARI KARAR VEREBİLİR”
Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Genel Sekreteri, Kırım Derneği Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, “Kırım Tatar Gençlik Teşkilatlarının Oluşumu ve Dünya’da Kırım Tatar Teşkilatları” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bayar konuşmasında, KTMM’yi Kırım Tatar halkının en yüksek karar organı olarak tanımladı. Kırım Tatar tarihindeki önde gelen isimleri sıralayan Bayar, İsmail Bey Gaspıralı’nın Tercüman’ı çıkardığında 32 yaşında olduğunu söyledi. Aynı şekilde Numan Çelebicihan’ın 33’ünde devlet başkanı olduğunu kaydetti. Ayrıca 1917 Kurultayı’nda 5 kadın vekil olduğunu ve Şefika Gaspıralı’nın 43 oyla başkanvekili seçildiğini söyledi.
2015 Ankara Kongresi’nde alınan temel kararı yineleyen Bayar, “Orada dedik ki, Kırım başkalarının iddia ettiği ve ortalığa yalan söylediği şekilde değil, Kırım Tatarlarının ana ve tarihî vatanıydı. Kırım'ın kaderine Kırım Tatarı’nın iradesi ve kararı belli olmadan veya onlara başvurulmadan hiç kimse karar vermez. Kırım'ın kaderi Kırım Tatarı'nın. Biz bu sözümüzü hâlâ devam ettiriyoruz. Buna saygılı olan her devletle oturup konuşuyoruz. Kırım'ın kaderine ne ABD Başkanı ne Rusya Başkanı ne de başka bir devletin başkanı karar vermez. Biz sözümüzü söylemeden kimse karar veremez.” ifadelerini kullandı.
Bayar konuşmasında Kırım Tatar millî hareketinin temel ilkelerine yer verdi ve “Her türlü hukuksuzluğun karşısındayız. Dünyanın neresinde olursa olsun her türlü insan hakları ihlalinin karşısındayız. Bizim milli hareketimizin ilkelerini sorduğunuz zaman size bizim vereceğimiz birinci cevap bu olacaktır.” cümlelerini sarf etti.
DEZERFORMASYON BALONU RUSYA
Kırım Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu Eski Üyesi Serkan Sava ise, “Hibit Savaş ve Propaganda” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Sava konuşmasında Rus dezenformasyonunun üç evresini ele aldı. Sava; ilk evrenin 2003 sonrası, ikinci evrenin 2014 yılında Kırım’ın işgali, üçüncü evrenin ise 2022 yılında Ukrayna’nın topyekûn olarak işgal girişimi olduğunu belirtti.
Aynı şekilde gündemde olan ABD ve Avrupa ile ilgili dezenformasyonların Kırım Tatarlarının asıl meselesi olmadığını vurgulayan Sava, “Bizim derdimiz Kırım. ABD masum mu demek, Rusya’nın yaptığı kötü hareketleri hafifletme çabasıdır. Konuyu değiştirme çabasıdır.” dedi.
Sava Rusya’da birçok insanın Orta Çağ şartlarında yaşadığını belirterek, “Rusya'da evlerin yüzde 30'unda tuvalet evin dışında ve kanalizasyon yok. İnanın gerçekten Orta Çağ seviyesinde yaşayan milyonlarca insan var. Putin bunu bastırmak için, bunu gözlerden uzak tutmak için işte ‘ben güçlü liderim, ayılarla güreşiyorum’ gibi hareketler yapıyor. Ukrayna cephesinde askerlerine 1940’lardan kalma tüfekler veriyor. Bu tip hareketlerde insanların bilinçaltına hitap ediyor. ‘Bak ben böyle yaptığım için Rusya da güçlü bir ülkedir’ diyor.” ifadelerini kullandı.
Son Haberler