Kırım Vakfının Tarih ve Kültür Konferansları yeni dönemini QHA ile açtı
Kırım Vakfının Tarih ve Kültür Konferansları yeni dönemini QHA ile açtı
Kırım Haber Ajansı (QHA) tarafından hazırlanan "70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği" belgeseli Kırım Vakfının her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları'nın yeni sezonunda tanıtıldı.
Haber Giriş Tarihi: 04.10.2025 19:23
Haber Güncellenme Tarihi: 05.10.2025 00:36
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından her ay düzenli olarak tertip edilen “Tarih ve Kültür Konferansları’nın” 2025-2026 döneminin ilk programı Kırım Haber Ajansının (QHA) hazırladığı “70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin tanıtımı ve gösterimi üzerine oldu.
4 Ekim 2025 tarihinde Dr. Ahmet İhasn Kırımlı Sosyal Tesisi’ndeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi’nde düzenlenen programa; Belgeselin yönetmenliğini üstlenen QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar ve belgeselin senaristliğini üstlenen QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı oldu. Saat 14.00 itibarıyla başlayan konferans yoğun ilgi gördü.
Kırım Haber Ajansı (QHA) tarafından hazırlanan "70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği" belgeseli Kırım Vakfının her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları'nın yeni sezonunda tanıtıldı. pic.twitter.com/msOdTmlcZE
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) October 4, 2025
Programın açılış konuşmasını Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ve Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin gerçekleştirdi. Kalkay, Tarih ve Kültür Konferansları’nın bu sezon 3. kez gerçekleştirildiğini belirterek konuşmasına başladı.
BİR SONRAKİ PROGRAMDA DERNEĞİN 70. YILINA ÖZEL OLARAK HAZIRLANAN KİTABIN TANITIMI YAPILACAK
2021 yılından bu yana Kırım Derneği üzerine çalışmalar yaparak arşiv topladıklarını kaydeden Kalkay, QHA ile kurulan bağlantı ile ortaya yaklaşık bir saatlik bir belgeselin ortaya çıktığını söyledi. Kalkay, bir sonraki toplantıda ise Kırım Derneğinin 70. yılına özel olarak arşivi toplayarak hazırladıkları kitabın tanıtımının yapılacağını dile getirdi.
Kırım Derneği üzerine arşivleri kaydederken tarihî bir tesadüfe rastladıklarını belirten Kalkay, “Kırım Derneğinin, 1991’deki İkinci Kırım Tatar Kurultayı olan 26 Haziran’da kurulduğunu fark ettik. 26 Haziran aynı zaman Kırım Tatar Bayrak Günü.” diyerek tarihin tesadüfî bir şekilde anlamlı olduğunu vurguladı.
KIRIM DERNEĞİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ise 70. yılında derneğin faaliyetlerinin bu sene daha da artacağını, birçok etkinliğe hazırlık yaptıklarını kaydetti. Türkiye’de 70. yılını dolduran dernek sayısının parmakla gösterecek kadar az olduğuna işaret eden Şahin, “Bu, gurur duyduğumuz bir şey. 1979’dan bu yana bu dernekte aktif olarak bulunuyorum. Her türlü görevi yaptım.” diyerek o dönem bu imkânların olmadığını ancak diasporada idealist insanların olduğunu vurguladı.
Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’nın göreve gelmesi için teklifte bulunduklarını ve kendisinin kabul etmesiyle derneğin büyümeye ve güçlenmeye başladığını ifade eden Şahin, “Ahmet Amcamız olmasaydı kamu yararına bir dernek olamazdık.” dedi.
"BUNDAN SONRA DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATACAĞIZ"
Kırım Derneğinin fikrî altyapısına değinen Şahin, sürgün yerleri olan Urallar ve Özbekistan’daki Kırım Tatar diasporasıyla birebir iletişime geçen yapının Kırım Derneği olduğunu ve bu sayede 1980’lerin başında dergileri takip ettiklerini kaydetti. Şahin, “Kırım millî marşını, Tarak Tamgalı Gök Bayrağı öğrettik insanlarımıza. Bugün artık Kırım millî marşı okunduğunda insanlar ayağa kalkıyor. Bir günde olan meseleler değil. Biz bu şekilde buralara geldik. Bundan sonra da daha büyük adımlar atarak, çok daha güçlü olacağız.” cümlelerini sarf etti.
"KIRIM DERNEĞİ BENİM İÇİN SICAK BİR YUVA OLDU"
“70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin yönetmenliğini üstlenen, QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar konuşmasına kendisinin diasporanın bir parçası olduğunu belirterek başladı. Eğitim için Kırım’dan Türkiye’ye geldiği dönemde Kırım Derneği ile ilk kez 16 yaşında tanıştığını belirten Kasar, “TÖMER eğitimi için gittiğim Bursa’da o zaman başkanlığını Adnan Süyen’in yaptığı Bursa’daki Kırım Derneği benim için bir ev, sıcak bir yuva olmuştu.” dedi. Daha sonra Ankara Üniversitesindeki eğitimi için başkente geldiğinde Genel Merkezin de aynı şekilde kendisine yuva olduğunu vurgulayan Kasar, belgeselin kendisi için bir vefa borcu olduğunun altını çizdi.
"MİLLETİNE HİZMET ETMEK İSTİYORSAN BİLDİĞİN EN İYİ İŞİ YAPMALISIN"
Dernek çalışmalarının gönüllülük esasına dayalı yapıldığına dikkat çeken Kasar, “Burada yapılan çalışmalar, gönüllülük esasıyla kalplerinde Kırım sevdası taşıyan insanlarla yapıldı. Millî davamıza gönül veren insanların yürüttükleri bu faaliyetler bu yüzden çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.
Kasar, “Milletine hizmet etmek istiyorsan bildiğin en iyi işi yapmalısın” sözünden yola çıkarak belgesel hazırlama fikrini Kalkay’a ilettiğini aktardı. 70 yıllık geçmişi olan derneği bir saate sığdırmanın oldukça güç olduğuna işaret eden Kasar, bir gazeteci olarak bu çalışmaları gelecek nesillere belgesel hazırlayarak anlatabileceğini düşündüğünü kaydetti.
KIRIM TATAR DİASPORASINI KENDİ GÖZÜNDEN ANLATTI
Öte yandan belgeselin senaristliğini üstlenen QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı ise sözlerine diaspora kavramının önemini vurgulayarak başladı. Kendisinin diasporanın bir parçası olmadığını ancak diasporanın içinde bulunan bir dış göz olduğunu dile getiren Kaşgarlı, tanıdığı ilk diasporanın Kırım Tatar diasporası olduğunu belirtti. Kaşgarlı, “O tanışmamla Kırım Tatar diasporasının 'birliğin' adı, vücut bulmuş hali olduğunu fark ettim.” dedi. Belgeseli hazırlamanın diasporayı tanımanın en iyi fırsat olduğunu vurgulayan Kaşgarlı, Kalkay ile birlikte derneğin arşivini çalıştıklarını kaydetti.
Kaşgarlı bu süreçte en heyecanlı kısmın röportajlar olduğunu belirterek, “Çünkü Tuncer Bey’in anlattığı hikâyelerin başrolleriyle konuşacaktım, benim için puzzle parçaları o zaman tamamlanmıştı.” dedi.
Belgeselin hazırlık aşamasında etkilendiği şeylerden birinin, “İmkânsızlık içinde imkân yaratmanın” olduğunu ifade eden Kaşgarlı, 1980’de meydana gelen darbenin dernek faaliyetlerinin yürütülmesine engel olmadığına şaşırdığını da sözlerine ekledi. Kaşgarlı, “Tam da Kırım Tatar diasporasından beklediğimiz şey buydu. Darbe nedeniyle Türkiye genelinde derneklerin faaliyetleri durdurulsa bile Kırım Tatarları Tepreş Şenlikleri’nde bir araya gelmiş, kültürlerini nasıl yaşatacaklarını düşünmüş, bir şekilde faaliyetlerini burada sürdürmüş.” şeklinde konuştu.
Sürgüne uğramış bir halk olan Kırım Tatarlarının kültürlerini koruyabilmiş olmasının son derece kıymetli olduğunun altını çizen Kaşgarlı, müziğin ve dansın yalnızca kulağa ve göze hitap eden naif bir görsel ya da işitsel araç olmadığına, her birinin altında farklı hikâyeler bulunduğuna dikkat çekti.
Kaşgarlı, “Bugün saygıyla ayağa kalkıp millî marşın okunması veya Kırım Tatar yırlarının dilden dile dolaşması, o günlerde verilen çabanın en büyük örneğidir.” dedi.
Röportaj esnasında sorduğu “Kırım Derneği ile nasıl tanıştınız?” sorusuna verilen “Gözümü açtığımda” şeklindeki yanıtın kendisini çok etkilediğini belirten Kaşgarlı, “Bu hem gerçek hem de mecazî bir anlam taşıyordu. Dünya üzerindeki Kırım Tatar diasporasının çocuklarının ve torunlarının gözlerini vatan Kırım’a açmasını temenni ediyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sunumun ardından “70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin kısa versiyonu katılımcılara gösterildi. Belgesel katılımcılar tarafından beğeni topladı.
KIRIM TATAR KÜLTÜRÜ ZOR KOŞULLARDA GELECEK NESİLLERE AKTARILDI
Konferansın sunuculuğunu yapan Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin belgesel dair izlenimlerini ve duygularını katılımcılarla paylaştı. Şahin, “Bu arşivler, kitaplar ve belgeseller işte bu yüzden çok önemli. İzlerken çok farklı yerlere gittim.” diyerek Tepreş Şenlikleri’nde Kırım Tatar yırlarını elindeki daktilo ile tek tek çoğaltıp kültürlerini gelecek nesillere taşımayı zor koşullarda hedeflediklerini anımsattı.
45 yıl önce halk oyunları çalışmalarıyla Kırım Derneğinde aktif olarak görev aldığını belirten Şahin okul koridorlarında çalıştıklarına dikkat çekerek, “O günlerden bu günlere geldik. Kocaman binalarımız oldu. Bugünkü yerimizi sağlayan herkese teşekkür ederiz, rahmete gidenlerin yeri cennet olsun. Hepimiz dernekle büyüdük.” ifadelerini kullandı.
"ASLINDA KIRIM TATARLARININ TEŞKİLATLANMASI BİR GENÇLİK HAREKETİ"
Program kapsamında Esma Kasar’ın talebi üzerine gençlik yıllarından bu yana derneğe gönül verenlerden biri olan Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, derneğin kronolojik tarihini kendi gözünden anlattı. Derneğin içinde doğduğunu ancak dernek ile resmî olarak 1993 yılında tanıştığını aktaran Bayar, “Aslında Kırım Tatarlarının teşkilatlanması bir gençlik hareketiydi. Numan Çelenbicihan, Cafer Seydahmet’te de bunu görebiliyoruz. 18-20’li yaşlarda millî hareketin kurucuları olarak yola çıkmışlar. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nda da bunu görebiliyoruz.” cümlelerini sarf etti. Bayar, bundan sonraki neslin de bu hareketi ve mücadeleyi devam ettireceğini temenni etti.
Derneğin kendisi için önemli birkaç noktası olduğunu vurgulayarak, bunlardan birini “birlik” olarak nitelendiren Bayar, “Kırım Derneği; 25 şubesi, 5'i Türkiye’de 5'i yurt dışında temsilciliği bulunan yaklaşık 35 teşkilata sahip bir birlik.” diyerek Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Dünya Kırım Tatar Kongresinin (DQTK) kuruluşundan da söz etti.
"BİZ BU BİRLİĞİ SAĞLIYORUZ"
Bayar, “2009 yılında kurulan DQTK’ye 11 ülkeden teşkilat katılmıştı. 2015 yılında 16 ülkeden 183 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşunun (STK) 400 delegesini burada topladık. Bunu, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) gözetimi, denetimi ve ortaklığıyla bugün çatısı altında bulunduğumuz Kırım Derneği Genel Merkezi yaptı. Bu sene 10. kez düzenlediğimiz Yaşlık Kurultayı'na 13 ülkeden 85 gencimiz katılım sağladı. Dolayısıyla biz bu birliği sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Ayrıca Bayar, 1992 yılından Kırım’ın işgali olan 2014 yılına kadar resmî verilere göre bin 598 Kırım Tatar gencinin Türkiye’ye gelerek eğitim almasını sağlamanın önünü açtıklarını dile getirerek, “Bana göre bu derneğin Kırım Tatar halkının geleceği için yaptığı en gurur duyduğum, en önemli katkılarından birisi budur.” dedi.
KASAR'IN OKUDUĞU "KIRIM CENNET DEĞİL DOSTLAR" ŞİİRİ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI
Bayar’a ithafen Türkiye’de eğitim alan öğrencilerden biri olduğunu hatırlatan Kasar, vatan Kırım’a dönerek kendi vatanına hizmet etmeyi amaçladığını kaydetti. Kasar, “İşgal buna mani oldu maalesef vatanımı terk etmek mecburiyetinde kaldım. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan, halkımızın yaşaması için, yeryüzünden silinmemesi için hepimiz elimizden geleninin fazlasının yapmalıyız. Bunu da görebiliyorum.” dedi.
Kasar sözlerini, Kırım Tatar şair Şakir Selim’in “Kırım Cennet Değil Dostlar” şiiriyle sonlandırdı. Programı büyük bir beğeniyle takip eden katılımcılar, şiiri Kırım Tatarca okuyan Kasar’ı uzunca alkışladı. Katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı.
PLAKET TAKDİM EDİLDİ
Programın sonunda Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ve Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin; QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar, QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı ve belgeselin çekimleri ile kurgu montajını üstlenen, QHA Video Editörü İrem Kaya’ya plaket takdim etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım Vakfının Tarih ve Kültür Konferansları yeni dönemini QHA ile açtı
Kırım Haber Ajansı (QHA) tarafından hazırlanan "70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği" belgeseli Kırım Vakfının her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları'nın yeni sezonunda tanıtıldı.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından her ay düzenli olarak tertip edilen “Tarih ve Kültür Konferansları’nın” 2025-2026 döneminin ilk programı Kırım Haber Ajansının (QHA) hazırladığı “70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin tanıtımı ve gösterimi üzerine oldu.
4 Ekim 2025 tarihinde Dr. Ahmet İhasn Kırımlı Sosyal Tesisi’ndeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi’nde düzenlenen programa; Belgeselin yönetmenliğini üstlenen QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar ve belgeselin senaristliğini üstlenen QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı oldu. Saat 14.00 itibarıyla başlayan konferans yoğun ilgi gördü.
Programın açılış konuşmasını Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ve Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin gerçekleştirdi. Kalkay, Tarih ve Kültür Konferansları’nın bu sezon 3. kez gerçekleştirildiğini belirterek konuşmasına başladı.
BİR SONRAKİ PROGRAMDA DERNEĞİN 70. YILINA ÖZEL OLARAK HAZIRLANAN KİTABIN TANITIMI YAPILACAK
2021 yılından bu yana Kırım Derneği üzerine çalışmalar yaparak arşiv topladıklarını kaydeden Kalkay, QHA ile kurulan bağlantı ile ortaya yaklaşık bir saatlik bir belgeselin ortaya çıktığını söyledi. Kalkay, bir sonraki toplantıda ise Kırım Derneğinin 70. yılına özel olarak arşivi toplayarak hazırladıkları kitabın tanıtımının yapılacağını dile getirdi.
Kırım Derneği üzerine arşivleri kaydederken tarihî bir tesadüfe rastladıklarını belirten Kalkay, “Kırım Derneğinin, 1991’deki İkinci Kırım Tatar Kurultayı olan 26 Haziran’da kurulduğunu fark ettik. 26 Haziran aynı zaman Kırım Tatar Bayrak Günü.” diyerek tarihin tesadüfî bir şekilde anlamlı olduğunu vurguladı.
KIRIM DERNEĞİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin ise 70. yılında derneğin faaliyetlerinin bu sene daha da artacağını, birçok etkinliğe hazırlık yaptıklarını kaydetti. Türkiye’de 70. yılını dolduran dernek sayısının parmakla gösterecek kadar az olduğuna işaret eden Şahin, “Bu, gurur duyduğumuz bir şey. 1979’dan bu yana bu dernekte aktif olarak bulunuyorum. Her türlü görevi yaptım.” diyerek o dönem bu imkânların olmadığını ancak diasporada idealist insanların olduğunu vurguladı.
Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’nın göreve gelmesi için teklifte bulunduklarını ve kendisinin kabul etmesiyle derneğin büyümeye ve güçlenmeye başladığını ifade eden Şahin, “Ahmet Amcamız olmasaydı kamu yararına bir dernek olamazdık.” dedi.
"BUNDAN SONRA DAHA BÜYÜK ADIMLAR ATACAĞIZ"
Kırım Derneğinin fikrî altyapısına değinen Şahin, sürgün yerleri olan Urallar ve Özbekistan’daki Kırım Tatar diasporasıyla birebir iletişime geçen yapının Kırım Derneği olduğunu ve bu sayede 1980’lerin başında dergileri takip ettiklerini kaydetti. Şahin, “Kırım millî marşını, Tarak Tamgalı Gök Bayrağı öğrettik insanlarımıza. Bugün artık Kırım millî marşı okunduğunda insanlar ayağa kalkıyor. Bir günde olan meseleler değil. Biz bu şekilde buralara geldik. Bundan sonra da daha büyük adımlar atarak, çok daha güçlü olacağız.” cümlelerini sarf etti.
"KIRIM DERNEĞİ BENİM İÇİN SICAK BİR YUVA OLDU"
“70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin yönetmenliğini üstlenen, QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar konuşmasına kendisinin diasporanın bir parçası olduğunu belirterek başladı. Eğitim için Kırım’dan Türkiye’ye geldiği dönemde Kırım Derneği ile ilk kez 16 yaşında tanıştığını belirten Kasar, “TÖMER eğitimi için gittiğim Bursa’da o zaman başkanlığını Adnan Süyen’in yaptığı Bursa’daki Kırım Derneği benim için bir ev, sıcak bir yuva olmuştu.” dedi. Daha sonra Ankara Üniversitesindeki eğitimi için başkente geldiğinde Genel Merkezin de aynı şekilde kendisine yuva olduğunu vurgulayan Kasar, belgeselin kendisi için bir vefa borcu olduğunun altını çizdi.
"MİLLETİNE HİZMET ETMEK İSTİYORSAN BİLDİĞİN EN İYİ İŞİ YAPMALISIN"
Dernek çalışmalarının gönüllülük esasına dayalı yapıldığına dikkat çeken Kasar, “Burada yapılan çalışmalar, gönüllülük esasıyla kalplerinde Kırım sevdası taşıyan insanlarla yapıldı. Millî davamıza gönül veren insanların yürüttükleri bu faaliyetler bu yüzden çok kıymetli.” ifadelerini kullandı.
Kasar, “Milletine hizmet etmek istiyorsan bildiğin en iyi işi yapmalısın” sözünden yola çıkarak belgesel hazırlama fikrini Kalkay’a ilettiğini aktardı. 70 yıllık geçmişi olan derneği bir saate sığdırmanın oldukça güç olduğuna işaret eden Kasar, bir gazeteci olarak bu çalışmaları gelecek nesillere belgesel hazırlayarak anlatabileceğini düşündüğünü kaydetti.
KIRIM TATAR DİASPORASINI KENDİ GÖZÜNDEN ANLATTI
Öte yandan belgeselin senaristliğini üstlenen QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı ise sözlerine diaspora kavramının önemini vurgulayarak başladı. Kendisinin diasporanın bir parçası olmadığını ancak diasporanın içinde bulunan bir dış göz olduğunu dile getiren Kaşgarlı, tanıdığı ilk diasporanın Kırım Tatar diasporası olduğunu belirtti. Kaşgarlı, “O tanışmamla Kırım Tatar diasporasının 'birliğin' adı, vücut bulmuş hali olduğunu fark ettim.” dedi. Belgeseli hazırlamanın diasporayı tanımanın en iyi fırsat olduğunu vurgulayan Kaşgarlı, Kalkay ile birlikte derneğin arşivini çalıştıklarını kaydetti.
Kaşgarlı bu süreçte en heyecanlı kısmın röportajlar olduğunu belirterek, “Çünkü Tuncer Bey’in anlattığı hikâyelerin başrolleriyle konuşacaktım, benim için puzzle parçaları o zaman tamamlanmıştı.” dedi.
KAŞGARLI İMKÂNSIZLIK İÇİNDE İMKÂN YARATMADAN ETKİLENDİĞİNİ SÖYLEDİ
Belgeselin hazırlık aşamasında etkilendiği şeylerden birinin, “İmkânsızlık içinde imkân yaratmanın” olduğunu ifade eden Kaşgarlı, 1980’de meydana gelen darbenin dernek faaliyetlerinin yürütülmesine engel olmadığına şaşırdığını da sözlerine ekledi. Kaşgarlı, “Tam da Kırım Tatar diasporasından beklediğimiz şey buydu. Darbe nedeniyle Türkiye genelinde derneklerin faaliyetleri durdurulsa bile Kırım Tatarları Tepreş Şenlikleri’nde bir araya gelmiş, kültürlerini nasıl yaşatacaklarını düşünmüş, bir şekilde faaliyetlerini burada sürdürmüş.” şeklinde konuştu.
Sürgüne uğramış bir halk olan Kırım Tatarlarının kültürlerini koruyabilmiş olmasının son derece kıymetli olduğunun altını çizen Kaşgarlı, müziğin ve dansın yalnızca kulağa ve göze hitap eden naif bir görsel ya da işitsel araç olmadığına, her birinin altında farklı hikâyeler bulunduğuna dikkat çekti.
Kaşgarlı, “Bugün saygıyla ayağa kalkıp millî marşın okunması veya Kırım Tatar yırlarının dilden dile dolaşması, o günlerde verilen çabanın en büyük örneğidir.” dedi.
"KIRIM TATAR DİASPORASININ ÇOCUKLARININ GÖZLERİNİ KIRIM'A AÇMASINI TEMENNİ EDİYORUM"
Röportaj esnasında sorduğu “Kırım Derneği ile nasıl tanıştınız?” sorusuna verilen “Gözümü açtığımda” şeklindeki yanıtın kendisini çok etkilediğini belirten Kaşgarlı, “Bu hem gerçek hem de mecazî bir anlam taşıyordu. Dünya üzerindeki Kırım Tatar diasporasının çocuklarının ve torunlarının gözlerini vatan Kırım’a açmasını temenni ediyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sunumun ardından “70 Yaşında Bir Çınar: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği” belgeselinin kısa versiyonu katılımcılara gösterildi. Belgesel katılımcılar tarafından beğeni topladı.
KIRIM TATAR KÜLTÜRÜ ZOR KOŞULLARDA GELECEK NESİLLERE AKTARILDI
Konferansın sunuculuğunu yapan Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin belgesel dair izlenimlerini ve duygularını katılımcılarla paylaştı. Şahin, “Bu arşivler, kitaplar ve belgeseller işte bu yüzden çok önemli. İzlerken çok farklı yerlere gittim.” diyerek Tepreş Şenlikleri’nde Kırım Tatar yırlarını elindeki daktilo ile tek tek çoğaltıp kültürlerini gelecek nesillere taşımayı zor koşullarda hedeflediklerini anımsattı.
45 yıl önce halk oyunları çalışmalarıyla Kırım Derneğinde aktif olarak görev aldığını belirten Şahin okul koridorlarında çalıştıklarına dikkat çekerek, “O günlerden bu günlere geldik. Kocaman binalarımız oldu. Bugünkü yerimizi sağlayan herkese teşekkür ederiz, rahmete gidenlerin yeri cennet olsun. Hepimiz dernekle büyüdük.” ifadelerini kullandı.
"ASLINDA KIRIM TATARLARININ TEŞKİLATLANMASI BİR GENÇLİK HAREKETİ"
Program kapsamında Esma Kasar’ın talebi üzerine gençlik yıllarından bu yana derneğe gönül verenlerden biri olan Kırım Derneği Genel Başkan Vekili Av. Namık Kemal Bayar, derneğin kronolojik tarihini kendi gözünden anlattı. Derneğin içinde doğduğunu ancak dernek ile resmî olarak 1993 yılında tanıştığını aktaran Bayar, “Aslında Kırım Tatarlarının teşkilatlanması bir gençlik hareketiydi. Numan Çelenbicihan, Cafer Seydahmet’te de bunu görebiliyoruz. 18-20’li yaşlarda millî hareketin kurucuları olarak yola çıkmışlar. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nda da bunu görebiliyoruz.” cümlelerini sarf etti. Bayar, bundan sonraki neslin de bu hareketi ve mücadeleyi devam ettireceğini temenni etti.
Derneğin kendisi için önemli birkaç noktası olduğunu vurgulayarak, bunlardan birini “birlik” olarak nitelendiren Bayar, “Kırım Derneği; 25 şubesi, 5'i Türkiye’de 5'i yurt dışında temsilciliği bulunan yaklaşık 35 teşkilata sahip bir birlik.” diyerek Kırım Tatar Teşkilatları Platformu ve Dünya Kırım Tatar Kongresinin (DQTK) kuruluşundan da söz etti.
"BİZ BU BİRLİĞİ SAĞLIYORUZ"
Bayar, “2009 yılında kurulan DQTK’ye 11 ülkeden teşkilat katılmıştı. 2015 yılında 16 ülkeden 183 Kırım Tatar sivil toplum kuruluşunun (STK) 400 delegesini burada topladık. Bunu, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) gözetimi, denetimi ve ortaklığıyla bugün çatısı altında bulunduğumuz Kırım Derneği Genel Merkezi yaptı. Bu sene 10. kez düzenlediğimiz Yaşlık Kurultayı'na 13 ülkeden 85 gencimiz katılım sağladı. Dolayısıyla biz bu birliği sağlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Ayrıca Bayar, 1992 yılından Kırım’ın işgali olan 2014 yılına kadar resmî verilere göre bin 598 Kırım Tatar gencinin Türkiye’ye gelerek eğitim almasını sağlamanın önünü açtıklarını dile getirerek, “Bana göre bu derneğin Kırım Tatar halkının geleceği için yaptığı en gurur duyduğum, en önemli katkılarından birisi budur.” dedi.
KASAR'IN OKUDUĞU "KIRIM CENNET DEĞİL DOSTLAR" ŞİİRİ BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI
Bayar’a ithafen Türkiye’de eğitim alan öğrencilerden biri olduğunu hatırlatan Kasar, vatan Kırım’a dönerek kendi vatanına hizmet etmeyi amaçladığını kaydetti. Kasar, “İşgal buna mani oldu maalesef vatanımı terk etmek mecburiyetinde kaldım. Hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan, halkımızın yaşaması için, yeryüzünden silinmemesi için hepimiz elimizden geleninin fazlasının yapmalıyız. Bunu da görebiliyorum.” dedi.
Kasar sözlerini, Kırım Tatar şair Şakir Selim’in “Kırım Cennet Değil Dostlar” şiiriyle sonlandırdı. Programı büyük bir beğeniyle takip eden katılımcılar, şiiri Kırım Tatarca okuyan Kasar’ı uzunca alkışladı. Katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı.
PLAKET TAKDİM EDİLDİ
Programın sonunda Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay ve Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin; QHA Türkiye İrtibat Bürosu Müdürü Esma Kasar, QHA Muhabiri Yağmur Filiz Kaşgarlı ve belgeselin çekimleri ile kurgu montajını üstlenen, QHA Video Editörü İrem Kaya’ya plaket takdim etti.
Son Haberler