SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

22. Ankara Kitap Fuarı'ndaki Rus provokasyonuna karşı Kırım: Dr. Serra Menekay göç, baskı, sürgün ve işgali anlattı

Ankara'da düzenlenen 22. Kitap Fuarı'nda Kırım Tatar yazar Dr. Serra Menekay, "İnci Kolye" adlı eseri bağlamında propragandaya karşı Rusya'nın Kırım'ı işgaline dikkat çekerek, Kırım Tatarlarının tarihî ve kültürel mücadelesinden bahsetti.

Haber Giriş Tarihi: 11.10.2025 17:04
Haber Güncellenme Tarihi: 14.10.2025 11:22
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
22. Ankara Kitap Fuarı'ndaki Rus provokasyonuna karşı Kırım: Dr. Serra Menekay göç, baskı, sürgün ve işgali anlattı

Eylül Fuarcılık organizasyonu tarafından 3-12 Ekim 2025 tarihleri arasında Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen 22. Kitap Fuarı 500'ü aşkın yayınevi ve yazarla yoğun bir katılıma ev sahipliği yapıyor.

Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği tarafından provoke edilen kitap fuarında işgalci zihniyete rağmen Kırım Tatarları var olma mücadelesini bir kez daha Türkiye kamuoyuna duyuruyor.

Kırım Tatar yazar, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Serra Menekay, bugün gerçekleştirdiği söyleşi ve imza günü etkinliğinde kaleme aldığı "İnci Kolye" adlı eseriyle Kırım'ı gündeme taşıdı. Saat 14.00 itibarıyla başlayan söyleşi programına yoğun bir katılım oldu.

RUS PROPAGANDASINA KARŞI TARİHÎ GERÇEKLİK

Menekay, "Savaş, Göç ve Sürgünlerle Oluşan Bir Diaspora Hikayesi: İnci Kolye" konulu söyleşisine Rusya'nın kitap fuarında propaganda yaptığını, bu nedenle kitabın edebî yönünden bahsedecekken tarihî gerçekleri konuşmayı tercih ettiğini vurgulayarak başladı.

Ailesinin Kırım'daki baskı, sürgün ve işgalin hepsine tanıklık ettiğini aktaran Menekay, "Bu bir şans mıdır, şansızlık mıdır? Kırım Tatar halkının başına ne geldiyse ailemde örneği var. Eğer bunu ortaya koyarak insanlarla yüzleştirebiliyorsanız, bununla barışıp, var olup bununla yürüyebiliyorsanız, şans da olabiliyor" diyerek araştırmaları sonucunda roman yazdığını belirtti. Menekay, "Aluşta'dan Esen Yeller" isimli başarılı eserinin Ukrainceye çevrilmesiyle okullardaki Tarih dersinin müfredatına girdiğini aktararak, kitaplarının yalnızca edebî bir alana yönelik olmadığını, içinde gizli kalmış Kırım Tatar tarihinin yer aldığını dile getirdi.

MENEKAY, AİLESİNİN KIRIM TATARLARININ YAŞADIĞI HER TARİHÎ OLAYA TANIKLIK ETTİĞİNİ SÖYLEDİ

Göç, sürgün, savaş, demir perde arkasındaki izolasyon, yasak ve işgal nedeniyle Kırım Tatarlarının dünya üzerinde 20 ülkede yaşadığına işaret eden Menekay, Rusya'nın Kırım'ı ilk işgali olan 1783'ten sonra ekonomik imkânsızlıklar yüzünden büyük bir göçün yaşandığını ifade etti. Menekay, o dönemde Kırım Tatarlarının Osmanlı'ya olan güveninden dolayı bu topraklara 1 milyondan fazla göçün yaşandığını kaydetti. Aynı dönemlerde baba tarafından dedesinin kardeşlerinin Osmanlı topraklarına göç ettiğine örnek veren yazar, dedesinin babasının varlıklı olması nedeniyle Kırım topraklarında kaldığını dile getirdi.

Kırım'da başlayan büyük bir kıtlık nedeniyle babasının dedesinin sürülmeye zorlandığını ancak daha sonra 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'ndan birkaç ay önce Almanya'ya göç ettiklerini söyleyen Menekay, dedesinin annesi, kardeşleri ve ailesinden pek çok kimsenin de o dönemki büyük soykırımda Türkistan coğrafyasına, Sibirya'ya ve Urallar'a sürüldüğünü belirtti.

Menekay aynı zamanda ailesinden söz ederken, yıllar sonra aile dostlarının Brezilya'da yaşayan torunlarının kendisine ulaşarak gönderdiği fotoğrafları katılımcılara gösterdi. Kırım Tatar Sürgünü'nün planlı bir sürgün olduğunu vurgulayan Menekay, SSCB tarafından Sovyet ordusundaki Kırım Tatar askerlerin ailelerinin Almanlarla iş birliği yaptığı iddiasıyla sürgüne gönderildiğini, bu sürgüne de sözde gerekçelerle kılıf geçirdiklerini ve dünyadan gizli büyük bir soykırım gerçekleştirdiklerini ifade etti.

"SÜRÜLMEK İÇİN TÜRK OLMAK YETİYOR"

Menekay, ailesinden halasının hayvan vagonlarıyla Urallar'a, amcasının ise Özbekistan'a sürüldüğünü kaydetti. Bunların hiçbirinin gerçek bir neden olmadığını "Sürülmek için Türk olmak yetiyor" ifadesiyle vurgulayan Menekay, Ahıska Türklerinin de vatanlarından zorla sürüldüğünü anımsattı. Ayrıca Menekay, "Urallar'a sürülenlerin yüzde 84'ü kadın ve çocuklardan, Özbekistan'a sürülenlerin ise yüzde 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor. Çünkü erkekler savaşta idi. Kadın ve çocuklar değişen iklimde -ki Kırım nerede Sibirya nerede- zor koşullar altında kaldı. Sovyet verilerine göre bile 2 bin 444 Kırım Tatar ailesi sürgünde birbirinden ayrı düşüyor. Bu bize göre çok daha fazla." bilgisini verdi.

Ailesinin dağıldığını ancak kültürleri için çalıştıklarını dile getiren Menekay, Almanya'ya giden dedesinin daha sonra "Çankaya" müzik topluluğu kurduğunu, böylelikle Kırım Tatar dans ve müziklerini gelecek nesillere taşıyabildiklerini söyledi. Ardından Almanya'daki ailesinin Türkiye'ye göç ettiğini aktaran Menekay, Kırım Tatarlarının 1970'lerde Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu liderliğinde özgürlük mücadelesinin başladığını hatırlattı. Menekay böylelikle Özbekistan'da toplanan Kırım Tatarlarının millî mücadele hareketine başladıklarını, "Bunun amacı Kırım'a geri dönebilmekti." şeklinde aktardı.

DEDESİ VATAN TOPRAKLARINI SON KEZ GÖREMEDİ

1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kırım'a geri dönülebildiğini sözlerine ekleyen yazar, dedesinin 1990'da vefat ettiğini ve dünya gözüyle vatanı son kez göremediğini belirterek üzüntü duyduğunu aktardı. 1994'te babasının Kırım'a gittiğini dile getiren Menekay, "Kırım'a dönmek kolay değildi, bu insanlar çok büyük fedakârlıklar yaparak döndü Kırım'a. Halam Kırım'a dönebilmek için Özbekistan'daki evini 1 klogram yoğurt parasına satmış. Çünkü herkes vatanına dönmeye çalışıyordu." dedi.

MİLLÎ BİLİNÇ VE VATAN SEVGİSİ NEREDEN KAYNAKLANIYORDU?

Kendisinin de 2000'lerde Kırım'a gittiğini, toylar (düğün) yaptıklarını belirten Menekay, 2014 yılında Kırım'ın bir kez daha Rusya tarafından işgal edilmesiyle akrabalarıyla görüşemediğini söyledi. Menekay, "Nasıl oldu da bu insanlar sürgüne rağmen yok olmadılar? Nasıl oldu da baskıya, zorlanmaya, yasağa rağmen asimile olmadılar? Nasıl oldu da başka coğrafyalarda dünyaya gelen, okuyan, çalışan çocuklar vatan Kırım sevgisiyle büyüdü? Bu millî bilinç ve vatan sevgisi nereden kaynaklanıyordu? diye soracak olursanız size İsmail Gaspıralı'dan kaynaklandığını söyleyebilirim. Kızı ve ilk kadın milletvekili Şefika Gaspıralı'dan kaynaklanıyordu. Çünkü bizim öz kültürümüzde kadının yeri ayrıdır." ifadelerine yer verdi. Menekay, kadının bastırılmasının topluma yerleştirilen dinamitler olduğuna da vurgu yaptı.

Menekay, Sovyet ve Rusya zihniyeti nedeniyle ailesinin dört bir yana dağıldığına dikkat çekerek, Brezilya'daki irtibatından sonra İnci Kolye adlı eserini yazmaya karar verdiğini dile getirdi. Geçen sene Özbekistan'a yaptığı ziyaret ile ailesinin kabrini aradığını söyleyen Menekay, "Hediye bitamızın (babannemizin) mezarını bulduk. Dünya gözüyle bu da nasip oldu." diyerek gözyaşı döktü.

KATILIMCILAR GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI

Menekay, yanında bulunan Oya Deniz Çongar Şahin'in okuduğu türküyle duygularına hakim olamadığını belirtti. "Acep şehit olur mu eken, gurbetlerde ölenler?" sözlerini içeren türkünün yeniden notaya aktarılarak seslendirildiğini aktaran yazar, anonim olarak bilinen türkünün Mittenwald Kampı'nda yazıldığını belirterek, "Kim bilir, belki de bunu dedem yazdı, İzzet besteledi, Halime teyzem geldi Oya Hanım'a mırıldandı, Oya Hanım bunu hiç unutmadı, geldi bize tekrar okudu. Besteci arkadaşım Aysim de onu tekrar notaya döktü ve bugün yeniden sizlere kavuştu." dedi. Menekay, türküyü izleyenlere dinleterek salonda duygusal anlar yaşattı. Türküye eşlik eden katılımcılar gözyaşlarına hakim olamadı.

"RUSYA PROPAGANDA YAPARKEN BEN DE KENDİ DURUŞUMLA DİRENİYORUM"

Menekay sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

İşte Kırım Tatarları bugün 20 ülkede bu şekilde yaşıyor. Gittikleri her yerde sistemler kurarak oraya adapte oluyorlar. Orayı iyileştirmek ve güzelleştirmek için uğraşıyorlar. Ama hepsinin gönlünde Kırım bir yerde duruyor. Vatan çok değerli bir şey. Vatanınız yoksa ölecek toprağınız bile yok. Vatan kaybedenlerden olmamayı diliyorum. Burası son vatan, ak topraklar. Burayı kaybetmememiz lazım. Burada Rusya propagandası yapılırken kendi başıma kendi duruşumla ben de direniyorum ve direneceğim. Bunu söylemeye geldim.

Katılımcıların sorularını yanıtlayan Menekay, söyleşinin ardından okuyucularına kitabını imzaladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.