Lavrov’dan barış şartı: Kırım dahil 6 bölge Rusya olarak tanınmalı

2014 yılında Kırım’ı yasa dışı şekilde ilhak ve işgal eden Rusya, bu adımıyla yalnızca Ukrayna’ya karşı başlatacağı topyekûn bir savaşın ilk adımını atmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası güvenlik düzenine ağır bir darbe indirdi. Şubat 2022’te başlayan ve halen devam eden geniş çaplı işgal girişimi ve saldırılar, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı başta olmak üzere uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ederken, savaş suçlusu Kremlin yönetimi halen Ukrayna toprakları üzerindeki yasa dışı hak iddialarını diplomatik söylemlerle meşrulaştırmaya çalışıyor.

RUSYA KÜSTAH TALEPLERİNDEN VAZGEÇMİYOR

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Brezilya gazetesi O Globo'ya verdiği röportajda, Ukrayna ile barışın ancak Kırım, Akyar (Sivastopol), Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya'nın Rusya toprağı olarak uluslararası düzeyde tanınması halinde mümkün olabileceğini ileri sürdü. Bu taleplerin “müzakere edilemez bir zorunluluk” olduğunu belirten Lavrov şunları kaydetti:

Kırım, Akyar, Donetsk Halk Cumhuriyeti (DNR), Lugansk Halk Cumhuriyeti (LNR), Herson bölgesi ve Zaporijjya’nın Rusya’ya ait olduğunun uluslararası alanda tanınması zorunludur. Kıyiv’in tüm taahhütleri yasal güvence altına alınmalı, uygulanmasını sağlayacak mekanizmalara sahip olmalı ve süresiz nitelikte olmalıdır.

Bununla birlikte Lavrov,  Rusya’nın barış için ayrıca Ukrayna’nın “askerden arındırılması ve nazizmden arındırılması”, Batı’nın uyguladığı yaptırımların kaldırılması, Rusya'ya karşı açılan uluslararası yargı süreçlerinin ve tutuklama kararlarının iptali ile dondurulan Rus varlıklarının iadesini de şart koştuğunu ifade etti.

ULUSLARARASI TOPLUM UKRAYNA TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VE EGEMENLİĞİNE DESTEK VERİYOR

Bilindiği üzere BM başta olmak üzere uluslararası toplum, Rusya’nın Kırım’ı ve Ukrayna’nın diğer bölgelerinin işgalini yasa dışı kabul ediyor ve bu bölgelerin Ukrayna toprağı olduğunu vurguluyor. Rusya’nın barış için dayatmaya çalıştığı bu şartlar, sadece Ukrayna’nın egemenliğini değil, aynı zamanda uluslararası hukuk düzenini de tehdit ediyor.