Rus işgali altındaki Kırım'ın işgalci yönetimi, Kızıl terörün mimarı ve Sovyetlerin katil diktatörü Josef Stalin'in büstünü dikmek için hazırlık yapıyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.08.2023 13:50
Haber Güncellenme Tarihi: 16.08.2023 13:50
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Kırım’ın Kremlin kontrolündeki kukla yönetimi, 18 Mayıs 1944’te ana vatan Kırım’dan tüm Kırım Tatar halkını sürgün ederek on binlercesinin ölümüne sebep olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) katil lideri Josef Stalin'in Akyar’da (Sivastopol) büstünü dikmeyi planlıyor.
Rusya Komünist Partisinin sözde Akyar Komitesi Başkanı Vasiliy Parhomenko, Akyar’daki tren istasyonunun girişinde, eli kanlı Sovyet diktatörü Josef Stalin'in büstünü dikmeye hazırlandıklarını açıkladı. Daha önce bu meydanda Stalin anıtının yer aldığını hatırlatan Parhomenko, "Sanırım önümüzdeki yıl anıtı tamamen restore edemesek de, çünkü eski anıt oldukça büyüktü, beş metre yüksekliğinde olacak… Ama en azından bu yerde bir büst dikebiliriz" sözlerini sarf etti.
Parhomenko, ankete katılan yaklaşık üç bin Akyar sakininin büstün yerleştirilmesine destek verdiğini iddia etti. Rus yetkiliye göre, anıtın finansmanı bütçeden değil "halkın parasıyla" karşılanacak. Parhomenko, büstün maliyetinin yaklaşık 2-3 milyon ruble olacağını belirtti.
Akyar’daki tren istasyonunun girişinde 1950’li yıllarda 5 metrelik Stalin anıtı yer alıyordu. Ancak daha sonra kanlı diktatörün heykeli kaldırılmıştı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Ana vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İşgalciler, Kırım'da katil Stalin'in büstünü dikmek istiyor!
Rus işgali altındaki Kırım'ın işgalci yönetimi, Kızıl terörün mimarı ve Sovyetlerin katil diktatörü Josef Stalin'in büstünü dikmek için hazırlık yapıyor.
Kırım’ın Kremlin kontrolündeki kukla yönetimi, 18 Mayıs 1944’te ana vatan Kırım’dan tüm Kırım Tatar halkını sürgün ederek on binlercesinin ölümüne sebep olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) katil lideri Josef Stalin'in Akyar’da (Sivastopol) büstünü dikmeyi planlıyor.
Rusya Komünist Partisinin sözde Akyar Komitesi Başkanı Vasiliy Parhomenko, Akyar’daki tren istasyonunun girişinde, eli kanlı Sovyet diktatörü Josef Stalin'in büstünü dikmeye hazırlandıklarını açıkladı. Daha önce bu meydanda Stalin anıtının yer aldığını hatırlatan Parhomenko, "Sanırım önümüzdeki yıl anıtı tamamen restore edemesek de, çünkü eski anıt oldukça büyüktü, beş metre yüksekliğinde olacak… Ama en azından bu yerde bir büst dikebiliriz" sözlerini sarf etti.
KIRIM'DA İŞGALCİLER, "HALKLARIN KATİLİ" STALİN'İN BÜSTÜNÜ DİKECEK!
Parhomenko, ankete katılan yaklaşık üç bin Akyar sakininin büstün yerleştirilmesine destek verdiğini iddia etti. Rus yetkiliye göre, anıtın finansmanı bütçeden değil "halkın parasıyla" karşılanacak. Parhomenko, büstün maliyetinin yaklaşık 2-3 milyon ruble olacağını belirtti.
Akyar’daki tren istasyonunun girişinde 1950’li yıllarda 5 metrelik Stalin anıtı yer alıyordu. Ancak daha sonra kanlı diktatörün heykeli kaldırılmıştı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Orta Asya, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Ana vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Orta Asya’da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya, 2022’de ise Kanada 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.
Son Haberler