Neil Watson: Rusya, denge politikası gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin desteğini kaybetti
Neil Watson: Rusya, denge politikası gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin desteğini kaybetti
İngiliz gazeteci ve siyaset bilimci Neil Watson, Ukrayna ile Rusya arasında hem cephede hem de uluslararası arenada yaşanan son gelişmeleri Kırım Haber Ajansına anlattı. Watson, "Rusya, savaşla beraber daha önce NATO ile arasındaki denge politikasını gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin desteğini kaybetti" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 07.08.2023 20:11
Haber Güncellenme Tarihi: 08.08.2023 09:15
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Rusya’nın Ukrayna'da başlattığı topyekun işgal girişimi, ikinci yılına girdi. Ukrayna ordusu, topraklarını Rus işgalinden kurtarmak için mücadele ediyor. Ukrayna, başlattığı karşı taarruzda önemli kazanımlar elde etti. Bu sırada Rusya, cephede ağır kayıplar vermeye devam ediyor.
İşgalci Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırıların başlamasının ardından iç siyasette büyük bir karmaşa yaşıyor. Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Kremlin'in savaş suçlarının ortağı Wagner paralı asker şirketinin lideri Yevgeniy Prigojin arasındaki gerginlik, aylardır dünya kamuoyunun gündemindeydi. İkili arasında yaşanan gerginlik haziran ayında patlak verdi. Paralı asker şirketi Wagner’in lideri Prigojin, adamlarıyla Moskova’ya doğru harekete geçti. Rus ordusu, bunun üzerine alarm durumuna getirildi. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile gerçekleştirilen müzakerelerden sonra Prigojin, isyan girişimine son verdi.
Rusya cephede ağır kayıplar verirken isyanın ardından ülkede büyük bir kriz dalgası baş gösterdi. Rusya'da savaş suçlusu Putin'e ve savaşa dair büyük bir motivasyon kaybı yaşandı. Bu süreç içinde Rusya yeni müttefik arayışlarına girdi. Rusya’nın destek bulabildiği Çin ve Kuzey Kore'den silah tedarik ettiği biliniyor. Rusya'nın İran dahil müttefik olduğu ülkelerden silah desteği almasıyla beraber, 24 Şubat 2022'den bu yana devam eden savaş tüm hızıyla sürüyor. Ukrayna ordusu, Kırım dahil olmak üzere ülke topraklarından işgalci Rusları kovmak için var gücüyle mücadele ediyor.
Ukrayna’nın karşı taarruzu ve Ukrayna'ya uluslararası kamoyundan gelen destek ile gelinen son süreci, İngiliz gazeteci ve siyaset bilimci Neil Watson, Kırım Haber Ajansına anlattı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi ikinci yılına girerken, Moskova'nın savaştaki son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Rusya’nın yeni müttefik arayışı nasıl ilerliyor?
Neil Watson: Rusya, son dönemde birçok şey kaybetti. Daha önce NATO ile Rusya arasındaki denge politikası gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin de desteğini kaybetti. NATO daha fazla üye ile güçlendi ve artık bu konuda tek ses olarak konuşuyor. Kırım'ın işgali ile ilk yaptırımların uygulanmaya başlanmasının ardından kurtarıcısı olan Çin’e yönelik ilişkilerini sürdürmüş ve Orta Doğu, Asya ve Afrika'dan farklı derecelerde de olsa destek almaya çalışmıştır.
En sadık destekçisi, şu anda, birçok düşmanı paylaştığı başka bir eski imparatorluk ve mevcut parya devleti olan İran'dır. Ancak Rusya, başka hiçbir ülkeye benzemiyor. On yıllar boyunca dünya çapında birçok ülkenin iç yapısına hakim olmuşlardır. Çoğu Batı istihbaratı tarafından bilinmeyen geniş silah cephaneliğine sahiptir ve eğer bu İran'daki stoklarla artırılırsa, Rusya hesaba katılması gereken bir güç olmaya devam ediyor. Ayrıca yüzölçümü, çok sayıda cephesi ve sürekli yenilenen askeri personel arzı, Rusya'nın asla hafife alınamayacağı ve küçümsenmemesi gerektiği anlamına geliyor.
BATI DÜNYASININ UKRAYNA'YA DESTEĞİ DEVAM EDİYOR
İşgalci Rus saldırılarıyla mücadele eden Ukrayna’ya, Batılı müttefiklerinden askeri, ekonomik ve insani destekler gelmeye devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Rusya'ya yönelik yaptırımlarının yanı sıra Ukrayna'ya maddi imkanlar sağlayarak Avrupa'nın güvenliğini de sağlamaya çalışıyor.
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlenen NATO Zirvesi'ne katılan G7 ülke liderleri, işgalci Rusya'ya karşı Ukrayna'ya uzun vadeli askeri destek ve güvenlik garantisi sağlayacaklarını bildirmişti.
Temmuz ayında Avrupa Birliği (AB), Ukrayna'ya yardım ve üye devletlere daha fazla mühimmat sağlamak için savunma sanayi şirketlerine hibe olarak 500 milyon euro ayıracağını duyurdu. İşgalci Rusya'ya karşı topraklarını savunan Ukrayna, AB ve diğer müttefik ülkelerden uzun süredir silah ve özellikle mühimmat desteğinin artırılmasını talep etmişti. Ukrayna’nın NATO’ya üye olma süreci devam ederken, Batı’nın bu konudaki tutumunun ne olacağı ise gündemi meşgul eden konular arasında yer alıyor.
Ukrayna'nın savaşın başından beri Batı'dan beklediği istekler gerçekleşti mi? Sizce Batı dünyası, bu savaşa nasıl bakıyor?
Neil Watson: Batı dünyasında bu durum, totaliter Rusya'nın NATO'da vücut bulan Batı demokrasileriyle karşı karşıya geldiği, yenilenen Soğuk Savaş'ın bir uzantısı olarak görülüyor. Ukrayna'nın cephede başarılı olma iradesini gösterdiğine ve Ukraynalı meslektaşlarını desteklemek için fiziksel olarak savaşan Batılı askerler olmasa da Batı askeri desteğini başarıyla kurduğuna inanıyorum.
Ukrayna'nın Batı'dan ve özellikle Birleşik Krallık’tan aldığı şiddetli desteği, kısmen Batı ekonomilerinin Covid-19 salgınından bu yana kuşatılmış durumundan kaynaklanıyor. Batı'da Rusya ve Sovyetler Birliği'nden birbirinin yerine geçebilecek şekilde bahsediliyor ve Rusya'ya karşı güçlü olarak görülmek, başarısız hükumetlerin bir miktar destek ve itibar kazanması için kesin bir yol olarak önem kazanıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neil Watson: Rusya, denge politikası gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin desteğini kaybetti
İngiliz gazeteci ve siyaset bilimci Neil Watson, Ukrayna ile Rusya arasında hem cephede hem de uluslararası arenada yaşanan son gelişmeleri Kırım Haber Ajansına anlattı. Watson, "Rusya, savaşla beraber daha önce NATO ile arasındaki denge politikasını gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin desteğini kaybetti" dedi.
Rusya’nın Ukrayna'da başlattığı topyekun işgal girişimi, ikinci yılına girdi. Ukrayna ordusu, topraklarını Rus işgalinden kurtarmak için mücadele ediyor. Ukrayna, başlattığı karşı taarruzda önemli kazanımlar elde etti. Bu sırada Rusya, cephede ağır kayıplar vermeye devam ediyor.
İşgalci Rusya, Ukrayna’ya yönelik saldırıların başlamasının ardından iç siyasette büyük bir karmaşa yaşıyor. Rusya Federasyonu Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Kremlin'in savaş suçlarının ortağı Wagner paralı asker şirketinin lideri Yevgeniy Prigojin arasındaki gerginlik, aylardır dünya kamuoyunun gündemindeydi. İkili arasında yaşanan gerginlik haziran ayında patlak verdi. Paralı asker şirketi Wagner’in lideri Prigojin, adamlarıyla Moskova’ya doğru harekete geçti. Rus ordusu, bunun üzerine alarm durumuna getirildi. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile gerçekleştirilen müzakerelerden sonra Prigojin, isyan girişimine son verdi.
Rusya cephede ağır kayıplar verirken isyanın ardından ülkede büyük bir kriz dalgası baş gösterdi. Rusya'da savaş suçlusu Putin'e ve savaşa dair büyük bir motivasyon kaybı yaşandı. Bu süreç içinde Rusya yeni müttefik arayışlarına girdi. Rusya’nın destek bulabildiği Çin ve Kuzey Kore'den silah tedarik ettiği biliniyor. Rusya'nın İran dahil müttefik olduğu ülkelerden silah desteği almasıyla beraber, 24 Şubat 2022'den bu yana devam eden savaş tüm hızıyla sürüyor. Ukrayna ordusu, Kırım dahil olmak üzere ülke topraklarından işgalci Rusları kovmak için var gücüyle mücadele ediyor.
Ukrayna’nın karşı taarruzu ve Ukrayna'ya uluslararası kamoyundan gelen destek ile gelinen son süreci, İngiliz gazeteci ve siyaset bilimci Neil Watson, Kırım Haber Ajansına anlattı.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi ikinci yılına girerken, Moskova'nın savaştaki son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Rusya’nın yeni müttefik arayışı nasıl ilerliyor?
Neil Watson: Rusya, son dönemde birçok şey kaybetti. Daha önce NATO ile Rusya arasındaki denge politikası gözeten Türkiye gibi bazı ülkelerin de desteğini kaybetti. NATO daha fazla üye ile güçlendi ve artık bu konuda tek ses olarak konuşuyor. Kırım'ın işgali ile ilk yaptırımların uygulanmaya başlanmasının ardından kurtarıcısı olan Çin’e yönelik ilişkilerini sürdürmüş ve Orta Doğu, Asya ve Afrika'dan farklı derecelerde de olsa destek almaya çalışmıştır.
En sadık destekçisi, şu anda, birçok düşmanı paylaştığı başka bir eski imparatorluk ve mevcut parya devleti olan İran'dır. Ancak Rusya, başka hiçbir ülkeye benzemiyor. On yıllar boyunca dünya çapında birçok ülkenin iç yapısına hakim olmuşlardır. Çoğu Batı istihbaratı tarafından bilinmeyen geniş silah cephaneliğine sahiptir ve eğer bu İran'daki stoklarla artırılırsa, Rusya hesaba katılması gereken bir güç olmaya devam ediyor. Ayrıca yüzölçümü, çok sayıda cephesi ve sürekli yenilenen askeri personel arzı, Rusya'nın asla hafife alınamayacağı ve küçümsenmemesi gerektiği anlamına geliyor.
BATI DÜNYASININ UKRAYNA'YA DESTEĞİ DEVAM EDİYOR
İşgalci Rus saldırılarıyla mücadele eden Ukrayna’ya, Batılı müttefiklerinden askeri, ekonomik ve insani destekler gelmeye devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Rusya'ya yönelik yaptırımlarının yanı sıra Ukrayna'ya maddi imkanlar sağlayarak Avrupa'nın güvenliğini de sağlamaya çalışıyor.
Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde düzenlenen NATO Zirvesi'ne katılan G7 ülke liderleri, işgalci Rusya'ya karşı Ukrayna'ya uzun vadeli askeri destek ve güvenlik garantisi sağlayacaklarını bildirmişti.
Temmuz ayında Avrupa Birliği (AB), Ukrayna'ya yardım ve üye devletlere daha fazla mühimmat sağlamak için savunma sanayi şirketlerine hibe olarak 500 milyon euro ayıracağını duyurdu. İşgalci Rusya'ya karşı topraklarını savunan Ukrayna, AB ve diğer müttefik ülkelerden uzun süredir silah ve özellikle mühimmat desteğinin artırılmasını talep etmişti. Ukrayna’nın NATO’ya üye olma süreci devam ederken, Batı’nın bu konudaki tutumunun ne olacağı ise gündemi meşgul eden konular arasında yer alıyor.
Ukrayna'nın savaşın başından beri Batı'dan beklediği istekler gerçekleşti mi? Sizce Batı dünyası, bu savaşa nasıl bakıyor?
Neil Watson: Batı dünyasında bu durum, totaliter Rusya'nın NATO'da vücut bulan Batı demokrasileriyle karşı karşıya geldiği, yenilenen Soğuk Savaş'ın bir uzantısı olarak görülüyor. Ukrayna'nın cephede başarılı olma iradesini gösterdiğine ve Ukraynalı meslektaşlarını desteklemek için fiziksel olarak savaşan Batılı askerler olmasa da Batı askeri desteğini başarıyla kurduğuna inanıyorum.
Ukrayna'nın Batı'dan ve özellikle Birleşik Krallık’tan aldığı şiddetli desteği, kısmen Batı ekonomilerinin Covid-19 salgınından bu yana kuşatılmış durumundan kaynaklanıyor. Batı'da Rusya ve Sovyetler Birliği'nden birbirinin yerine geçebilecek şekilde bahsediliyor ve Rusya'ya karşı güçlü olarak görülmek, başarısız hükumetlerin bir miktar destek ve itibar kazanması için kesin bir yol olarak önem kazanıyor.
Son Haberler