Rusya’dan yeni gasp planı: İşgal altındaki sözde “sahipsiz” evler Rus asker ve memurlara dağıtılacak!

Rusya, işgal altındaki Ukrayna bölgelerinde mülk sahipleri üzerindeki baskıyı artırıyor. Moskova, işgal güçlerinin baskısı nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Ukrayna vatandaşlarının evlerini "sahipsiz" ilan etme bahanesiyle kitlesel olarak kamulaştırmaya olanak tanıyan bir mekanizmayı yasallaştırdı. Bu adımın, mülkiyeti toplu olarak bölgeye getirilen Rus vatandaşlarına devretmek ve yerel nüfusu değiştirmek için zemin hazırladığı bildirildi.

Ukrayna Millî Güvenlik ve Savunma Konseyine bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezinin, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamaya göre, Rusya, işgal yönetimlerine ele geçirilmiş bölgelerdeki daire ve evleri "sahipsiz" ilan etme ve bu mülkleri yeni kullanıcılara devretme yetkisi veren bir yasayı kesin olarak onayladı. Söz konusu kamulaştırma mekanizması, Kremlin'deki siyasi döngüyle eş zamanlı olarak 2030 yılına kadar geçerli olacak.

İşgal altındaki bölgelerde sözde "sahipsizlik" gerekçesiyle konutlara el koyma uygulaması daha önce de kullanılmış olsa da, bu durum artık federal düzeyde yasal bir dayanağa kavuştu. Açıklamaya göre, başkalarına ait gayrimenkullerin akıbetine ilişkin karar alma yetkisi fiilen Moskova'daki hükûmet birimlerine geçti.

“SAHİPSİZLİK” İÇİN NET KOŞULLAR YOK

Yeni yasa, bir konutun "sahipsiz" olarak tanınması için net koşullar içermiyor. Bu belirsizlik, işgalci yapıların hangi evlere el konulacağına kendilerinin karar verme yetkisini genişletiyor.

Uzmanlar, bu mekanizmanın sadece savaş nedeniyle yerlerinden edilmiş kişileri değil, aynı zamanda işgal altındaki topraklarda yaşamaya devam eden kişilerin mülklerini de tehlikeye attığını belirtiyor. Mekanizma, Ukrayna mülkiyetinin sistematik olarak Rusya'ya devredilmesinin önünü açıyor.

HEDEF: YEREL NÜFUSUN DEĞİŞTİRİLMESİ

El konulan ev ve daireler, bölgeye getirilen Rus askerleri, güvenlik güçleri, memurlar ve kamu sektörü çalışanları arasında dağıtılmayı planlanıyor.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, bu uygulamanın fiilen yerel nüfusun, işgal yönetimine sadık kişilerle değiştirilmesi anlamına geldiğini vurguluyor. Ayrıca merkeze göre, bu tür bir politika, Rusya'nın uluslararası hukuku ihlâl ederek bölge sakinlerini işgalci orduya zorla hizmete hazırlaması da dahil olmak üzere, işgal altındaki bölgeler üzerindeki kontrolünü sağlamlaştırmaya yönelik diğer adımlarını tamamlıyor.