Ukrayna'da müftülükten askerliğe uzanan hayat hikayesi: Said İsmagilov
Ukrayna'da müftülükten askerliğe uzanan hayat hikayesi: Said İsmagilov
Ukrayna'da Müftü olarak görev yapan Said İsmagilov, Rus işgaline karşı ülkesini savunmak için orduya katıldı. Müftülük görevinden istifa ederek orduda Asteğmen olan İsmagilov, Donbas’tan Buça’ya uzanan mücadele sürecini, cephedeki tecrübelerini ve Müslümanların Ukrayna’daki özgür yaşamını anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 05.04.2025 17:57
Haber Güncellenme Tarihi: 08.04.2025 23:28
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Ukrayna'da müftülükten askerliğe uzanan hayat hikayesiyle dikkat çeken Said İsmagilov, ülkesinin bağımsızlığı için Ruslara karşı verdiği mücadeleyi anlattı. Birleşik Krallık ve Avrupa'daki Müslümanların yaşamıyla ilgili haberler servis eden önde gelen medya kuruluşu Hypen, Asteğmen Said İsmagilov ile Ukrayna-Rusya Savaşı’ndaki cephe hayatını ve Ukrayna’nın verdiği mücadele hakkında konuştu.
46 yaşındaki İsmagilov’un ataları bir asır önce Sovyetler Birliği tarafından Kazan’dan Ukrayna’nın Donbas bölgesine sürüldü. İmam olmadan önce, çocukluğunun bir kısmını geçirdiği Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin en büyük şehri olan Donetsk'te ve Moskova'da eğitim gördü. Müftü İsmagilov, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı topyekun savaş başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden önce Umma (Ümmet) Ukrayna Müslümanları Dini İdaresinin başındaydı. İsmagilov, röportajda Donbas'ı vatanı olarak nitelendirerek, “Donbas'ta dinî bir hayat inşa ettik. Orası benim vatanımdı.” ifadelerini kullandı.
2014 yılına gelindiğinde; bölgenin endüstriyel iş gücüne olan talebinden kaynaklanan onlarca yıllık göçün ardından Donbas, İsmagilov gibi etnik Tatarlar, Gürcistan'dan sürgün edilen Ahıska Türkleri ve İkinci Dünya Savaşı sırasında zorla yerlerinden edilen Kırım Tatarları da dâhil olmak üzere Ukrayna'nın Kırım dışındaki en büyük Müslüman nüfusuna sahipti. Ancak o yıl kitlesel halk gösterilerinin Ukrayna’nın Eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i devirmesinin ardından Rusya, Kırım'ı işgal etti ve Donbas'ta ayrılıkçı bir çatışmayı körükledi. Rus destekli güçler devlet dairelerini ele geçirdi ve iki ayrılıkçı cumhuriyet ilan edildi. Protesto eden ya da Ukrayna'yı desteklediğinden şüphelenilen insanlar, hapishanelerde ve derme çatma gözaltı merkezlerinde alıkonuldu.
30 BİN MÜSLÜMAN EVLERİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI
İsmagilov'un tahminine göre o zamandan bu yana 30 bin kadar Müslüman, Ukrayna'nın diğer bölgelerine, diğerleri ise Rusya ve Türkiye'ye gitmek zorunda kaldı.
Buna karşın İsmagilov ve işgali kabul etmeyen halk, Donetsk'in merkezinde her gün barışçıl protestolara başladı. O günleri anlatan İsmagilov, “Sırayla Ukrayna için dua ettik; Hıristiyanlar kendi dualarıyla, Müslümanlar kendi dualarıyla. Ancak bu bile bir tehdit olarak görüldü” dedi. Dua maratonu, işgalci güçler tarafından Eylül 2014'te yarıda kesildi. On altı katılımcı alıkonuldu ve bazıları işkence gördü. İşgalci Rus güçleri, İsmagilov'un camisine onu alıkoymak için geldi. Ancak bir papazın kendisine baskını haber vermesi nedeniyle o ve ailesi Donetsk'i çoktan terk etmişti.
Rus işgali altındaki Kırım'dan ve Ukrayna'nın doğusundan yerlerinden edilen pek çok insan gibi İsmagilov da Kıyiv bölgesindeki Buça'da bir daire satın aldı. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarıyla birlikte savaş, yine onun kapısını çalmıştı. Buça, o yılın şubat ayında Rus kuvvetleri tarafından işgal edildi. İsmagilov, ailesini tahliye etmeyi ve Kıyiv'e ulaştırmayı başardı.
Ancak yerel öz savunma gruplarıyla birlikte eğitim alarak geniş çaplı bir savaşa hazırlanan İsmagilov, askerlik şubesi tarafından deneyimsiz olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. İsmagilov, bunun üzerine gönüllü sağlık görevlisi oldu ve Mart 2022'nin sonunda işgalden kurtarıldıktan sonra Buça’da ve daha sonra Ukrayna'nın doğusundaki çatışmaların yoğun olduğu bölgelerden yaralıları tahliye etti. İsmagilov konuyla ilgili olarak, “Silahlarımız vardı ama asıl silahlarımız yaralıları kurtarmaya çalıştığımız ellerimizdi” şeklinde konuştu.
MÜFTÜLÜKTEN ASTEĞMENLİĞE
Said İsmagilov, Kasım 2022'de müftülükten istifa etti. Ancak mümkün olduğunda cepheye yakın camilerde namaz kıldırmaya devam etti, hatta Rusya tarafından işgal edilmeden önce Bahmut'un kalıntıları arasında Kur’an-ı Kerim bile okudu. Buna karşın ordu görevleri her şeyden önce geliyordu. Öyle ki “İslam bir erkeğe ailesini, vatanını, halkını, toprağını korumasını emreder” diyen İsmagilov cümlelerine şu şekilde devam etti:
Peygamber Efendimiz Muhammed (sav) bile elinde bir silahla savaşa girdi ve yaralandı. Müslüman bir ruhani lider için bu normal bir şeydir.
2023’ün ekim ayına gelindiğinde İsmagilov, silahaltına alındı. Kıyiv bölgesinin uçaksavar kuvvetlerinde ve daha sonra Harkiv cephesinde bulunan 57. Ayrı Motorize Piyade Tugayının insansız havacılık birimine geçti. İsmagilov, üç yıllık görev süresi boyunca, savaşın şartlarının tamamen değiştiğine bizzat şahit olduğunu dile getirdi. Üç yılın verdiği deneyimle birlikte İsmagilov, birinci şahıs görüşü (FPV) ve silahlı insansız hava araçlarına (SİHA) hâkim olduğunu söyledi.
Savaşın mevcut seyrini değerlendiren İsmagilov, “Temaslı çatışma nadiren görülüyor. Bunun bir anlamı yok, çünkü bir asker sığınaktan çıkar çıkmaz bir FPV drone onu vuracaktır. Savaş tamamen farklı bir şey hâline geldi.” ifadelerini kullandı.
RUSYA KIRIM TATARLARINI ZORLA SAVAŞTIRIYOR
İsmagilov aynı zamanda, Rusya'nın propaganda faaliyetleri nedeniyle bilgi savaşında da mücadele ediyor. Geçen yıl Ramazan ayında, Ukrayna'daki savaş esiri kamplarından birini ziyaret etti. Burada, Tataristan'dan Rus ordusuna katılan ve Ukrayna'ya esir düşen Tatar askerlerle konuşma fırsatı buldu. Burada mahkûmların rızasıyla yapılan röportajlardan bazıları ise internet ortamında paylaşıldı. İsmagilov, “Rusya ve Ukrayna'da yaşayan Tatarlara ve ilgilenen herkese bu insanları neyin harekete geçirdiğini göstermek istedim” ifadelerini kullandı. İsmagilov, konuştuğu 20 askerin de evlerindeki ipotek olması, borçları ve işsiz kalmaları nedeniyle orduyla sözleşme imzalamak zorunda kaldığını dile getirdi. İsmagilov, konuştuğu kişilerin üçte birinin Tatarca bildiğini, birkaçının kendisini Tatar bile değil Rus olarak tanımladığını sözlerine ekledi.
İsmagilov, bu durumu Rusya'da etnik bir azınlığın üyesi olmanın utanç verici olmasına ve tek bir milletin üyesi olmanın ise moda olarak kabul edilmesine bağladı. Rusya'daki askerî kayıpların çoğunun ise etnik azınlıklardan oluştuğunu vurguladı. İsmagilov, bu durumun Ukrayna'yı tutkuyla savunmasının nedenlerinden biri olduğunu söyledi.
İsmagilov, Rusya'daki 20 milyon Müslümanın, Kremlin merkezli baskı mekanizması tarafından damgalanıp tehdit olarak görüldüğünü hatırlattı. Ancak, Ukrayna'da nüfusun yaklaşık yüzde 1,4'ünü oluşturan Müslümanların tam bir din özgürlüğüne sahip olduğunu ve hem parlamentoda hem de orduda görev alarak topluma iyi bir şekilde entegre olduklarını kaydetti.
Bilindiği gibi; Ukrayna'da Savunma Bakanı olarak bir Kırım Tatarı olan Rüstem Umerov görev yapıyor. Onun haricinde birçok Kırım Tatarı da Ukrayna'da üst düzey görevler üstleniyor. Ayrıca, Ukrayna, ülkedeki Müslümanlar için helal karne uygulamasını hayata geçirecek. Bu hususta İsmagilov, “Bizler sivil bir tutum alıyoruz. Birlikte savaşıyoruz, birlikte inşa ediyoruz ve birlikte savunuyoruz. Çünkü, ülkemizde Müslümanlara karşı normal bir tutum var. Onlar yabancı, düşman ya da göçmen olarak değil Ukrayna milletinin bir parçası olarak görülüyor” şeklinde değerlendirme yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ukrayna'da müftülükten askerliğe uzanan hayat hikayesi: Said İsmagilov
Ukrayna'da Müftü olarak görev yapan Said İsmagilov, Rus işgaline karşı ülkesini savunmak için orduya katıldı. Müftülük görevinden istifa ederek orduda Asteğmen olan İsmagilov, Donbas’tan Buça’ya uzanan mücadele sürecini, cephedeki tecrübelerini ve Müslümanların Ukrayna’daki özgür yaşamını anlattı.
Ukrayna'da müftülükten askerliğe uzanan hayat hikayesiyle dikkat çeken Said İsmagilov, ülkesinin bağımsızlığı için Ruslara karşı verdiği mücadeleyi anlattı. Birleşik Krallık ve Avrupa'daki Müslümanların yaşamıyla ilgili haberler servis eden önde gelen medya kuruluşu Hypen, Asteğmen Said İsmagilov ile Ukrayna-Rusya Savaşı’ndaki cephe hayatını ve Ukrayna’nın verdiği mücadele hakkında konuştu.
46 yaşındaki İsmagilov’un ataları bir asır önce Sovyetler Birliği tarafından Kazan’dan Ukrayna’nın Donbas bölgesine sürüldü. İmam olmadan önce, çocukluğunun bir kısmını geçirdiği Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinin en büyük şehri olan Donetsk'te ve Moskova'da eğitim gördü. Müftü İsmagilov, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı topyekun savaş başlattığı 24 Şubat 2022 tarihinden önce Umma (Ümmet) Ukrayna Müslümanları Dini İdaresinin başındaydı. İsmagilov, röportajda Donbas'ı vatanı olarak nitelendirerek, “Donbas'ta dinî bir hayat inşa ettik. Orası benim vatanımdı.” ifadelerini kullandı.
2014 yılına gelindiğinde; bölgenin endüstriyel iş gücüne olan talebinden kaynaklanan onlarca yıllık göçün ardından Donbas, İsmagilov gibi etnik Tatarlar, Gürcistan'dan sürgün edilen Ahıska Türkleri ve İkinci Dünya Savaşı sırasında zorla yerlerinden edilen Kırım Tatarları da dâhil olmak üzere Ukrayna'nın Kırım dışındaki en büyük Müslüman nüfusuna sahipti. Ancak o yıl kitlesel halk gösterilerinin Ukrayna’nın Eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'i devirmesinin ardından Rusya, Kırım'ı işgal etti ve Donbas'ta ayrılıkçı bir çatışmayı körükledi. Rus destekli güçler devlet dairelerini ele geçirdi ve iki ayrılıkçı cumhuriyet ilan edildi. Protesto eden ya da Ukrayna'yı desteklediğinden şüphelenilen insanlar, hapishanelerde ve derme çatma gözaltı merkezlerinde alıkonuldu.
30 BİN MÜSLÜMAN EVLERİNİ TERK ETMEK ZORUNDA KALDI
İsmagilov'un tahminine göre o zamandan bu yana 30 bin kadar Müslüman, Ukrayna'nın diğer bölgelerine, diğerleri ise Rusya ve Türkiye'ye gitmek zorunda kaldı.
Buna karşın İsmagilov ve işgali kabul etmeyen halk, Donetsk'in merkezinde her gün barışçıl protestolara başladı. O günleri anlatan İsmagilov, “Sırayla Ukrayna için dua ettik; Hıristiyanlar kendi dualarıyla, Müslümanlar kendi dualarıyla. Ancak bu bile bir tehdit olarak görüldü” dedi. Dua maratonu, işgalci güçler tarafından Eylül 2014'te yarıda kesildi. On altı katılımcı alıkonuldu ve bazıları işkence gördü. İşgalci Rus güçleri, İsmagilov'un camisine onu alıkoymak için geldi. Ancak bir papazın kendisine baskını haber vermesi nedeniyle o ve ailesi Donetsk'i çoktan terk etmişti.
Rus işgali altındaki Kırım'dan ve Ukrayna'nın doğusundan yerlerinden edilen pek çok insan gibi İsmagilov da Kıyiv bölgesindeki Buça'da bir daire satın aldı. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana sürdürdüğü topyekûn işgal girişimi ve saldırılarıyla birlikte savaş, yine onun kapısını çalmıştı. Buça, o yılın şubat ayında Rus kuvvetleri tarafından işgal edildi. İsmagilov, ailesini tahliye etmeyi ve Kıyiv'e ulaştırmayı başardı.
Ancak yerel öz savunma gruplarıyla birlikte eğitim alarak geniş çaplı bir savaşa hazırlanan İsmagilov, askerlik şubesi tarafından deneyimsiz olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. İsmagilov, bunun üzerine gönüllü sağlık görevlisi oldu ve Mart 2022'nin sonunda işgalden kurtarıldıktan sonra Buça’da ve daha sonra Ukrayna'nın doğusundaki çatışmaların yoğun olduğu bölgelerden yaralıları tahliye etti. İsmagilov konuyla ilgili olarak, “Silahlarımız vardı ama asıl silahlarımız yaralıları kurtarmaya çalıştığımız ellerimizdi” şeklinde konuştu.
MÜFTÜLÜKTEN ASTEĞMENLİĞE
Said İsmagilov, Kasım 2022'de müftülükten istifa etti. Ancak mümkün olduğunda cepheye yakın camilerde namaz kıldırmaya devam etti, hatta Rusya tarafından işgal edilmeden önce Bahmut'un kalıntıları arasında Kur’an-ı Kerim bile okudu. Buna karşın ordu görevleri her şeyden önce geliyordu. Öyle ki “İslam bir erkeğe ailesini, vatanını, halkını, toprağını korumasını emreder” diyen İsmagilov cümlelerine şu şekilde devam etti:
2023’ün ekim ayına gelindiğinde İsmagilov, silahaltına alındı. Kıyiv bölgesinin uçaksavar kuvvetlerinde ve daha sonra Harkiv cephesinde bulunan 57. Ayrı Motorize Piyade Tugayının insansız havacılık birimine geçti. İsmagilov, üç yıllık görev süresi boyunca, savaşın şartlarının tamamen değiştiğine bizzat şahit olduğunu dile getirdi. Üç yılın verdiği deneyimle birlikte İsmagilov, birinci şahıs görüşü (FPV) ve silahlı insansız hava araçlarına (SİHA) hâkim olduğunu söyledi.
Savaşın mevcut seyrini değerlendiren İsmagilov, “Temaslı çatışma nadiren görülüyor. Bunun bir anlamı yok, çünkü bir asker sığınaktan çıkar çıkmaz bir FPV drone onu vuracaktır. Savaş tamamen farklı bir şey hâline geldi.” ifadelerini kullandı.
RUSYA KIRIM TATARLARINI ZORLA SAVAŞTIRIYOR
İsmagilov aynı zamanda, Rusya'nın propaganda faaliyetleri nedeniyle bilgi savaşında da mücadele ediyor. Geçen yıl Ramazan ayında, Ukrayna'daki savaş esiri kamplarından birini ziyaret etti. Burada, Tataristan'dan Rus ordusuna katılan ve Ukrayna'ya esir düşen Tatar askerlerle konuşma fırsatı buldu. Burada mahkûmların rızasıyla yapılan röportajlardan bazıları ise internet ortamında paylaşıldı. İsmagilov, “Rusya ve Ukrayna'da yaşayan Tatarlara ve ilgilenen herkese bu insanları neyin harekete geçirdiğini göstermek istedim” ifadelerini kullandı. İsmagilov, konuştuğu 20 askerin de evlerindeki ipotek olması, borçları ve işsiz kalmaları nedeniyle orduyla sözleşme imzalamak zorunda kaldığını dile getirdi. İsmagilov, konuştuğu kişilerin üçte birinin Tatarca bildiğini, birkaçının kendisini Tatar bile değil Rus olarak tanımladığını sözlerine ekledi.
İsmagilov, bu durumu Rusya'da etnik bir azınlığın üyesi olmanın utanç verici olmasına ve tek bir milletin üyesi olmanın ise moda olarak kabul edilmesine bağladı. Rusya'daki askerî kayıpların çoğunun ise etnik azınlıklardan oluştuğunu vurguladı. İsmagilov, bu durumun Ukrayna'yı tutkuyla savunmasının nedenlerinden biri olduğunu söyledi.
UKRAYNA’DA MÜSLÜMANLAR ÖZGÜRCE YAŞIYOR: BİRLİKTE SAVAŞIYOR, BİRLİKTE İNŞA EDİYORUZ
İsmagilov, Rusya'daki 20 milyon Müslümanın, Kremlin merkezli baskı mekanizması tarafından damgalanıp tehdit olarak görüldüğünü hatırlattı. Ancak, Ukrayna'da nüfusun yaklaşık yüzde 1,4'ünü oluşturan Müslümanların tam bir din özgürlüğüne sahip olduğunu ve hem parlamentoda hem de orduda görev alarak topluma iyi bir şekilde entegre olduklarını kaydetti.
Bilindiği gibi; Ukrayna'da Savunma Bakanı olarak bir Kırım Tatarı olan Rüstem Umerov görev yapıyor. Onun haricinde birçok Kırım Tatarı da Ukrayna'da üst düzey görevler üstleniyor. Ayrıca, Ukrayna, ülkedeki Müslümanlar için helal karne uygulamasını hayata geçirecek. Bu hususta İsmagilov, “Bizler sivil bir tutum alıyoruz. Birlikte savaşıyoruz, birlikte inşa ediyoruz ve birlikte savunuyoruz. Çünkü, ülkemizde Müslümanlara karşı normal bir tutum var. Onlar yabancı, düşman ya da göçmen olarak değil Ukrayna milletinin bir parçası olarak görülüyor” şeklinde değerlendirme yaptı.
Son Haberler