SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tarih ve Kültür Konferansları'nda “Belgeselci Gözüyle Kırım” konuşuldu

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı, her ay düzenli olarak tertip ettiği Tarih ve Kültür Konferansları kapsamında TRT televizyonlarında hazırladığı pek çok belgeseli ile tanınan Yapımcı-Yönetmen Neşe Sarısoy Karatay'ı ağırladı.

Haber Giriş Tarihi: 03.05.2025 19:29
Haber Güncellenme Tarihi: 03.05.2025 19:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Tarih ve Kültür Konferansları'nda “Belgeselci Gözüyle Kırım” konuşuldu

TRT televizyonlarında hazırladığı pek çok belgeseli ile tanınan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülü'nü üç defa kazanan Yapımcı-Yönetmen Neşe Sarısoy Karatay, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Vakfı tarafından her ay düzenli olarak tertip edilen Tarih ve Kültür Konferansları'na konuk oldu.

Konferans, Dr. Ahmed İhsan Kırımlı Sosyal Tesisi'ndeki Bekir Sıtkı Çobanzade Kütüphanesi'nde 3 Mayıs 2025 tarihinde saat 14.00’te başladı.

Programa; Kırım Derneği Genel Başkanı Mükremin Şahin, KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay, Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatar Millî Meclisi (KTMM) Üyesi ve Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkanı Prof. Dr. Gayana Yüksel, Kırım Derneği Genel Başkan Yardımcısı İsmet Yüksel, Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin, yazar Dr. Serra Menekay ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Sekreteri Ülkü Aksel başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım sağladı.

Programın sunuculuğunu Şefika Gaspıralı Uluslararası Kadın Birliği Başkan Yardımcısı ve Tuvgan Til İnternet Sitesi Koordinatörü Oya Deniz Çongar Şahin yaptı. Şahin, konuşmasında Kırım’ın çok farklı yönleriyle Tarih ve Kültür Konferansları'nda ele alındığını belirtti.

KALKAY, YAŞANILANLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI GEREKTİĞİNİ VURGULADI

Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, programın açılış konuşmasını yaptı. Kalkay, konuşmasında gerçekleştirilen bu konferanslarla özellikle Türkiye’de yapılmış olan Kırım ile ilgili  çalışmaları gündeme aldıklarını belirtti. Bu konferansın düzenlenen 14. program olduğunu aktaran Kalkay, tarih boyunca yaşananların kayıt altına alınmasının önemine de dikkat çekti.

Aynı zamanda konuşmasında 2025 yılının Kırım Derneğinin 70. kuruluş yıl dönümü olduğunu vurgulayan Kalkay, konuya ilişkin yapılan çalışmalarla mayıs ayı sonunda bir program düzenleneceğini duyurdu.

KARATAY, BELGESELLER HAKKINDA BİLGİLENDİRME YAPTI

Yapımcı ve yönetmen Neşe Sarısoy Karatay, konuşmasında KTMM Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay ile çalışmalarının 1993 yılında başladığını belirtti. Konuşmasının başında “Kırım Tatarlarının vatan için verdiği mücadele, benim de vatana olan hassasiyetimi artırdı” ifadelerini kullanan Karatay, program kapsamında yapımcılığını veyahut yönetmenliğini üstlendiği; Kırım Belgeseli, Kırımoğlu: Bir Halkın Mücadelesi, Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında, Cengiz Dağcı Belgeseli ve İsmail Bey Gaspıralı Belgeseli isimli belgesellerden kesitler gösterdi. Sunum kapsamında bilgilendirmelere de yer verdi.

“KIRIM TATARLARININ HEPSİ BİR VATAN MÜCADELESİ VERİYORDU”

İlk defa 1993 yılında Kırım Belgeseli’ni çekmek için Kırım’a gittiğini aktaran Karatay, katılımcılara Kırım’a Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından çok kısa bir süre sonra gitmelerinden dolayı girişte yaşadıkları zorlukları anlattı. Kırım’ın o dönemlerde çok büyük bir yokluk ve yoksulluk içerisinde olduğunu belirten Karatay, aynı yıllarda Kırım Tatarlarının da yavaş yavaş yarımadaya döndüğünü aktardı. Karatay şu ifadeleri kullandı:

Sovyetler Birliği’nin diğer bölgelerinde yaşayan Kırım Tatarları, oradaki evlerini ve işlerini bırakmışlar ve orada bir toprağın içerisinde çadır kurarak, tek gözlü bir evde bir sürü aile yaşamaya çalışıyordu. Gelirleri de yoktu. Gerçekten yokluk ve yoksulluk içerisindeydiler. Kırım Belgeseli’ne biz böyle başladık... İnsanlar gerçekten eğitimli ve medeniydi. Ancak o şartlar onları o duruma  getirmişti. Fakat hepsi bir vatan mücadelesi veriyordu.

“BİR MİLLETİN YÜZDE 46.2’Sİ SÜRGÜN SIRASINDA KAYBEDİLİYORSA, O BİR SOYKIRIMDIR”

Tüm bu projelerin yönetmenin Zafer Karatay olduğunu aktaran Neşe Sarısoy Karatay, bu belgeseli çekmesindeki amacın Kırım Tatarlarının yaşadığı sıkıntıları dünyaya anlatmak ve konu hakkında kamuoyu oluşturmak olduğunu vurguladı. Projelerde özellikle soykırım hususu üzerinde çok durduklarını belirten Karatay, “Kırım Tatarlarının sürgünü, aslında bir soykırımdır. Başka bir şey değil. Çünkü bir milletin yüzde 46.2’si sürgün sırasında kaybediliyorsa, o bir soykırımdır, soykırımdan da ötedir.” ifadelerini kullandı.

Karatay, Kırım Belgeseli’nde hem Kırım’ın tarihinin hem de 1900’lü yıllarda yaşananların ele alındığını belirtti. Söz konusu bu belgeselin 6 bölümden oluştuğunu ve bunun Türkiye’de bir ilk olma niteliği taşıdığını aktardı. Neşe Sarısoy Karatay; Zafer Karatay’ın Kırım hakkındaki bilgisi, tecrübesi ve davaya olan inancıyla belgeselin başarılı bir ürün olduğunu belirtti.

1993 YILINDA ÇEKİLEN BELGESELDE SÜRGÜN CANLANDIRILDI

Ardından yönetmenliğini Zafer Karatay’ın, 2. yönetmenliğini ise Neşe Sarısoy Karatay’ın yaptığı Kırım Belgeseli’nden kesitler gösterildi. Belgesel görüntülerinde dikkat çeken nokta ise 18 Mayıs 1944’te gerçekleşen sürgün gecesinin canlandırılması oldu. Karatay, sürgüne ait görseller videolar aradıklarını fakat bulamadıklarını bu nedenle de canlandırma yolunu seçtiklerini belirtti. Oyuncuların da sürgünü yaşayan ailelerden gelen insanlar olduğunu ve bu nedenle görüntülerdeki duygu aktarımının çok gerçekçi olduğunu ifade etti.

Kırım belgeselinin yayınlandığı dönemde büyük bir etki yarattığını ve gazetelere de çıktığını aktaran Karatay, bu süreçten sonra Kırım meselesinin kitaplarda ve televizyonlarda daha çok yer almaya başladığını belirtti.

“MİLLETİNE HİZMET ETMEK İSTİYORSAN ELİNDEN GELEN İŞLE BAŞLA”

Ardından Türk dünyasındaki milli uyanış hareketlerinin öncülerinden ve en büyük fikir adamlarından olan Kırım Tatarı İsmail Bey Gaspıralı’nın anlatıldığı belgeselden kesitler izletildi. Sunumu kapsamında İsmail Bey Gaspıralı hakkında bilgi veren Neşe Sarısoy Karatay, Tercüman gazetesinin o dönemde yarattığı etkiden bahsetti. Karatay, “Belgesel yayınlandıktan sonra İsmail Bey Gaspıralı’nın şu sözü tekrar edilmeye başlandı: Milletine hizmet etmek istiyorsan elinden gelen işle başla.” şeklinde konuştu.  Aynı zamanda belgeselden sonra “Dilde, işte, fikirde birlik” şiarının Türkiye ve Türk çevrelerine tekrardan hatırlatıldığını ve çokça tekrarlandığını aktardı.

İKİ ATEŞ ARASINDA KALMIŞ MÜSLÜMAN TÜRKLER VE MÜCADELELERİ

Yönetmenliğini Neşe Sarısoy Karatay’ın, danışmanlığını Zafer Karatay’ın yaptığı Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında belgeseli izletildi. Karatay; 2. Dünya Savaşı’nın ele alındığı belgeselde, eli kanlı diktatörler Adolf Hitler ve Josef Stalin’in kurbanı olan Türklerin öyküsünün aktarıldığını belirtti. Karatay, şu ifadeleri kullandı:

Sovyetler Birliği'nde yaşayan iki ateş arasında (Hitler ve Stalin) kalmış tüm Müslüman ve Türk halklarının acısını anlatmaya çalıştık. Çünkü 2. Dünya Savaşı denildiği zaman bu trajedilerden sadece Yahudilerin etkilendiği düşünülüyor. Ancak Sovyetler Birliği'nde iki ateş arasında, ilk olarak Kızıl Ordu üniformasıyla savaşmak zorunda kalmış daha sonra Hitler’in Nazi kamplarında vefat etmiş binlerce insandan kimse bahsetmiyor. Bu insanlar isimsiz olarak mezarlara gömülmüş ve hepsinin başına bir haç dikilmişti. Ne Müslüman oldukları ne de kimlikleri belirtiliyordu. Çünkü Stalin, savaşta esir düşmeyi vatan hainliği olarak değerlendiriyordu.

KARATAY, ASILSIZ İDDİALAR NEDENİYLE BU BELGESELİ ÇEKMEK İSTEDİ

Bu belgeseli çekmek istemesindeki nedeni ise şu ifadelerle aktardı:

Benim bu belgeseli çekmekteki en büyük isteğim, ortaya atılan asılsız iddialardı. Kırım Tatarlarının Almanlarla iş birliği yaptığı ve bu nedenle ülkelerinden sürüldüğü iddiası. Ben bu belgeselde bunu hiç dile getirmemeye çalıştım. Çünkü bir iddiayı dile getirmek sanki gerçekmiş gibi algılanmasına yol açıyordu. Sadece bu belgeselde insanların 1917’deki Rus ihtilalinden sonra nasıl baskılar altında kaldığını Cengiz Dağcı’nın romanlarından alıntılar ve canlandırmalar yaparak ve aynı zamanda o dönemi yaşamış kişilerin tanıklıklarıyla anlatmaya çalıştım… Büyük bir yalanın ve büyük bir iddianın arkasına biz bu belgeseli yaptık. Kırım Tatarlarının Almanlarla iş birliği yok.

CENGİZ DAĞCI’NIN ESERLERİ, BELGESELLERDE KULLANILDI

Aynı zamanda Neşe Sarısoy Karatay, Cengiz Dağcı’nın “Korkunç Yıllar” ve “Yurdunu Kaybeden Adam” eserlerinden alıntılarla belgeselin zenginleştirildiğine dikkat çekti. Çekilen bu belgesel ile konu üzerindeki sessizlik kilidinin kırıldığına dikkat çeken Karatay, Kırım Tatarlarının vatanlarına olan hassasiyetinin de kendisi üzerinde büyük etkiler yarattığını ifade etti.

Cengiz Dağcı Belgeseli’ne ait kesitlerin izletilmesinin ardından Karatay, belgeselin yine o dönemlerde basında büyük ses uyandırdığını aktardı. Cengiz Dağcı’nın kendini halkına adadığını ve yazdığı romanlarla bellek aktarımını gerçekleştirdiğini vurguladı.

Cengiz Dağcı’nın vefatına ait detayları anlatan Karatay; cenazenin Türkiye aracılığıyla Birleşik Krallık’tan Kırım’a getirildiğini ve Kızıltaş’a gömüldüğünü aktardı. Dağcı’nın “Yansılar” kitabında “Ölü bedenim Kızıltaş’a gömülsün” ifadelerini kullandığını ve bu durumun ilginç bir tesadüf olduğunu belirtti.

KIRIMOĞLU’NUN HAYATI PARALELİNDE BİR HALKIN MÜCADELESİ

Karatay, Kırımoğlu: Bir Halkın Mücadelesi Belgeseli’nde ise Kırım Tatar halkının millî lideri ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun hayatı paralelinde bir halkın mücadelesini anlattıklarını aktardı. Belgeselde Kırımoğlu’nun hayatının, kutlu davasının, Kırım Tatarlarının mücadelesinin ve Kırım’a geri dönüşlerin ele alındığını dile getirdi.

Karatay, belgeselin detayı hakkında ise “Bu belgeselde Kırımoğlu, bir insan hakları savunucusuydu. Onu öne çıkarmaya çalıştık. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun ve Kırım Tatarlarının vatan mücadelesinin bir pasif direniş olduğunu, kimseye şiddet uygulamadan vatana dönmek için yapılan bir mücadele olduğunu aktardık.” bilgilendirmesini yaptı.

“İNŞALLAH KIRIM’DA TEKRARDAN YİNE BELGESEL ÇEKMEK NASİP OLUR”

Neşe Sarısoy Karatay, belgeselde bine yakın dönem tanığının dinlendiğini, Sovyet arşivleri, KGB tutanakları ve kişisel arşiv bilgilerinin toplanıp taranarak belgesel için süzüldüğünü belirtti. Belgeselin TRT’de 14 kere yayınlandığını ve farklı dillere çevrildiğine dikkat çeken Karatay, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) film festivallerinde gösterildiğini belirtti. Ayrıca Karatay, belgeselin 2013 yılında çekildiğini ve 2014 yılında Kırım’ın Rus işgaline uğradığını kaydetti.

Programın kapanışında ise Karatay, “İnşallah Kırım’da tekrardan yine belgesel çekmek nasip olur. Bütün arzumuz o.” dileğini ifade etti.

PLAKET TAKDİM EDİLDİ

Program kapanışında Kırım Vakfı Başkanı Tuncer Kalkay, yapımcı ve yönetmen Neşe Sarısoy Karatay’a plaket takdim etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.