Kırım Tatar Kaynak Merkezi Yöneticisi Zarema Bariyeva, BM'de düzenlenen bir etkinlikte Rus işgali altında bulunan Kırım’daki dini baskıları anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 25.08.2025 12:34
Haber Güncellenme Tarihi: 25.08.2025 16:30
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Birleşmiş Milletler’in New York’taki merkezinde, her yıl 22 Ağustos’ta kaydedilen “Din veya İnanç Temelli Şiddet Mağdurlarını Anma Günü” kapsamında bir etkinlik düzenlendi. Toplantıda söz alan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Yöneticisi Zarema Bariyeva, işgal altındaki Kırım’da yaşanan dini baskıları gündeme taşıdı.
Bariyeva, konuşmasında Rus işgali altındaki Kırım’da sözde “Hizb-ut Tahrir” ve “Yehova Şahitleri” davaları çerçevesinde yargılananların sayısına ilişkin veriler paylaştı. Ayrıca, işgalci yönetimin Ukrayna Ortodoks Kilisesine yönelik baskıları, Kırım’daki camilerde gerçekleştirilen yasa dışı aramalar, din adamlarına açılan düzmece davalar, Müslüman cemaatlere kesilen cezalar, dini okulların kapatılması ve yerli halkların kutsal mekânlarında yürütülen izinsiz inşaat faaliyetlerini örneklerle anlattı.
"GERÇEK TABLO ANCAK KIRIM İŞGALDEN KURTARILDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKACAK"
Bariyeva, “Kırım’da siyasi, etnik veya dini temelli insan hakları ihlallerinin belgelenmesi, binlerce Ukraynalının bu baskıların kurbanı olduğunu açıkça gösteriyor. Öte yandan gerçek tabloyu ancak Kırım Rus işgalinden kurtarıldıktan sonra tam olarak görebileceğiz, tıpkı Buça’da olduğu gibi...” şeklinde konuştu. Ayrıca işgalin 11 yılı boyunca yarımadada faaliyet gösteren hukukçular, insan hakları savunucuları ve aktivistlerin sistematik olarak baskı altına alındığına dikkat çeken Bariyeva, “Müvekkillerini korumakla görevli avukatlar uyduruk gerekçelerle hapse atılıp lisansları ellerinden alınırsa, işgal altındaki topraklarda nasıl bir hak korumasından bahsedebiliriz?” dedi.
Bununla birlikte merkez yöneticisi kurumun yürüttüğü “Atalık” uluslararası savunuculuk kampanyasını tanıtarak destek çağrısı yaptı. Bariyeva, “Cezasızlık her zaman yeni suçlara yol açar. İşgal devam ettikçe dini özgürlüklere yönelik ihlaller artacak. Kırım yalnızca bir bölge değil, küresel düzenin göstergesidir. Ya tamamen yok olmasına izin vereceğiz ya da hep birlikte geleceğimizi koruyacağız, insan ve din haklarının korunmasını garanti altına alacağız.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırım’daki dini baskılar BM gündeminde
Kırım Tatar Kaynak Merkezi Yöneticisi Zarema Bariyeva, BM'de düzenlenen bir etkinlikte Rus işgali altında bulunan Kırım’daki dini baskıları anlattı.
Birleşmiş Milletler’in New York’taki merkezinde, her yıl 22 Ağustos’ta kaydedilen “Din veya İnanç Temelli Şiddet Mağdurlarını Anma Günü” kapsamında bir etkinlik düzenlendi. Toplantıda söz alan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Yöneticisi Zarema Bariyeva, işgal altındaki Kırım’da yaşanan dini baskıları gündeme taşıdı.
Bariyeva, konuşmasında Rus işgali altındaki Kırım’da sözde “Hizb-ut Tahrir” ve “Yehova Şahitleri” davaları çerçevesinde yargılananların sayısına ilişkin veriler paylaştı. Ayrıca, işgalci yönetimin Ukrayna Ortodoks Kilisesine yönelik baskıları, Kırım’daki camilerde gerçekleştirilen yasa dışı aramalar, din adamlarına açılan düzmece davalar, Müslüman cemaatlere kesilen cezalar, dini okulların kapatılması ve yerli halkların kutsal mekânlarında yürütülen izinsiz inşaat faaliyetlerini örneklerle anlattı.
"GERÇEK TABLO ANCAK KIRIM İŞGALDEN KURTARILDIKTAN SONRA ORTAYA ÇIKACAK"
Bariyeva, “Kırım’da siyasi, etnik veya dini temelli insan hakları ihlallerinin belgelenmesi, binlerce Ukraynalının bu baskıların kurbanı olduğunu açıkça gösteriyor. Öte yandan gerçek tabloyu ancak Kırım Rus işgalinden kurtarıldıktan sonra tam olarak görebileceğiz, tıpkı Buça’da olduğu gibi...” şeklinde konuştu. Ayrıca işgalin 11 yılı boyunca yarımadada faaliyet gösteren hukukçular, insan hakları savunucuları ve aktivistlerin sistematik olarak baskı altına alındığına dikkat çeken Bariyeva, “Müvekkillerini korumakla görevli avukatlar uyduruk gerekçelerle hapse atılıp lisansları ellerinden alınırsa, işgal altındaki topraklarda nasıl bir hak korumasından bahsedebiliriz?” dedi.
Bununla birlikte merkez yöneticisi kurumun yürüttüğü “Atalık” uluslararası savunuculuk kampanyasını tanıtarak destek çağrısı yaptı. Bariyeva, “Cezasızlık her zaman yeni suçlara yol açar. İşgal devam ettikçe dini özgürlüklere yönelik ihlaller artacak. Kırım yalnızca bir bölge değil, küresel düzenin göstergesidir. Ya tamamen yok olmasına izin vereceğiz ya da hep birlikte geleceğimizi koruyacağız, insan ve din haklarının korunmasını garanti altına alacağız.” ifadelerini kullandı.
Son Haberler