KTMM’den 18 Mayıs Açıklaması: Kırım Tatar sürgünü soykırım olarak tanınmalı, Kırım işgalden kurtarılmalıdır
KTMM’den 18 Mayıs Açıklaması: Kırım Tatar sürgünü soykırım olarak tanınmalı, Kırım işgalden kurtarılmalıdır
Kırım Tatar Milli Meclisi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümü dolayısıyla açıklama yayımladı. Açılamada Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya veya onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişimin, Rusya’nın işlediği suçlara destek anlamına geldiği vurgulandı.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2025 11:25
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2025 13:55
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.qha.com.tr/
Bu yıl, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü kaydediliyor. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Anma Günü dolayısıyla bir açıklama yayımladı.
KTMM yaptığı açıklamada, 18 Mayıs 1944 Sürgünü’nün bir soykırım eylemi olduğunu vurgulayarak, “Kırım Tatar halkının soykırımının tanınması yalnızca tarihi bir adalet eylemi değil, aynı zamanda bu tür suçların tekrarlanmasını önlemenin bir aracıdır.” denildi. Açıklamada ayrıca Rus işgali altındaki Kırım’da 11 yıldır devam eden baskıların, Kırım Tatar halkını hedef alan soykırımcı politikanın bir devamı olduğunun altı çizildi.
Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya veya onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişimin, Rusya’nın işlediği suçlara destek anlamına geldiği vurgulanan açıklamada, ayrıca bu tür yaklaşımların, yalnızca işgalci politikaları cesaretlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak ve soykırım kurbanlarının anısına ihanet etmek anlamına geldiği vurgulandı.
KTMM’nin 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümü dolayısıyla yayımaldığı açıklamanın tam metni şu şekilde:
18 Mayıs, Ukrayna'da SSCB'nin komünist rejimi tarafından gerçekleştirilen Kırım Tatar Halkının Soykırım Kurbanlarını Anma Günü olarak kabul edildi. Tam bu tarihte, 81 yıl önce, Kırım Tatar halkının tamamının anavatanı Kırım'dan Orta Asya, Sibirya ve Urallar'ın ücra köşelerine zorunlu sürgün başladı. Birkaç gün içinde, çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 200 bin kişi zorla evlerinden çıkarıldı, yük vagonlarına bindirildi ve çoğu için ölümle sonuçlanan neredeyse yarım asır sürecek bir sürgüne gönderildi. Yüzbinlerce Kırım Tatarı vatanlarından mahrum bırakılarak yabancı topraklarda hayatını kaybetti.
İnsanlığa karşı işlenen bu suç, Kırım Tatar halkını yok etmeyi, onları tarihi vatanlarından zorla sürmeyi ve böylece yerli Kırım Tatar halkının korunması, geliştirilmesi ve refahı için gerekli temellerden mahrum bırakmayı amaçlayan planlı ve büyük çaplı eylemleri içeriyordu.
Sürgünün ilk yıllarında Kırım Tatar halkının yüzde 46,2'si açlık, hastalık, ağır işlerde çalışma ve sokağa çıkma yasağının acımasız koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
Bugün, soykırımın üzerinden 81 yıl ve 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle başlayan yeni sömürgeci boyunduruk dalgasının üzerinden 11 yıl geçmişken, Kırım Tatarları yeniden baskı, siyasi zulüm, anavatanlarından sürgün edilme ve kimliklerinin hedefli bir şekilde yok edilmesiyle karşı karşıya. Bu, yerli Kırım Tatar halkına yönelik soykırım politikasının fiili bir devamıdır.
Kırım Tatar Milli Meclisi, yerli Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olarak, Kırım Tatar halkının soykırım kurbanlarının anısını onurlandıran ve Kırım Tatar halkının adalet, özgürlük ve onur mücadelesinde yanında duran herkese derin şükranlarını sunarak şunları ilan eder:
– 18 Mayıs 1944 tarihinde gerçekleştirilen Kırım Tatar halkının toplu sürgünü, Ukrayna devleti tarafından resmî şekilde soykırım olarak tanındı ve bu suçun zaman aşımı yoktur;
– Kırım Tatar halkına yönelik soykırımın tanınması yalnızca tarihi bir adalet eylemi değil, aynı zamanda, özellikle Kırım Tatar halkının, özgürlüğünün ve kimliğinin yeniden tehdit altında olduğu bugünlerde, bu tür suçların tekrarlanmasını önlemenin bir aracıdır; ayrıca Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarının siyasi ve hukuki açıdan korunmasının önemli bir unsurudur;
– Kırım’daki Rus işgal yönetiminin günümüzdeki suçları; siyasi baskılar, tutuklamalar, Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanması, etnik ve dini temelli takibat, Ruslaştırma, asimilasyon, demografik yapının değiştirilmesi yerli Kırım Tatar halkını yok etmeye yönelik Rus soykırım politikasının doğrudan devamıdır;
– Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya ya da onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişim, Geçici olarak Rus işgalinde olan Kırım topraklarındaki suç politikasına göz yummak, insanlığa karşı işlenen suçu desteklemek ve soykırım kurbanlarının anısına ihanet etmektir;
– Ukrayna Bakanlar Kurulunun, Ukrayna’nın “Yerli Halklar Hakkında” Yasası uyarınca, Kırım Tatar Millî Meclisinin yerli Kırım Tatar halkının temsil organı statüsünü resmen tanıması, Kırım Tatar halkının haklarının güvence altına alınması yönünde önemli bir adım olacaktır.
Kırım Tatar Millî Meclisi, adil barışa ve Kırım Tatar halkının haklarının yeniden tesisine giden tek yolun şu olduğunu vurgular:
- Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) şehrinin işgalden kurtarılması;
- Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırlar içerisinde toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması;
- Yerli Kırım Tatar halkının kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesinin bir biçimi olarak egemen Ukrayna sınırları içerisinde Kırım Tatar halkının millî-bölgesel özerkliğinin yaratılması ve Kırım’da yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması;
- Geçici olarak işgal altında olan Kırım'da Kırım Tatarlarına ve Ukrayna vatandaşlarına karşı suç işleyenlerin tamamının adalet önüne çıkarılması;
– 1944 Sürgünü'nün uluslararası toplum tarafından soykırım eylemi olarak tanınması.
Kırım Tatar Millî Meclisi uluslararası toplumuna şu çağrılarda bulunmaktadır:
- Saldırgan devlet üzerindeki baskıyı, etkili siyasi, diplomatik ve ekonomik mekanizmalar kullanarak artırmak;
– Ukrayna’ya, egemen topraklarının kurtarılması ve Avrupa kıtasında ve Karadeniz bölgesinde kolektif güvenliğin sağlanması mücadelesinde verilen desteğin genişletilmesi;
– BM Yerli Halklar Hakları Bildirgesi’ne uygun olarak, başta Kırım Tatar halkı olmak üzere yerli halkların haklarının korunması;
– Kırım Tatar halkının soykırım kurbanlarının anısının yaşatılması ve bu olayların insanlığa karşı suçlara karşı mücadelede küresel öneme sahip olarak tanınması.
Kırım Tatar halkı, onurundan ve Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçası olan ve olmaya devam edecek olan anavatanları Kırım'a olan bağlılığından asla taviz vermeyecektir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
KTMM’den 18 Mayıs Açıklaması: Kırım Tatar sürgünü soykırım olarak tanınmalı, Kırım işgalden kurtarılmalıdır
Kırım Tatar Milli Meclisi, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümü dolayısıyla açıklama yayımladı. Açılamada Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya veya onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişimin, Rusya’nın işlediği suçlara destek anlamına geldiği vurgulandı.
Bu yıl, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 81. yıl dönümü kaydediliyor. Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM), 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı Anma Günü dolayısıyla bir açıklama yayımladı.
KTMM yaptığı açıklamada, 18 Mayıs 1944 Sürgünü’nün bir soykırım eylemi olduğunu vurgulayarak, “Kırım Tatar halkının soykırımının tanınması yalnızca tarihi bir adalet eylemi değil, aynı zamanda bu tür suçların tekrarlanmasını önlemenin bir aracıdır.” denildi. Açıklamada ayrıca Rus işgali altındaki Kırım’da 11 yıldır devam eden baskıların, Kırım Tatar halkını hedef alan soykırımcı politikanın bir devamı olduğunun altı çizildi.
Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya veya onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişimin, Rusya’nın işlediği suçlara destek anlamına geldiği vurgulanan açıklamada, ayrıca bu tür yaklaşımların, yalnızca işgalci politikaları cesaretlendirmekle kalmayıp, aynı zamanda insanlığa karşı işlenen suçlara ortak olmak ve soykırım kurbanlarının anısına ihanet etmek anlamına geldiği vurgulandı.
KTMM’nin 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 81. yıl dönümü dolayısıyla yayımaldığı açıklamanın tam metni şu şekilde:
18 Mayıs, Ukrayna'da SSCB'nin komünist rejimi tarafından gerçekleştirilen Kırım Tatar Halkının Soykırım Kurbanlarını Anma Günü olarak kabul edildi. Tam bu tarihte, 81 yıl önce, Kırım Tatar halkının tamamının anavatanı Kırım'dan Orta Asya, Sibirya ve Urallar'ın ücra köşelerine zorunlu sürgün başladı. Birkaç gün içinde, çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 200 bin kişi zorla evlerinden çıkarıldı, yük vagonlarına bindirildi ve çoğu için ölümle sonuçlanan neredeyse yarım asır sürecek bir sürgüne gönderildi. Yüzbinlerce Kırım Tatarı vatanlarından mahrum bırakılarak yabancı topraklarda hayatını kaybetti.
İnsanlığa karşı işlenen bu suç, Kırım Tatar halkını yok etmeyi, onları tarihi vatanlarından zorla sürmeyi ve böylece yerli Kırım Tatar halkının korunması, geliştirilmesi ve refahı için gerekli temellerden mahrum bırakmayı amaçlayan planlı ve büyük çaplı eylemleri içeriyordu.
Sürgünün ilk yıllarında Kırım Tatar halkının yüzde 46,2'si açlık, hastalık, ağır işlerde çalışma ve sokağa çıkma yasağının acımasız koşulları nedeniyle hayatını kaybetti.
Bugün, soykırımın üzerinden 81 yıl ve 2014’te Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle başlayan yeni sömürgeci boyunduruk dalgasının üzerinden 11 yıl geçmişken, Kırım Tatarları yeniden baskı, siyasi zulüm, anavatanlarından sürgün edilme ve kimliklerinin hedefli bir şekilde yok edilmesiyle karşı karşıya. Bu, yerli Kırım Tatar halkına yönelik soykırım politikasının fiili bir devamıdır.
Kırım Tatar Milli Meclisi, yerli Kırım Tatar halkının en yüksek temsil organı olarak, Kırım Tatar halkının soykırım kurbanlarının anısını onurlandıran ve Kırım Tatar halkının adalet, özgürlük ve onur mücadelesinde yanında duran herkese derin şükranlarını sunarak şunları ilan eder:
– 18 Mayıs 1944 tarihinde gerçekleştirilen Kırım Tatar halkının toplu sürgünü, Ukrayna devleti tarafından resmî şekilde soykırım olarak tanındı ve bu suçun zaman aşımı yoktur;
– Kırım Tatar halkına yönelik soykırımın tanınması yalnızca tarihi bir adalet eylemi değil, aynı zamanda, özellikle Kırım Tatar halkının, özgürlüğünün ve kimliğinin yeniden tehdit altında olduğu bugünlerde, bu tür suçların tekrarlanmasını önlemenin bir aracıdır; ayrıca Rus işgali altındaki Kırım’da Kırım Tatarlarının siyasi ve hukuki açıdan korunmasının önemli bir unsurudur;
– Kırım’daki Rus işgal yönetiminin günümüzdeki suçları; siyasi baskılar, tutuklamalar, Kırım Tatar Millî Meclisinin faaliyetlerinin yasaklanması, etnik ve dini temelli takibat, Ruslaştırma, asimilasyon, demografik yapının değiştirilmesi yerli Kırım Tatar halkını yok etmeye yönelik Rus soykırım politikasının doğrudan devamıdır;
– Kırım’ın işgalini meşrulaştırmaya ya da onun işgalden kurtarılmasından vazgeçmeye yönelik her türlü girişim, Geçici olarak Rus işgalinde olan Kırım topraklarındaki suç politikasına göz yummak, insanlığa karşı işlenen suçu desteklemek ve soykırım kurbanlarının anısına ihanet etmektir;
– Ukrayna Bakanlar Kurulunun, Ukrayna’nın “Yerli Halklar Hakkında” Yasası uyarınca, Kırım Tatar Millî Meclisinin yerli Kırım Tatar halkının temsil organı statüsünü resmen tanıması, Kırım Tatar halkının haklarının güvence altına alınması yönünde önemli bir adım olacaktır.
Kırım Tatar Millî Meclisi, adil barışa ve Kırım Tatar halkının haklarının yeniden tesisine giden tek yolun şu olduğunu vurgular:
- Kırım Özerk Cumhuriyeti ve Akyar (Sivastopol) şehrinin işgalden kurtarılması;
- Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırlar içerisinde toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması;
- Yerli Kırım Tatar halkının kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesinin bir biçimi olarak egemen Ukrayna sınırları içerisinde Kırım Tatar halkının millî-bölgesel özerkliğinin yaratılması ve Kırım’da yaşayan tüm Ukrayna vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması;
- Geçici olarak işgal altında olan Kırım'da Kırım Tatarlarına ve Ukrayna vatandaşlarına karşı suç işleyenlerin tamamının adalet önüne çıkarılması;
– 1944 Sürgünü'nün uluslararası toplum tarafından soykırım eylemi olarak tanınması.
Kırım Tatar Millî Meclisi uluslararası toplumuna şu çağrılarda bulunmaktadır:
- Saldırgan devlet üzerindeki baskıyı, etkili siyasi, diplomatik ve ekonomik mekanizmalar kullanarak artırmak;
– Ukrayna’ya, egemen topraklarının kurtarılması ve Avrupa kıtasında ve Karadeniz bölgesinde kolektif güvenliğin sağlanması mücadelesinde verilen desteğin genişletilmesi;
– BM Yerli Halklar Hakları Bildirgesi’ne uygun olarak, başta Kırım Tatar halkı olmak üzere yerli halkların haklarının korunması;
– Kırım Tatar halkının soykırım kurbanlarının anısının yaşatılması ve bu olayların insanlığa karşı suçlara karşı mücadelede küresel öneme sahip olarak tanınması.
Kırım Tatar halkı, onurundan ve Ukrayna devletinin ayrılmaz bir parçası olan ve olmaya devam edecek olan anavatanları Kırım'a olan bağlılığından asla taviz vermeyecektir.
Hatırlıyoruz! Mücadele ediyoruz! Kazanacağız!
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov
18 Mayıs 2025
Son Haberler